POLİTİKA - 24 Mart 2017 Cuma 17:33

Bakan Özlü: “Evet kadar hayır oyları da muteberdir”

A
A
A
Bakan Özlü: “Evet kadar hayır oyları da muteberdir”

İZMİR (İHA) – Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Evet oyları ne kadar muteber ise hayır oyları da o kadar itibarlıdır bizim için.

İZMİR (İHA) – Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Evet oyları ne kadar muteber ise hayır oyları da o kadar itibarlıdır bizim için. Biz çünkü milli iradeye güvenen, demokrasiye inanan bir partiyiz. Evet ya da hayır her ikisine de saygılıyız. Hayır oyu verdiğinizde bu oydan hangi çevrelerin memnun olacağını düşünmenizi arzu ediyorum” dedi.


Çeşitli temaslarda bulunmak üzere dün İzmir’e gelen Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Torbalı ilçesinde esnafı ziyaret etti. İsmet Paşa Caddesi’nde bulunan esnaflara tek tek hal hatır soran Bakan Özlü, Torbalılar tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Ziyaret esnasında bol bol çocukları seven Bakan Özlü, 4 yaşındaki Mina Duran’ı da kucağına alarak fotoğraf çekildi.


Bakan Özlü, esnaf ziyaretinin ardından, Torbalı Ticaret Odasında sanayici ve iş adamları ile buluştu. Toplantıya Bakan Faruk Özlü’nün yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun ve iş adamları katıldı.


Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Torbalı’nın Türkiye ekonomisinin nabzını tutan şehirlerden biri olduğu ve Torbalı’nın 77 ilden fazla vergi veren, 63 ilden fazla ihracat yapan bir ilçe olduğunu ifade etti.



“Asla geri adım atmayacağız”


Türkiye’nin daha fazla ve daha nitelikli yatırımlara ev sahipliği yapması için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Bakan Özlü, “Kendi otomobilini, haberleşme uydularını, enerji santrallerini, silahlarını üreten bir Türkiye inşa edeceğiz. İşte daha geçen hafta, 1915 Çanakkale Köprüsü’nün temellerini attık. Bu köprü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul-İzmir Otoyolu’nun de bir ayağı olan Osman Gazi Köprüsü ile birlikte Marmara’da bir otoyol ringi oluşacak. Ülkemize ve şehirlerimize güç katacak olan bu tür projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. Güçlü, lider, zengin, iddialı bir Türkiye inşa etmek hedefimizden asla ama asla geri adım atmayacağız” diye konuştu.



“Evet çıkması, bazı çevreleri korkutuyor”


Bazı çevrelerin referandum sonunda ‘evet’ çıkmasından korktuğunu belirten Bakan Faruk Özlü, şöyle devam etti:


“Böyle bir Türkiye’nin varlığı bazı çevreleri korkutuyor olabilir. Terör örgütleri ve bazı ülkeler böyle bir Türkiye istemiyor olabilir. Onların 16 Nisan’da yapılacak referandumdan bu kadar korkmalarının nedeni budur. Bazı ülkeler, bu referandumda çıkacak bir ‘evet’ kararının, Türkiye’yi nasıl bir yola sokacağını, Türkiye’ye nasıl bir güç ve hız kazandıracağını çok iyi biliyor. Bunu bildikleri için de ‘hayır’ diyorlar, ‘evet’in önünü kesmeye çalışıyorlar. Ancak nafile bir gayret içindeler. Ne yaparlarsa yapsınlar, başarılı olmayacaklar.”



“Karşı çıkanları dinleyince hayrete düşüyorum”


Referandumda oylanacak 18 maddenin ne getirip ne götürdüğünü çok iyi tahlil edilerek oyların kullanılması gerektiğini belirten Bakan Faruk Özlü, “Doğrusu ben, bazen anayasa değişikliğiyle ilgili bazı söylemleri hayretle işitiyorum. Bazı söylemler çok anlamlı değil. Mesela meclis kapatılacak, meclis lağvedilecek gibi söylemler bu değişikliğe karşı çıkmaya çalışanlar var. Bu söylemler doğru değil” ifadelerini kullandı.



“Evet kadar hayır oyları da muteberdir”


Düzenlemelerin iddia edilen aksine meclisi güçlendirdiğini dile getiren Bakan Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Siyasi riskler, koalisyon hükümetleri, erken seçimler, gensoru taktikleriyle hükümeti oylama ve yıldırma girişimleri tarihe karışıyor. Yürütmedeki iki başlılık sona eriyor. Her maddenin artısını ve eksisini analiz edin ve ona göre kararınızı verin. Evet oyları ne kadar muteber ise hayır oyları da o kadar itibarlıdır bizim için. Biz çünkü milli iradeye güvenen, demokrasiye inanan bir partiyiz. Evet ya da hayır her ikisine de saygılıyız. Hayır oyu verdiğinizde bu oydan hangi çevrelerin memnun olacağını düşünmenizi arzu ediyorum.”



“İzmir, tasarım ve inovasyonda öncü kent olabilir”


İzmir Valisi Erol Ayyıldız da teknoloji ve bilimde ilerleyen Türkiye’nin sahip olduğu kaynakları öne çıkararak farklılık oluşturmasının, ancak yenilik ve tasarım ile mümkün olabileceğine dikkat çekti.


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise tasarım ve inovasyonun önemine değinerek, “İzmir’in ilklerin kenti olması, birçok üniversitemizde teknoparklarının olması, bize İzmir’in tasarım ve inovasyon konusunda öncü bir kent olabileceğini söylüyor. Biz de büyükşehir belediyesinin olanakları ile bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. İnovasyon hayatımızın her yerinde, tasarım hayatımızın her yerinde. Ne kadar yenilik yapabilir, ürün farklılığı yapabilirsek o zaman dünya pazarından pay alma şansımız var. Tabi ki bunu teknoparkların desteği ile yapacağız. Bakanımızın öncülüğünde, İzmir’i bilimde ve teknolojide hak ettiği yere getirmede hep birlikte üretip, gelecek kuşaklara layık olmak zorundayız” diye konuştu.


Toplantının sonunda Cemer Düşten Gerçeğe Tasarım Yarışmasında dereceye girenlere de ödülleri verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.