YEREL HABERLER - 23 Kasım 2016 Çarşamba 13:11

Sağlık Editörü Öz: "Bilim dünyasından haberler daha çok yapılmalı"

A
A
A
Sağlık Editörü Öz: "Bilim dünyasından haberler daha çok yapılmalı"

Yurt dışında sağlık alanında çığır açan araştırmalara, buluşlara imza atan Türk bilim insanlarıyla röportajlar gerçekleştiren Sağlık Editörü Esra Öz, medyanın bilim dünyası hakkında daha fazla haber yayınlaması gerektiğini vurguladı.
Bilim dünyasından tanınmış insanlarla sık sık röportajlar yapan Sağlık Editörü Esra Öz, bilim dünyasının dilini çözerek, en yalın anlatımla haber ve röportajlar hazırlamayı kendine amaç edindiğini anlattı. Sağlık haberciliğinin sağlıklı bir toplum ve gelecek açısından önemli bir unsur olduğunu ifade eden Öz, bilim haberlerinin özel bir ilgi gördüğüne vurgu yaptı. Öz, "Gazeteciler haberlerini kurgularken akıllarındaki ilk mesaj işledikleri konunun haber değeri taşımasıdır. Bunda da insanların tepkilerini harekete geçirmeyi hedeflerler. Acı, korku ya da umut dolu bir haber olmalıdır ki, öncelikle haber müdürünün onayını alıp, yayınlanabilmesini sağlayabilsin. Ardından da okunma ya da izlenme rekorları kırıp, sosyal medyada gündemi değiştirebilsin. Bunlar medyanın arka bahçesi olduğu için herkes bilmeyebilir, ancak olayları ele alırken algılarımızla oynanmasına engel olmak adına bu işin arkasındaki mantığı iyi anlamakta fayda var. ’Gözümle gördüm, daha ne olsun’ diyenlere, bilimin vereceği cevaplar bizleri çok şaşırtabilir" dedi.
"Medya bilim dünyası hakkında daha fazla haber yapmalı"
Görsel algı ve haberler konusunda da bilgi veren Öz, bilimsel çalışmaların Türkiye’de yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çizdi. Medyanın da bilim dünyası hakkında daha fazla haber yayınlanması gerektiğini ifade eden Esra Öz, "Çünkü medya aslında sizin hayatınızı yönlendiriyor, düşüncelerinizi, yaşama şeklinizi, alışverişinizi, insanlarla iletişiminizi kısaca siz farkında olmadan sizi yönetiyor. Bu nedenle medya ile iletişiminizde mutlaka bir süzgeç kullanmak, kendi kararlarınızı almanızda size yardımcı olacaktır. Gazetecilerin bakış açısı ile hayata bakmak aslında farklılıkların farkına varmayı sağlıyor. Bu anlamda da haberler aslında hayatımıza ışık tutuyor. Bunu çok kolay bir şekilde elektrik devre sistemi ile anlatabilirim. Bilim insanı ve sağlık çalışanı bilgi kaynağı olarak elektrik devresinin ’pil’ görevini görür; çünkü, yakıta ihtiyaç vardır ve yakıt için bilgi gerekir. Gelen bilgi ’anahtar görevi’ gören gazetecinin sayesinde habere dönüşür ve ’lamba’ yanar. Lambanın ışığı ile etraf aydınlanır. Aslında medya tam olarak bunu yapar, bilgi ile dünyayı aydınlatır. Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konudaki sözü de kulaklarda çınlar; ’Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır.’"
’Sağlık Haberlerine Farklı Bir Bakış’ kitabının yazarı Öz, sağlık okuryazarlığı alanında halka ve sağlık profesyonellerine eğitimler verdiğini de sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP Lideri Bahçeli: "Türk dili; millet olma şuurunu besleyen, tarih bilincini diri tutan ve kültürel sürekliliği temin eden temel sütundur" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü; kökü mazinin derinliklerine uzanan, istikbale yönelen büyük Türk milletinin müşterek hafızasını, irfanını ve tarihi yürüyüşünü idrak etmeye imkan sunan müstesna bir gündür" dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü dolayısıyla yazılı mesaj yayımladı. "15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü; kökü mazinin derinliklerine uzanan, istikbale yönelen büyük Türk milletinin müşterek hafızasını, irfanını ve tarihi yürüyüşünü idrak etmeye imkan sunan müstesna bir gündür" diyen Bahçeli, mesajında bugünün önemine değinerek şu ifadeleri kullandı: "Türk dili; millet olma şuurunu besleyen, tarih bilincini diri tutan ve kültürel sürekliliği temin eden temel sütundur. Altaylar’dan Balkanlar’a, Hazar havzasından Akdeniz’e uzanan geniş coğrafyada Türkçenin taşıdığı anlam dünyası; birlik fikrini pekiştiren, dirliği esas alan ve kardeşlik hukukunu muhafaza eden bir medeniyet tasavvurunu yansıtmaktadır. Bu itibarla, Türkçenin tarihi derinliğini ve ifade kudretini tahkim etmek; onu yozlaşmadan, yabancılaşmadan ve anlam kaybından uzak tutarak gelecek nesillere güçlü, sahih ve köklü bir miras halinde intikal ettirmek, kültürel sürekliliğin teminatı olmanın yanında milli varlığın korunmasına yönelik stratejik bir sorumluluk mahiyeti taşımaktadır. 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü vesilesiyle; Türk diline emek veren ilim insanlarını, münevverleri ve gönül erlerini selamlıyor; Türk milletinin diliyle, kültürüyle ve ülküsüyle ilelebet var olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum."