EKONOMİ - 21 Mayıs 2018 Pazartesi 17:37

Nevzat Artık: “Açıkta satılan sütler kesinlikle tüketilmemeli”

A
A
A
Nevzat Artık: “Açıkta satılan sütler kesinlikle tüketilmemeli”

Prof.

Prof. Dr. Nevzat Artık açıkta satılan sütler hakkında değerlendirmede bulundu. Artık, “Süt hızla bozulabilen bir gıda maddesi onun için açıkta satılan sütler kesinlikle tüketilmemeli pastörize ve ambalajlı süt tüketimini özendirmeliyiz” dedi.



Dünya Süt Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen ’Süt İçelim Harekete Geçelim’ adlı panel İstinye Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Panele İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Yavuz Dizdar, Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik ile çok sayıda öğrenci katıldı.



21 Mayıs Dünya Süt Günü kapsamında düzenlenen panelin ardından açıklamalarda bulunan Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık, 1956 yılından beri 21 Mayıs Dünya Süt Günü olarak kutlandığını belirterek , “Bu günde süt tüketiminin artırılmasında tüketicilere sütün özelliklerini önemini anlatmak için yapılmış bir gün olarak değerlendiriliyor. Süt hızla bozulabilen bir gıda maddesi onun için açıkta satılan sütleri kesinlikle tüketilmemeli pastörize ve ambalajlı süt tüketimini özendirmeliyiz. Uluslar arası arenada bu şekilde bir yapılanma söz konusu. Süt bir canlının annesinden doğduktan sonra ilk karşılaştığı gıda maddesidir” dedi.



“7’den 77’ye süt ve süt mamulü tüketmemiz gerekli”


Türkiye’de tüketilen süt ve süt ürünleri verilerini paylaşan Artık, “Türkiye’de yıllık kişi başına 36 kilogram süt, 231 kg süt ve süt ürünleri tüketiliyor. Peynir yaklaşık 15 kg, yoğurt 30 kg, tereyağ tüketimimiz biraz az o da 1,5 kg tüketiyoruz. Bunların arttırılması çok önemli tüketicilerimize sadece çocuklar değil 7’den 77’ye süt ve süt mamulü tüketmesi gereklidir. Ambalajlı süt 2 şekilde oluyor. Bunlar birincisi mikro bakteriyel tüberküloz organizma 1-2 gün içerisinde tüketilmeli bir diğer işlem ise Ultra High Temperature (UHT) süt var. UHT süt 130 derecede 2 saniye dayanıklı hale getiriliyor ve 4 veya 6 ay dayanıklı hale geliyor. Bu da herhangi bir içerisinde değişiklik olmasını engelliyor. Rahatlıkla tüketilebilir” şeklinde konuştu.



“Güneydoğu Anadolu ve Ege’de 2030’da tarımsal üretim yapılamayabilir”


Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Genel Sekreteri İlknur Menlik ise tarımsal ve hayvansal üretimin Türkiye genelindeki etkilerini değerlendirdi. Tarımın ve hayvansal üretiminin üzerindeki çevresel etki yükünün arttığını ve tehlikeli boyutlara geldiğini göstermek istediklerini belirten Menlik, “2030 yılı gerçekten ciddi bir dönem noktası çünkü o tarihten itibaren nüfus ve tarım alanlarına ilişkin ön görüler hepimiz için son derece kaygı verici bir hal alacak. Özellikle iklim değişikliğinin Türkiye’deki gediği ve gideceği nokta alanında çıkardığımız sonuç 2030 yılında Güneydoğu Anadolu ve Ege bölgesinin alt kısımlarında tarımsal üretimin risklerin büyüdüğünü üretimin neredeyse yapılamaz hale geleceğinin gösteriyor” dedi.



“Çöpe atmak kolay ama sofraya getirmek çok zor”


Menlik, bilerek tüketmenin çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Bir bardak süt deyip geçmeyelim. Tükettiğimiz tüm gıdaların çevre üzerinde çok büyük etkisi var. Çöpe atmak kolay ama sofraya getirmek çok zor kıymetini çok iyi bilmek gerekir” diye konuştu.



“Türk insanı sütü sever ve içer”


İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Yavuz Dizdar, Sütün çocuklar üzerinde önemli etkilerinin olduğu söyledi. Dizdar, “Zaman içerisinde bazı değişiklikler oldu. Aslında Türk insanı sütü sever ve içeriz. Özellikle çocuklar içer. İçmezsek yerine yoğurt koyarız. Olması gereken sütün doğala yakın olmasıdır. Hayvanın yeri nasıl olduğu önemli değil. Süt az işlemden geçecek yani günlük pastörize süt olacak cam şişede olursa iyi olur. Mümkünse endüstri kaymaklısını getirecek” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımcıların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen kabulün ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Hollanda ile 400 yıllık bir geçmişimiz var. Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda Türkiye’deki en büyük yatırımcı ülke konumunda. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu, bu rakamı 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başbakan’la başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliğimizi ilgilendiren gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımcıların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Terörle mücadele konusu da istişaremizin en öncelikli başlıklarından birisiydi. Türkiye’nin bölücü terörü ile mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerinin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Genel Sekreteri seçimine ilişkin ise, “Kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” dedi. “NATO’nun Türkiye’ye ihtiyacı var” Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise, “Türkiye şu anda belirleyici bir rol oynamakta ve bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözme çabaları sarf etmekte, aynı zamanda Ukrayna’daki savaşla ilgili de çabaları var. Türkiye jeopolitik bir aktör. Gazze ve Ukrayna dahil tüm konuları detaylı konuştuk. 400 yılı aşan ikili ilişkilerimiz var. NATO Genel Sekreterliği adaylığım söz konusu. Türkiye zorlu bir bölgede. Terörizm var gündeminde maalesef. Bu konuyu da konuştuk. Türkiye NATO için çok önemli bir güç teşkil ediyor. NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.