EKONOMİ - 30 Nisan 2024 Salı 10:48

Türkiye en fazla döner ve köfte seviyor

A
A
A
Türkiye en fazla döner ve köfte seviyor

Garanti Ödeme Sistemleri (GÖSAŞ), 2023’te Garanti BBVA kartları ile Garanti BBVA POS’larından yapılan harcamaların özetiyle ilgili araştırma gerçekleştirdi. Yeme alışkanlıklarının öne çıktığı araştırmanın sonuçlarına göre, yeme-içme sektöründe en fazla kredi kartı harcaması döner ve köfte restoranlarında yapıldı.


Türkiye’nin 2023’te yemek tercihlerini ortaya çıkaran GÖSAŞ araştırmasına göre, yıl boyunca kredi kartlarıyla en fazla döner ve köfte restoranlarında harcama yapılırken; sıralamayı kebap, pide, burger restoranları takip etti.


Tekirdağ’ın tercihi köfte yerine döner oldu


Tekirdağ başta olmak üzere, Çanakkale, İzmir, Antalya, Karaman, Şanlıurfa, Gaziantep, Mardin, Şırnak, Hakkari, Rize, Trabzon, Ordu, Sinop, Ankara gibi şehirlerle Türkiye’nin yedi bölgesinde Garanti BBVA kart kullanıcıları döner restoranlarına rağbet gösterdi. Tekirdağ ve Çanakkale dışında Marmara Bölgesi köfteyi seçerek bu gruptan ayrı konumlandı. Sadece Tunceli kebap yemeği tercih ederken; Bolu, Afyonkarahisar, Zonguldak, Amasya, Uşak, Aydın ve Bayburt pideyi tercih etti. Mersin ise tantunide öne çıkarak yerel yemeğinden vazgeçmedi.


Ege ve Karadeniz’de pide ilk tercih oldu


Yemek çeşitleri bakımından Türkiye ortalamasının üstünde olan şehirlerdeyse İstanbul, Kocaeli, Antalya burger restoranlarını seçerken, Ege ve Karadeniz illerinde pide restoranları tercih sıralamasında en üst seviyeye yerleşti. İç ve Doğu Anadolu’da döner / kebap sofralarda yerini alırken, Güneydoğu’da lahmacun diğer şehir ve bölgelere göre daha fazla tercih edildi.


