YEREL HABERLER - 20 Mayıs 2016 Cuma 10:41

Basmane Çukurundaki Dev Projeyi Folkart Tek Başına Yapacak

A
A
A
Basmane Çukurundaki Dev Projeyi Folkart Tek Başına Yapacak

İzmir’in yıllardır çözülemeyen Basmane Çukuru’na yepyeni proje yapacak olan proje ortağı üç firma ortaklığını sonlandırdı. Sancak ailesi, 80 milyon dolara TMSF’den satın alınan alanda yapılması hedeflenen dev projeyi tek başına hayata geçirecek.
Mesut Sancak, İzmir’de 17 yıldan bu yana çözülemeyen, ’Basmane Çukuru’ olarak bilinen ve 80 milyon dolara TMSF’den satın alınan alanda, yapılması hedeflenen dev proje hazırlıklarının hızla sürdüğünü, üçlü konsorsiyum üyeleriyle birlikte verilen kararla ortaklığı sonlandırdıklarını, Folkart’ın yola tek başına devam edeceğini söyledi.
Folkart Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, ortakları Rıza Akça, Tarık Kayar’dan oluşan üçlü konsorsiyum geçtiğimiz aylarda 80 milyon dolarlık teklifle, kamuoyunda Basmane Çukuru olarak bilinen alanı TMSF’den satın almış, projenin hazırlıkları başlamıştı.
DOSTÇA EL SIKIŞTILAR
Proje için süreç hızla ilerlerken, yeni bir gelişme yaşandı. İzmir’in kalbi sayılan Basmane’de, Türkiye’ye ve Avrupa’ya örnek olacak mimari bir anlayışla İzmirliler ile ortak akıl çizgisinde yapılması hedeflenen büyük projeyi, Folkart artık tek başına gerçekleştirecek.Konsorsiyum üyeleri dostça el sıkıştıklarını belirtirken, gelecekte farklı işbirliklerini hayata geçirmek dileğiyle karşılıklı teşekkür etti.
Folkart Yapı Başkanı Mesut Sancak da konsorsiyum ortaklığını saygı ve sevgi ilişkisi içinde anlaşarak, beraber verilen bir kararla sona erdirdiklerini açıkladı.
Sancak, proje için dünya çapında iddia taşıdıklarını, yeni ve farklı mimari anlayışla, İzmir’den Türkiye’ye ve Avrupa’ya örnek olacak, simge bir proje gerçekleştirmek istediklerini vurguladı.
ALTI OFİS ÇALIŞIYOR
Geçtiğimiz ay proje için ülke içi ve dışından, dünya çapında işler başarmış 6 mimarlık ofisi ile anlaşıldığını anımsatan Sancak, bünyelerinde çok ünlü mimarlar barındıran, evrensel referansları bulunan bu mimarlık ofislerinin, proje üzerinde çalışmayı sürdürdüklerini bildirdi.
Sancak, İzmir’in kalbinin atacağı geleceğin görkemli projesi için, İzmirlilerin çok beğeneceği çalışmalarda son aşamaya gelindiğini belirtti. Sancak, 6 mimarlık ofisinin birbirinden farklı mimari konsept projeleri oluşturduğunu ve çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.
İZMİRLİLER SEÇECEK
“Uzun yıllardır İzmir gibi çok değerli tarihsel mirasa sahip bir şehir için, mahçubiyet duygusu yaratan, sonunda halkın söylemiyle ’utanç çukuru’ adını alan şehrin kalbindeki bu alanın geleceğini, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile mutabakatla, ‘ortak akıl’ ışığında belirleyeceğiz." diyen Mesut Sancak, seçilen bu mimari ekiplerin, önümüzdeki günlerde projelerini Folkart’a teslim edeceklerini söyledi. Sancak, tüm projeleri, önce görüşlerini almak üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne sunacaklarını, uzmanlardan oluşan bir kurul ile projeler arasından 3 tanesini seçeceklerini açıkladı.Sancak, bu 3 proje arasından, en beğenilen projeye İzmirliler’in ‘ortak aklının’ karar vermesini arzuladıklarını kaydetti.
AVRUPA’YA ÖRNEK
Sancak, proje sonuçlandığında, İzmir turizmine değer katmak istediklerini, projeninAvrupa’ya örnek, Türkiye’nin önemli bir cazibe merkezi olacağına işaret etti. ‘Yeşil’ özellikli projede;konut ve ofislerle birlikte, birbirinden farklı, zengin işlevlerin, aynı andabuluşacağını belirten Sancak, proje kapsamında artan kamu menfaati ile İzmir’e yeni bir İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet binasının da kazandırılacağını dikkat çekti.
Proje için 750 milyon TL’lik yatırım yapmayı hedeflediklerini vurgulayan Sancak, inşa aşamasında projede 4 bin kişinin çalışacağını, proje hayata geçtiğinde ise şehre 5 bin kişilik istihdam sağlayacağını da sözlerine ekledi.
PROJE TAKVİMİ
Folkart Yapı Başkanı Mesut Sancak’ın verdiği bilgiye göre, proje takvimi şöyle ilerleyecek:
“Haziran/Temmuz aylarında sırasıyla, önce mimari konsept projeler, 6 mimarlık ofisi tarafından Folkart’a teslim edilecek; sonra uzman kurulun belirlediği üç proje arasından, en beğenilen projeyi, İzmirliler seçecek.Folkart, bu yaz sonunda dev projenin temelini atmayı hedefliyor. Avrupa’da ve dünya çapında örnek gösterilmesi amaçlanan, İzmir için Türkiye’nin cazibe merkezi olması hayal edilen simge projenin lansmanının, Kasım ayında yapılması gündemde. Proje için tüm Türkiye’de ses getirecek, iz bırakacak bir lansman yapılması da hedefler arasında yer alıyor.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.
