EĞİTİM - 18 Aralık 2017 Pazartesi 15:02

Eğitimciler şiddete karşı yürüdü

A
A
A
Eğitimciler şiddete karşı yürüdü

Son dönemde eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olayları İzmir’de “siyah yürüyüş” ile protesto edildi.

Son dönemde eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olayları İzmir’de “siyah yürüyüş” ile protesto edildi. Yürüyüşe katılan Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Başta Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olmak üzere tüm ilgililerin iştirakiyle caydırıcı düzenlemeler yapmalıdır” dedi.


Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen’in iki öğrencisi tarafından odasında tüfekle vurularak öldürülmesinin ardından eğitim camiası ayağa kalktı. Eğitimcilere yönelik şiddet olaylarının giderek artmasına tepki göstermek amacıyla binlerce eğitimci Cumhuriyet Meydanı’ndan Konak Meydanı’na kadar ellerinde, “Eğitimciye Şiddete Dur De” pankartı ve el dövizleriyle yürüdü. Yürüyüşün ardından düzenlenen basın açıklamasında konuşan Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Bu cennet ülkede cinnet toplumuna doğru gitmek hepimizi düşündürmeli ve harekete geçirmelidir. Başta Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olmak üzere tüm ilgililerin iştirakiyle caydırıcı düzenlemeler yapmalıdır. Öncelikle MEB misyonuyla yakıştıramadığımız ve anlaşılmaz bir şekilde her defasında öğretmeni zora sokan, mağdur eden uygulamalarından bir an önce vazgeçmeli, onları en etkili ve güven verici tarzla korumalıdır. Harekete geçmek için daha kaç eğitimcimizin kurban verilmesi gerekir? Milli Eğitim Bakanlığı personeline sahip çıkmalı, gerekli açıklamaları yapmalı, gerekli adımları atacak iradeyi ortaya koymalıdır” ifadelerini kullandı.



“Güvenli bir eğitim için”


Güvenli bir eğitim ortamının sağlanabilmesi için şiddetin ortadan kaldırılması gerektiğine işaret eden Yalçın, “Şiddetin ortadan kaldırılması için de eğitim şarttır. Son zamanlarda terörün, hain darbe girişiminin ve şiddetin hedefi olan öğretmenlerimiz, tüm eğitim camiasını yasa boğmuş, ailelerini kedere gark etmiş ve eğitim çalışanları umutsuzluğa düşürmeye başlamıştır. Hain darbe girişimi aramızdan Yusuf Elitaş’ı aldı. Katil teröristler mesleki hayatının henüz başlarında Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz’ı hedef aldı. Şiddet ise burada kendi okulunda Ayhan Kökmen öğretmenimizi katlederek geride kederli bir camia ve aile bıraktı. Kimi ülkesini savunurken, kimi meslek aşkıyla ülkenin geleceğini yoğururken, kimi görevinin başındayken aramızdan ayrıldı” dedi.



“Asla kabul edilemez”


Son zamanlarda okul içinde ve dışında öğretmenlerin maruz kaldığı şiddet olaylarında gözlenen artışın eğitimin işleyişini ve toplumsal huzuru ciddi manada tehdit eder boyuta geldiğini kaydeden Yalçın, “Hemen her yıl okulların açılmasıyla başlayan şiddet haberlerinin neredeyse günlük hayatın parçası haline gelmiş olması, sıradanlaşması maalesef acı bir realite olarak bizi endişelendirmektedir. Şiddetin fiziki ve psikolojik hasarı sadece maruz kalan eğitimcinin hayatını etkilemekle sınırlı kalmamakta, başta ailelerine ve öğrencilere olumsuz yansımalarıyla eğitim düzenini de etkilemektedir. Eğitimcileri hedef alan ve hazin sonuçlara yol açan şiddet sarmalı her bakımdan üzücü olduğu kadar düşündürücüdür. Şiddetin aileden, sokağa, çalışma ortamına kadar hayatın her yerinde gözleniyor oluşu sağlıksız bir gidişatı işaret etmektedir. Bu cennet ülkede cinnet toplumuna doğru gitmek hepimizi düşündürmeli ve harekete geçirmelidir. Eğitim çalışanlarımızın şiddete maruz kalmaları ise asla kabul edilebilir bir durum değildir. Çünkü onlar bütün bir toplumun, aklını, duygusunu, dimağını, umudunu temsil ederler” ifadelerini kullandı.



