SAĞLIK - 13 Temmuz 2018 Cuma 09:35

Üç bağış, üç hayat

A
A
A
Üç bağış, üç hayat

Canlı vericileri olmadığı için yaşam umutları bağışlara bağlı olan üç hastaya Haziran ayı uğurlu geldi.

Canlı vericileri olmadığı için yaşam umutları bağışlara bağlı olan üç hastaya Haziran ayı uğurlu geldi. İzmir Kent Hastanesinde tedavi gören Eskişehirli Cemil Sevinç (54), Manisalı Sevgül Akın (48) ve İzmirli Zeynep Topdaş’a (47) birer hafta arayla karaciğer bağışlandı. Taburcu edildikten sonra poliklinik kontrolünde buluşan üç hasta hayata ’isimsiz kahramanları’ ve onların yüce gönüllü aileleri sayesinde tutunduklarını belirterek, "Minnettarız. Bu bağışlarla yeniden doğduk" ifadelerini kullandı.


Eskişehir’de yaşayan emekli 3 çocuk babası Cemil Sevinç’e Hepatit B’ye bağlı karaciğer yetmezliği tanısı konuldu ve sağlığına kavuşması için karaciğer nakli olması gerektiği söylendi. Nakil için İzmir Kent Hastanesine başvuran Sevinç’in canlı vericiden nakil umutları birkaç gün içinde tükendi. Ailesinden hiçbir uygun verici bulunamayan Sevinç’in adı kadavradan organ bekleme listesine yazılırken, Sevinç’in üç yılı kontrollerle geçirdi ve sağlık durumu günden güne kötüleşti. Geçtiğimiz Mayıs ayında varis kanamaları başlayan Sevinç için acil organ çağrısı yapıldı. 3 Haziran’da yapılan bağışla Doç. Dr. Murat Kılıç Başkanlığında Dr. Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Kamil Kılıç, Opr. Dr. Rasim Farajov ve Opr. Dr. Zaza Iakobadze’den oluşan ekip adı açıklanmayan kişinin karaciğerini Sevinç’e nakletti.



30 yıl bu hastalıkla yaşadı


Sevinç gibi canlı donörü bulunmayan bir başka hasta ise 48 yaşındaki Manisalı Sevgül Akın’dı. Kardeşlerini kaybettiği Wilson Sirozu tanısı 13 yaşındayken koyulan Akın da 30 yıl bu hastalıkla yaşadı. Mart 2017’de nakil kararı verilen Akın da hastaneye başvurarak kadavra listesine yazıldı. Her geçen gün umudunu yitirerek bir yılı aşkın bir süre müjde bekleyen Akın, 8 Haziran’da yapılan organ bağışıyla yeniden hayata tutundu. Doç. Dr. Kılıç Başkanlığındaki ekip Akın’ın nakil operasyonunu gerçekleştirdi.


Haziran ayının uğurlu geldiği üçüncü hasta ise 4 çocuk annesi 47 yaşındaki Zeynep Topdaş oldu. İzmir’de yaşayan Ispartalı Topdaş’a 4 yıl önce hepatit B’ye bağlı karaciğer sirozu tanısı koyulurken, Topdaş da nakil için İzmir Kent Hastanesine başvurdu. Kadavra listesine adı yazılan Topdaş’ın durumu kötüleşince adı acil çağrı listesine alındı. Acil çağrının üzerinden 20 gün geçmeden bağışı yapılan Topdaş, 17 Haziran günü yine Doç. Dr. Kılıç Başkanlığındaki ekip tarafından nakil gerçekleştirildi.



"İnsan başına gelmeden anlamıyor"


İsimlerini bile bilmedikleri insanların bağışlanan karaciğerlerle ikinci hayata başlayan üç hasta duygularını dile getirdi. Cemil Sevinç, "Bağış yapanlardan da Allah razı olsun doktorlarımızdan da. O bağışlar olmasa ne olacağımız belli değildi. Ben şimdi o kişiyi bedenimde yaşatıyorum, Allah ailesine sabırlar versin. Kendimi çok sağlıklı hissediyorum. İnsan başına gelmeden anlamıyor. Benim başıma geldi, işe yarar organlarımı bağışlayacağım. Başkasında yaşasın, can olsun” dedi.


