EKONOMİ - 21 Nisan 2018 Cumartesi 09:52

Prof. Dr. Sudi Apak: “Türkiye’de bir finans merkezinin olması şart”

A
A
A
Prof. Dr. Sudi Apak: “Türkiye’de bir finans merkezinin olması şart”

Ekonomide yaşanan gelişmeler ile birlikte Türkiye’nin ekonomisini değerlendiren Prof.

Ekonomide yaşanan gelişmeler ile birlikte Türkiye’nin ekonomisini değerlendiren Prof. Dr. Sudi Apak, kredibilite sorununun yaşanmaması için Türkiye’de bir finans merkezinin olması gerektiğini vurguladı.


Dolar ve euro’da görülen artış ile birlikte Türkiye ekonomisini nasıl yönlendirilmesi gerektiği üzerine değerlendirmelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sudi Apak, Türkiye’nin ekonomideki en büyük sonunun kredibilite sorunu olduğunu ifade etti. Dünya piyasalarında yüksek hacimle iş yapılmasının kredibilite arttıracağını da söyleyen Prof. Dr. Apak, Ekonominin dengeli bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Uzun vadede cari açıkla nasıl baş edileceği belirlenmelidir ”dedi.


“Varlık fonları kaynak oluşturmalı”


Kredibilite sorununun nasıl giderileceği ile ilgili yorumlarda bulunan Prof. Dr. Apak, “Bu sorun dünya finans piyasalarına Türk Bankaları ya da Türk işletmeleri olarak daha fazla girmememizden kaynaklanıyor. Bununla birlikte varlık fonlarının birbirleriyle rekabet eder halde kaynak oluşturuyor olması lazım. Nitekim dünya piyasalarına daha çok girdi çıktı yapılmalı. Daha fazla hacimle iş çevrilirse bu alanlarda kredibilite artmış olur. Dolayısıyla da risk oranı da o ölçüde azalır. Bu döngü sağlanamazsa alınan fonların maliyeti de artar. Maliyet artınca da işletmelerin alım gücü düşer ve üretim yapamaz hale gelir. Bunun mümkün olduğu kadar maliyetinin düşmesi lazım. Bu da dövizin düşmesiyle olur” dedi.


Prof. Dr. Apak değerlendirmelerine şu ifadeler ile devam etti:


Türkiye’de işlem hacminin artması, dış piyasalara daha fazla girilmesiyle olur. Ayrıca Türk malının prim yapması kredibilite sorunun da önüne geçer. Böylece işletmeler daha rahat para bulur. Bununla birlikte Türkiye’de mutlaka bir finans merkezinin olması gerekiyor. Dolayısıyla kredibilite sorununun aşılması için dünya ticaretini bilen Türk firmalar da piyasada aktif olmalı. Ayrıca Türkiye’deki bankaların tekrar topluma kazandırılmalı. Son zamanlarda Emlak Bankası’nın tekrar açılması çok güzel bir gelişmedir” ifadelerinde bulundu.


