EKONOMİ - 30 Ekim 2023 Pazartesi 11:13

Küresel fon yöneticilerinin yüzde 74’ü Türkiye’ye yatırım yapmayı düşünüyor

A
A
A
Küresel fon yöneticilerinin yüzde 74’ü Türkiye’ye yatırım yapmayı düşünüyor

Küresel Özel Sermaye Birliği’nin (GPCA) stratejik ortaklığı ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin destekleriyle bu yıl beşincisi düzenlenen ‘Türkiye ve Çevresinde Yatırım Yapan Özel Sermaye’ konferansı kapsamında Türkiye’deki yatırım iklimine yönelik bir anket çalışması gerçekleştirildi. Ankete katılan üst düzey fon temsilcilerinin yüzde 74’ü 2024 yılında Türkiye’ye yatırım yapmayı düşünürken, katılımcıların yüzde 40’ı ise yatırım portföylerinde Türkiye’nin yüksek önceliğe sahip olduğunu belirtiyor.



Globalturk Capital tarafından bu yıl 5’incisi düzenlenen ‘Türkiye ve Çevresinde Yatırım Yapan Özel Sermaye Yatırım Fonları’ konferansı, Küresel Özel Sermaye Birliği’nin (GPCA-Global Private Capital Association) stratejik ortaklığı ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin değerli destek ve katkılarıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. Dünyanın birçok ülkesinden 45 yatırımcının panelist ve konuşmacı olarak katıldığı uluslararası organizasyonda, Türkiye ve çevresindeki özel sermaye fonlarının son yıllardaki faaliyetleri ve yatırım ortamına ilişkin geleceğe yönelik öngörüler masaya yatırıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açılış konuşmasını yaptığı konferansta, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu ise yatırım ortamı ile ilgili görüşlerini aktardı.



Konferans kapsamında, Türkiye’deki yatırım iklimine dair toplamda 200 milyar dolardan fazla varlığı yöneten kurumların 155 üst düzey fon temsilcisine yönelik olarak bir anket çalışması da gerçekleştirildi.



Globalturk Capital Kurucu ve Yönetici Ortağı, GPCA Orta ve Doğu Avrupa Liderlik Konseyi Üyesi ve Türkiye Temsilcisi Barış Öney, anket çalışmasının sonuçlarına ilişkin olarak yaptığı açıklamada, küresel ve bölgesel özel sermaye fonları ile uluslararası yatırımcıları İstanbul’da bir araya getirdikleri bu yılki konferansa da yoğun bir ilgi olduğunu belirterek, “İklim değişikliği, jeopolitik krizler, dünya ticaretindeki daralma, artan küresel ve bölgesel riskler gibi olumsuz koşulların hâkim olduğu böyle bir dönemde, Türkiye’nin yatırımcıların radarında olmasından son derece memnunuz” dedi.



Yatırımcıların yüzde 40’nın portföyünde Türkiye yüksek önceliğe sahip


Konferansa gösterilen büyük ilginin yanı sıra organizasyon kapsamında düzenledikleri anket çalışmasına katılan özel sermaye fonlarının temsilcilerinin 2024 yılı için Türkiye’ye yatırıma hazır olduklarının sinyalini verdiğini vurgulayan Öney, şöyle devam etti: “Türkiye’deki yatırım iklimine ilişkin anket çalışmamıza katılan üst düzey fon temsilcisinin yüzde 74’ü 2024 yılında Türkiye’ye yatırım yapmayı düşündüğünü, katılımcıların yüzde 40’ı ise yatırım portföylerinde Türkiye’nin yüksek önceliğe sahip olduğunu ifade ediyor. Ankete göre yatırımcıların yüzde 80 gibi büyük bir çoğunluğu Türkiye’yi 2024 yılında yatırım açısından düşük ya da tolere edilebilir risk kategorisinde görüyor. Bu durumun uzun vadeli yatırımcılar açısından olumlu bir gösterge olduğunu söyleyebilirim. Üst düzey fon temsilcilerinin Türkiye’ye yatırım yaparken en büyük çekincesi ise kur riski. Yatırımcıların yüzde 44’ü en büyük çekincelerinin kur riski olduğuna işaret ederken, yüzde 28’lik bir kesim ise jeopolitik risklerden çekindiğini belirtiyor. Dolayısıyla döviz kurları açısından makul bir seviyede istikrar ortamın oluşması ve bunun sürdürülebilirliğinin görülmesi durumunda, yatırım kararlarında etkili olan bu önemli risk faktörünün ortadan kalkacağını görüyoruz. Ankete göre yatırımcıların yüzde 88’i 100 milyon dolar seviyesinin altında yatırım yapmayı, geriye kalan yüzde 12’lik kesim de bu seviyenin üzerinde yatırım yapmayı planlıyor. Bu yatırımcı kategorisi, şirketlere yatırım yapmak suretiyle ülkelere ve dolayısıyla Türkiye’ye geliyor. Türkiye’deki şirketlerin büyük bir çoğunluğunu KOBİ’ler oluşturduğu için özellikle küçük ve orta boy işletmelerin bu tür yatırımcıları çekebileceğini söylemek yanlış olmaz.”



