YEREL HABERLER - 08 Ocak 2015 Perşembe 13:28

Çeşme Rus Turistlerle İhya Olacak

A
A
A
Çeşme Rus Turistlerle İhya Olacak

Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında yapılması planlanan ama çeşitli nedenlerle ertelenen St. Petersburg Denizcilik Asamblesi Başkanı Kont Nikolay Orlov’un Çeşme ziyareti dün gerçekleşti. 1770 yılında Çeşme açıklarında Osmanlı ve Rus donanmalarının karşı karşıya geldiği Çeşme Deniz Savaşı’nda Rus komutanları Aleksi ve Fyodor Orlov kardeşlerin 11. kuşaktan torunları olan Nikolay Orlov’un ziyaretine Türkiye Sualtı Araştırmaları Vakfı (TİNA) başkanı Oğuz Aydemir ile emekli amiraller Metin Ataç ve Işık Biren eşlik ettiler.
ÇEŞME DENİZ SAVAŞI DOSTLUĞUN SİMGE MEŞALESİ OLACAK
Çeşme’ye gelir gelmez Çeşme Kalesi’nde yer alan müzeyi gezen ve Çeşme Deniz Savaşı anısına yapılan Rus Koridoru’nda sergilenen objeleri ilgiyle inceleyip, yetkililerden bilgi alan Orlov, daha sonra Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’ı makamında ziyaret etti. Yaklaşık 1,5 saat süren görüşmede, Çeşme’de bir Türk - Rus Dostluk Parkı yapılması kararlaştırıldı. Ayrıca 23-25 Temmuz 2014 tarihinde St. Petersburg’ta gerçekleştirilen II. Uluslararası Avrasya Denizcilik Tarihi Kongresi esnasında Çeşme ile Puşkin şehirleri arasında imzalanan kardeş şehir protokolü Çeşme Belediyesi’ne teslim edildi. Protokolü Başkan Muhittin Dalgıç adına St. Petersburg’ta imzalayan Emekli Amiral Işık Biren burada yaptığı açıklamada Puşkin’in 93 bin nüfuslu, St. Petersburg’ta bir yerel yönetim birimi olduğunu belirterek, “Puşkin ile Çeşme kardeş şehir oldular. Ben de Çeşme’nin bir aşığı olarak, eski Güney Deniz Saha Komutanı olarak, Muhittin başkanımızın dostu olarak, onun adına orada bu kardeşlik belgesini imzaladım. 22’nci Deniz Kuvvetleri Komutanı’mız Emekli Oramiral Metin Ataç’la beraber St. Petersburg’da II. Deniz Tarihi kongresi vardı ve burada da bu belgeyi aldık. Şu andan itibaren Puşkin Belediyesi ve Çeşme Belediyesi kardeş belediye olmuştur. Çeşme’nin tanıtımı açısıdan önemli bir katkısı olacaktır. Artık burada daha çok Rus turisti göreceksiniz. Nasıl Çanakkale’de bir abide var, abidenin üzerinde Mustafa Kemal’in, “Buraya çocuklarınızı gönderdiniz, burada öldüler, ama artık onlar bizim de evlatlarımız” deyişi yer alıyorsa, geçmişte meydana gelen Çeşme Deniz Savaşı’nı biz de bugünkü dostluğun meşalesi olarak simgeleyelim. Burada çok Türk ve Osmanlı leventi can verdi. Birbirlerine sarılmış yatıyorlar şimdi bir yerlerde. Biz İngilizleri, Anzakları denize dökmüşüz Çanakkale’de ama her sene geliyorlar mı anmaya? Biz Sarıkamış’a gidiyor, tören yapıyoruz. Kısacası geçmişte savaşanlar şimdi dost oldular. Biz de Çeşme ile St. Petersburg arasında bu dostluğu pekiştirelim” diye konuştu.