Ekonomideki dalgalanmaların geçici olduğunu da belirten Prof. Dr. Apak, “En ufak bir krizde herkes dış ticaret açığını konuşuyor. Türkiye bu tarz krizleri belli ölçüde daha rahat çözecektir. Burada önemli olan cari açık meselesini krize girmeden idare edebilmektir. Bundan dolayı kimsenin heyecana kapılmaması gerekiyor. Türkiye’nin büyük bir ekonomisi var. Dünyada yapılan beş büyük projenin üçü Türkiye’de yapılıyor. Bu durum ülkemiz için çok büyük avantajdır. Piyasalar oturduktan sonra ekonomimizin çok daha iyiye gideceğini düşünüyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Gülay: "Rekabet Kurumu çimento zammını incelemeli" Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı 10. Meslek Komitesi Başkanı Kadir Gülay, çimento fiyatlarında yüzde 43’e varan zam oranının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Çimento üreticileri artık rekabet etmiyor, birlikte karar alıyorlar. Rekabet Kurumunun konuyu ivedi bir şekilde incelemesini talep ediyoruz” dedi. Gülay yaptığı açıklamada, ülke ekonomisinin lokomotifleri arasında yer alan inşaat sektörü ele alındığında, sektörün en önemli dinamiklerinden olan çimentoya, kovid-19 pandemisi döneminde uygulanan zam yapmama politikasının aynen uygulanması gerektiğini söyledi. Gülay, yüzde 43’e varan zam oranının kabul edilemez olduğunu ifade ederek, “Tüm üretici firmaları ülkemizin geçirdiği bu sıkıntılı günlerde sağduyuya davet ediyoruz. Gelen bu zam sonrası vatandaşın ev alma planları, önce bankaların astronomik kredi faiz oranları, şimdi de çimento fiyatlarının artmasıyla başka baharlara kaldı. Gelen bu keyfi zammı anlamak mümkün değil” ifadelerine yer verdi. “Rekabet Kurumunun konuyu ivedi bir şekilde incelemesini talep ediyoruz" Çimento üreticileri artık rekabet etmek yerine birlikte karar aldıklarını iddia eden Gülay, “Sektör paydaşlarına başka alternatif kalmayacak şekilde, hiçbir rekabet şansı oluşturmadan fiyatları belirliyorlar. Rekabet Kurumunun konuyu ivedi bir şekilde incelemesini talep ediyoruz. Hiçbir gerekçe olmadan yapılan ve yapılacak olan zamlara tahammülümüz yoktur. Bu doğrultuda her platformda önce sivil toplum örgütleri olarak bizler, sonra da milleti, bu fahiş fiyat zulmüne dur demeye çağırıyor, serbest piyasa maskesi altında, ekonomi üzerindeki kartelleşmelerin ve devlet otoritesini nasıl hiçe saydıklarının farkında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Devletimizin yetkili organlarını bu ve benzeri eylemlere karşı gerekeni yapacağına olan inancımızı bir kere daha vurguluyoruz. Bu ülkede artık ekonomik krizler birileri için fırsatı olmamalı diyoruz” şeklinde konuştu.
İstanbul Eyüpsultan’da yavru kediyi ezdi ardından yoluna devam etti, o anlar kamerada Eyüpsultan’da bir sürücü, sokakta gezen yavru kediyi ezerek yoluna devam etti. Dehşet anlarına şahit olan kadın; yavru kedisini ezerek ölümüne neden olan sürücü hakkında suç duyurusunda bulunacağını ve yakalanmasını istediğini söyledi. Sürücünün kediyi ezerek yoluna devam ettiği anlar kameraya yansıdı. Olay 22 Nisan’da 14.40 sıralarında Eyüpsultan Sakarya Mahallesinde meydana geldi. İddiaya göre Sabiha Yılmaz, komşusu ile sokakta yürürken kendisinin beslediği 6 aylık kediyi bir sürücü, ezerek üzerinden geçti. Kedi orada ölürken, olay anı güvenlik kamerasına yansıdı. Sokaktaki bir güvenlik kamerasına yansıyan görüntüde kediyi ezen sürücünün yoluna devam ettiği görüldü. Kedinin sahibi Sabiha Yılmaz, kediyi ezerek ölümüne neden olan sürücü hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi. “O anda geçirdiğim sinir krizinin, öfkemin haddi, hesabı yok” Yaşadığı anlatan kedinin sahibi Sabiha Yılmaz, “Çok üzgünüm. Bir arabanın bilerek ve canice 6 aylık büyüttüğüm kedinin, canların canına kıyması. Bunu bilerek ve isteyerek yapıp, yoluna devam etmesi. O anda geçirdiğim sinir krizinin, öfkemin haddi, hesabı yok. Çünkü bu ara sıra olan bir olay. İlk defa başımıza gelen bir şey değil dikkatsizlik söz konusu. Bu zanlı ile ilgili suç duyurusunda da bulunacağım. Herkesin bu canice işlenen suçlunun bir an önce bulunmasını istiyorum. Bunun sadece burada gerçekleşen bir olay olduğunu düşünmüyorum” dedi. “Hiçbir şey yokmuş gibi ezip gidiyor” Kediyi ezen sürücüyle ilgili konuşan Sabiha Yılmaz, “Komşum ile beraber tam buradaydım. Arkam dönüktü. O esnada olay gerçekleşiyor. 6 aylık kedimi bodrum katında besliyordum. Daha ufaktılar tam anlamıyla sokağı bilmiyorlar. Gelen araba gördüm yavaştı. Yavaş olmasına rağmen kedi arkamda olduğu için onu ezip geçmesi için, bizi ezip geçmesi gerektiğini düşündü. Bu esnada kedi rögardan bir şey çıktığını görüyor. Önce yalnız geliyor. Kameraya yansıdığı gibi bunu bilerek 20 - 30 kilometre hızla gelen bir arabadan bahsediyoruz, görmemesi imkansız. Araç kullandığı esnada telefon da kullanmıyor. Bu arabayı kullananı tespit ettik. Geçerken hiçbir şey yokmuş gibi yoluna devam ediyor. Yukarıdaki komşum beni uyarıyor. Hiçbir şey yokmuş gibi ezip gidiyor” şeklinde konuştu. “Karakola gidip suç duyurusunda bulunmak istiyorum” Olayın adli sürecinin başlayacağını ifade eden Sabiha Yılmaz, “Arkasından bağırmama rağmen duymadı. Araç giderken arkasına bakmıştır. Üzerinden bir kedinin değil bir taşın üzerinden geçerken sürücüler arkasına bakar, kontrol eder. O kediyi ezdiğini gördü. Arkasına baktı ve yoluna devam etmeye çalıştı. Karakola gidip suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Çünkü bunların cezaları var. Kanunların belirlediklerine göre bunların cezaları var. Onların uygulanmasını istiyorum. Yasaların değişmesi gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Olay anı güvenlik kamerasında Bir güvenlik kamerasına yansıyan görüntüde arabanın kedinin üstünden geçtiği an ve kedi sahibi Sabiha Yılmaz’ın verdiği tepkiler görülüyor.