GENEL - 11 Haziran 2018 Pazartesi 10:16

(Özel) İlaç bulamayınca, günde 20 kez tuvalete gidiyorlar

A
A
A
(Özel) İlaç bulamayınca, günde 20 kez tuvalete gidiyorlar

İnflamatuvar bağırsak hastalığına (İBH) sahip kişiler, piyasada ilaç bulamamaktan yakınıyor.

İnflamatuvar bağırsak hastalığına (İBH) sahip kişiler, piyasada ilaç bulamamaktan yakınıyor. Karın ağrısı ve kanlı ishal şikayetleri bulunan ve günde 20 kez tuvalete çıkmak zorunda olan hastalar, ilaç kullanmadıklarında iş ve sosyal hayatlarının büyük oranda kesintiye uğradığını belirterek sorunlarının çözülmesini istiyor.


Türkiye’de 85 bin kişide, iltihabi bir bağırsak hastalığı olan İnflamatuvar bağırsak hastalığı bulunuyor. Bu hastaların en büyük problemi tuvalet problemi. Tuvaletlerini tutamayan ve günde 20 kez tuvalete çıkan bu hastalar, karın ağrısı ve kanlı ishal şikayetlerini, aslında ücret ödemedikleri bir ilaç sayesinde gideriyor. İnflamatuvar Bağırsak Hastaları ve Aileleri Yardımlaşma Derneği (İBHAYD) Başkanı Ömür Akkaya, ilacın piyasada bulunmadığını, dolayısıyla hastalığın ilerlediğini ve pek çok hastanın tuvalet ihtiyacı nedeniyle evlerinden çıkamadığını söyledi.



"85 bin hasta var, gelen ilaç 10 bin hastaya yetiyor"


Türkiye’de 85 bin İBH olduğu gibi, binlerce kişinin de henüz tanı aşamasında olduğunu vurgulayan Akkaya, "Bizim hastalığımızda karın ağrısı, ishal ve kanlı ishal şeklinde şikayetler oluyor. Bu hastalık kroniktir ve ömür boyu süreceği için sürekli ilaç kullanmamız gerekiyor. İlaçlarımızı bulamadığımız için de tedavimiz de yarım kalıyor. İlacımız, bağırsaktaki iltihabın azalmasına yarıyor ve bizi ameliyattan ve kanserden koruyor. Türkiye’de birçok hasta derneğimize ulaşarak ilaç bulamadıklarını söylüyor. 85 bin hasta var ama gelen ilaç 10 bin hastaya anca yetebilecek kadar. İlaçları devlet karşılıyor. Herhangi bir para vermiyoruz ancak ilaca ulaşmakta güçlük çekiyoruz. Eczaneye gittiğimizde ‘ilaç yok, üretilen ilaçlar yetersiz’ diyor. İlaç firmaları ise devletle iletişim haline geçmemiz gerektiğini söylüyor” dedi.



“Doların yükselmesi etkili oldu”


Dolardaki yükselişin, ilacın bulunamamasında önemli bir etken olduğunu belirten Akkaya, "Bu ilacın bulunamamasının nedeni, dolar kurunun yükselmesi ile ilgili. Çünkü bu ilaçlar yurt dışından ithal ediliyor. Firma zarar ettiği için bu ilaçları getirmek istemiyor ve tedavilerimiz yarım kalıyor. 1,5-2 yıldır ilaç sıkıntısı yaşıyoruz. İlaç karaborsaya düştü. Bu ilacı kullanmayınca hastalık ilerliyor ve tuvaletlerimizi tutamadığımız için evden çıkamıyoruz. Birçok hastamız evinde hapis hayatı yaşıyor. Evden çıktığımızda ‘ya büyük tuvaletim gelir de tuvalet bulamazsam’ diye endişeleniyoruz. İlaçlar bizi hayata bağlıyor" ifadelerini kullandı.



"Günde 20 kez tuvalete giriyoruz”


Uzun yıllardır İBH ile yaşadıklarını belirten diğer dernek üyeleri ise ilaç kullanmadıklarında hastalıklarının aktif hale geldiğini ve karın ağrısı ile kanlı ishal şikayetlerinin başladığını söyledi. İBH’ler, ilaçlarını bulabilmek için Sağlık Bakanlığına çağrıda bulunarak, "İlaç bulamıyoruz. Bazen başka şehirlerden bir iki kutu ilaç bulabiliyoruz ama her gün içmek zorunda olduğumuz ilaçlarımız var. Günde 20 kez tuvalete giriyoruz ve bu durum bizi kısıtlıyor" diye konuştu.



