ÇEVRE - 14 Ekim 2017 Cumartesi 11:23

Koyun otlatırken şapel bulan çoban 2 bin yıllık tarihi kurtardı

A
A
A
Koyun otlatırken şapel bulan çoban 2 bin yıllık tarihi kurtardı

İzmir’in Ödemiş ilçesinde, tarihi bölge olduğu iddialarına rağmen yıllardır yapılmak istenen çöp depolama alanında bir çoban tarafından tesadüf eseri 2 bin yıl öncesine ait olduğu düşünülen bir kilisenin ya da hamamın tavanı bulunmuştu.

İzmir’in Ödemiş ilçesinde, tarihi bölge olduğu iddialarına rağmen yıllardır yapılmak istenen çöp depolama alanında bir çoban tarafından tesadüf eseri 2 bin yıl öncesine ait olduğu düşünülen bir kilisenin ya da hamamın tavanı bulunmuştu. İzmir İdare Mahkemesi, aldığı kararla tarihi alanın çöp depolama alanı olarak değerlendirilemeyeceğine hükmetti.


Ödemiş ilçesinde yıllardır gündeme gelen Ertuğrul ile Kurucuova mahalleleri arasında kalan ve uzmanlar tarafından tarihi bir yer olduğu iddia edilen bölge, bir çobanın koyun otlatırken bulduğu tarihi kalıntılarla ortaya çıkmıştı. Koyun otlatan Akif Geniş, tesadüf eseri 2 bin yıl öncesine ait olduğu düşünülen bir kilisenin ya da hamamın tavanını buldu. Bu gelişmelerin ardından bölgenin tarihi alan olması ve çöp depolama alanı yapılacak olması büyük tepki gördü.



5 yıl sonra karar çıktı


Gelişmelerin ardından köylüler konuyu yargıya taşıdı. Çobanın bulduğu tarihi alanın yargı kararında etkili olduğu düşünülürken, mahkeme sonuçlandı. İzmir İdare Mahkemesi aldığı kararla, tarihi alanın çöp depolama alanı olarak değerlendirilemeyeceğine hükmetti.


Konuyla ilgili bilgi veren vatandaşların avukatı Mine Donduran, “Alınan karar hem bölge tarımı hem de tarihi alan için sevindirici. Mücadele ettik ve kazandık” dedi.


Mine Donduran, 5 yıllık bir mücadelenin ardından gelen kararın sevindirici olduğunu ve bölgenin bu kararla koruma altına alınacağını söyledi. 1. İdare Mahkemesinin verdiği ret kararı için temyize başvurduklarını ve kararın Danıştay 4. Dairesi tarafından bozulduğunu hatırlatan Donduran, son kararın alınmasında toprak, çevre ve tarihsel özelliklerin belirleyici olduğunu ifade etti. Bozma kararının ardından yeniden bilirkişi heyetlerinin bölgede inceleme yaptıklarını ve basında çıkan haberlerin de göz önünde bulundurulduğunu belirten Donduran, bölgenin tarihsel bir zenginlik taşıdığının görülmesi üzerine böyle bir sonuca varıldığını söyledi.



"Arkeolojik bir temizlik çalışması gereklidir"


Arkeolog Prof. Dr. Veli Sevin de, son kararın kendileri için sevindirici olduğunu belirterek, "Anılan yeri tarih araştırmacıları olarak bizler biliyoruz. Buranın Efes kadar önemli bir kent olduğuna inanıyoruz. Yetkililere konuyla ilgili çeşitli tarihlerde bilgiler verdik. Gazete ve dergilerde de yazılar yazdık. Eski adı Ayasuluk olan Türkönü köyü ile Kurucuova arasında kalan Neikaia Antik Kenti’nin akropolünde, burayı 1926 yılında ziyaret eden Alman din bilgini Victor Schultze’ye göre Küçük Asya’nın en şaşaalı kiliselerinden biri yer alıyordu. Günümüzde defineciler tarafından kısmen tahrip edilmiş bulunan bazilikal planlı bu yapının zemini mozaiklerle kaplıdır. Bu alanın yakınında yeni ortaya çıkmış olan kuyu görünümlü yeni kalıntının da bu büyük dinsel kompleksin bir parçası, bir şapel olması mümkündür. Nitekim kilisenin yakınında eski bir şapelin varlığından söz edilmektedir. Meselenin tam olarak anlaşılabilmesi için bu alanda geniş çaplı bir yüzey araştırması ve arkeolojik bir temizlik çalışması gereklidir" ifadelerini kullandı.


Konunun basının gündemine gelmesinde büyük katkısı olan çoban Akif Geniş de, bölgede çocukluğundan bu yana çobanlık yaptığını ve tarihi kalıntılarla sürekli karşılaştığını söyledi. Yıllardır bölgenin çöp depolama alanı olmaması için mücadele ettiklerini belirten Geniş, yetkililerin buraya ilgi göstermelerini ve turizme kazandırmalarını istedi.


Kararın ardından ise çöp depolama alanının yerinin yeniden belirlenmesi bekleniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımcıların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi Vahdettin Köşkü’nde kabul etti. Basına kapalı gerçekleşen kabulün ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Hollanda ile 400 yıllık bir geçmişimiz var. Görüşmelerimizde ülkelerimiz arasındaki çok boyutlu iş birliğini gözden geçirdik. Ticari ve ekonomik ilişkilerimiz derinleşerek güçlenmeye devam ediyor. Hollanda Türkiye’deki en büyük yatırımcı ülke konumunda. İkili ticaretimiz geçtiğimiz sene 13 milyar doları buldu, bu rakamı 20 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Başbakan’la başta Gazze ve Ukrayna özelinde ortak güvenliğimizi ilgilendiren gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Kalıcı ateşkesin temini büyük önem arz ediyor. Ateşkes ve insani yardımcıların Gazze’ye kesintisiz ulaştırılması hususunda İsrail yönetimine daha fazla baskı yapılması gerekiyor. Terörle mücadele konusu da istişaremizin en öncelikli başlıklarından birisiydi. Türkiye’nin bölücü terörü ile mücadele noktasında ödediği ağır bedeller ortadadır. Aralarında çocukların, kadınların, sivillerin ve güvenlik güçlerinin olduğu binlerce vatandaşımızı PKK’nın saldırılarında kurban verdik. PKK ve uzantıları başta olmak üzere hiçbir terör örgütüne müsamaha gösterilmemesi gerektiğini ifade ettim” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temmuz ayında Washington’da gerçekleştirilecek NATO Genel Sekreteri seçimine ilişkin ise, “Kararımızı stratejik akıl ve hakkaniyet çerçevesinde vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” dedi. “NATO’nun Türkiye’ye ihtiyacı var” Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise, “Türkiye şu anda belirleyici bir rol oynamakta ve bunu yaparken de Gazze’deki durumu çözme çabaları sarf etmekte, aynı zamanda Ukrayna’daki savaşla ilgili de çabaları var. Türkiye jeopolitik bir aktör. Gazze ve Ukrayna dahil tüm konuları detaylı konuştuk. 400 yılı aşan ikili ilişkilerimiz var. NATO Genel Sekreterliği adaylığım söz konusu. Türkiye zorlu bir bölgede. Terörizm var gündeminde maalesef. Bu konuyu da konuştuk. Türkiye NATO için çok önemli bir güç teşkil ediyor. NATO’nun güney kanadının Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin liderliğine ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.