ST. PETERSBURG’TAKİ MÜZENİN DEVAMI ÇEŞME’DE OLACAK
Rusların tarihinde Çeşme’nin, Çeşme Deniz Savaşı’nın çok önemli bir konuma sahip olduğunu, 245 yıl önce kazandıkları zafer için St. Petersburg’da anıtlar diken, zafer anısına paralar basan Ruslar’ın Çeşme’yi keşfetmesi için atılması gereken adımların başında bir dostluk parkı oluşturmanın geldiğini vurgulayan TİNA Başkanı Oğuz Aydemir sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu başarı Ruslar için o kadar önemli ki, Petersburg’da bir Çeşme Müzesi var. Bunların hepsi artık geçmişte kaldı. Bizim şimdi yapmamız gereken Çeşme’yi Ruslar için bir cazibe merkezi haline getirmek. Saint Petersburg’daki müzenin devamı niteliğinde olabilecek, üstelik savaş mahalinde bir cazibe merkezi. Üstelik Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin de, sualtı araştırmalarına çok meraklı. Çeşme’deki batıklara mutlaka ilgi gösterecektir diye düşünüyorum. Kont Nikolay Orlov’un buraya gelmesi önemli bir hadise. İlk defa Türkiye’ye geliyor ve geliş nedeni Çeşme’yi görmek. Kendisini üç gündür İstanbul’da ağırladık. Şimdi de Çeşme’deyiz. Burada Çeşme Deniz Savaşı’na ait eserleri de görme şansına sahip oldu. Kendisi iyi düşüncelerle ve iyi bir takım tasavvurlarla burada var olan eski ortak mirasımızın devam etmesini arzu ediyor. Ve Çeşme’de bir Rus - Türk dostluk parkı ve anıtı yapmak istiyor. Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’a uzun zamandır düşüncemiz olan bu projeyi de anlattık. Uygun görülürse şüphesiz kültür turizmi açısından Çeşme’ye önemli katkılar sağlayacak bir gelişme olacak. 2015 belki Rusların ekonomik açıdan kötü bir yılı olacak. Ciddi bir boyutta turist azalması bekleniyor ama yeni bir destinasyon olarak Çeşme, gerçekten büyük bir potansiyel olarak kendisini gösterecektir. Turizm acentelerinin tıpkı Çanakkale’de yaptıkları girişimler gibi konuyu destekleyecekler ve Çeşme için iyi bir boyuta geleceğini düşünüyorum. Bizim bu ziyaretle yapmaya çalıştığımız, ilişkilerimiz içerisinde deniz tarihimizin bir boyutu olarak tamamlayıcı bir nitelikte olmasıydı ve arkasını da getiririz diyoruz. Saint Petersburg’da Çeşme isimli birçok yer var. Dolayısıyla onların da tekrar Çeşmeliler tarafından hatırlanması ve bilinmesi, tahmin ediyorum iki tarafın da ortak mirası olarak güzel bir gelişme olacak, atılacak adımlarla dostluğumuz pekişecektir.”
OLUMSUZ BAŞLAYAN OLAYLAR, SORADAN DOSTLUKLARA VESİLE OLMUŞTUR
Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç görüşmede, konuyla ilgili olarak sürekli bilgilendirildiğini, St. Petersburg’a gitmek için uçak biletlerini bile aldıklarını ama yoğun yaz dönemine geldiğinden gidemediğini belirterek, “Tarih boyunca yaşanan birçok olumsuz olaylar, savaşlar, her toplum arasında olmuştur. Ama olumsuz başlamış olaylar, daha sonra dostluklara vesile olabiliyor. Ben de o düşüncedeyim. Dünyada yaşayan bütün insanların hiçbir şekilde savaşmaması taraftarıyım. İnsanlar barış içerisinde hayatlarını sürdürmelidir diye düşünüyoruz. Aslına bakarsanız ben de orijin olarak Balkanlar’dan geliyorum. Her toplumun birbirine yakınlaşması ve dediğim anlamdaki barış ve hukuk içerisinde yaşaması gerekir. Atılan her adım yeni başlangıçtır. Bu duygularla da, sizi Çeşme’de görmekten gerçekten memnun olduğumu belirtmek isterim” dedi.