Sevgül Akın ise "Ölümün eşiğindeydim, son anda Allah yardım etti. Annem babam yaşlı insanlar, bu hastalıktan evlatlarını kaybetmişlerdi, benim de ölümümü bekliyorlardı. Şimdi ise hayata yeniden geldim diye seviniyorlar. Bir isimsiz kahraman sayesinde yeniden doğdum, nur içinde yatsın" diye konuştu.



"Yeniden doğmuş gibiyim"


Hayatının sonu geldi diye düşünürken bağışla yeniden hayat bulan Zeynep Topdaş, "Bu bağışla hayattayım. Bağışı yapanlardan Allah bin kat razı olsun. Benim için hayat bitmişti, hiçbir şeyden zevk almıyordum, tek bir hayalim bile kalmamıştı. Şimdi yeniden doğmuş gibiyim. Acılı aileye başsağlığı, sabırlar diliyorum. Minnettarlığımızı anlatacak söz yok" şeklinde konuştu.



"Bağışların artması hepimizin dileği"


Karaciğer nakil ekibinden Opr. Dr. Cahit Yılmaz, karaciğer nakli olması gereken hastaların canlıdan nakil şansının bulunduğunu ancak bu üç hasta gibi vericisi olmayanların kadavradan bağıştan başka umudu olmadığını ifade etti. Yılmaz şöyle konuştu:


