SPOR - 28 Nisan 2024 Pazar 19:39

Stanimir Stoilov: “Hedefim Süper Lig’e çıkmaktı”

A
A
A
Stanimir Stoilov: “Hedefim Süper Lig’e çıkmaktı”

Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, Gençlerbirliği galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, "Çok mutluyum çünkü buraya tek sebep için tek hedefle geldim o da Süper Lig’e çıkmaktı. Bu büyük kulüp taraftarıyla, tesisleriyle, organizasyonuyla Süper Lig’de olmayı hak ediyor” dedi.


Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Göztepe, konuk ettiği Gençlerbirliği’ni 2-0 mağlup etti. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, "Çok mutluyum çünkü buraya tek sebep için, tek hedefle geldim o da Süper Lig’e çıkmaktı. Bu büyük kulüp taraftarıyla, tesisleriyle, organizasyonuyla Süper Lig’de olmayı hak ediyor. Göztepe, Türkiye’de futboluyla keyif veren Fenerbahçe, Galatasaray’la birlikte belki 3 kulüpten bir tanesi. Çok iyi bir oyuncu grubumuz vardı. Çok çalıştılar. İki inanılmaz kaptanımız İsmail ve Atınç karakterleriyle takıma çok iyi liderlik ettiler. Özellikle Atınç oynamamasına rağmen gördüğüm en iyi profesyonellerden biriydi. Takıma liderlik etti. Kimse bireysel olarak kendisini düşünmedi, sadece kulübü düşündü. Taraftarlarımızı tebrik etmek, onlara teşekkür etmek istiyorum hep anımızda oldular" ifadelerini kullandı.



“Bu kulüp Süer Ligi hak ediyor”


