EKONOMİ - 18 Ağustos 2017 Cuma 13:38

Bakan Zeybekci’den Merkel’in açıklamasına cevap

A
A
A
Bakan Zeybekci’den Merkel’in açıklamasına cevap

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in “Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşması güncellenmeyecek” açıklamasını değerlendiren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Türkiye ile Gümrük Birliği güncellemesi düşünmediklerini söylemesi için elinde öyle bir yetki olması lazım.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in “Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşması güncellenmeyecek” açıklamasını değerlendiren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Türkiye ile Gümrük Birliği güncellemesi düşünmediklerini söylemesi için elinde öyle bir yetki olması lazım. Tek başına karar alabiliyor olman lazım. Böyle açıklamalarla veya işlerin biraz kötü gitmesiyle kaybedeni hem Türkiye hem de Almanya olur. Her iki taraf da bunun üzüleni olur” dedi.


86. İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) nedeniyle İzmir’de bulunan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in “Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşması güncellenmeyecek” açıklamasını değerlendirdi. Bakan Zeybekci, “Türkiye ile Gümrük Birliği güncellemesi düşünmediklerini söylemesi için elinde öyle bir yetki olması lazım. Tek başına karar alabiliyor olman lazım. Daha önce bu konuyla ilgili negatif yönde yapılan açıklamalardan sonra Avrupa Birliğinin ilgili otoriteleri tarafından Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliğinin güncellenmesinin her iki tarafın da menfaatine olduğu açıklamaları var. 28 üye ülkenin oy birliği ile Türkiye ile Gümrük Birliği güncellenmesi için yetki talebi var. Bunlar görüşülüyor. Bu görüşmeler devam ederken Almanya’nın böyle bir şey söylemesi, kendi görüşlerini de tam anlamıyla yansıttığını düşünmüyorum. Almanya ve Türkiye arasındaki dış ticaret hacmi 2017 sonu itibariyle 40 milyar dolara yaklaşacak. Belki biraz da aşacak. Türk ve Alman şirketlerini cirolarına bakarsanız 100 milyar dolarlık bir ekonomiden bahsediyoruz. Böyle açıklamalarla veya işlerin biraz kötü gitmesiyle kaybedeni hem Türkiye hem de Almanya olur. Her iki taraf da bunun üzüleni olur” diye konuştu.



“Olmazsa olmaz değil”


“Bu açıklamalarla, bu tür olumsuz gelişmelerle her iki taraf da kaybedip her iki taraf da üzüleceğine göre kimlerin sevineceğini iyi düşünmek lazım” diyen Bakan Zeybekci, gerek FETÖ, gerek bölücü terör örgütü mensupları, gerekse iki ülkenin ilerlemesini istemeyen mihrakların sevineceği bir ortamda bu gibi konuları iyi düşünmek gerektiğini vurguladı. Bakan Zeybekci, şöyle devam etti:


“Türkiye olarak Gümrük Birliğinin güncellenmesi bizim için olmazsa olmaz değildir. Gümrük Birliği güncellenmeden de tüm dünya ile ticaret yapar haldeyiz. Gönül ister ki böyle açıklamalar olmasın, hem Avrupa Birliği hem Türkiye’nin kazandığı güncellemesi olsun ama buna siyaseti alet etmemek lazım. Görüşmeler devam ediyor ama böyle ortamlarda biraz susmak lazım. Alman dostlarımıza da onu tavsiye ediyoruz. Eylül sonu inşallah farklı şeyler konuşulacaktır.”



“Avrasya Gümrük Birliğine üye olmak istiyoruz”


Bakan Zeybekci, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması çerçevesini bozmadan Avrasya Gümrük Birliği işe serbest ticaret anlaşmasını gerçekleştirmek istediklerini belirterek, “Görüşmeleri devam ediyor. 2017 yılında görüşmeleri sonuçlanması hedefimiz var. Bitmezse de dünyanın sonu değil, 2018 yılının ilk yarısında olur. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması çerçevesini bozmadan Avrasya Gümrük Birliği işe serbest ticaret anlaşmasını gerçekleştirmek istiyoruz. Avrasya Gümrük Birliğine üye olmak istiyoruz. Bu bizim ilettiğimiz net talebimiz. Olumlu görüşmeler var. İlk temasları bu sene başlatacağımızı düşünüyoruz.”



Rusya ile yaş sebze meyvedeki engeller kalkacak


Bakan Zeybekci, fuarın partner ülkesi olan Rusya ile dış ticaret hacmi hedefinin de 100 milyar dolar olduğunu belirterek şunları söyledi:


“Rusya da önemli ticaret ve ekonomi ortağımız. 2015 Kasım ayındaki olumsuz gelişmeden önceki dış ticaret hacmi ve ilişkilere hızlı şekilde yaklaştık. Bugün görüşmelerde artık kati fikir birliğine varmış durumdayız. 20 Ekim’de yeni bir dönemin güçlü adımlarını inşallah beraber atacağız. Yaş sebze meyve içindeki bazı ürünlerdeki engelleri en kısa sürede kaldırmayı hedefliyoruz. Ortak talebimiz de bu yönde. Engelleri kaldırmak hedefimiz. Hepsi kısa sürede kalkacak diye düşünüyorum. Domates iki ülke arasındaki ticaretin sembol ismi. Onla ilgili yakın zamanda olumlu sonuçlar alacağız. 20 Ekim’e kadar ana hatları ile Rusya ile aramızdaki ufak tefek tarım ürünleri, et ve süt ürünleri ile kanatlı ürünlerle ilgili problemlerin hemen hemen hepsini çözeceğimize inanıyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.