GENEL - 18 Mart 2018 Pazar 11:32

Bu köyde "hayat" var

A
A
A
Bu köyde "hayat" var

Kırsal kalkınma projeleriyle öne çıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi, her alanda desteklediği üreticilere şimdi de turizmin yolunu açtı.

Kırsal kalkınma projeleriyle öne çıkan İzmir Büyükşehir Belediyesi, her alanda desteklediği üreticilere şimdi de turizmin yolunu açtı. Urla Bademler’deki Tarımsal Kalkınma Kooperatifi arazisine, içinde bungalov evler, üretim parselleri, yürüyüş ve bisiklet yollarının da bulunduğu "Doğal Yaşam Köyü" kuran belediye, çiçek alımlarıyla ayağa kaldırdığı üreticileri "ekoturizmle" tanıştırdı.



Tarım kooperatiflerine verdiği desteklerle Türkiye’de yeni bir kalkınma modeli oluşturan İzmir Büyükşehir Belediyesi, yine örnek bir projeye imza attı. Yıllarca çiçek alımlarıyla desteklediği Urla Bademler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni bu kez "ekonturizmle" tanıştıran Büyükşehir Belediyesi, kooperatif arazisi üzerine kurduğu "Doğal Yaşam Köyü" ile geleneksel köy yaşamını turizme açtı. Projeyi başından sonuna kadar yakından takip eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’in önde gelen turizmcilerini davet ettiği Doğal Yaşam Köyü’nün pazarlama stratejisini de bizzat yürüttü. Büyükşehir Belediyesinin bu yeni projesi hem kırsaldaki istihdam ve üretim olanaklarını artırmayı, hem de yerli ve yabancı turistleri doğal, sağlıklı ve geleneksel üretim metotlarıyla tanıştırarak kırsal yaşamla buluşturmayı hedefliyor. “Doğal Yaşam Köyü” sayesinde ‘kentliler’ köy yaşamıyla iç içe olacak; sütünden yumurtasına, enginarından ekmeğine kadar tüketeceği pek çok lezzeti en doğal bir biçimde üretecek.



"İzmir örnek alınsın"


Eko-turizm alanındaki gelişmeye katkı sağlayacak "Doğal Yaşam Köyü" kapılarını ilk olarak turizm sektörünün temsilcilerine açtı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Bademler Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Mehmet Sever’in de katıldığı geziyle bölgeyi yakından tanıma fırsatı bulan turizmciler, projenin kırsa turizmde öncü olacağını söyledi. Daha önce kafasında soru işaretleri doğuran Doğal Yaşam Köyü’nü gezip gördükten sonra şüphelerinin yerini heyecan aldığını ifade eden Ayşatur Turizm Şirketi temsilcisi Bediha Işık, “Yabancı ve yerli turistler beton binaların arasından çıkıp burada kısa bir sürede olsa doğayla iç içe olmanın keyfini yaşayacak. Herkesin hayal edebileceği bir yaşam biçimi bu köyde. Her şey doğal; sütü, meyvesi, sebzeleri, yumurtası.. Türkiye’nin özlediği bir mekan ve inanıyorum ki, bu model Türkiye’ye yayılır. Türkiye, İzmir’i örnek alır” diye konuştu.



"Acentelerin tercih ettiği bir yer olacak"


Doğal Yaşam Köyü’nün nasıl bir yer olduğuna dair hiçbir fikri olmadığını belirten Pastoral Tur sahibi Yeşim Arıkan, “Aziz Başkan burayı çok iyi bir biçimde gizlemiş. Çok da güzel bir çalışma ortaya çıkarmış. Kendi adıma çok heyecanlandım. Özlenilen eski bir köy geleneğini sürdürmeyi amaçlayan bir yer olmuş. Türkiye’nin pek çok yerini gezdim birçok aktiviteye katıldım ama böyle kapsamlı bir yer görmedim. Biz turizmcilere düşen şey ise bu mekanı hak ettiği yere getirmek için elimizden gelen her şeyi yapmak, dışarıdan turist getirmek. Bu köy günlük gezilerde ise bütün acentelerin tercih edeceği bir mekan olacak” dedi.



"Doğaseverlerin vazgeçilmez adresi"


Türkiye’de gün geçtikçe betonlaşan yapının hakim olduğunun altını çizen Demeter Turizm sahibi Özlem Akyüz ise düşüncelerini şöyle özetledi:


“Bademler Doğal Yaşam Köyü’nden çok etkilendim. Ülkemizde doğayı korumak adına yapılan bir projeyi görmek benim adıma çok sevindirici bir olay oldu. Bana göre dış turizmden daha çok iç turizmi hareketlendiren bir proje olacak. Özellikle de gençler ve çocuklar toprakla iç içe olacak ve doğayı daha çok sevecek. Bir şeyler üretmek ve doğayı kucaklamak isteyenlerin vazgeçilmez rotası Bademler Doğal Yaşam Köyü olacak.”