"Karaciğer naklinde dünyada çok önemli bir yerdeyiz ancak kadavradan nakillerde geri plandayız. Bağışların artırılması için Sağlık Bakanlığı, sivil toplum örgütleri özellikle de bu sıkıntıyı yaşayan hasta ve yakınlarının çabaları var. Bu tür haberler toplumsal bilinci, bağış konusunda duyarlılığı artırıyor. Üç hastamız bir ay içinde birer hafta arayla bağış organlarla nakil oldu, üçünün de sağlık durumu iyi. Bağışların artması hepimizin dileği.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat İç Anadolu’da kuraklık hububat üreticilerini endişelendiriyor Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden biri olan Yozgat’ta etkisini gösteren kuraklık ve yağış yetersizliği bazı bölgelerde ekili hububat alanlarında sararmaya yol açarken çiftçiler verim endişesi yaşıyor. Yozgat’ta yağışların mevsim normallerinin altında kalması kuraklık endişesini artırdı. Hava sıcaklıklarının artması ve yağış yetersizliği ile Yerköy ilçesinde bazı alanlarda ekinler sararmaya ve kurumaya başladı. Kış mevsimini yağışsız geçiren çiftçiler Mayıs ayında da yağmur yağmaması durumunda buğdayın boy atmadan sararıp kurumasından endişe ediyor. Son yılların en kurak döneminin yaşandığı Yozgat’ta birçok bölgede çiftçiler yağmur duasına çıkıyor. “Bitkiler kurumaya yüz tuttu” Orta Anadolu’da ciddi anlamda kuraklığın etkisinin hissedilmeye başlandığını belirten Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Yılmaz, Yozgat ve ilçelerinde arazilerin büyük kısmında tahıl ürünlerinin hakim olduğunu söyledi. Yılmaz, “Tabi bu yıl yeterince kar yağmadı, miktar olarak çok azdı ve ancak toprak yüzeyini kapladı, bıraktığı su miktarı da çok fazla olmadı. Nisan ayı itibariyle hem sıcaklıkların artması hem de yağışın olmamasıyla çok ciddi anlamda kuraklığın etkisini hissetmeye başladık. Arazide ve tahıl alanlarında gördüğümüz gibi yağışın yetersiz, sıcaklığın yüksek ve sulama imkanının olmadığı yerlerde bitkiler adeta kurumaya yüz tuttu. Bu aşamadan sonra bu tür tarlalardan ürün, verim almak mümkün değil. Ama yeterince sulayanlar için hiçbir problem yok. Ancak suyunuz yoksa şu an da Orta Anadolu üreticisi kuraklığın pençesinde ve büyük ölçüde buğday ve arpadan ya verim alamayacak ya da çok az verimle yetinecek gibi gözüküyor.” dedi.
Denizli Denizli’nin coğrafi işaretli ürünleri Avrupa’ya çıkacak DENİZLİ(İHA) – Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu ile Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında yürütülen Güney Ege Kalkınma Ajansının (GEKA) Teknik Destek Programı kapsamında desteklediği, “Coğrafi Ürünler Avrupa Yolunda” projesinin eğitim faaliyeti tamamlandı. Denizli Valiliği AB ve Dış İlişkiler Bürosu ile Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ortaklığında yürütülen Güney Ege Kalkınma Ajansının (GEKA) Teknik Destek Programı kapsamında desteklediği Denizli’de Coğrafi İşaret tescili almış veya başvuru aşamasındaki 15 ürünün başvuru sahibi kurumlarından temsilcilerin katıldığı eğitim faaliyeti, 15 Nisan-19 Nisan 2024 tarihleri arasında Denizli Valiliği’nde gerçekleştirildi. Tüm ilgili kuruluşlar bu proje sonunda kendi başvurularını yapabilecek yeterliliğe ulaşırken ilgili çalışanları da söz konusu alanda yeterli donanıma ve niteliğe ulaşmış olacak. Böylece Denizli’de bu alanda yetkinlik kazanan kurumların çalışanları bir araya gelerek ortak çalışma yürütebilecekler. Birçok ürün uluslararası coğrafi işaret tescili alacak Faaliyete katılanlara ilk etapta “Coğrafi İşaret Uluslararası Tescil Sistemleri ve Başvuru Formları” hazırlama eğitimi verildi. Projenin danışmanlık hizmeti aşamasında ise önümüzdeki ay, “Uygulamalı AB Coğrafi İşaret Tescil Dosyası Örneği Oluşturma” danışmanlığı verilecek. Eğitim ve danışmanlık faaliyetleri sonucunda, Denizli’ye ait birçok ürün uluslararası coğrafi işaret tescili alacak. Uluslararası alanda tescillenen ürünler, Denizli’nin ve ülkenin ekonomisine katkı sağlayacak olup alanında tanınırlığı sağlanırken turizm gelirinin de artacağı ön görülüyor. Uluslararası görünürlük artacak Eğitim ve danışmanlık faaliyeti bitiminde Babadağ Kekik Balı, Buldan Bezi, Buldan Kestanesi, Denizli Kekiği, Denizli Leblebisi, Denizli Traverteni, Denizli Çalkarası Üzümü, Honaz Kirazı, Tavas Baklavası, Çameli Elmalı Bezi, Kale Biberi, Çameli Fasulyesi, Çameli Kilimi, İsabey Çekirdeksiz Üzümü ve Acıpayam Kavunu için ilgili kurumlar AB Coğrafi İşaret Tescili başvurularını tamamlayacaklar. Uluslararası tescilleri tamamlanan ürünler alanında Denizli’nin tanınırlığını ve ekonomisini artırmakla kalmayıp ülkeye uluslararası görünürlüğünü de önemli ölçüde arttıracaktır.
