15 Temmuz Şehitler Köprüsünde darbeci askerlere karşı verdiği mücadele esnasında yanağından ve burnundan yaralanan Hamit Hakan Yılmaztürk sağlık problemlerinin hala devam ettiğini ifade ederek, ‘‘Burnumdaki sorunlar nefes almamı ve konuşmamı etkiliyor ama nişanem ömür boyu yüzümde kalacak inşallah. Bu yüzümdeki iz o geceden kalma bir şeref nişanesidir’’ dedi.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü üzerinde darbe girişiminde bulunan hainlere karşı verdiği mücadele esnasında yanağından ve burnundan yaralanan 15 Temmuz Gazisi Hamit Hakan Yılmaztürk, o geceden sonra hayatında yaşanan gelişmeleri ve sağlık problemlerini anlattı. Yılmaztürk, yüzündeki izlerin o geceden kalma bir şeref nişanesi olarak kalacağını söyledi.
‘‘İnşallah köprüdeki tankları durdurmakta bize nasip olacak diyorduk’’
Hain gecenin yaşandığı gün normal bir gün gibi hayatını sürdürdüğünü ifade eden 15 Temmuz Gazisi Hamit Hakan Yılmaztürk, ‘‘Arkadaşlarımla akşam ve yatsı namazını eda etmek için Yuşa tepesinde buluştuk. Akşam namazının ardından çay bahçesine oturduk, oturduğumuz yerde televizyon yoktu, telefonumuza gelen mesajlar sayesinde olaydan haberdar olduk. İnternet üzerinden olayları araştırdık, bu süre zarfı içinde il başkanımızın mesajı geldi telefonlarımıza. Sonrasında direk kalkıp köprüye gittik. Tabi öncesinde Kısıklı’ya geçtik, Kısıklı’ya geçtiğimizde zaten mahşeri bir kalabalık vardı. Herkes oradaydı, kulağımıza tanklar Kısıklı’ya Cumhurbaşkanımızın konutuna gelecek, tankları engelleyeceğiz diye bir söylenti geldi. İnsanlar orayı terk etmek istemiyordu, zincir oluşturuyorlardı’’ dedi.
‘‘Köprüde resmen taranıyorduk, üzerimize ateş açıyorlardı’’
Fakat hedeflerinin köprü olduğunu ve arkadaşları ile köprüye gittiklerini ifade eden Yılmaztürk, ‘‘Bizim köprüye gittiğimiz sırada Hava Alanı’nda, Vatan Caddesi’nde olan arkadaşlarımız fotoğraf atıyordu tankları durdurduk diye. Bizde ‘inşallah köprüdeki tankları durdurmakta bize nasip olacak’ diyorduk. Köprüye doğru yaklaştıkça silah seslerini duymaya başladık. Havaya ateş açtıklarını düşünüyorduk ama yaklaştıkça yaralıları görmeye başladık. Sonrasında zaten neler olduğunu kavradık. Hava Alanı ve Vatan Caddesi’nde rahat aldıklarını duymuştuk ama biz Köprüde resmen taranıyorduk’’ ifadelerini kullandı.
‘‘Yüzümdeki şeref nişanesini ömür boyu taşıyacağım’’
Köprüye vardıklarında saatin 1 buçuk sularında olduğunu belirten Yılmaztürk, ‘‘Bizim ellerimizde taş yok, sopa yok herhangi bir patlayıcı madde yok, yalnızca dilimizde ‘Asker silah bırak, Asker Kışlaya’ sloganları var. Biz böyle bağırdıkça onlar daha da hiddetleniyordu ve üzerimize ateş açıyorlardı. Üzerimize mermiler yağdırıyorlardı, mermilerin sağımdan solumdan geçtiğini hissedebiliyordum. Sonrada zaten mermi yüzüme geldi, bu yüzümdeki iz o geceden kalma bir şeref nişanesidir. O günden sonra neden şehit olamadım diye kendi kendimi yedim. Gazilikte çok başka bir şey. Hayatımda çok olumlu gelişmeler oldu, sevenlerim beni daha çok sevmeye başladı’’ dedi.
‘‘Ameliyat süreçlerim devam ediyor’’
Sağlık problemlerinin devam etmekte olduğunu dile getiren 15 Temmuz Gazisi Hamit Hakan Yılmaztürk, ‘‘Benim şu anda ameliyat süreçlerim devam ediyor, hala arayıp soranlar var. Tüm siyasilerimiz, devlet yetkililerimiz hem de halkımız bizi el üzerinde tutuyor. Burnumdaki sorunlar nefes almamı ve konuşmamı etkiledi ama nişanem ömür boyu yüzümde kalacak inşallah. Darbeci askerlerin yargılandığı mahkeme süreçlerini de takip ediyoruz. Siyasilerimizde geliyorlar mahkemelere, sağ olsunlar bize desteklerini esirgemiyorlar. Dertlerimizi sıkıntılarımızı anlatıyoruz, dinliyorlar, yeri geliyor çözüm üretiyorlar. Sağ olsun Cumhurbaşkanımız da 15 Temmuz Şehitler Anıtı yaptırdı. Her şehidimizin isimleri var orada. Her geçtiğimde duygulanıyorum. Asıl kahramanlarımız onlar, darbeci askerlerin karşısına çıktılar hiçbir şeyi düşünmeden, önce vatan dediler’’ diye konuştu.
