SAĞLIK - 13 Temmuz 2018 Cuma 10:41

Derinliğini bilmediğiniz sulara balıklara atlamayın uyarısı

A
A
A
Derinliğini bilmediğiniz sulara balıklara atlamayın uyarısı

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Sinan Karaağaç, havuza ve denize girerken bir anlık dikkatsizliğin kalıcı sakatlıklara neden olabileceğini ifade ederek, "Derinliği bilinmeyen sulara balıklama atlama sonucu meydana gelen yaralanmalar, kişiyi ömür boyu yatağa veya tekerlekli sandalyeye bağımlı hale getirebiliyor" dedi.


Özel Ege Şehir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Sinan Karaağaç, önemli açıklamalarda bulundu. Havuz ve denize girerken dikkatli olmak gerektiğini vurgulayan Karaağaç, bir anlık dikkatsizliğin kalıcı hasarlara yol açabileceğini dile getirdi. Op. Dr. Karaağaç, "Havuz ve denize girerken bir anlık dikkatsizlik, kalıcı sakatlıklara neden olabiliyor. Derinliği bilinmeyen sulara balıklama atlama sonucu meydana gelen yaralanmalar, kişiyi ömür boyu yatağa veya tekerlekli sandalyeye bağımlı hale getirebiliyor. Sığ suya balıklama atlama boyun kırıklarına neden olmakta. Omuriliğin hemen yakınında ise solunum merkezi bulunuyor. Kırılmaya bağlı omuriliğin birden şişmesi solunum merkezini etkiliyor ve boğulma meydana geliyor. Kişi boğulmaktan kurtulsa bile bu sefer onu felç olma riski bekliyor" dedi.



Omurilik yaralanmalarına dikkat


Uzman Op. Dr. Karaağaç, "Ülkemizde her yıl yaklaşık 2 bin omurga ve omurilik yaralanması vakasının hastanelere ulaştığı, bin 300 kadar vakanında hastaneye ulaşamadan hayatını kaybettiği belirlenmiştir. Omurga ve omurilik yaralanmalarının en sık nedeni trafik kazaları, ikinci olarak yüksekten düşmeler ve üçüncü olarak da spor yaralanmalarıdır. Spor yaralanmalarının neredeyse tamamı, sığ suya atlama sonucu meydana gelmektedir. En sık olarak 10 ile 30 yaş arasında görülmektedir. Omur yaralanmalarında her zaman omurilik yaralanması görülmemektedir. Omur yaralanması olanlarda yaralanma bölgesine göre ve omurilik etkilenmesine bağlı belirtiler ve bulgular görülür. Boyun omurlarında yaralanma olmuşsa boyun ağrısı, eğer omurilik veya sinir etkilenmesi olmuşsa tek kol veya her iki kolda uyuşma durumundan, kollar ve bacakta felce kadar bulgular görülebilmektedir. Sırt omurlarında kırık olması durumunda sırt ağrısı, sinirlere bası olması durumunda kuşak tarzında göğüs ağrısı, eğer omurilik etkilenmesi olursa bacaklarda felç durumu görülebilir. Bel omurları kırıldığında bel ağrısı, bacağa giden sinirler etkilenirse bacakta siyatik dediğimiz ağrılara, üst bel kırıklarında idrar ve büyük tuvalet sorunlarına neden olabilmektedir. Bunlar dışında boyun kırıkların da solunum yetmezliği, sempatik ve parasempatik sistemin etkilenmesine bağlı bir takım problemler görülmektedir" şeklinde konuştu.



Su derinliğinin iki metre olması gerekir


Op. Dr. Sinan Karaağaç, sözlerini şöyle tamamladı:


"Sudan çıkartılan yaralının ağzında nefes almasını engelleyen yabancı maddeler varsa temizlenmelidir. Kişi, baş aşağı çevirerek silkeleme yoluyla su çıkarma yöntemi uygulanmamalıdır. Travma geçiren hasta hiç bir şekilde hareket ettirilmemelidir, omur kırığı veya omurilik yaralanması olmadığı kanıtlanana dek immobilizasyon (hareketsizlik) sağlanmalı ve korunmalıdır. Boyun bölgesi bir boyunlukla sabitlenebilir. Yaralının gizli kırıkları olabileceği ihtimali unutulmamalıdır. Taşıma işlemi sırasında baş-boyun-gövde ekseni bozulmamalı ve sert bir sedye kullanılmalıdır. Yaralıya ilk müdahale sırasında uygulanacak yanlış bir işlem, kalıcı felce neden olabilir. Bu tür kazalarda uyulması gereken ilk kural, kişinin uygun koşullarda hastaneye ulaştırılmasıdır. Atlayış yapılacaksa su derinliğinin en az iki metre olmasına dikkat edilmelidir. Başımıza böyle durumlar gelmemesi için unutmamamız gereken kıyıdan ve yukarıdan baktığımızda suyun derinliğini doğru tahmin edemeyeceğimizdir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.