Malatya Yeşilyurt’ta sanatsal ve kültürel kurslara yoğun ilgi Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Kiltepe Mahallesinde faaliyetlerine devam eden Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezinde açılan 15 kursa 250’e yakın kursiyerin katıldığını, farklı alanlarda verilen eğitimlere gösterilen ilginin kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Yeşilyurt’un kültürel ve sanatsal açıdan zengin alt yapısını ön plana çıkarmanın yanı sıra hobi ve meslek edindirme kurslarıyla 7’den 70’e tüm vatandaşların sosyal hayatlarını daha nitelikli hale getirmek hedefiyle Kiltepe Mahallesi’nde hizmete sunulan Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi’ndeki sanatsal ve kültürel kurslara gösterilen ilgi, her geçen gün artmaya başladı. Dört kat üzerinde faaliyetlerine aralıksız devam eden eğitim merkezinde 4 ile 6 yaş aralığındaki çocuklara yönelik başlatılan Erdem Okullarının yanı sıra kuaförlük, gastronomi, halk oyunları, bilgisayar, aşçı yardımcılığı modelistlik, trikotaj, tekstil ara elemanı ve farklı branşlardaki meslek edindirme kurslarının yanı sıra Kur’an-ı Kerim, gitar, resim, halı dokuma, örgü, robotik kodlama, dron, akıl oyunları ve yazılım kursları düzenleniyor. Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi sunduğu kaliteli hizmetler ile toplumdaki deprem travmasının atlatılmasında önemli bir rol oynarken, şehrin farklı noktalarından gelen vatandaşlar buradaki kurslarda hem kaliteli zaman geçiriyor hem de meslek sahibi olarak hayatına farklı bir pencere açıyor. Kursların çok verimli geçtiğini söyleyen kursiyerler, kendilerine bu tür ortamlar sunan Yeşilyurt Belediyesi’ne teşekkürlerini sundular. Yeşilyurt Mesleki Eğitim ve Yaşam Merkezi Koordinatörü Ümmü Gülsüm Alkan ise, kurslara yoğun bir talep olduğunu ifade etti. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof.Dr.İlhan Geçit ise, "Yeşilyurt’un fiziksel dönüşümünün yanı sıra vatandaşların sosyal hayatlarını nitelikli hale gelmesinde önemli rol oynayan kültürel ve sanatsal çalışmalara ve meslek edindirme kurslarına ayrı bir önem verdiklerini söyledi.
Adıyaman Adıyaman’daki İsias Otel duruşmasına ara verildi Adıyaman Adliyesi’nde görülen İsias Otel Davası’nın 2. duruşmasına ara verildi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel davasında 3’ü tutuklu 11 sanığın yargılaması sürüyor. Birleşik dosya kapsamında sanıklar, müştekiler, sanık ve müşteki avukatlarına söz veren mahkeme heyeti daha sonra müşteki avukatlarının özel olarak hazırlattığı ve mahkemeye sunulan uzman raporlarıyla ilgili raporu hazırlayan uzmanlar dinlendi. Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yonca Hürol, “40 yıldır mimarlık öğrencilerine taşıyıcı sistemlerin nasıl tasarlanması gerektiğini öğretiyorum. İsias Otel binasının ilk projesi, mimarı projede öncelikle yönetmeliklere uyulmadığını düşünüyorum. 1975 yönetmenliğine göre daha fazla perde duvar kullanılmalıydı. İnşaat mühendisinin otel sahibini uyarması gerekiyordu. İlk projede mal sahibi, belediye görevlileri, mühendislerin sorumluluğu var. İkinci projede ise 5 yılı bittiği için tekrar inşaat projesi yapılması gerekirdi. Karkas yapı 1998 yönetmeliğine uymamıştır. Projede çok duvar yükü bindirilmiştir. Zaten zayıf olan kirişleri ve döşemelere çok fazla yük bindirilmiş. Özellikle inşaat projesine uyulmadığını düşünüyorum. Sonuç olarak bütün ekibin hatalı kusurlu olduğu kanısındayım” dedi. Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhan Şensoy ise, “Ortada 1993 yılında yapılmış ve bununla ilgili statik hesapların olduğunu, ancak 2001 yılında yapılan projede sadece mimari proje olduğunu gördük. Biz projede tartışma konusu olabilecek hiçbir kusuru dikkate almadık. Kolon etriyelerinde sıklaştırma yapılmadığı, tadilat mimari projesinde mevcut asansörün arkasına iki asansör eklendiğini gördük. O bölgede kiriş olduğunu, ancak bununla ilgili sabit mi değil mi bilmiyoruz. Otele çevrilirken ek duvarlar yapıldığı, binanın kendi ağırlığında bir artış var. 2016 yılındaki ek bir kat yüklendiği biliyoruz. Buraya kat ekliyorsanız, ek yüklerde koymak zorundasınız" ifadelerini kullandı. ODTÜ İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Haluk Suçuoğlu’da rapora ilişkin, “Deprem yönetmenliğinin hazırlanmasında görev yaptım. 1993 yılında yapılan İsias Otel 1975 deprem yönetmenliğine göre yapılmış. Binanın uygulaması projeye uygun olmamış. 2003 yılında otele dönüştürüldüğünde deprem yönetmenliği değişmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış. Bu binanın sıkılaştırmasında ana ve tali unsurlar var. Ana unsur, ilk yapılan projeye göre inşa edilmemiştir. 1998 yönetmenliğinde daha ilave hükümler gelmesine rağmen binada değişiklik yapılmamış” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Savcısı ise, “Tutuklu bulunan sanıkların tutukluluk haline, adli kontrol olanların adli kontrolünün devamına” şeklinde mütalaa verdi. Müşteki yakınlarına söz verildi. Müşteki avukatları mütalaalarını verdi. Müşteki avukatlarından birisi, tutuksuz sanık Efe Bozkurt’un, mahkemeye mazeretsiz gelmemesinden dolayı tutuklanması için yakalanmasını talep etti. Sanık avukatlarının mütalaasına geçilmeden, mahkeme heyeti duruşmaya 45 dakika ara verdi.