“Caydırıcı düzenlemeler yapılmalı”


Cehalete dayanan şiddetin veya şiddete dayanan cehaletin bir an evvel ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Yalçın, “Herkesi ilgilendiren, belki hepimizin pay sahibi olduğu bu sebepler çok yönlü ve ayrıntılı araştırılmalıdır. Öğretmeni önemsizleştiren uygulamalar mesleğin onur ve itibarını zedelemiştir, zedelemektedir. Yaşanan mesleki erozyon öğretmeni savunmasız bırakmış saldırılara açık hale getirmiştir. Başta Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olmak üzere tüm ilgililerin iştirakiyle caydırıcı düzenlemeler yapmalıdır. Topluma verdiklerine ters orantılı olarak yeteri kadar mağdur edilen öğretmenlerimiz ilgisiz, desteksiz, çaresiz bırakılmamalıdır. Öncelikle MEB misyonuyla yakıştıramadığımız ve anlaşılmaz bir şekilde her defasında öğretmeni zora sokan, mağdur eden uygulamalarından bir an önce vazgeçmeli, onları en etkili ve güven verici tarzla korumalıdır. Harekete geçmek için daha kaç eğitimcimizin kurban verilmesi gerekir?” diye sordu.



“Sorumluluk almaya davet ediyoruz”


Yaşanan şiddet olaylarında Milli Eğitim Bakanlığının sessiz kalmayarak personeline sahip çıkması gerektiğini savunan Yalçın, şunları söyledi:


