EKONOMİ - 31 Ağustos 2023 Perşembe 13:49

Türkiye enerji depolamada Avrupa liderliğine oynuyor

A
A
A

Türkiye, enerji depolamada Avrupa liderliğine oynuyor. Türkiye’nin 5 yıl içerisinde depolamalı enerjide Avrupa’da birinci olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, nükleer santralin gerekliliğinin ise altını çiziyor.

Türkiye, son yıllarda enerji alanında ciddi yatırımlar yapmaya devam ediyor. Bu yatırımların başında ise yapımına 2015 yılında başlanan Akkuyu Nükleer Santrali geliyor. Ancak Türkiye’nin nükleer santral sahibi olmasından rahatsız olan bazı Avrupa ülkeleri, sürekli olarak yapılmasına karşı çıkıyor. Türkiye’de bulunan bazı çevreci gruplar ise bunun doğaya zarar vereceği görüşünde bulunarak yapılmasını istemiyor. Avrupa ülkeleri Türkiye’de nükleer santral yapılmasına karşı çıksa da 2023 yılı itibarıyla Avrupa ülkelerinde 169 nükleer santral bulunuyor.

"Nükleer santrale karşı çıkmak matbaanın icadına karşı çıkıp 200 yıl sonra kabullenmek gibi bir durum"

Nükleer santrallerin ve diğer enerji santrallerinin Türkiye için çok önemli olduğunu dile getiren Kanyon Yenilenebilir Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Alp Erkin, “Bize Batı ülkelerinden sürekli empozeler var ’nükleer santrali kurmayın, kömür santrali kurmayın’ diye. İçeride de bazı odaklar var, bunlar da bu tarz yatırımlara sürekli direniyorlar ve muhtemelen sebebini bilmeden direniyorlar. Şimdi gerçek rakamlar üzerinden konuşmak gerekirse şu an Avrupa’da toplam 169 adet nükleer santral var, 256 adet kömür santrali var. Biz henüz bir tanecik bile nükleer santrali devreye alamamışız. Kamuoyunda bazı insanlar kazan kaldırmış vaziyette ’işte bu çevreye aykırıdır’ vesaire diyerek. Avrupa’da 169 tane varken bizim buna direnmemiz ve inkar etmemiz matbaanın bulunmuş ve biz 200 yıl sonra bunu kabullenmişiz gibi bir durumla örtüşüyor. Hep bir ağızdan ’kömüre gerek yok, nükleere gerek yok, bizim kendi güneş santralimiz var’ diyorlar. Bunu da hakikaten televizyonlarda titri olan profesörler anlatıyor. Peki beyefendi kömürü kullanmadık, nükleeri kullanmadık, hidroyu kullanmadık, hep senin dediğin gibi güneş santrali kuralım. Peki güneş battığı zaman akşam bizim elektriğimiz nereden gelecek” diye konuştu.

Türkiye enerji depolamada Avrupa liderliğine oynuyor

"Türkiye enerji depolamada 5 yıl içinde Avrupa’da birinciliğe oturur"

Enerji üretiminin yanı sıra bunun depolanmasının da çok büyük öneme sahip olduğunu vurgulayan Erkin, “Depolama konusu burada devreye giriyor. Eğer biz bu santrallerimizi ucuzlamakta olan bir teknolojiyi kullanarak depolayabilirsek Türkiye için altın bir fırsat doğuyor. Bu sebeple devletimiz de buna önem veriyor. Özel sektörümüz de bunu gayet güzel kavramış durumda. Benim görüşüm Türkiye depolamalı enerjide Avrupa ülkeleri arasında 5 yıl içerisinde birinciliğe oturur. Depolama ile gündüz ürettiğimiz elektriği gece de harcayabiliyoruz. Halihazırda bizim güneş santrallerimiz geceleyin atıldır, gece hiçbir şey üretmez. Gördüğümüz o yüzlerce, binlerce metrekare güneş santralinden güneş battıktan sonra bir kilovatsaat bile elektrik alamıyoruz. Rüzgar santralleri malum, rüzgarın olduğu saatlerde çalışan santraller ve bunların ne zaman üreteceği bizim kontrolümüzde değil. Allah’tan gelen bir şey. Biz tabii ki potansiyeli yüksek olan yerlere kuruyoruz ama rüzgarın ne zaman eseceğini bilebilen herhangi bir istatistiksel bilgi yok. Bunu Danimarka üniversiteleri, Almanya üniversiteleri, İspanya üniversiteleri ortak bir çalışma yapıp yıllarca öngörmeye çalıştılar. Rüzgarın hangi saatlerde eseceğinin hiçbir istatistiğe bağlanmadığını görüyoruz. Dolayısıyla rüzgarın olduğu anda üretilen enerji depolanacak, daha sonraki saatlerde kullanılacak. Türkiye’miz açısından depolamanın petrol bulma ile karşılaştırması bazen soruluyor. Bizler vatanını yurdunu seven kişiler olarak Karadeniz’de, Gabar’da petrol, doğalgaz bulunmasını çok büyük memnuniyetle karşılıyoruz. Bu çalışmaların da sürmesi şarttır ve devam etmesi gerekir. Türkiye ufacık bir gemi ile arama işlerine başlamışken, yıllar sonra kocaman bir filomuz ve gayet deneyimli personelimiz var. Türkiye cesaret ile bu konunun üstüne gidiyor, daha da iyilerini bulacaktır. Bu durum bizim için rehavete gitmemeli. Bizim için en büyük potansiyel yenilenebilir enerji kaynaklarını depolayabilmemizdir. Buna asılmamız ve Türkiye’yi bir numaraya taşımamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

"Şu an faaliyette olan kömür ve hidroelektrik santralleri kapatırsak Türkiye mağara çağına döner"

Halihazırda faaliyet gösteren hidroelektrik ve kömüre dayalı enerji santrallerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Erkin, “Eğer hidroelektrik ve kömüre dayalı enerji santrallerini kapatırsak şu saniye elektriksiz kalırız. Dolayısıyla bunları gözümüz gibi korumamız gerekiyor. Bunlara gereken saygıyı göstermemiz gerekiyor. Bunlar bizim mücevherimiz. Bu santrallerden vazgeçmemiz akıl dışı bir şeydir. Bunlar olmadan Türkiye mağara çağına döner” diye konuştu.

Volkan Kayalar - Mehmet Kaan Kurt

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.