SAĞLIK - 20 Eylül 2018 Perşembe 10:14

Doç. Dr. Çağatay: "Göz kapağı düşüklüğü basit bir estetik sorun değil"

A
A
A
Doç. Dr. Çağatay: "Göz kapağı düşüklüğü basit bir estetik sorun değil"

Göz kapağı düşüklüğü ameliyatıyla ilgili bilgiler veren Doç.

Göz kapağı düşüklüğü ameliyatıyla ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Halil Hüseyin Çağatay, "Göz kapağı düşüklüğü kesinlikle basit bir estetik sorun değil. Mutlaka bir uzman hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir" dedi.


Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Halil Hüseyin Çağatay, göz kapağı düşüklüğü ameliyatı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Göz kapağı düşüklüğünün kesinlikle basit bir estetik sorun olmadığını ifade eden Doç. Dr. Çağatay, "Mutlaka bir uzman hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir. Her hastanın anatomik farklıları nedeniyle tedavi seçeneği de değişir. Okuloplastik cerrahi tarafından değerlendirilmesi ve tedavisinin yönetilmesi uygun olacaktır" ifadelerini kullandı.


Göz kapağı düşüklüğünün oldukça sık karşılaşılan bir sağlık ve estetik problemi olduğunu kaydeden Doç. Dr. Çağatay, "Orta ve ileri yaşlı insanlarla birlikte doğumsal olarak bebekleri de etkileyebilmekte. Göz kapağı düşüklüğü konusu Okuloplastik Cerrahi dalının en önemli ilgi alanlarından biridir. Göz kapağı düşüklüğü diğer adıyla ‘pitozis’, üst göz kapağının gözün renkli bölümü olan irisi 1 milimetreden fazla kapatmasıdır. Basit bir estetik sorun olarak algılansa da genellikle durum bundan çok daha fazla önem teşkil etmektedir. Sıklıkla yaşa bağlı olarak görülse de hastalarımızın bir bölümü doğumsal göz kapağı düşüklüğüne sahip olan bebeklerdir" dedi.



Teşhis için test


Pitozisin nasıl teşhis edildiğini ve muayenesinin nasıl yapıldığını anlatan Doç. Dr. Çağatay, şöyle konuştu:


"Pitozis hastalarında ameliyat öncesinde rutin bir göz muayenesi mutlaka yapıyoruz. Pitozis değerlendirmesi ve muayenesi sıradan bir göz muayenesi değildir. Hem hastanın şikayetlerinin sorgulanması sırasında hem de muayene sırasında çok önemli basamaklar ve testler içerir. Rutin bir göz muayenesine ek olarak; göz kapağı mesafelerinin ölçümleri, buz testi, Bell fenomeni testi, yukarı bakış testi, Jaw Winking fenomeni araştırılması, Pupilla ışık reaksiyonları, Hering fenomeni, kuru göz testleri, şaşılık testleri ve göz hareketlerinin kontrol edilmesi gibi işlemler gerçekleştiriyoruz."



Göz kapağı düşüklüğünde ameliyat yöntemleri


Göz kapağı düşüklüğü ameliyatı yöntemleri hakkında da bilgi veren Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Halil Hüseyin Çağatay, "Pitozis göz bebeğini kapattığında görmeyi engellemekte veya hayat kalitesini bozmaktadır. Özellikle bebeklerde göz kapağı düşüklüğü durumunda erken cerrahi tedaviye bu nedenle başvurabiliyoruz. Pitozis muayenesi sırasında tedaviye yön veren önemli bir belirteç var. Bu belirteç göz kapağını kaldıran levator kası gücünün ölçümüdür. Levator kası fonksiyonu 5 mm’den düşük olan hastalarda; ilk seçenek olarak kaşa askılama veya alına askılama adı verilen Frontal askılama ameliyatını tercih edebiliyoruz. Frontal askılama yöntemi sıklıkla doğumsal pitozis hastalarında uyguladığımız bir tedavi yöntemidir. Nadiren sonradan gelişen, mitokondriyel miyopati veya kronik external oftalmopleji gibi özel pitozis sendromlarında da frontal askılama ile başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Levator kası gücü 5 mm’den daha iyi olan kişilerde ise; genellikle Levator cerrahisi adını verdiğimiz yöntemi uyguluyoruz. Levator cerrahisinin en başarılı olduğu hasta grubumuz ‘yaşa bağlı olarak gelişen pitozis’ hasta grubudur" şeklinde konuştu.



Göz kapağı düşüklüğü için diğer yöntemler


Doç. Dr. Çağatay, Frontal askılama ve Levator cerrahisine ek olarak diğer göz kapağı düşüklüğü ameliyat tiplerini şöyle sıraladı:


Göz estetiği (Blefaroplasti) ameliyatı: "İleri yaşta ortaya çıkan pitozis hastalarında bir diğer sorun ise göz kapaklarında cilt fazlalıklarının oluşmasıdır. Bu cilt fazlalıklarının aynı seansta alınması da mümkündür. Bu ameliyata göz estetiği veya blefaroplasti denmektedir."


Blefaroplasti ile kaş kaldırma: "Göz kapağı düşüklüğü olan kişilerde diğer bir sorun ise; kaşlardaki düşüklük veya kaş ile göz kapağını açmaya çalışmak nedeniyle; çatık kaşlı görünümdür. Kaş kaldırma operasyonunu da pitozis ameliyatı ile birlikte yapabiliyoruz."


Doç. Dr. Çağatay, göz kapağı ameliyatı sonrası buz uygulaması, ilk 3 gün istirahat ve başın yukarıda tutulmasını önerdiklerini belirterek, göz kapağı ameliyatı sonrası yara yerine su temasından 1 hafta kaçınmak gerektiğini de söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.