Mis gibi tarhana, leziz zeytinyağı


İzmir’in yeni Doğal Yaşam Köyü, kent yaşamının koşuşturmasından ve stresinden yorulanlar için ideal bir "kaçış noktası" olacak. Bademler’deki yaklaşık 315 dekar alan üzerine 4 milyon liralık yatırımla kurulan Doğal Yaşam Köyü’nde yaklaşık 10 bin adet ağaç, çiçek üretim seraları, soğuk hava deposu, fide dikim bölümü ve idari binalar yer alıyor. Konaklamalı ziyaretçiler için ayrıca 10 adet bungalov ev, üretim parselleri, yürüyüş ve bisiklet yolları da bulunuyor. Köyün konukları, doğanın eşsiz güzelliklerini ağaçların arasında gizlenmiş bungalovlarda izlerken, yörenin en köklü ve en kültürlü köylerinden Bademler’in deneyimli üreticilerinden salça, tarhana, reçel, turşu ve köy ekmeği gibi ürünlerin yapımını öğrenecek; kerpiç atölyesinde köy fırını ve hayvan barınakları için kerpiç dökecek. Ziyaretçiler ayrıca, kooperatifin çiçek seralarındaki üretim sürecine katılabilecekleri gibi, zeytin toplayıp kooperatifin taş kırım zeytinyağı fabrikasında zeytin sıkımı da yapabilecek. Bu çalışmalarda kent insanının hem doğayla, tarımsal üretimle ve köy yaşamıyla buluşması hem de tarımsal üretimi ve köyün geleneksel kültürünü öğrenme ve deneyimleme olanağı sağlanacak.



Öğren, yap ve sat


Doğal Yaşam Köyü’ne kurulan meydanda, kooperatifin ürünleri ile birlikte konaklamalı ziyaretçilerin işleme atölyelerinde ürettikleri ürünler ve çevredeki diğer kooperatiflerin ürünleri satışa sunuluyor. Satılan ürünler tamamen doğal. Köyde ayrıca günübirlik ziyaretçiler için kafeterya ve eğitim salonu, örnek üretim serası ve çocuklar için oyun alanı da mevcut. Haftanın yedi günü hizmet veren kafeteryada pişiden gözlemeye, meşhur otlu börekten "godalak"a (İçinde kabuklu yumurta pişirilen yöresel ekmek) kadar çok çeşitli kahvaltı lezzetlerini, yöresel çorba çeşitlerini ve ev yemeklerini tatmak mümkün.



Kırsal turizme doping olacak


İzmir’de kent merkezine 45 dakika uzaklıkta bulunan Bademler Doğal Yaşam Köyü, yeşilin her çeşidinin hakim olduğu, koyunların otladığı, turp otunun bahçeden koparılıp taze sıkma zeytinyağıyla salata yapıldığı, bir yandan mis gibi sümbüllerin koktuğu bu ekolojik yaşam noktası, metropol yaşamından sıkılanların hayalini süsleyen bir mekan. Doğal Yaşam Köyü’nde halı dokumacısından çiftçisine, tohum üreticisinden organik lezzetlerin pazarlanmasına kadar her adımda kooperatif çalışanlarını görmek mümkün. Kent insanının "doğayla kopmuş bağlarını onaracak" dev bir yaşam alanı olarak düzenlenen bölge, yok olmaya yüz tutan geleneksel köy yaşamını da tüm unsurlarıyla canlandırıyor. Yerel halkın sahip olduğu kaynaklar daha iyi kullanılarak kaybolmakta olan el sanatları ve üretim yöntemleri gibi değerlerin korunması ve devamlılığı sağlanıyor. Böylece köylerdeki geleneksel bilgi geleceğe taşınırken kırsal turizm de geliştirilecek ve "yerelde kalkınmanın" önemli bir unsuru daha gerçekleştirilmiş oluyor.



İzmir Büyükşehir Belediyesi, kırsal turizmde önemli bir adım olacak bu modeli kentin farklı bölgelerinde de uygulayacak.


Urla Bademler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin işletmesini yapacağı köyde bulunan 10 adet bungalov evde kalmak isteyenler 0232 776 60 04 / 0232 776 60 03 nolu telefonlardan rezervasyon yaptırabilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.