Eve en fazla sipariş veren Edirne oldu


Garanti BBVA kartlarından yapılan işlemlerle eve en fazla oranda sipariş veren Edirne ve İzmir oldu. İstanbul üçüncü sıradan araştırmaya girerken listede Kırklareli, Çanakkale, Tekirdağ, Denizli yüksek oranda eve sipariş veren iller olarak dikkat çekti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Kuyucak’ta 200 bin geçci domates fidesi dağıltı Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projeleri kapsamında ’900 Rakım ve Üzeri Alanlarda Geçici Domates Üretiminin Yaygınlaştırılması Projesi’ kapsamında Aydın’ın Kuyucak ilçesindeki 900 rakım üstü mahallelerde 200 bin ’geçci domates’ fide dağıtımı yapıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2021 yılından beri 81 ilde, boş ya da nadasa bırakılan alanların yanı sıra işlemeli tarıma uygun olmayan alanlarda, uygun tekniklerle, bitkisel üretimin ve katma değeri yüksek bitki türlerinin üretiminin arttırılması amacıyla Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi uygulanıyor. Bu kapsamda ’900 Rakım ve Üzeri Alanlarda Geçici Domates Üretiminin Yaygınlaştırılması Projesi’ çerçevesinde Kuyucak ilçesindeki 900 rakım üstü mahallelerde üretim yapan çitçilere düzenlenen törele 200 bin geçici domates fide dağıtımı gerçekleştirildi. Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Altıntaş törende yaptığı konuşmada, “Bu yıl ülke tarımında söz sahibi bir il olarak Aydınımızın bu konumunu, daha ileriye taşımak amacıyla, yüzde 75’i bakanlığımız, yüzde 25’i çiftçi katkısıyla karşılanan, toplam bütçesi, 5 milyon 384 bin TL olan 6 TAKE projemizi hayata geçirdik. İl Müdürlüğümüz tarafından hazırlanarak bakanlığımızca onaylanan projeler kapsamında; 21 bin 250 adet incir fidanı, 5 bin 900 adet kestane fidanı, 12 bin adet turşuluk biber fidesi, bin 500 dekar alan için yağlık ayçiçeği tohumu, 2 bin dekar alan için sorgum sudan otu melezi tohumu ve 275 bin adet geçci domates fidesi dağıtımı yer almaktadır. Projeler ile toplamda 11 ilçemizde bin 60 üreticimize sertifikalı fide, fidan ve tohum dağıtımı gerçekleştirmiş olacağız. Geçtiğimiz yıl TAKEP kapsamında Kuyucak ilçemizde 150 bin geççi domates fidesi dağıtımı gerçekleştirdik ve emekleriniz karşılığında güzel sonuçlar aldık. Bu yıl, 200 bin fide ile ilçemiz tarımına daha fazla katkı sunmayı amaçlıyoruz. Bugün burada dağıtımını gerçekleştireceğimiz fidelerin, önceki senelerde olduğu gibi üreticilerimizin kıymetli çabalarıyla ilçemize ve ilimize bolluk, bereket getirmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum" dedi. Fide dağıtımına Kuyucak Kaymakamı Fehmi Sinan Niyazi, Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Altıntaş, Kuyucak İlçe Jandarma Komutanı J.Tğm. Kadir Karaduman, Tarım ve Orman İl Müdür Yardımcısı Ali Rüstem Şanlı, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Ömer Çiçek, Kuyucak İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hatice Suzan Yöre, Kuyucak Ziraat Odası Başkanı Abdullah Sevgi, mahalle muhtarları ve çok sayıda üretici katıldı.
Hatay Korku filmlerini aratmayan mağara, binlerce yarasaya ev sahipliği yapıyor Hatay’ın Defne ilçesinde bulunan korku filmlerini aratmayan mağara, binlerce yarasaya ev sahipliği yapıyor. Bölgede yaşayan vatandaşlara ait tapulu arazide bulunan mağara, macera severler tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Defne ilçesi Harbiye Mahallesi’nde bulunan ve Çan Mağarası olarak bilinen mağara, binlerce yarasaya ev sahipliği yapmasıyla bölge halkı tarafından biliniyor. Yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle bilinen Hatay’da ki çok sayıdaki mağaradan birisi olan Çan Mağarası, yaklaşık 130 metre uzunluğa ve 3 metre yüksekliğe sahip. İçerisinde çökme meydana gelen mağara, Vecih Aşkar isimli vatandaşın özel mülki içerisinde yer alıyor. Yarasaların çıkardığı seslerle korku filmlerini aratmayan bir ortamın oluştuğu mağaraya maskesiz ve el feneri olmadan girilmemesi tavsiye ediliyor. “Buraya gelenlerin maskesiz, el feneri olmadan ve bizden habersiz kesinlikle girmesinler” Mağarayı keşfetmeye gelen vatandaşlara maske ve el feneri uyarısında bulunan Tevfik Öztürk, “Burası 100 yıldır aynı şekilde kalıyor. Bu mağara normalde 4 km civarındaydı