YEREL HABERLER - 16 Ocak 2017 Pazartesi 11:38

Yüzlerce öğrenciye burs desteği

A
A
A
Yüzlerce öğrenciye burs desteği

Karşıyaka Belediyesi, eğitimde fırsat eşitliği yaratmak amacıyla yürüttüğü çalışmalar kapsamında, bu yıl 892 öğrenciye burs veriyor. 8 aylık burs desteğinden; ilköğretim ve lise düzeyindeki öğrenciler yararlanabiliyor.
Ekonomik zorluklar içinde eğitim yaşamlarını sürdürmeye çalışan öğrencilere destek olmak isteyen Karşıyaka Belediyesi, 2016-2017 öğretim yılı burs ödemelerine başladı. Belediye Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne yapılan başvurular sonucunda, bu yıl için 587 ilköğretim ve 305 lise öğrencisi burs almaya hak kazandı. Karşıyaka ilçe sınırları dahilinde ikamet eden, maddi olanakları kısıtlı öğrencilerin yararlanabildiği eğitim bursu çerçevesinde, toplam 8 aylık ödeme yapılacak. İlköğretim öğrencileri için aylık 75 TL, lise öğrencileri için de aylık 100 TL destek verilecek. Karşıyaka Belediyesi, karşılıksız burs programı sayesinde hem çocukların eğitim yaşamlarına hem de aile bütçelerine katkı sunmuş olacak.
Fırsat eşitliği sağlıyoruz
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Dar gelirli ailelere mensup çocuklarımızın eğitimine bir nebze de olsa destek olabilmek adına bu yıl da burs desteğimizi sürdürüyoruz. Geleceğimizi emanet edeceğimiz evlatlarımıza eğitimde fırsat eşitliği yaratmak; başarılı ve örnek bireyler olarak yetişmelerini sağlamak için, imkanlarımız ölçüsünde her türlü desteği sağlamaya devam edeceğiz” dedi.
Yasal olarak ilköğretim ve lise düzeyindeki öğrencilere belediye bütçesinden burs verebilen Karşıyaka Belediyesi, ihtiyaç sahibi üniversite öğrencileri için de apartmanları ve sivil toplum kuruluşlarını örgütleyerek ’Karşıyaka’nın Filizleri’ projesini yürütüyor. Bu proje kapsamında da 500’e yakın üniversiteli, karşılıksız burs desteği alıyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”