Antalya Deniz kaplumbağaları ilk yuvayı yaptı Antalya’nın Manavgat ilçesi Sorgun-Side sahilinde ilk yetişkin deniz kaplumbağası yuvası tespit edildi. Manavgat’ta nesli tükenme tehlikesi altındaki deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından Sorgun- Side sahilinde, yeni sezonun ilk kaplumbağa yuvası tespit edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı araştırma izinleriyle izleme faaliyetlerini yürüten DEKAFOK Kıyı Koruma Derneği tarafından belirlenen kaplumbağa yuvası, korumaya alındı. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve genelgelerle nesli koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli uyarı ve tedbirlerle korunacak. Bunların başında yuvalama alanlarından motorlu araçların geçmesi, sahilde ateş yakılması, yavruların deniz yönüne gitmesini engelleyebilecek yapay ışıklar, havai fişekler ve çöpler gibi faktörlerin yasaklanması geliyor. İlk yuva, geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildi DEKAFOK Kurucu Başkanı Seher Akyol, bu yıl beşinci koruma ve izleme sezonuna hazırlandıklarını belirterek, "2020 yılında bu işe başladığımızda bize ’Burada caretta mı olur?’ demişlerdi. İlk yıl burada carettaların olduğunu, ikinci yıl ise deniz analarının en büyük avcısı carettaların aslında buradaki en büyük çalışma alanı olan turizm için ne kadar önemli olduğunu gösterdik. Üçüncü yıldan itibaren ise çevreye duyarlı halkımızın muhteşem çabalarıyla daha da güçlendik. Bu yıl beşinci sezonumuza hazırlanırken çok daha müsterihiz çünkü vicdani duyguları son derece gelişmiş olan halkımız artık ne yapması ve yapmaması gerektiğini çok iyi biliyor. Geçmiş dönemlere bakarak duyarlılığıyla beni çok etkileyen off-road sürücülerimiz ekim ayının ortalarına kadar sahillerimizde araçla geçmemesi gerektiğini, kampçılarımız ateşin deniz kaplumbağalarına ne gibi zararlar verdiğini çok iyi biliyor. Bölgedeki otellerimiz bu konuda tam destekçimiz ve bu dönemde onlarla ve duyarlı personelleriyle muhteşem bir uyum yakalıyoruz" dedi. DEKAFOK tarafından yapılan açıklamada; ilk yuvanın geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildiği belirtilirken, yetişkin deniz kaplumbağalarının ağustos ortalarına kadar yuvalamaya devam etmesinin beklendiği, yavruların ise ilk yuvadan yaklaşık 50 gün sonra çıkmaya başlayacağı ve geçen yıl olduğu gibi ekim ayının ortalarına kadar çıkışlarını sürdüreceği kaydedildi.
Hatay Küçük Barış Manço takma saçı, bıyığı ve sahne performansıyla beğeni topladı Depremin vurduğu Hatay’da açılan Barış Manço temalı kütüphane hizmete açıldı. Kütüphanenin açılışında Barış Manço’ya benzemek için takma saç ve bıyık takan küçük çocuk, sahne performansıyla beğeni topladı. Asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgeye yardıma koşan Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, afetzede vatandaşlara umut olmaya devam ediyor. Hatay’da bir çok projeye imza atan Ertuğrul, kurucusu olduğu Ülkem Okuyor Derneği öncülüğünde 21. Kütüphanesinin açılışını gerçekleştirdi. Antakya ilçesinde bulunan Katar - 4 konteyner kentte açılan Barış Manço temalı kütüphane vatandaşlara hizmet etmeye başladı. Barış Manço severler ve Ülkem Okuyor Derneği işbirliğinde açılan kütüphanenin açılışı renkli görüntülere sahne oldu. Barış Manço’ya benzemek için peruk ve bıyık takan ilkokul 2. sınıf öğrencisi Ayaz Nalçak, açılışa katılanlardan büyük beğeni topladı. Lale Manço, kütüphanenin eşinin ismini taşıyacak olmasından dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Havva hanım önderliğinde bu gün Ülkem Okuyor Derneği’nin 21 kütüphanesini açıyoruz. Bu kütüphane Barış Manço’ya ithaf edildi. Tabii bizim buraya katkımız da var. İzmanço ve Barış severler katkıda bulundu. Burası Havva hanımın emekleriyle bizim eserimiz oldu. Kütüphanemiz Barış Manço adıyla anılacak ve gerçekten mutlu oldum. Depremzede çocukların Barış Manço’yu tanıyabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını belirten Ertuğrul, “Depremin ilk gününden beri sahadayım. Ancak sağlıkçı olarak değil deprem bölgesine kitap yığan kadın olarak biliniyorum. Ülkem Okuyor Derneği olarak 21. Kütüphanemizi açtık. Derneğimiz açtığı kütüphanelerde artık iş birlikleri yapıyor. Lale hanım ve Barış severler olarak 21. Kütüphanemizi birlikte açmak istediklerini söylediler. Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan konteyner kente Barış Manço temalı bir kütüphane kazandırdık. Çocukların girdiklerinde Barış Manço’yu hatırlayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştı” şeklinde konuştu.