EKONOMİ - 13 Ocak 2018 Cumartesi 12:00

(Özel) Türk modacı odunla döverek yeni kumaş üretti, dünya devleri sıraya girdi

A
A
A
(Özel) Türk modacı odunla döverek yeni kumaş üretti, dünya devleri sıraya girdi

İzmirli moda tasarımcısı Merve Dündar, keçe yapımında da kullanılan Yeni Zelanda yününü saatlerce odunla döverek farklı kumaşlarla birleştirdi ve yepyeni bir kumaş elde etti.

İzmirli moda tasarımcısı Merve Dündar, keçe yapımında da kullanılan Yeni Zelanda yününü saatlerce odunla döverek farklı kumaşlarla birleştirdi ve yepyeni bir kumaş elde etti. Türk moda tasarımcısının kumaşı, dünya devi markalar Dolce&Gabbana ve Calvin Klein’e yeni kreasyonlar için ilham kaynağı oldu.


İzmir’de yaşayan ve 2009 yılından beri moda sektöründe olan 31 yaşındaki Merve Dündar, Yeni Zelanda yününden tasarladığı kumaşlar ile dünya markalarının gözdesi oldu. Özellikle keçe yapımında kullanılan Yeni Zelanda yününü; ipek, tül ve brokar gibi kumaşlarla birleştirmek için saatlerce odunla döven Dündar, bu emeğinin sonucunda hem yeni bir kumaş elde etti, hem de farklı renkler oluşturdu. Dündar, daha sonra yurt dışı ile çalışan aracı bir firma ile dosyasını İtalya’nın moda devi Dolce&Gabbana’ya yolladı. Marka, Türk moda tasarımcısının kumaşı ile yakından ilgilendi ve bu kumaşı deri ile birleştirerek yeni bir kreasyon hazırlama planı içerisinde olduğu öğrenildi. Dündar, el yapımı olan bu kumaşı seri üretime geçirmek için de özel bir makine kullandı. Türk tasarımcı, bu gelişmeden sonra rotasını Amerika’ya çevirerek dosyasını dünyaca ünlü moda markası Calvin Klein’e yolladı. Calvin Klein de, tıpkı Dolce&Gabbana gibi Dündar’ın özgün kumaşından etkilendi.



Odunla dövülerek elde ediliyor


Kumaşı elde etmek için uzun saatler harcadığını belirten Dündar, “Bu kumaş türü, aslında tamamen ilkel yöntemlerle, hatta odunla saatlerce dövülerek yapılan bir kumaş. Yeni Zelanda yünü çok ince bir yündür. Bu yünü farklı renklerle harmanlayarak farklı bir renk skalası da elde ettik. Özgün tasarımıma çok güveniyordum ve bu kumaş daha sonra sınırları aştı. Yurt dışıyla çalışan bazı firmalar bize ulaştı. İlk çalışmamızı Dolce&Gabbana ile gerçekleştirdik. Markaya sunulan dosyamızda 58 parça kumaş, desen örnekleri, renk skalaları ve tasarım örneklerimiz vardı. Dosyamız da kendilerinin ilgisini çekti. Bu kumaş bir Türk tasarımcısı olarak benim ortaya çıkardığım bir kumaş ve dolayısıyla yurt dışında kullanılmıyor. Dolce&Gabbana’nın, ürettiğim kumaşla derileri birleştireceğini ve bir koleksiyon oluşturacağını öğrendik” dedi.



Özel makine ile seri üretime geçti


Kumaşı seri üretime geçirmek için kolları sıvayan Dündar, “Biz daha sonra bu kumaşı seri üretilebilir bir duruma çevirmek istedik ve yurt dışıyla iş yapan bir tekstil firması ile çalıştık. Bu kumaşları özel bir makine ile yüzde 100 organik olarak dokuduk ve kumaşı seri üretime kazandırabildik. Şu anda bu kumaş kazak, kaban, panço, elbise, çanta ve ev tekstilinde kullanılabilir halde. Yani el emeği bir ürünü fabrikasyona dönüştürdük. Dosyamız daha sonra Calvin Clein’e gitti. Çözüm ortağımız, Amerika’ya aynı dosyayla gitti. Kumaşımız onlar için ilham kaynağı oldu. Moda sektörüne yeni bir bakış açısı kazandırdı. Marka yetkilisinin dosyayı çok beğendiği, kumaşla ilgilendiği belirtildi. Dosyamız bir süre orada kaldı ve daha sonra görüşmelerin devam edeceği ifade edildi” diye konuştu.



