GENEL - 10 Şubat 2018 Cumartesi 17:55

Seferihisar çalışmalara başladı

A
A
A
Seferihisar çalışmalara başladı

Seferihisar Belediyesi ve Cittaslow Türkiye Ağı, yerel yönetim vizyonunu Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen “Sürdürülebilir kalkınma hedefleri” doğrultusunda uyarlama ve geliştirme çalışmalarına başladı.

Seferihisar Belediyesi ve Cittaslow Türkiye Ağı, yerel yönetim vizyonunu Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen “Sürdürülebilir kalkınma hedefleri” doğrultusunda uyarlama ve geliştirme çalışmalarına başladı.


Türkiye’nin ilk sakin şehri (Cittaslow) Seferihisar, sürdürülebilir kalkınma vizyonu için de yerel yönetimlere öncü olacak bir model geliştirmeye hazırlanıyor.


İnsanlığın geleceği ve yaşamın sürdürülebilirliği için önümüzdeki 15 yıl içinde gerçekleştirilmesi öngörülen “2030 sürdürülebilir kalkınma hedefleri”, 17 küresel hedef ve 169 alt hedef, 2015 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tüm dünyada geniş katılımlı etkinliklerle duyurulmuş ve BM tüm dünyada yerel yönetimlere çağrıda bulunmuştu. O tarihten bu yana dünyanın önemli metropol şehirlerinde sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin nasıl yerelleştirileceği ve ne tür yerel stratejiler uygulanması gerektiği konuları tartışılırken, Türkiye’de ilk defa Seferihisar Belediyesi, Birleşmiş Milletler’in bu çağrısına kulak vererek inisiyatif aldı ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile yerel yönetim stratejilerinin uyumlandırılması faaliyetlerini 1 Şubat tarihinde gerçekleştirdiği bir çalıştayla hızlandırdı.


Son bir yıldır belediyede yapılan ön hazırlık çalışmalarının neticelendirildiği ve sürdürülebilirlik kavramının tarihsel gelişimi ile dünyadan yerel deneyimlerin paylaşıldığı çalıştay sonucunda, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer liderliğinde kurulan Sürdürülebilirlik Komitesi faaliyetlerine başladı. Seferihisar Belediyesinde sürdürülebilirlik stratejisinin geliştirilmesini ve yerel yönetimlerin sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle gelişmesini amaçlayan çalışmalar; tarım 2.0, turizm, geri dönüşüm, temiz enerji, inovasyon, yeşil ekonomi ve akıllı şehirler gibi sürdürülebilirlik literatüründe bulunan kavramlar temelinde tüm yerel uygulamalar için kapsamlı bir kalkınma performansını içeriyor.


Yerel yönetim hizmetlerinin, sürdürülebilir kalkınma hedefleri perspektifiyle hizalanmasının sağlanacağı bu süreçte; Türkiye Cittaslow Ağı başkenti olan Seferihisar’ın uygulayacağı kalkınma modelinin diğer Cittaslow şehirlerinde de yaygınlaştırılması hedefleniyor. Bu nedenle, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ve 2016 tarihli Habitat III Zirvesi’nin en önemli çıktısı olarak kabul edilen yeni kentsel gündem prensiplerini gerçekleştirmeyi kabul eden 17 Cittaslow şehri, 28 Ekim 2017 tarihli Cittaslow Türkiye 12. Koordinasyon Toplantısında özel bir taahhütname imzaladı.


Seferihisar Belediyesi sürdürülebilir kalkınma çalışmalarının sonucu olarak Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesine (UN GLOBAL COMPACT) imzacı olarak katılmayı, bununla birlikte tüm dünyaya Seferihisar’ın sürdürülebilirlik performansını duyurmak amacıyla, Türkiye’de ilk kez bir yerel yönetim tarafından hazırlanacak olan Sürdürülebilirlik Raporunu Küresel Raporlama İnisiyatifi’nin (GRI) belirlediği standartlarda yayımlamayı ve en önemlisi özel sektörden sivil toplum kuruluşlarına değin sürdürülebilirlik konusunda katkı vermeye hazır tüm potansiyel paydaşlara bir davet çağrısında bulunmayı hedefliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.