EKONOMİ - 17 Nisan 2018 Salı 10:22

Dünya lideri ile tarımda ve gıda teknolojilerinde işbirliği

A
A
A
Dünya lideri ile tarımda ve gıda teknolojilerinde işbirliği

Güvenli ve sağlıklı bir gelecek için gıda ve tarım teknolojilerinin önemini öngören Yaşar Üniversitesi, Hollanda’nın tarım ve gıda teknolojilerinde dünya lideri olan Wageningen Üniversitesi ve Araştırma Merkezi (WUR) ile işbirliği gerçekleştirmeyi planlıyor.

Güvenli ve sağlıklı bir gelecek için gıda ve tarım teknolojilerinin önemini öngören Yaşar Üniversitesi, Hollanda’nın tarım ve gıda teknolojilerinde dünya lideri olan Wageningen Üniversitesi ve Araştırma Merkezi (WUR) ile işbirliği gerçekleştirmeyi planlıyor.



Hollanda’nın WUR yetkilileri, gerçekleştirilmesi planlanan işbirliği olanaklarını değerlendirmek üzere Selçuk Yaşar Kampüsü’nü ziyaret etti. Ziyaret kapsamında WUR desteği ile Yaşar Üniversitesi bünyesinde kurulması planlanan Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi ele alındı.



100 yıllık eğitim kurumu


Hollanda’da ‘sağlıklı gıda ve sağlıklı yaşam ortamı’ temasına odaklanan tek üniversite olma özelliğinin yanı sıra 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan Wageningen UR, Yaşar Holding ve Yaşar Üniversitesi işbirliği ile İzmir’de yeni projelere imza atmaya hazırlanıyor. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Wageningen UR Hayvan Bilimleri Genel Direktörü Martin Scholten, Wageningen UR Süt Bilimi ve Teknolojisi’nden Prof. Dr. Tiny van Boekel, Rektör Prof. Dr. Cemali Dinçer, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Levent Kandiller, Prof. Dr. Mustafa Arslan Örnek, Bilgi ve Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Dr. Emrah Tomur ile Yaşar Holding yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirilen ziyaret programında işbirliği konuları detaylarıyla ele alındı. Program kapsamında Yaşar Üniversitesi bünyesinde kurulması planlanan Tarım Teknolojileri Fakültesinin yanı sıra teknopark, teknoloji transferi ve girişimcilik konusunda işbirliği olanakları görüşüldü. Tarım Teknolojileri Fakültesinin müfredatında tarım teknolojileri, hayvan bilimleri, su ürünleri, gıda işleme teknolojileri ve tarımsal işletme yönetimi gibi akademik birimlerin yer alabilmesi planlandı. Yaşar Holding yetkilileri ise hayvancılık ve kümes hayvanları beslenmesi, organik süt hayvancılığı, evcil hayvan gıdası, balık yetiştiriciliği gibi konularda Wageningen UR bünyesindeki uluslararası araştırma merkezleri ile ortak yürütülecek projelerin detaylarını Martin Scholten ve ekibi ile değerlendirdiler.



"İşbirliğine en uygun kurum"


Wageningen UR yöneticilerinden Martin Scholten, "Türkiye’de uzun süredir hem üniversite hem de şirket olarak güvenilir işbirliği ortağı arayışındaydık. Yaşar Üniversitesi, bizimle işbirliği yapmaya en uygun kurum. İkili işbirliğimizi güçlendirerek projeler geliştirmeye kararlıyız’’ dedi.



İzmir’de teknopark projesi


Gerçekleştirilen ziyaretin önemine değinen Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Uluslararası bir kent üniversitesi olma hedeflerimiz 2015-2020 stratejik planımızda da yer aldığı gibi ilkelerimize uygun olarak ilerliyor. Wageningen UR’da tarım ve gıda sektörlerine yönelik çalışmalara imza atmayı planlıyoruz. İzmir’de kurmayı planladığımız teknopark için dünyanın en iyileri arasında bulunan Wageningen UR ile işbirliği gerçekleştireceğiz” bilgisini verdi.



Wageningen UR


Tarım ve gıda teknolojileri konusundaki uzmanlığı kadar verdiği özgün eğitimle ve araştırma geliştirme çalışmalarıyla tanınan dünyaca ünlü bir kuruluş. Halen 200 firma faaliyetlerini sürdürüyor. Çalışan sayısı 7 bin. Bugüne kadar gıda sektöründe 58 milyon Euro’dan fazla yatırım çekmeyi başarmış köklü ve saygın bir kurum.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.