SAĞLIK - 20 Ekim 2017 Cuma 11:54

“Meme kanserinde erken teşhis için ele gelen kitleyi beklemeyin”

A
A
A
“Meme kanserinde erken teşhis için ele gelen kitleyi beklemeyin”

Genel Cerrahi Uzmanı Op.

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker Abcı, meme kistleri ile ilgili bilgi verdi.


Hisar Hospital Genel Cerrahi Bölümü Op. Dr. İlker Abcı, meme kistleri ile ilgili merak edilenler hakkında bilgi verdi. Abcı, “Memenizde ağrı ve ele gelen bir kitle varsa, kanser olduğunuzu düşünerek hemen endişelenmeyin. Memenin iyi huylu hastalıklarından biri olan kistleriniz olabilir. Ancak buna güvenerek de kontrollerinizi ihmal etmeyin” dedi.


“Memede oluşan ağrı korkutmasın”


“Ağrı şikayetine sıklıkla memenin iyi huylu hastalıklarından olan meme kistlerinde rastlanır” diyen Abcı, “Memede kistler hiçbir şikayete sebep olmayacakları gibi, memelerde özellikle adet öncesi dönemde olan ağrı, dolgunluk hissi ve hassasiyet veya memede ele gelen kitle ile kendilerini belli edebilirler. Özellikle meme ağrısı şikayeti veya ele gelen kitle kadınlarda hemen kanser korkusu uyandırır. Oysaki meme kanserinin yalnızca yüzde 5-10’u ağrıyla birliktedir. Ağrı şikayetine sıklıkla memenin iyi huylu hastalıklarından olan meme kistlerinde rastlanır” şeklinde konuştu.


“Ultrasonografi ile takip edilebiliyor”


Memenin kistik hastalığında teşhisin ultrasonografi ile konulduğunu söyleyen Abcı, “Kistler tek olabildiği gibi yaygın olarak da bulunabilirler. İçerikleri homojen, düzgün kenarlı, milimetrik boyutlardaki ve hastada şikayet oluşturmayan kistler, biyopsi yapılmadan belli aralıklarla ultrasonografi ile takip edilebilirler. Şayet ultrasonografi takiplerinde büyüme, düzensizleşme görülüyorsa; iğne biyopsisi yapılabilir. Kistin boyutu 2 cm’yi aştığı durumlarda ultrasonografi eşliğinde kist içeriği iğne ile boşaltılabilir. Üç kez tekrarlayan boşaltma işlemine rağmen tekrarlayan kistlerde cerrahi ile o bölgeyi çıkartma yoluna gidilebilir” ifadelerini kullandı.


“Meme kistlerinde düzenli takip şart”


Meme kistlerinde takibin, çoğu zaman yeterli olduğundan bahseden Abcı, “İhtiyaç duyulduğunda kistler ultrasonografi rehberliğinde boşaltılabilir. Ayrıca hastalara gece gündüz sutyen kullanmaları, kafeinsiz beslenmeleri, adet öncesi dönemde tuzsuz diyet yapmalarını öneririz. Ağrı kesiciler meme ağrısının yoğun olduğu durumlarda alınabilir. Özellikle adet öncesi karın ağrılarını da azaltan ve aynı zamanda memedeki kistleri küçülttüğü bildirilen bazı bitkisel ekstreler kullanılabilir” şeklinde konuştu.


“Her ele gelen kitle kanser demek yanlış”


Memede her ele gelen dokunun kitle olmadığı gibi her kitlenin de kanser anlamına gelmediğini belirten Abcı, “Yaklaşık 10 kitleden biri kanser olasılığı taşır. Ancak iyi huylu olduğu ispatlansa bile her meme kitlesi belli aralıklarla takip edilmelidir. Fibrokistik hastalığın kendisi iyi huylu bir hastalıktır. Ancak yaşamının bir döneminde bu hastalığı geçirmiş olan kadınların meme kanserine yakalanma olasılığı, geçirmemiş olanlara göre üç kat daha fazladır” dedi.


“Her yıl düzenli olarak taramadan geçmeyi ihmal etmeyin”


Abcı, meme kontrolü yaptırmak için ise memede ele kitle gelmesini beklemenin yanlış olduğunu ifade ederek, “Çünkü meme kanserinde erken teşhis ancak tarama programları ile mümkündür. Tarama programlarının başında kişinin kendi kendisini elle muayenesi gelir. 20 yaşından itibaren elle muayenelere başlanabilir. Adet bittikten sonraki hafta ideal muayene zamanıdır. 35 yaşından sonra kişilerin yılda bir kez bir genel cerrahi uzmanına muayene olmaları ve ilk mamografilerini çektirmeleri gerekir. 40 yaşından sonra ise risk taşıyan kadınlar yılda bir, risk faktörü olmayan kadınlar iki yılda bir mamografi yaptırmalıdır. 50 yaşından sonra ise tüm kadınlara yılda bir mamografi yapılmalıdır. Sıklıkla mamografi ile birlikte ultrasonografi de yapılabilir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Selçuklu mirası bin 100 yıllık tarihi kale turizme kazandırılıyor Tarihi eserlerin ihyası ve restorasyonu konusunda önemli çalışmalar yürüten Çorum Belediyesi, tarihi kalenin restorasyon çalışmalarına devam ediyor. Çalışma kapsamında kalenin bedenlerinin restorasyonu, aydınlatma çalışması ve kale etrafının drenaj hattı yapılacak. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı görüşmeler neticesinde hazırlanan protokol, geçtiğimiz temmuz ayında Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi arasında imzalanmıştı. Protokole göre restorasyon maliyetinin yarısı bakanlık, yarısı da Çorum Belediyesi tarafından karşılanacak. Şehrin en önemli tarihi yapıları arasında yer alan Çorum Kalesi’nin restorasyon ihalesini kazanan yüklenici firma çalışmalarına devam ediyor. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, şehrimizin kültürel varlıklarının korunması adına çok önemli bir adımı attıklarını belirterek, Selçuklu mirası olan 1100 yıllık Çorum Kalesi’nin şehrimizin en önemli tarihi eserlerinden birisi oldu olduğuna vurgu yaptı. Tarihi kalenin Çorum’un kimliği ve geleceği açısından son derece önemli bir yapı olduğunu ifade eden Başkan Aşgın, “Şu anda beden yüzeylerinde derz temizliği yapılıyor, özgün derz içeriği ve görseline ulaşmak için numuneler hazırlandı. Danışman hoca ile 1 numune üzerinde mutabık kalındı, derzi temizlenen yerlerde taşlarda eksiklik yok ise derz imalatı yapılacak. Eksiklik olan yerlerde taş onarımı yapılacak.” dedi. Başkan Aşgın, restorasyonunun yüzde 50’sinin Çorum Belediyesi, yüzde 50’sinin ise Kültür ve Turizm Bakanlığı hibesiyle karşılanacağını sözlerine ekledi.