Özel sermaye fonlarının temsilcilerinin katıldığı anket çalışmasında öne çıkan sonuçlar şöyle:


Yatırımcıların yüzde 75’i 2024 yılı için Türkiye’yi yatırım açısından tolere edilebilir, yüzde 5’i ise düşük risk kategorisinde görüyor. Yatırımcıların yüzde 20’si de Türkiye’yi yüksek risk kategorisinde değerlendiriyor.


Türkiye, yatırımcıların yüzde 40’ının benzer ülkelere göre en çok varlık yönettikleri ülkeler arasında en üst, yüzde 44’ünün ise orta klasmanında yer alıyor. Yatırımcıların yüzde 16’sı için de alt klasmanda yer alıyor.


Yatırımcıların yüzde 40’ı Türkiye’deki yatırımlarından 2024 yılında hisselerini satarak çıkmayı, diğer bir yüzde 40’lık kesim ise mevcut yatırımlarında kalmayı planlıyor. Geriye kalan yüzde 20’lik kesim ise kararsız olduğunu belirtiyor.


Yatırımcıların yüzde 74’ü 2024 yılında Türkiye’ye yatırım yapmayı düşünüyor. Yatırımcıların yüzde 16’sı ise kararsız olduğunu belirtirken, geriye kalan yüzde 10 ise yatırım yapmayı planlamıyor.


Yatırımcıların yüzde 88 gibi büyük bir çoğunluğu 100 milyon dolar seviyesinin altında yatırım yapmayı, yüzde 12’si ise bu seviyenin üzerinde yatırım yapmayı planlıyor.