“Milli Eğitim Bakanlığı personeline sahip çıkmalı, gerekli açıklamaları yapmalı, gerekli adımları atacak iradeyi ortaya koymalıdır. Biz öğretmenlerimizi hedef alan bütün saldırılar sona erdirilinceye, kanlı, karanlık bu şuursuzluk son buluncaya kadar, herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz. Biz bilginin gücünün cehalet cürmüyle sindirilmesine müsaade etmeyeceğiz. Ruhumuzu besleyen, benliğimizi geliştiren, geleceğimizi aydınlatan, milletçe varlığımızın dayanağı olan eğitimin şiddetin esiri olmasına hep birlikte karşı durmalıyız. Bu düşünce ve şiddete karşı kayıtsız koşulsuz öğretmenlerimizin yanında olarak, yetkililerin bundan böyle şiddeti sonlandıracak etkili önlemler alacağını ümit ve temenni ediyor, uğradıkları saldırı sonucu hayatını kaybeden bütün öğretmenlerimize Allah’tan rahmet kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Şiddete maruz kalıp yaralanan kardeşlerime geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Küçük Barış Manço takma saçı, bıyığı ve sahne performansıyla beğeni topladı Depremin vurduğu Hatay’da açılan Barış Manço temalı kütüphane hizmete açıldı. Kütüphanenin açılışında Barış Manço’ya benzemek için takma saç ve bıyık takan küçük çocuk, sahne performansıyla beğeni topladı. Asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgeye yardıma koşan Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, afetzede vatandaşlara umut olmaya devam ediyor. Hatay’da bir çok projeye imza atan Ertuğrul, kurucusu olduğu Ülkem Okuyor Derneği öncülüğünde 21. Kütüphanesinin açılışını gerçekleştirdi. Antakya ilçesinde bulunan Katar - 4 konteyner kentte açılan Barış Manço temalı kütüphane vatandaşlara hizmet etmeye başladı. Barış Manço severler ve Ülkem Okuyor Derneği işbirliğinde açılan kütüphanenin açılışı renkli görüntülere sahne oldu. Barış Manço’ya benzemek için peruk ve bıyık takan ilkokul 2. sınıf öğrencisi Ayaz Nalçak, açılışa katılanlardan büyük beğeni topladı. Lale Manço, kütüphanenin eşinin ismini taşıyacak olmasından dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Havva hanım önderliğinde bu gün Ülkem Okuyor Derneği’nin 21 kütüphanesini açıyoruz. Bu kütüphane Barış Manço’ya ithaf edildi. Tabii bizim buraya katkımız da var. İzmanço ve Barış severler katkıda bulundu. Burası Havva hanımın emekleriyle bizim eserimiz oldu. Kütüphanemiz Barış Manço adıyla anılacak ve gerçekten mutlu oldum. Depremzede çocukların Barış Manço’yu tanıyabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını belirten Ertuğrul, “Depremin ilk gününden beri sahadayım. Ancak sağlıkçı olarak değil deprem bölgesine kitap yığan kadın olarak biliniyorum. Ülkem Okuyor Derneği olarak 21. Kütüphanemizi açtık. Derneğimiz açtığı kütüphanelerde artık iş birlikleri yapıyor. Lale hanım ve Barış severler olarak 21. Kütüphanemizi birlikte açmak istediklerini söylediler. Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan konteyner kente Barış Manço temalı bir kütüphane kazandırdık. Çocukların girdiklerinde Barış Manço’yu hatırlayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştı” şeklinde konuştu.
Kırıkkale Kuraklık riski artıyor, ekinler kuruyor: Köylüler yağmur duasına çıktı Kırıkkale’de ekili tarım arazilerinde yaşanan kuraklıktan yakınan köylüler, yağmur duası yaptı. Kırıkkale’de kuraklık tehlikesi çiftçileri endişelendiriyor. Yağışların önceki yıllara göre az olması sebebiyle ekili tarım arazileri, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bölgede yağış miktarındaki azalma, ekili tarım arazilerinin birçoğunun kurumasına sebep oldu. Geçimini çiftçilikten sağlayan köylüler ise kuraklıktan dolayı zor duruma düştü. Köylüler, yağmur yağmaması halinde hasadı kaybedeceklerini belirterek, yağmur duasına çıktı. Tilkili köyünde muhtarlık tarafından organize edilen yağmur duasına, çevre köylerden de katılım oldu. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından dualar edildi, namaz kılındı. Yağmur duasına, Çelebi Kaymakamı Mehmet Melih Dalan ve Çelebi Belediye Başkanı Yaşar Erdemir de katıldı. Duanın ardından katılımcılara yemek ikram edildi. Tilkili köyü muhtarı Osman Ilıcan, İHA muhabirine mevsimsel değişiklikten dolayı bölgede kuraklık yaşandığını belirterek, köylülerle birleşerek yağmur duası yaptıklarını söyledi. "İnşallah dualarımız kabul olur" Bölgede kuraklığın olduğunu anlatan Ilıcan, "Bölgemizde mevsimlerin değişmesinden dolayı kuraklık yaşanıyor. Bizde tarım ülkesi olduğumuz için üretmeye mecburuz. Bölgemizde su sıkıntısı var. İklimlerin değişmesi yağışların kaymasından dolayı Nisan yağmurlarını alamadık. Buda bölgemizde ciddi bir kuraklığa sebep oldu. Bizde Müslümanlar olarak diğer köylülerimiz ile birlikte birleştik dua ettik. İnşallah yağmurumuz yağar. Dua ettik inşallah bundan sonrada şükür duası yaparız. İnşallah dualarımız kabul olur" dedi. Kaldırım köyü muhtarı Faruk Yıldırım ise ekinlerinin yüzde 70’inin kuramaya başladığını ifade ederek, bu sebeple de yağmur duasına çıktıklarını belirtti.
Samsun Samsun’da uyuşturucu operasyonunda 5 kişi tutuklandı Samsun’da narkotik polisi tarafından özel harekat polislerinin de desteği ile düzenlenen uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan 5 kişi tutuklanırken, 2 kişi ise mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Edinilen bilgiye göre, Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde uyuşturucu ile mücadele kapsamında çalışma yapan Samsun Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, özel harekat polislerinin de desteğiyle önceki sabah saat 06.00 sıralarında önceden tespit edilen adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi. "Uyuşturucu madde ticareti" yaptıkları tespit edilen 10 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahısların ikametinde yapılan aramalarda 477,43 gram eroin, 402,40 gram metamfetamin, 402 adet sentetik ecza, 25,99 gram sentetik kannabinoid, 12,55 gram esrar, 1 adet esrarlı sigara, 1 adet hassas terazi, 15 adet uyuşturucu kullanma aparatı, suçtan elde edildiği değerlendirilen 228 bin 300 TL para, 3 adet tüfek, 59 adet tüfek kartuşu ve 111 adet tabanca mermisi ele geçirildi. Polisteki sorgusu tamamlanan 1 kişi serbest bırakılırken, S.Ç. ve H.Ç. dün Samsun Adliyesine sevk edildi. S.Ç. çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, H.Ç. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Narkotik Şube Müdürlüğündeki sorguları tamamlanan H.K., E.K., E.Ö., E.K., H.S., A.C.K. ve E.C.K. de bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye ifade veren H.K., E.K., E.Ö., E.K. ve H.S. tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderilirken, A.C.K. ve E.C.K. ise mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.