EN ÖNEMLİ KATKIMIZ ÇEŞME’YE RUS TURİST GETİRMEK OLUR
St. Petersburg Denizcilik Asamblesi Başkanı Kont Nikolay Orlov’un Çeşme’de gördüklerini için her iki amiral ve Oğuz Aydemir’e çok etti. Orlov şöyle konuştu:
“Bize, tarihimize ait eserleri görmekten memnun oldum. Açıkçası bu kadarını görebileceğimi sanmıyordum. Her zaman olduğu gibi, bundan sonra da her yenilgiden sonra da insanın oturup düşünmesi gerekiyor ve bir şeyleri fark etmesi gerekiyor. Biz de Türk-Rus dostluğu adına katkıda bulunabiliriz. Zaten ülkelerimiz de yakınlaşıyor. En önemlisi katkımız buraya Rus turistleri getirmekte olur. Burasını görmelerine sebep oluruz, gezmelerine yardımcı oluruz. Böyle bir proje üzerinde çalışmalıyız. Bu bir proje ama gerçekleştirilebilir, yapabileceğimiz bir şey bu. Biz üzerimize düşeni yerine getiririz. Çeşme’yi de güzelleştirecek ve Çeşme’nin de adına yakışacak bir park yapabiliriz. Zaten size böyle bir teklifle gelmiş olduk. Böyle bir park yapmak için ön anlaşma veya sözleşme imzalayabiliriz. En önemlisi de güzel bir park için, güzel bir yer gerekiyor. Bu yerin parka, parkın da belirlenecek yere yakışması gerekiyor. Her iki ülkeye de, Rusya ve Türkiye’ye yakışması gerekiyor. Özellikle bu son dostluk olaylarından sonra. Doğal gazı bile artık Türkiye üzerinden pazarlayacağız. Amiral Biren Paşa’nın dediği gibi, geçmişteki savaşı, bugünkü dostluğun meşalesi olarak simgeleyelim ve adına yaraşır böyle bir mekan yapalım.”
ANLAŞMAYA VARILDI
Taraflar karşılıklı konuşmalar sonrasında, öncelikle parkın yapılması için gereken yer tespitinin Çeşme Belediyesi tarafından yapılmasını, 3-4 ay içerisinde Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’ın bir iade ziyareti için St. Petersburg’a gitmesini ve gelişmeleri protokol altına almaları kararlaştırıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da mevsimin ilk kar yağışıyla kent beyaza büründü Bolu’da gece saatlerinde başlayan ve sabaha kadar aralıklarla devam eden mevsimin ilk kar yağışı, kent genelinde etkili oldu. Sabah saatleriyle birlikte kent merkezi beyaz örtüyle kaplanırken, kar kalınlığı yer yer 20 santimetreye ulaştı. Bolu’da mevsimin ilk kar yağışıyla birlikte kent adeta kışa teslim oldu. Gece saatlerinde yüksek kesimlerde başlayan kar yağışı, ilerleyen saatlerde etkisini artırarak kent merkezinde de kendini gösterdi. Sabaha kadar aralıklarla devam eden yağışın ardından cadde ve sokaklar, parklar ve çatılar beyaz örtüyle kaplandı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kent merkezinde kar kalınlığı yaklaşık 20 santimetre olarak ölçüldü. Soğuk havaya rağmen günlük yaşamın sürdüğü kentte, bazı sürücüler araçlarının üzerinde biriken karları temizleyerek yola çıktı. Karla kaplanan yollar nedeniyle zaman zaman zor anlar yaşanırken, bazı araçların kaydığı görüldü. Yoğun kar yağışı sebebiyle yayalar yürümekte güçlük çekti. Özellikle ara sokaklarda buzlanma etkisini artırırken, belediye ekipleri sabahın erken saatlerinden itibaren kar küreme ve tuzlama çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Ekipler, ulaşımda aksama yaşanmaması için kent genelinde yoğun mesai harcadı. Vatandaşlar doyasıya eğlendi Öte yandan, kar yağışı kentte renkli görüntülere de sahne oldu. Uzun bir aradan sonra karla buluşmanın sevincini yaşayan vatandaşlar, sokaklarda kar topu oynayarak eğlendi. Çocuklar beyaz