Göztepe’nin ve bu şehrin Süper Lig’de olmayı hak ettiğini dile getiren Stoilov, "Taraftarımızdan seneye de bizi Süper Lig’de her zaman desteklemelerini istiyorum. Seneye Süper Lig’de taraftarımız için elimizden gelenin en iyisini yaparak en iyi performansımızı göstereceğiz. Tüm kulüp çalışanlarına, bu kulüp için emek veren herkese çok teşekkür etmek istiyorum. Herkes büyük bir mücadele gerçekleştirdi. Aynı zamanda özellikle Rasmus Ankersen, Ivan Mance ve Mehmet Sepil’e teşekkür ediyorum. Bana her zaman ilk andan beri güven verdiler. Bu büyük kulübün Süper Lig’de olmasını istiyordum, bunu başardığımız için çok mutluyum" dedi. Stoilov, "Bugüne kadar çok kupa kazanmış, Şampiyonlar Ligi tecrübeleri yaşamış, finaller görmüş bir hocayım. Göreve geldiğimizde daha agresif, daha önde basan bir Göztepe oluşturmaya çalıştık. Böyle hırslı taraftarı olan bir takımın agresif, baskılı oynaması gerektiğini düşünüyorum. Onlar sadece taktiksel bir futbol izlemeye gelmiyorlar, hırslı bir takım izlemek istiyorlar. Biz onlara bunu verdik ve başarılı olduk" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri ERÜ’de “4. Kariyer Günleri” etkinlikleri başladı Erciyes Üniversitesi’nde (ERÜ) ‘4. Kariyer Günleri’ etkinlikleri İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde İktisat Bölümü Programı ile başladı. 17 Mayıs tarihine kadar sürecek ‘4. Kariyer Günleri’ çerçevesinde ilk etkinlik, “Geçmişten Günümüze Kayseri’nin Savunma Sanayisindeki Yeri ve Önemi” konulu panel oldu. Moderatörlüğünü İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Çıtak’ın yaptığı panele, Kayseri Garnizon Komutanı 2. Hava Bakım Fabrika Müdürü Hava Tuğgeneral Haldun Taşan panelist olarak katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından panele geçildi. Kadim bir kent olan Kayseri’nin yüzyıllardır kavşak noktasında olması sebebiyle stratejik öneme sahip olduğunu belirten Moderatör İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Çıtak, 1926 yılında TOMTAŞ’ın kurulmasıyla Kayseri’de uzun yıllardır önemli gelişmeler olduğunu ardından 2. Hava Bakım ve 2. Ana Bakım Fabrikaları’nın gerçekleştirdiği faaliyetler ile şehrin savunma sanayisinde önemli bir yer edindiğini ve edinmeye devam ettiğini söyledi. Kayseri Garnizon Komutanı 2. Hava Bakım Fabrika Müdürü Hava Tuğgeneral Haldun Taşan ise, Türkiye’nin en prestijli üniversitelerinden biri ve Kayseri’de köklü bir geçmişe sahip olan Erciyes Üniversitesi’nde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Osmanlı’dan günümüze havacılık tarihi ve Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin havacılığa bakış açısından bahsetti. Taşan, Kayseri’de kurulan uçak fabrikasının hikâyesini anlattı. ‘4. Kariyer Günleri’ öğleden sonra ise “Türkiye Ekonomisi: Nereden Nereye” başlıklı panel ile devam etti. Yarın ise İşletme Bölümü Programı ile devam edecek.
İzmir İş bırakma eylemine katılan sağlık çalışanlarına soruşturmaya mahkeme engeli Demokratik Sağlık-Sen tarafından alınan sağlıkçıların bir günlük iş bırakma eylemi kararına, mahkeme tarafından disiplin soruşturması açılmasına tepki gösteren Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, “Bir günlük iş bırakma eylem kararlarını “grev” olarak algılayan ve birkaç kurumda kötü niyetli bir şekilde sağlık çalışanlarına yönelik “greve katıldıklarını” iddia ederek disiplin soruşturması açan idarelere de kötü bir haberimiz var. Bölge İdare Mahkemesi İlgili İdari Dava Dairesi idarenin istinaf başvurusunu kesin olarak oy birliği ile reddetti” dedi. Demokratik Sağlık-Sen tarafından sağlıkçılar adına alınan ‘bir günlük iş bırakma eylemi’ kararına, ‘greve katıldıkları’ iddiasıyla disiplin soruşturması açılmıştı. Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan da Bölge İdare Mahkemesi İlgili İdari Dava Dairesi, idarenin ‘istinaf başvurusunu kesin olarak oy birliği ile reddettiğini’ açıkladı. Açılan disiplin soruşturmasına tepki gösteren Demircan, “Öncelikle Hazine ve Maliye Bakanımızın bugün yapmış olduğu açıklamaları cani gönülden desteklediğimizi ifade etmek isteriz. Kamuda tasarruf tedbirleri başlığı içerisinde bir il de birden çok idari yapının oluşumu başından beri yanlıştı bu yanlışı geçmiş açıklamalarımızda dile getirmiştik umarım yakın zamanda Sağlık Bakanlığı da gerekli düzenlemeyi yaparak bir bakanlıktan oluşturulan beş bakanlık düzenine son verir. “12 Mayıs Hemşireler Günü. Tüm kurumların güzide idarecileri pasta, börek v.b. etkinliklerle hemşire arkadaşlarımızın bu anlamlı gününü kutluyorlar. Hemşire arkadaşlarımızın çalışma hayatında yaşadıkları sorunlar bir tarafta dururken aynı hemşireye bir gün önce mobbing uygulayıp ertesi gün gülücükler saçmak sanıyorum iyi bir drama eğitimi almaktan geçiyor. Veya idareci olmanın doğasında var” diye konuştu. Demircan, üniversite hastanelerinin idarecilerine ve Yüksek Öğretim Kurumuna bir çağrılarının olduğuna değinerek, “657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili maddesi ve yönetmeliğe aykırı bir şekilde verdikleri kararlar adli makamlarca bozuluyor. Hacettepe üniversitesinde görev yapmakta olan bir üyemizin eş durumu mazereti ile kurumlar arası naklen atanma isteğini ret etmişlerdi. İlgili İdare Mahkemesi idarenin kararını iptal ederek eşinin görev yaptığı ile naklen atanması yönünde karar verdi” cümlelerini aktardı. “Bölge İdare Mahkemesi istinaf başvurusunu reddetti” Sağlık çalışanlarının mali ve sosyal hak kayıpları ile sağlıkta şiddet olaylarına karşı kamuoyu oluşturmak ve ilgililerin dikkatini çekmek amacıyla, sendikaları tarafından alınan bir günlük iş bırakma eylem kararlarının ‘grev’ olarak algılandığını ve birkaç kurumda sağlık çalışanlarına yönelik ‘greve katıldıklarını’ iddia ederek disiplin soruşturmasının açıldığını vurgulayan Demircan, şunları kaydetti: “Bölge İdare Mahkemesi İlgili İdari Dava Dairesi idarenin ‘istinaf başvurusunu kesin olarak oy birliği ile reddetti.’ Daha önce gerek sözel gerekse yazılı olarak bu eylemlere katılan sağlık çalışanlarına idari soruşturma açılmaması gerektiğini ifade ettik, dinletemedik ve sendika olarak verilen disiplin cezalarına karşı dava açtık. Birinci derece mahkemelerde arkadaşlarımızın haklılığı ortaya koydu, ilgili İdari Dava Dairesi de haklılıklarını tescil etti.” “İdareci anayasayı çiğniyor” “Sendikal eylemlere katılım Anayasal bir hak” diyen Demircan, idarelerin Anayasal hakkı engellemeye çalıştıklarına vurgu yaptı. Sözlerini sürdüren Demircan, şöyle konuştu: “İdareciye bakar mısınız, Anayasa’yı çiğniyor. Kişiye açtığı soruşturmada ‘gereve katıldınız’ diyor. Kamu çalışanının ‘grev hakkım yok, iş bırakma eylemine katıldım’ beyanına karşı ‘greve katıldığınız’ için diyor ve hem kınama cezası veriyor buna bağlı olarak ek ödemesini kesiyor. Devlet Memurları Kanununa göre bir suçtan bir ceza verilebilir maalesef sağlık bakanlığı ek ödeme yönetmeliği sağlık çalışanlarının sırtında bir sopa. Anayasa mahkemesi bu yönetmeliğin ilgili maddesini iptal etti ancak T.B.M.M. de kanun maddesi olarak görüşüldü.” “Kamuya maliyeti yaklaşık 170 bin lira” Demircan şöyle devam etti: “Bugün açıklanan kamu tasarruf tedbirleri kapsamında eksik kalan konulardan birisi de bile isteye kamuyu zarara uğratan idareden bu maddi tutarın tahsil edilmesi. Sadece biz bu konuda dokuz dava açtık. Kamuya maliyeti yaklaşık 170 bin lira. İdareci arkadaşımız bu parayı cebinden ödesin bakalım bir daha çalışanlarına yönelik hukuksuz bir ceza verecek mi? Veya Anayasal bir hakkın kullanımını soruşturma açmak ve usulsüz ceza vermek suretiyle engellemeye çalışacak mı?”