ama çökmeler olduğundan dolayı şimdi yaklaşık 130 metre civarındadır. Mağaranın içerisinde delikler. Deliklerden en alttan girince en üstte çıkılıyor. Mağaranın içi çok korkutucu ve ürpertici. Yarasaların sesinden ve mağaranın sıcaklığından dolayı gerçekten ürpertici bir yer. Buraya gelenlerin maskesiz, el feneri olmadan ve bizden habersiz kesinlikle girmesinler. Maskesiz girilmesin. Çünkü nefes almakta zorlanıyoruz. Çok sıcak olduğu için ter içinde kaldık. Anlatılması gerçekten zor ancak görülmesi gerekir. Muazzam ve muhteşem bir yer” dedi. “Bu mağara da korku filmlerini aratmayacak bir ambiyans var” Bu mağaranın korku filmlerini aratmayacak bir ambiyansının olduğunu söyleyen Kemal Korkmaz, “Burası büyük mağara, içeride binlerce yarasa var. Bu mağara da korku filmlerini aratmayacak bir ambiyans var. Çok güzel ve görülmeye değer bir yer. İçerisi çok sıcak ve terledik. Yarasaların gübresinin kokusu var. Mağaranın içerisine girince bir el feneri ve bir maske takarak girin. Görmek isteyen vatandaşlar gelsinler. Çok güzel bir yer” şeklinde konuştu. “Bu mağara benim tapulu mülkümün içerisinde yer alıyor” Mağaranın tapulu mülkü içerisinde olduğunu ifade eden Vecih Aşkar, “Büyük mağara normalde 2 kilometre ama yaklaşık 60 metreden sonrası çökme olmuş. Mağaranın içerisinde yarasalar var. İçeride 12 metre yükseklikteki oyuğun içinde yarasalar var. Milyonlarca değil ama baya yarasa var. Bu mağara benim tapulu mülkümün içerisinde yer alıyor. Buraya gelen ziyaretçileri görmeleri için gezdiriyoruz. Maske takmalısınız. Çünkü kapalı bir alan olduğundan yarasaların pislikleri, ortamın nemini değiştirdiği için insanlar nefes darlığı yaşıyor” ifadelerini kullandı.
Çanakkale Çanakkale Savaşları’ndan kalma 109 yıllık batıkları su altı fotoğrafçısı Alex Dawson görüntüledi Dünyanın en önemli su altı fotoğrafçılarından olan Alex Dawson ‘Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı’nda, 109 yıllık Çanakkale Savaşları’ndan kalma batıkları görüntüledi. Derinliklerinde pek çok hikaye saklayan Çanakkale’nin savaş batıkları, 1. Dünya Savaşı temalı ilk su altı parkı özelliğini taşıyor. Tarihin en kanlı muharebelerinden birine sahne olan ve dünya harp tarihine geçen ‘Çanakkale Geçilmez’ destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası; Şehitler Abidesi, Seyit Onbaşı Heykeli, 57’nci Piyade Alayı Şehitliği, Conkbayırı, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, Kilitbahir Kalesi, Bigalı Kalesi ve Seddülbahir Kalesi’yle her yıl binlerce ziyaretçiye Çanakkale ruhunu yaşatmaya devam ediyor. Adım atılan her noktasında Çanakkale Savaşları’nın izlerinin görülmesi mümkün olan, açık hava müzesi niteliği taşıyan Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı hayata geçirdiği ve geçireceği yeni projelerle, Çanakkale ruhunu ve Çanakkale Destanı’nı daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyor. Tarihi yarımadanın derinliklerinde bulunan savaş gemileri, Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı olarak 3 yıl önce dalış turizmine açıldı. Derinliklerinde pek çok hikaye saklayan Çanakkale’nin savaş batıkları, 1. Dünya Savaşı temalı ilk su altı parkı özelliğini taşıyor. 109 yıl önce Seddülbahir Kalesi açıklarında batırılan İngiliz Kraliyet Donanması’na ait ’HMS Majestic’in de aralarında bulunduğu 14 batık geminin gizemini dalış meraklıları keşfedecek. 21 farklı dalış noktası ve 150 kilometrelik alanda dalışa imkan veren Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı dalış noktaları; ’HMS Majestic’, ’Ertuğrul Koyu Massena ve Saghalien gemi kalıntıları’, ’Helles Barçları’, ’Tekke Koyu (W Beach) batıkları’, ’Arıburnu Barç’, ’Küçükkemikli Barçları’, ’Arıburnu Layter’, ’Lundy’, ’HMS Louıs’, ’S.S. Milo’, ’Tuzla’, ’Denizaltı Mania Ağı’, ’Bebek Kayalıkları’ ve HMS Trıumph’tan oluşuyor. Ege ve Marmara denizlerinin buluşma noktası olan ve sahip olduğu su altı hazineleri ile tüm dünyanın ilgisini çeken Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı’ndaki 109 yıllık batıklar dünyanın en önemli su altı fotoğrafçılarından olan Alex Dawson tarafından görüntülendi. Dalış öncesi Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, su altı fotoğrafçısı Alex Dawson ile birlikte Seddülbahir Mehmetçik Feneri’nde basın açıklaması yaptı. Su altı fotoğrafçısı Alex Dawson, “Su altı fotoğrafçısıyım. 