"Acil tuvalet bekleyemez" kart uygulaması


İBHAYD ayrıca, İBH’ler için ’Acil tuvalet bekleyemez’ kart uygulamasını da başlattı. Dernek Başkanı Akkaya, hastaların sosyal hayatta yaşadıkları tuvalet sıkıntısını çözmek amacıyla hazırlanan kartlar hakkında şu bilgileri verdi:


"İBH’lere özel kart hazırladık. Kart şu anda İzmir’de özel bir alışveriş merkezinde deneme aşamasında. Uygulamayı Türkiye geneline yaymayı düşünüyoruz. Bizler tuvalet sorunu yüzünden sınava giremiyoruz, işe gidemiyoruz, sosyal aktivitelerden geri kalıyoruz. Bu kart, tuvalet ihtiyacımızın öncelikli olduğunu belirtiyor ve müşterisi olmadan da kafelerde, restoranlarda tuvalet ihtiyacımızı karşılamamızı sağlayacak. Ayrıca bir alışveriş merkezinde ya da havalimanı gibi yerlerde tuvalet önceliği hakkımız olacak."



İBH nedir?


Günlük yaşantıyı derinden etkileyen inflamatuvar bağırsak hastalıklarına ve bu hastalıkların sosyal yaşama engel olduğuna dikkat çekmek amacıyla 19 Mayıs günü, "Dünya İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları Günü" olarak kabul ediliyor. Sindirim sistemi veya bağırsak duvarının kronik iltihabı ve kalınlaşması sonucu oluşan inflamatuvar bağırsak hastalıkları, yaygın olarak 20’li ve 30’lu yaşlarda görülüyor. Herhangi bir bulaşıcı mikrop olmadan bağırsakların iltihaplanmasıyla meydana gelen bu hastalık, birbirine benzer bir grup hastalığı içeriyor. Bağışıklık, kalıtımsal ve çeşitli çevresel faktörlerin etkisiyle oluşan Crohn hastalığı ve Ülseratif Kolit, bu hastalıkların başlıcaları olarak biliniyor. Tüm toplumlarda ortalama binde bir olarak görülen hastalığın, kadınlarda görülme olasılığı erkeklere göre daha fazla.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Gemlik Belediyesi’nde Başkan Yardımcıları ve Özel Kalem Müdürü belli oldu Gemlik Belediyesi’nde Şükrü Deviren’in belediye başkanı olmasının ardından, Deviren’in A Takımı’da belli oldu. Mecliste toplam 20 meclis üyesi ile birlikte çalışacak olan Şükrü Deviren, meclis üyelerinden Arzu Şen Karataş ve Durmuş Uslu’yu belediye başkan yardımcısı olarak görevlendi. Öte yandan Gemlik Ticaret Borsası’nda genel sekreter olarak görev yapan Bahadır Selvi’de Özel Kalem Müdürü olarak görev yapacak isimler arasında yer aldı. Arzu Şen Karataş kimdir? 1971 Gemlik doğumlu Arzu Karataş, İlk,orta ve lise öğrenimini Gemlik’te tamamladı. İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümünü bitirdi. 15 yıl özel bir şirkette mimar olarak çalışan Arzu Şen Karataş, 2009 yılından bu yana kendi bürosunda mimarlık mesleğini devam ettirmektedir. C sınıfı iş güvenlik uzmanı olan Karataş, 2000-2001 yıllarında Eskişehir Tepebaşı Belediyesi’nde mimar olarak çalıştı. 2009-2014 yıllarında Gemlik Belediye Meclis Üyesi olarak görev yapan Arzu Şen Karataş, 2019-2024 yılları arasında Bursa Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve Gemlik Belediyesi Meclis Üyesi ve imar komisyonu başkanı görevlerini yürüttü. Evli ve bir çocuk annesidir. Durmuş Uslu kimdir? 1969 Giresun Dereli Kızıltaşköyü doğumlu olan Durmuş Uslu, 1984 yılında Gemlik’e yerleşerek, inşaat işi ile uğraşmaya başladı. 1988 yılında kurulan Gemlik Giresunlular Derneği’nin 4 dönem başkanlığını yapmıştır. Gemlik Kent Konseyi ve Gemlik Hemşehri Dernekleri’nin kuruluşlarında yönetim kurulu üyeliği yapan Durmuş Uslu, Giresun Sanayici ve İşadamları Dernekleri’nde de kurucu yönetim kurulu üyeliği, Gemlik Çotanakspor Kulübü kurucu üyesi olarak görev yaptı. 