örtü üzerinde koşup oynarken, bazı vatandaşlar cep telefonlarıyla ortaya çıkan kartpostallık manzaraları kayda aldı. Meteorolojiden alınan bilgilere göre, Bolu genelinde kar yağışının önümüzdeki saatlerde kuvvetlenerek devam etmesi bekleniyor. Yetkililer, sürücüleri buzlanma ve olumsuz hava şartlarına karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Kayseri Başkan Büyükkılıç tramvaya bindi, yolcularla sohbet etti Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; raylı sistem aracı ile seyahat ederek hemşehrileri sohbet etti. Keykubat raylı sistem istasyonu ile Büyükşehir Belediyesi raylı sistem istasyonu arasında tramvayla seyahat eden ve Kayserililerin sıcak ilgi ve sevgisi ile karşılaşan Başkan Büyükkılıç, vatandaşların talep ve önerilerini bizzat dinledi. Çeşitli etkinlik, faaliyet ve özel günlerde Kayserililerle buluşan Büyükkılıç, bu kez tramvay ile seyahat ederek hemşehrileri ile bir araya geldi. Organize-İldem seferini yapan T1 hattında Keykubat raylı sistem istasyonundan tramvaya binmek üzere durağa giriş yapan Başkan Büyükkılıç, vatandaşların sıcak ilgi ve sevgisi ile karşılaştı. İstasyonda bekleyen vatandaşlarla Büyükkılıç arasında gerçekleşen sıcak ve samimi sohbetler raylı sistem aracının istasyona giriş yapmasıyla tramvay içerisine taşındı. Tramvay içerisinde yolcuları selamlayan Başkan Büyükkılıç, yolculuk boyunca koltuk değiştirerek seyahat eden tüm vatandaşlarla hasbihal etmeye gayret gösterdi. Büyükkılıç, özellikle öğrenciler ve gençlerle yakından ilgilenerek onlarla da sohbet etti. Başkan Büyükkılıç gençlere, "Belediye sizin, imkânlar sizin" diyerek, sohbet ettiği bir grup öğrenciye bir aylık abonman indirimli kart hediyesi verdi. Büyükkılıç, sohbet ettiği vatandaşlara RES projesi başta olmak üzere ulaşım alanında hayata geçirilen projelere dair bilgiler verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’a yolculuğu esnasında Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Temeltaş ile Kayseri Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Canbulut eşlik etti.
Gaziantep Yanlış otobüse binmemek için 65 yaşında okuma-yazma öğrendi Okuma-yazma bilmediği için sürekli yanlış otobüse binen 65 yaşındaki Fatma Duran, çocukluğunda gerçekleştiremediği okuma-yazma öğrenme hayaline 58 yıl sonra 3 haftada kavuştu. Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde yaşayan 3 çocuk annesi ve 4 torun sahibi Fatma Duran, babasının okula göndermemesi nedeniyle çocukluk hayali olan okuma yazmayı öğrenemedi. İçerisinde sürekli okuma aşkı olan Duran, evlendikten sonra da okuma-yazma öğrenmek istedi ancak fırsat bulamadı. Eşinin vefatının ardından tek kalan ve okuma-yazma bilmediği için de günlük hayatta sürekli zorluklar yaşayan Duran, mahallelerinde bulunan Hasan Celal Güzel Gençlik Merkezi’nde Şahinbey Belediyesi tarafından kadınlar için açılan okuma-yazma kursuna katılmaya karar verdi. Sürekli yanlış otobüse binmekten usanan ve günlük hayatta karşılaştığı zorlukları aşmak için merkezde bulunan kursa giderek çocukluk hayali olan okuma-yazmayı öğrenmek istediğini söyleyen Duran, merkez yetkilileri tarafından kursa yönlendirildi. Kurs eğitmeni Tülay Balaban’dan ders almaya başlayan Duran, gösterdiği çaba sayesinde 3 hafta gibi kısa süre içerisinde okuma- yazma öğrendi. Yaşı 65 olmasına rağmen okuma-yazma azmini kaybetmeyen