2024 yılında dünyanın en iyi su altı fotoğrafçısı seçildim. Batıkları görüntülüyorum. Gelibolu’da olmaktan çok mutluyum. Tarihi Alanı da görmekten mutluluk duydum. Şu anda Ege’den Karadeniz’e uzanan boğaz bölgesinde davet edildim. Buradaki derinlerdeki tarihi batıkları araştırmak ve görüntülemek için. İlk dalışı az önce gerçekleştirdik ve çok güzeldi. Bu bölgede çok önemli tarihi olaylar yaşandı. Bu batıklara inildiği zaman burada birçok insanın hayatını yitirdiğini bilmek çok üzücü. Fakat batıklar çok güzel ve bu projeyi hayata geçirmeniz çok güzel. Bütün insanlara bunu tanıtıyor olmanız ve paylaşıyor olmanız çok önemli. Dünyada çok az yerde Gelibolu’da olduğu gibi tarihi alana dalış yapabilirsiniz. Çok sığdan çok derine kadar birçok tarihi batık gemi var. Bunların çoğu gerçekten büyük. Dünyanın birçok yerinden dalgıçlar gelip Gelibolu’nun derinliklerindeki bu güzellikleri ve tarihi görebilirler. Bu bölgedeki önümüzdeki günlerde daha birçoğuna dalış yapacağız fakat bu yeterli gelmeyecek bundan sonra da tekrar geleceğime enimin. Dalış sırasında yaptığım çekimleri kendi sosyal medyamda paylaşacağım 350 binin üzerinde takipçimin olduğu. Birçok teknik dalgıcın olduğu gruplarda paylaşacağım. Bu bölgedeki teknik dalış potansiyelinin tüm dünyaya anlatacağım. Su altında görülebilecek çok batık var. Lütfen bu bölgenin tanıtımı için buraya gelin ve bize yardımcı olun” dedi. Su altı fotoğrafçısı ve teknik dalıcı Ashley Peterson ise, “Teknik dalıcıyım ve mağara dalıcısıyım. Florida’dan geliyorum. Uzun süredir mağara ve batıklara dalış yapıyorum. Gelibolu Tarihi Sualtı Parkındayız. Burası çok özel bir yer. Osmanlı Devleti zamanına, 1’inci Dünya Savaşına dayanan batıklar var. Burası gerçekten duygu içeren bir yer. Sadece dünya savaşı batıkları yok aynı zamanda daldığımız başka ticari batıklar da var. Üzerinde mercanların geliştiği ve büyüdüğü, gerçekten burada olmak çok keyifli” diye konuştu. Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ise, Gelibolu Sualtı Parkı’nda çok önemli bir gün yaşadıklarını söyledi. Gelibolu Sualtı Parkı’nın çok önemli bir misafiri ağırladığını ifade eden Kaşdemir, “Su altı fotoğrafçılığı konusunda şu anda dünyanın en iyisi Alex Dawson misafirimiz. Tarihi Alan Başkanlığı olarak yakın bir zaman önce faaliyete geçirmiş olduğumuz Gelibolu Sualtı Parkı dünyanın en önemli dalış merkezlerinden birisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Biz dünyada dalış dendiği zaman akla gelen çok önemli insanları, yetkin insanları, bu konudaki en iyi insanları Gelibolu Sualtı Parkı’nda, Çanakkale’de ağlamak istiyoruz. Gerçekten biz bu projeye çok inandık. Çünkü Gelibolu Sualtını Parkı’nda, suyun altında bir hazine, bir tarih yatıyor. Dünyada eşi benzeri olmayan güzellikler yatıyor. 21 farklı dalış noktasıyla dünyada bu kadar zengin dalış noktası olan ve kolay ulaşılabilen başka bir yerde yok. Dalış dendiği zaman akla Çanakkale gelecek. Su altı dendiği zaman akla Gelibolu Sualtı Parkı gelecek. Çanakkale’de dalış yapmak sadece bir suya dalmak değil aynı zamanda bir zaman tünelinde, tarihin içerisinde bir yolculuk yapmak demektir. Başka su altı parklarında olmayan, suyun altında olmayan güzellikler, doğal güzellikler, bozulmamış su altı varlığı, zenginliğiyle beraber tarihi kalıntılarla birlikte Gelibolu Sualtı Parkı şu anda hak ettiği seviyeye gelmeye devam ediyor. Bundan sonra Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı olarak da dünyada su altı camiasında söz sahibi olan, dalışta en iyi olanları Çanakkale’de Gelibolu Sualtı Parkı’nda ağlamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, su altı fotoğrafçısı Alex Dawson ve su altı fotoğrafçısı ve teknik dalıcı Ashley Peterson’a Gelibolu Sualtı Parkı’na verdikleri destekten dolayı teşekkür belgesi takdim etti. Ardından Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir de, su altı fotoğrafçısı Alex Dawson ile ’HMS Majestic’ zırhlısına dalış gerçekleştirdi. ’HMS Majestic’ zırhlısı, dünyanın en önemli su altı fotoğrafçılarından olan Alex Dawson tarafından görüntülendi.