“Onur verici”


Gösterdiği başarıdan gurur duyduğunu ifade eden Dündar, şunları söyledi: “Mesleğime İzmir’de başladım ve İzmir’de devam ediyorum. Verdiğimiz emeklerin karşılığını görebilmek onur verici ve umut verici. Kumaşım yurt dışı pazarında değer görünüyorsa, ciddi markaların masalarında konuşulabiliyorsa bunun bir parçası olabilmek bir Türk moda tasarımcısı olarak benim için onur verici.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen suç örgütü operasyonunda 24 kişi yakalandı Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde düzenlenen eş zamanlı “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 24 şüpheli yakalandı. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamaya göre, düzenlenen operasyonlarda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları, Bursa’ya il dışından getirdikleri tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin işyerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri, Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyonlarda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 24 şüpheli yakalandı. Operasyonlar sonucu, 15 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda çek ve senet ile çok miktarda nakit paraya el konuldu. 10 ayda 454 organize suç örgütü çökertildi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, organize suç örgütlerine yönelik düzenlenen operasyonlar hakkında bilgi verdiği paylaşımında, “10 aylık süre içinde; 454 organize suç örgütünü çökerttik. Bu suç örgütlerini isim isim kamuoyu ile paylaştık. Organize suç örgütlerine yönelik toplam bin 201 operasyon düzenledik. 8 bin 260 şüpheli yakalandık. Bunlardan; 3 bin 58’i tutuklandı. Bin 740’ı hakkında adli kontrol kararı verildi" ifadelerine yer verdi. Öte yandan, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı açıklamada soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü ifade etti.
Rize Taşkın Güngör: “Pazarspor’u bu zor şartlardan ayağa kaldırmayı başardık” Pazarspor’un başarılı teknik direktörü Taşkın Güngör, “Pazarspor’u bu zor şartlardan ayağa kaldırmayı başardık” dedi. Bu yıl TFF 3. Lig’de mücadele eden Pazarspor, sezon başında kötü bir başlangıç yaptı. Oynadığı maçlarda galibiyet sıkıntısı çeken Pazarspor ekibi, sürekli olarak teknik direktör değişimi yaptı. Son olarak takımın başına geçen Tolga Kerimoğlu’yla da istediği sonucu alamayan mavi-beyazlılar teknik direktörleri ile tekrardan yolunu ayırdı. Boşalan teknik direktörlük koltuğunu bu sefer Taşkın Güngör devir aldı. Bulvarspor maçıyla ilk maçına çıkan teknik adam 1 puan ile deplasmandan geri döndü. Güngör, ligin bitimine az kalmasına rağmen takımına güvenerek iyi işler çıkarmaya çalıştı. Pazarspor’u bir alt lige düşürmemek için elinden geleni yaparak 7 maçtan 10 puan topladı ve takımını ligde tutmayı başardı. Pazarspor’u ligde tutmak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını ifade eden Taşkın Güngör, “Son lig maçımızı oynayacağız. Geldiğimizde çok zor şartlarda bir Pazarspor vardı. Kaosta olan 4 maçta sıfır çeken bir takım vardı. Zor bir görev olduğunu biliyoruz. Bu görevi alırken de daha önceki deneyimlerimize dayanarak sorumluluğu aldık. En azından bizleri bu göreve layık görmeleri bile bizim için bir şerefti. Biz de buna kayıtsız kalmadık. Zor bir sorumluluğun altına girdik ama lige bir hafta kala en azından hedeflediğimiz ana ulaştık. Bir taraftan baktığımızda kümede kalma ligde kalmanın mutluluğunu yaşarken, bir taraftan da son haftaya belki play-off’a girebilirdik. İyi 12 ay geçirdiğimizi düşünüyorum. Bize güvenenleri mahcup etmediğimizi düşünüyorum. Biz de elimizdekiyle bütün katkıyı kendi toprağımızı kendi memleketimize yapmaya çalıştık. Burada 3 puan almak istiyoruz. Lig bitince buradaki görevimiz sona eriyor. Ondan sonrası tabii bize bağlı şeyler değil. Bizim ana hedefimiz 3 aylık bu süreçte Pazarspor’u bu zor şartlardan ayağa kaldırmayı başardık. Altyapıdan 34 tane çocuğu aramıza katmaya çalıştık, hepsini bir arada yaptık. Ligde kalmak birinci önceliğimiz ve çok önemliydi. Evdeki mazimle en iyisini yapmaya çalıştık. Peki çok göze hoş gelen bir futbol oynatmadık. Yani daha çok skoru oynayan ve çok acil kaostan çıkmamızı sağlayacak sonuç almak istiyorduk. Onu da başardık ama hafta sonu daha keyifli, daha güzel bir karşılaşma seyrettireceğiz” şeklinde konuştu.