Duran, kısa sürede okuma-yazmayı çözmenin mutluluğunu yaşıyor. Kısa sürede gösterdiği gayretle hem ilerleme sağlayan hem de kursa katılan diğer kadınlara da örnek olan Duran, okuma-yazma öğrenerek hayatını kolaylaştırmak ve yanlış otobüse binmemek istiyor. Geçte olsa en büyük hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyen Duran, "Köylerde oturuyorduk, okula gidemiyorduk. Kız çocuklarının gideceği yer kadara okul yakın değildi, uzaktı. Okul için erkek kardeşlerim başka köylere gidiyorlardı. Biz okula gidemiyorduk. Onun için okula gidemedik. Sonra da evlendik. Çoluk çocuk olunca bir şey yapamadım. Şimdi çoluk çocuk kalmadı, imkan varken okuma-yazmaya geldim. Okuma-yazmayı çok şükür öğreniyorum" dedi. Okuma-yazma bilmediği için günlük hayatta çok sıkıntılarını yaşadığını belirten Duran, "Dolmuşa bineceğim ama hangisine bineceğimi bilmiyorum. Nereye gitsem kayıp oluyorum. Gideceğim yere gidemiyorum. Telefonla kimseyi arayamıyorum. Okumaz-yazma bilmemenin her türlü sıkıntıları var. Hastaneye gidiyorum, bana yardımcı olması için yanımda birisini götürüyorum, yalnız yapamıyorum. Birisi benimle beraber geliyor. Otobüse binme sıkıntısı yaşıyorum. Dolmuşa binsem nereye gittiğini de yine birilerine soruyorum, öyle biniyorum. Ya yanımda ya biri olacak, ya birine soracağım. Öyle kendi kendime binip gidemiyorum" şeklinde konuştu. Yıllar sonra okuma-yazma öğrendiği için yaşadığı mutluluğu dile getiren Duran, "Yazmayı bayağı öğrendim. Okumayı da birkaç harf öğrendim. Hiç olmasa bir harf bilsem bana faydası var. Onun için bu kurs çok iyi oluyor. Kendimi aynı ilkokul öğrencisi gibi hissediyorum. Keşke ben de çocuklarımla beraber okula gitseydim. Televizyonda bir şey çıkıyor, bakıyorum, ‘keşke harfleri bende bilsem güzel olmaz mı?’ diyerek üzülüyordum. İnsan okuma-yazma bilmediği zaman illaki özlem duyuyor. O gün kızım buraya geldi, kızıma gelinim, ‘annem kursta’ demiş, kızımda buraya geldi ve bana güldü. ‘Anne bu yaştan sonra okuma-yazma mı öğreneceksin’ diyor. Bende kızıma okuma-yazma öğrenmenin yaşı yok. Ben okuma-yazma öğreneceğim’ dedim. Öğrenmenin yaşı yok. Ne zaman öğrenirsen, ne kadar öğrenirsen faydalıdır" ifadelerini kullandı. Kurs eğitmeni Tülay Balaban ise "Kursumuzda kadınlarımıza veya daha önce okula gitmemiş, daha sonra okuma-yazma öğrenmek isteyen kadınlarımıza okuma-yazma öğretiyoruz. Fatma teyze de 2-3 haftadır buraya geliyor. Biraz harfleri öğrenmeye başladı. Çok şükür azimli bir teyzemiz ve hatta ilk kursa geldiğinde Fatma teyzeyi görünce ben çok sevindim Bu yaşta kadınlarımızın okuma-yazmayı öğrenmeye çalışması bizim için çok güzel ve gurur vericidir. Özellikle yaşları büyük olan teyzelerimize özen gösteriyoruz. Biraz daha öğrenmeleri zor ama çok azimliler. Fatma teyze de çok güzel öğreniyor. Yavaş yavaş da öğrenecek inşallah. Okuma-yazmayı çok güzel öğreniyor. İlk 5-6 harfimizi öğrendi, öğrenmeye devam ediyoruz. Bize bu imkanı sağlayan Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu’na teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Bursa TU11 Destek Programı Projesi sonuçlandı: BTÜ’nün 5 projesine destek Bursa Teknik Üniversitesinin öncülüğünde, 11 teknik üniversitenin bir araya gelmesiyle kurulan Teknik Üniversiteler Birliği’nin "TU11 Destek Programı Projesi" sonuçları açıklandı. Program kapsamında 16 proje desteklenmeye hak