Türkiye’ye yatırım yaparken yatırımcıların yüzde 44’ünün en büyük çekincesi kur riski olurken, yüzde 28 ile jeopolitikler riskler ikinci sırada, yüzde 22 diğer riskler üçüncü sırada yer alıyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Tunceli’de DHKP/C operasyonu: 1 şüpheli tutuklandı Tunceli’de polis ekiplerince, DHKP/C terör örgütünün il genelindeki faaliyetlerinin deşifre edilerek engellenmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında düzenlenen operasyonda 1 şüpheli yakalanarak tutuklandı. Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DHKP/C silahlı terör örgütünün il genelinde yürüttüğü faaliyetlerin tespit edilmesi, deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda yapılan istihbari ve teknik çalışmalar neticesinde, kendisini sözde gazeteci ve muhabir olarak tanıtarak habercilik faaliyeti adı altında örgüt propagandası yaptığı belirlenen bir şahıs hakkında operasyon düzenlendi. Yapılan çalışmalarda, C.B. isimli şahsın DHKP/C terör örgütünün talimatları doğrultusunda Moğultay Mahallesi’nde yasaklı materyallerin bulunduğu bir kütüphane oluşturduğu, bu içeriklerle ilgili olarak sosyal medya hesapları üzerinden örgüt propagandası yaptığı tespit edildi. Bunun üzerine şüphelinin yakalanmasına yönelik adli süreç başlatıldı. 19 Aralık 2025 günü sabah saatlerinde şüphelinin ikamet adresine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince operasyon düzenlendi. Operasyonda C.B. yakalanarak gözaltına alındı. Şahsın ikametinde yapılan aramalarda, toplatma kararı bulunan çok sayıda kitap, dergi ve gazete ile birlikte 1 adet cep telefonu, 1 adet SIM kart, 1 adet dizüstü bilgisayar, 1 adet flash bellek ve 5 adet CD ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Terörle mücadele kapsamında yürütülen çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.
Kütahya Bilal Erdoğan Kütahya’da konuştu: "Büyük mesafeler katettik" İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Kütahya’da düzenlenen "Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü" paneline katıldı. Kütahya Kadim Konağı’nda gerçekleştirilen Küresel Araştırma ve Düşünce Merkezi Genel Kurulu ve panel programına İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Prof. Dr. Ömer Türker, Prof. Dr. M. Sait Gökalp, Prof. Dr. Süleyman Elik, Prof. Dr. Ubeydullah Sezikli, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve davetliler katıldı. Panelde konuşan Bilal Erdoğan, Türkiye’nin 25 yıl önce 200 milyar dolar seviyesinde olan milli gelirinin bugün 1,6 trilyon dolara ulaştığını söyledi. Kişi başına düşen milli gelirin ise 3 bin dolardan 18 bin dolara yaklaştığını ifade eden Erdoğan, bu ekonomik büyümenin toplumun beklentilerini de köklü şekilde değiştirdiğini dile getirdi. Ekonomik gelişmenin sivil toplumu da güçlendirdiğini vurgulayan Erdoğan, "Anne babalarımızın yaşadığı Türkiye ile bugün çocuklarımızın yaşadığı Türkiye aynı değil. Gelişen bir ülkede sivil toplumun büyümesi, taleplerin artması ve gönüllülüğün yaygınlaşması kaçınılmazdır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ulaşım, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda büyük mesafeler kat edildiğini belirten Bilal Erdoğan, geçmişte siyasetten beklentilerin ‘devlet baba’ anlayışı çerçevesinde şekillendiğini hatırlattı. Erdoğan, "Bugün Türkiye’de devletin sunduğu hizmetler birçok alanda gelişmiş ülkelerle yarışır hale geldi. Cumhurbaşkanımız siyasetin gerçekten bir şeyler yapabildiğini topluma gösterdi" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinin toplumsal dönüşümde belirleyici olduğunu ifade eden Erdoğan, "Toplumun önünde yürüyerek ezberleri bozdu. Değeri, elbette ki olmadığı zaman daha net anlaşılacak. Büyük liderlerden sonra bu hep yaşanmıştır" dedi. Sivil toplum kuruluşlarının sahaya daha fazla hakim olması gerektiğine dikkat çeken Bilal Erdoğan, sağlık, eğitim ve sanayi gibi alanlarda işi doğrudan yapanların çözüm üretmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Bir hastalığı yaşayanlar, o hastalıkla ilgili en doğru çözümü siyasetçiye anlatmalı. Seramikten eğitime kadar her alanda, o işin erbabı siyasete yol göstermeli" ifadelerini kullandı. Kültür ve kimlik vurgusu da yapan Erdoğan, Türkiye’nin gelişmek için kendi değerlerinden vazgeçmek zorunda olmadığını belirtti. Erdoğan, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde görüldü ki gelişmek için kimliğimizi reddetmemiz gerekmiyor. Kendi kültürümüzle, kendi inancımızla da dünyanın zirvesine oynayabiliriz" dedi. Kendi kültürüne yaslanmadan başka kültürlerle sağlıklı ilişki kurulamayacağını söyleyen Erdoğan, "Köklerimizden ilham alarak dallarımızı her yere yaymamız gerekiyor. Kendi toprağında kök salmayanın başka yerlere uzanması mümkün değildir" şeklinde konuştu. Program, panel değerlendirmeleri ve genel kurulun ardından sona erdi.