SAĞLIK - 23 Ekim 2018 Salı 12:32

Meme kanseri kadınlarda yaşa bakmıyor

A
A
A
Meme kanseri kadınlarda yaşa bakmıyor

Genel Cerrahi Uzmanı Op.

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Özgün Akgül, erken evre yakalanan meme kanserinden tedavi ile tamamen kurtulmanın mümkün olduğunu, kadınlarda yaşın fark etmediği, bu nedenle tarama yöntemlerinin meme kanserinde çok önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.


Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Özgün Akgül, meme kanserine ilişkin açıklama yaptı. Op. Dr. Özgün Akgül, meme dokusunda, doğumsal anomalilerden kansere kadar pek çok hastalık görülebileceği ifade ederek, "Meme kanserinden değil, geç kalmaktan korkun. Meme, göğüs kaslarının üzerinde yer alan, süt üreten bir çift salgı bezidir. Her biri 15-20 adet lob adı verilen küçük ünitelerden oluşur. Yapı olarak üzüm salkımına benzetilebilir. Küçük üzüm tanelerinin birleşip salkımı oluşturması gibi, loblar birleşerek meme başını (areola) oluşturur. Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Ortalama her 8 kadından birinde ömrü boyunca meme kanseri tespit edilmektedir. Sigara içmek, obez olmak, ailede başka birinde meme kanseri olması, ilk adet yaşının erken olması, çocuk doğurmamak, emzirmemek, hormon ilaçları kullanmak gibi faktörler meme kanserinin görülme sıklığını arttırmaktadır. Meme hastalıklarının tespitinde meme muayenesi çok önemlidir. Ayna karşısına geçerek kendi elinizle yapacağınız basit bir meme muayenesi ile kanseri yakalayabilir ve hayatınızı kurtarabilirsiniz. Düzenli olarak yapacağınız meme muayenesi ile kendi meme yapınıza eliniz alışır. Böylece yaptığınız kontrolde farklı olan yapıyı kolayca fark edebilirsiniz. Bu aşamadan sonra yapmanız gereken genel cerrahi uzmanına başvurmaktır" dedi.



Meme kanseri ile ilgili doğru zannedilen yanlışlar


Özel Ege Şehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Özgün Akgül, "Mememde sertlik hissediyorum, kanser miyim?"sorusuna da yanıt vererek, doğru bilinen yanlışlara şöyle açıklık getirdi:


"Kadınların memesindeki sertliklerin yüzde 80’i kist, fibroadenom gibi kanser olmayan (iyi huylu) kitlelerdir. Bu tip kitleler fark edildiğinde genel cerrahi uzmanına görünerek uygun tetkikler yaptırılmalıdır. Meme kanseri teşhisi konulan kadınların yüzde 70’inde herhangi bir aile öyküsü yoktur. Meme kanseri tespit edilen her dört kadından biri maalesef 50 yaşın altındadır. Ne kadar erken yaşta kanser ortaya çıkarsa o kadar hızlı ilerlemektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nin ve Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü’nün yaptığı çalışmalarda sütyen kullanımının meme kanseri gelişimi ile bir ilişkisi bulunamamıştır. Erkekler meme dokusunu kadınlar kadar düzenli kontrol etmedikleri için genellikle daha geç tanı alırlar. Amerika’da her yıl ortalama bin 700 erkekte meme kanseri tanısı konuluyor ve 450 kişi (yüzde 26) bu nedenle hayatını kaybediyor. Mamografide kullanılan radyasyon dozu oldukça düşüktür. Memenin sıkıştırılması kanserin yayılmasına neden olmaz. Yapılan çalışmalarda antiperspirant ya da deodorant kullanımının meme kanseri ile ilişkisi bulunamamıştır. Kahvenin içinde bulunan kafein meme kanseri riskini arttırmaz. Kafein, sinir sistemini uyaran bir maddedir. Kafeinin etkileri, vücudun enerji seviyesinin artması, uyanık ve dinç olma, keyif ve rahatlık hislerinde artıştır. Yüksek doz kullanımında ise istenmeyen etkileri ortaya çıkabilir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.