kazanırken, bu projelerin 5’i BTÜ’den çıktı. BTÜ’lü bilim insanlarının hayata geçireceği bu projeler; sürdürülebilirlik, robotik ve sağlık alanlarına büyük katkı sunacak. Teknik Üniversiteler Birliği (TU11) üyesi üniversiteler arasında iş birliğini güçlendirmek ve ulusal kalkınma hedefleri doğrultusunda kritik araştırma alanlarında sinerji oluşturmak amacıyla "TU11 Destek Programı Projesi" hayata geçirildi. "Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası", "Avrupa Yeşil Mutabakatı ve İklim Değişikliğine Uyum", "Afet Öncesi, Sırası ve Sonrasına Yönelik Araştırmalar" ve "Teknolojiler Kalkınma Planı Öncelikli ve Kilit Teknoloji Alanları" ana temalarında akademisyenler tarafından yazılan projeler, program kapsamında desteklenmeye hak kazandı. TU11 Destek Programı Projesi’ne 11 teknik üniversiteden toplam 50 başvuru yapılırken, değerlendirme süreci sonucunda 16 proje desteklendi. Program kapsamında 195 araştırmacıya toplam 21,6 milyon lira destek sağlandı. TU11’in kuruluş fikrinin ortaya çıktığı BTÜ’den yapılan 14 başvurudan ise 5 proje desteğe değer görüldü. Rektör Çağlar: Bilime büyük katkı sunacak projeler gururumuz Projesi destek alan tüm akademisyenleri tebrik eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, teknik üniversiteler arasında kurulan bu güçlü iş birliği modelinin Türkiye’nin araştırma ve inovasyon kapasitesine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. BTÜ’nün kuruluş sürecine öncülük ettiği TU11 tarafından hayata geçirilen destek programının önemine vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Çağlar, "Üniversitemizden destek almaya hak kazanan 5 projenin, hem bilim adına yenilikler katması hem de ülkemizin öncelikli ihtiyaçlarına doğrudan çözüm üretmeyi hedeflemesi bizler için gurur vericidir. Program kapsamında desteklenen 16 projenin 5’inin BTÜ’den olması Ar-Ge kapasitemizin büyüklüğünün de en net göstergesidir. Akademisyenlerimizin disiplinlerarası bakış açısı ve güçlü proje kültürüyle, ulusal kalkınma hedeflerine katkı sunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Destek gören projeler TU11 Destek Programı Projesi kapsamında; Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Yasin Altın’ın yürütücüsü olduğu "Kahve Atığından Elde Edilen Biyokütle-türevi Karbon Haloysit Nanokompozit Üretimi ve Lityum İyon Pillerde Anot Malzemesi Olarak Kullanımı" projesi, Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halit Levent Hoşgün’ün "Sürdürülebilir Fotoelektrokimyasal Hidrojen İçin Büyük Ölçekte g-C3N4 Üretim Platformu" projesi, Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Nur Parın’ın "Diyabetik ve Kronik Yaralar İçin Biyopolimer/TiO Nanopartikül ve Aloe Vera-Nanosilika Hibrit Sistemli, Chlorella vulgaris Ekstraktı Entegre Nanofiber Yara Örtüsü Tasarımı" projesi desteklenmeye hak kazandı. Mekatronik Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Oğuz Mısır’ın yürütücüsü olduğu "Sert ve Tanecikli Zeminler için Modüler Mobil Robot Platformu Tasarımı ve Sensör Füzyonu" başlıklı proje ile Makine Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Emre Demirci’nin "Eklemeli İmalat ile Üretilmiş Alüminyum Hibrit Kafes Yapılarda Plazma Elektrolitik Oksidasyon (PEO) Yüzey Modifikasyonunun Mekanik ve Çevresel Dayanıma Etkisi" başlıklı projesi de destek alan projeler arasında yerini aldı.