EĞİTİM - 29 Temmuz 2017 Cumartesi 12:29

İzmir Ekonomili iç mimarların Japonya deneyimi

A
A
A
İzmir Ekonomili iç mimarların Japonya deneyimi

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğrencileri, Japonya’nın tasarım dünyasına tanıklık edecek.

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğrencileri, Japonya’nın tasarım dünyasına tanıklık edecek. Japonya Hükumeti’nin sağladığı yüzde 80 oranındaki bursla, Chiba Üniversitesi’nde tasarım alanında staj yapacak 8 Türk öğrenci Japon iç mimarlık öğrencileriyle “kültür” ve “ulusal kimlik” üzerine çalışacak.


Öğrenciler, İEÜ İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü ile Chiba Üniversitesi Mimarlık Bölümü Değişim/İletişim Programı kapsamında Japonya’nın Chiba kenti ve çevresindeki mimari ve sanatsal merkezleri inceleyecek. Öğrenciler, ayrıca geleneksel ve güncel mimari örneklerini de deneyimleyecek. İzmir Ekonomili İç mimarlar, Chiba Üniversitesi’nde yapacakları projeyle kentte gerçekleştirilecek mimari yarışmaya da katılacak.



Japon tasarım anlayışını tanıyacaklar


İEÜ İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Hasırcı, 2004 yılından bu yana Chiba Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Kaname Yanagisawa ile çeşitli projelerde işbirliği yaptıklarını söyledi. Doç. Dr. Hasırcı, Özge Süzen, Hazal Erdoğan, Sinem Azak, Türkiz Karaköse, Damla Başkan, İlayda Şen, Özgünur Bora, Fulya Özenç’ten oluşan İzmir Ekonomili öğrencilerin Japonya Hükümeti’nin desteğiyle yaz stajlarını gerçekleştirdiğini kaydetti. Doç. Dr. Hasırcı, “Öğrencilerimizin stajları sonucunda dünyaya bakışlarında, dillerinde, entelektüel seviyelerinde ciddi bir gelişme olduğunu görüyoruz. Öğrencilerimiz, uluslararası anlamda kendilerini tartma ve yeni bir kültürü her anlamda tanıma fırsatı buluyor. Chiba Üniversitesi’ndeki tasarım öğrencilerinin çalışma ortamlarını, projelerini, tasarıma yaklaşımlarını yakından tanıyorlar. Bu yıl 8 öğrencimiz yüzde 80 oranında bursla Japon tasarım anlayışını tanıyacak” dedi.



Mezuniyet sonrası da Japonya


Öğrencilerin Japon ailelerin yanında kalarak, o ülkenin geleneklerini de öğreneceğini aktaran Doç. Dr. Hasırcı, öğrencilerin Chiba Ünivrsitesi’nde geliştirecekleri projeyle yarışmaya da katılacaklarını kaydetti. Doç. Dr. Hasırcı, “Öğrencilerimiz, Chiba’da bulundukları süre içinde, hem Chiba Üniversitesi stüdyoları, hem de Tokyo’daki tasarım ve içmimarlık ofislerinde staj yapma fırsatı buluyor. 4 yıldır sürdürdüğümüz staj programı sayesinde öğrencilerimizden, mezuniyetleri sonrasında yüksek lisans ve çalışma olanakları için Japonya’ya gidenler oluyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.