2019 yılında gerçekleşen yerel seçimlerde Gemlik Belediyesi Meclis Üyesi olarak imar başta olmak üzere, encümen, çevre sağlık, kentsel dönüşüm, spor, milli eğitim, hukuk komisyonlarında görev almıştır. Ayrıca 4 yıldır Gemlik Belediyespor Kulübü ve Gemlik Amatör Spor Kulüpler Birliği başkanlığı görevini yürüten Durmuş Uslu, Evli ve iki çocuk babasıdır. Bahadır Selvi kimdir? 1985 yılında Gemlik’te doğan Bahadır Selvi, İlköğrenimini Gemlik Şehit Cemal İlkokulunda tamamladıktan sonra orta ve lise öğrenimini İstanbul Özel Darüşşafaka Lisesinde tamamladı. Üniversite öğrenimini ise Dumlupınar Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümünde tamamladı. Üniversite öğreniminde 1 yıl boyunca University of Economics in Bratislava’da Ekonomi alanında eğitim alarak özel Banka ve çeşitli sektörlerde yöneticilik yaptı. Yurt içinde ve yurt dışında kalkınma ajansları, FAO gibi kurumlarda gerçekleştirilen projelerde aktif görev alan Bahadır Selvi, Kurumsal değişim ve dönüşüm odaklı birçok çeşitli mesleki seminer, panel, sempozyum ve konferanslara katılım sağladı. Son olarak Gemlik Ticaret Borsası’nda Genel Sekreterlik görevini yürütmüştür. Evli ve 1 çocuk babası olan Bahadır Selvi, iyi seviyede İngilizce bilmektedir.
Erzurum ETÜ’de 1. Sosyal Bilimler lisansüstü öğrenci sempozyumu gerçekleştirildi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) ev sahipliğinde 1. Sosyal Bilimler Lisansüstü Öğrenci Sempozyumu gerçekleştirildi. Sosyal bilimlerdeki güncel gelişmeleri farklı disiplinler perspektifinden ele almak ve farklı üniversitelerdeki akademisyenler ile öğrencileri bir araya getirmek amacıyla Prof. Dr. Muammer Yaylalı Konferans Salonunda hibrit olarak düzenlenen 1. Sosyal Bilimler Lisansüstü Öğrenci Sempozyumunun açılış programına ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fatih Yetim, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Engin Öner, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Akbulut, Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü Prof. Dr. Serap Bedir ve çok sayıda akademisyen ile öğrenci katıldı. Programın açılışında konuşan Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bedir, sempozyuma ilginin yoğun olmasından memnuniyet duyduklarını belirterek: “Sosyal Bilimler Enstitüsü olarak öğrencilerimizin kariyer gelişimine katkı sunacak çalışmalar yapma gayretindeyiz. Bu üç günlük sürede öğrencilerimiz çok değerli bilgiler edinecek, ülkemizin çeşitli yerlerinden gelen hocalarımızın tecrübelerinden istifade edecek ve yeni dostluklar kazanacaktır. Ayrıca sempozyumun farklı bilim dalları için farkındalık oluşturulması ve multidisipliner çalışma kültürünün geliştirilmesi bakımından da çok kıymetli olduğunu ifade etmek istiyorum. Bizleri bu süreçte maddi ve manevi olarak yalnız bırakmayan Rektörümüz Prof. Dr. Bülent Çakmak başta olmak üzere tüm katılımcılarımıza ve sempozyumumuzun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu. Türkiye genelinde 48 üniversiteden katılımın olduğu sempozyumda tarihten ekonomiye, psikolojiden felsefeye 130 bildiri sunulurken akademisyenler tarafından farklı konularda konferanslar verildi.
Bingöl KKKA hastalığı hakkında uyarılarda bulunan Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Nilay İçkilli, “Kulak arkası, koltuk altı, diz arkası, kasık bölgeleri sıklıkla kontrol edilmeli” Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarına karşı vatandaşları uyaran Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Nilay İçkilli, bahçe veya piknik alanlarına gidildikten sonra vücudun kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. İçkilli, “Kulak arkası, koltuk altı, diz arkası, kasık bölgelerinde kene gizlenebildiği için bu yerlere tekrar tekrar önemle bakılması gereklidir” dedi. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte KKKA vakaları da görülmeye başlandı. Bingöl’de geçtiğimiz yıl 32 kişiye KKKA tanısı konmuş ve bunlardan biri hayatını kaybetmişti. Ülkemizde de son günlerde karşılaşılan vakaların ardından, Bingöl İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Toplum Sağlığı Merkezi’nde görevli Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Nilay İçkilli, vatandaşları uyardı. Halk Sağlığı Uzmanı Doktor Nilay İçkilli, “KKKA karşımıza çoğunlukla enfekte olan kenelerin sağlıklı kişileri ısırmasıyla bulaşır. Nadiren de olsa enfekte olan kenelerin elle ezilmesi veya enfekte olan hayvanların yada insanların vücut sıvılarının direkt temas yoluyla da kişiye bulaşmasıyla karşımıza çıkabilir. KKKA hastalığı isminden de anlaşıldığı gibi yüksek ateş ve vücudun çeşitli yerlerinde olan kanamalarla karakterizedir. Kuduz hastalığıyla benzer olarak her kedi köpek ısırığının kuduz hastalığına yol açmadığı gibi her kene ısırığı da KKKA hastalığına yol açmaz. Bu hastalığa yol açması için kenenin o hastalığa yol açan virüsün enfekte olması gerekir. Eğer kene bu virüsle enfekte değilse kene ısırığı tıpkı bir sinek ısırığı gibi minik bir rezyon oluşturarak iyileşir. Fakat kene bu virüsle enfekte ise kene ısırmasıyla kişiye bu hastalığı bulaştırabilir. Bu nedenle virüs ile enfekte olan kenelerin coğrafyası hastalık açısından çok kıymetlidir. Ülkemizde daha çok İç Anadolu Bölgesi, Orta Karadeniz, Batı Karadeniz’in bir kısmı, Doğu Anadolu’nun kuzey bölgelerinde sıklıkla bu virüsle enfekte olan keneyi görüyoruz. Bu nedenle özellikle bu bölgelerde olan kene temasının önlenmesi ve temas sonrasında müdahale konusunda toplum eğitimi çok kıymetlidir” diye konuştu. “Açık renk kıyafetler giyilmeli, çocuklar sık sık kontrol edilmeli” Bahçe ve piknik alanlarına gidilirken açık renk kıyafetlerin tercih edilmesi gerektiğini belirten İçkilli, “Bağ, bahçe, orman, piknik alanlarına gidildiği zaman kenenin görülebilmesi için açık renk kıyafet giyilmesi, yine kenenin vücuda temasını engellemek için pantolon paçalarının çorapların içine konulması ve bu etkinliklerden sonra özellikle çocuklarda kene teması açısından tüm vücut kontrollerinin sağlanması çok önemlidir. Özellikle kulak arkası, koltuk altı, diz arkası, kasık bölgelerinde kene gizlenebildiği için bu yerlere tekrar tekrar önemle bakılması gereklidir. Bu kontroller sırasında herhangi bir kene ısırığı görüldüğü zaman kenenin üzerine kesinlikle kolonya, antiseptik, tentirdiyot, alkol gibi hiçbir şey sıkmadan kesinlikle keneye çıplak elle dokunmadan, cımbızla veya iple keneyi patlatmadan iğnesi içeride kalmayacak şekilde keneyi vücuttan ayırabiliyorsak çok kıymetli. Keneyi vücuttan ne kadar hızlı bir şekilde ayırırsak kişiye hastalığın bulaşmasını da o derece engellemiş oluyoruz. Bu nedenle mümkünse temas fark edildiğinde kenenin vücuttan uzaklaştırılması gerekmektedir. Keneyi çıkaramadıysak tekrarlayan durumlarda keneyi patlatmamak için hızlıca bir sağlık kuruluşuna başvurmalıyız. Sağlık kuruluşlarında kene profesyonel aletlerle vücuttan ayrılır ve kene ısırması olan kişiye daha sonraki takiplerinde bize yardımcı olması için kan tahlili yapılır. Ve kişi 10 gün boyunca ateş ve kanama takibine alınır” şeklinde konuştu. "Bingöl’de 2023 yılında 32 vaka görüldü" Bingöl’de geçtiğimiz yıl 32 vakanın görüldüğünü ve bir kişinin hayatını kaybettiğini aktaran İçkilli, “Bingöl’de 2023 yılında kayıtlara göre 32 kişi KKKA hastalığı tanısı almış ve bu kişilerden ne yazık ki bir kişi hayatını kaybetmiştir. 2024 yılının nisan ayında olmamıza rağmen şuan da bir kişi KKKA hastalığı tanısı almıştır, iki de şüpheli pozitif var” dedi.