POLİTİKA - 18 Şubat 2017 Cumartesi 19:20

Eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin:

A
A
A
Eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin:

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir otel açılışına katılan eski TBMM Başkanı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Türkiye’nin geçtiğimiz olağanüstü bir dönemden geçtiğini söyleyerek, “Olağanüstü dönemi olağan hale getirmek için olağan yöntemlerle hareket ederseniz başarılı olamazsınız” dedi.
Safranbolu’da hizmete giren otelin açılışında konuşan Şahin, son iki yıl içerisinde Türkiye genelinde olduğu gibi Safranbolu’da da gelen turistlerde düşüş olduğunu kaydetti.
Şahin, “2014 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısı 41 milyon ancak 2015 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısı 36 milyona indi. 2016 yılında yüzde 30 düzeyinde bir önceki yıla göre düşüş oldu. Tabii bunun nedenleri oldu. Bunun dış nedenleri var iç nedenleri var. Birkaç yıldır Suriye’de iç savaş var. Suriye’den bize göç etmek zorunda kalmış 3 milyonu aşkın Suriyeli var. Suriye’de, Irak’ta, Orta Doğu’da haritaları yeniden çizmek için 100 yıl önce olduğu gibi şimdi kolları sıvayan emperyalist güçler bir takım terör örgütlerini de kullanarak Türkiye’nin masada olmasını istemiyorlar bölgede haritalar yeniden çizilirken. O nedenle PKK, DEAŞ ve benzeri örgütleri Türkiye’ye karşı eyleme teşvik ediyorlar. Yakın zamanda çokça terör eylemlerine muhatap oldu Türkiye. Tabii terör sebebiyle Türkiye’ye gelmek isteyen özellikle yabancı misafirler Türkiye’ye gelmelerini erteliyorlar zorunlu olarak bunları da eleştirecek değiliz. Ayrıca Suriye savaşı nedeniyle Rusya’yla bir uçak krizi yaşadık. Türkiye’ye çokça turist geliyordu Rusya’dan. Bu uçak krizi nedeniyle özellikle 2015 - 2016 yılında turist sayısında ciddi bir azalma oldu” dedi.
“Olağan yöntemlerle hareket ederseniz başarılı olamazsınız”
Şahin, Türkiye’nin geçtiğimiz yılın 15 Temmuz’unda çok hain bir darbe girişimine muhatap olduğunu da dile getirerek, “Eğer o darbe girişiminde bulunanlar ve arkasındaki güçler başarılı olsaydı Türkiye şimdi başka bir Türkiye olurdu. Türkiye herhalde olumsuzluklar bakımından çok farklı bir Türkiye olurdu. Çok şükür milletimizin sağ duyusu, Türkiye’yi yönetenlerin basireti bu darbe girişimini püskürttü. Olağanüstü bir dönemden geçti geçtiğimiz yıl Türkiye. Olağanüstü dönemi olağan hale getirmek için olağan yöntemlerle hareket ederseniz başarılı olamazsınız. O nedenle olağanüstü hal kararı alındı. Şuan da Türkiye olağanüstü hal uygulanan bir ülkedir. Niçin çünkü bölgesinde hain bir terör örgütüyle ve terör örgütleriyle mücadele için bir takım tedbirler almak zorundasınız. Bütün bunlar bir araya gelince Türkiye’ye gelen gelmesi gerek turist sayısında azalma oldu” dedi.
“Yargı bu örgütle mücadele ederken kılı kırk yarmalıdır”
Milletvekili Mehmet Ali Şahin, FETÖ terör örgütü ve yapılanmasına da değinerek yargının bu örgütle mücadelesinde kılı kırk yarması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Devletimiz ve hükümetimiz 2017 yılını bir tamir düzeltme yılı olarak görüyor ve Türkiye’ye karşı hain teşebbüslerde bulunanlar yargıda hesaplarını verecekler. Bu süreç başladı. Davalar bir bir açılıyor. Temennimiz odur ki bu davalar bir an önce neticelensin ve bu eylemlerde bulunanlar yasal hukuk sınırları içerisinde hak ettikleri cezayı alsınlar. Tabii ki özellikle FETÖ terör örgütü gibi bir örgütle mücadele etmek kolay değil. Kimin nerede ne yaptığı belli değil. Bu kadar sinsi kendisini gizleyen bir örgüt. Hiç bilemezsiniz. En yakınınızdaki kişi bile bunlardan çıkabilir. O nedenle ben sık sık şu misali veriyorum. Bir tepsi önünüzde beyaz pirinç var. Pirincin içerisindeki beyaz taş gibidir bunlar. Hangisi pirinç tanesi hangisi beyaz taştır ayırt edemezsiniz. O nedenler devletimiz tabi ki yargı bu örgütle mücadele ederken kılı kırk yarmalıdır. Bazen beyaz taştır diye aldığınız tane pirinç tanesi de çıkabilir nitekim oluyor. Bunları düzeltmekte tabii ki devletimizin yargı organlarının görevidir“.
“Özel sektör Türkiye’ye güven duymalıdır”
Milletvekili Şahin özel sektörün Türkiye’ye güven duyması gerektiğini de sözlerine ekleyerek, “Olağanüstü hal rejimi bizim hükümet olarak hedefimizdeki kısa sürede makul bir sürede sona erecektir. Çünkü biz 2002’de iktidara geldiğimizde ilk yaptığımız iş Türkiye’nin belirli bir bölgesinde uzun yıllardır uygulanan olağanüstü hal rejimini kaldırmaktı. Bununla başladık işe. Böylesine bir anlayışa sahip olan iktidar Türkiye’yi olağanüstü hal yönetimleriyle uzun süre yönetmez, yönetemez. Ama karşımızda ciddi bir tehdit var tehlike var dolayısıyla bununla hesaplaşmak içinde böyle bir rejime ihtiyacımız var. 2017 yılı bu nedenle istihdam seferberliği yılı adeta ilan edildi. Devletimiz bir taraftan kamu kuruluşları daha önceki yıllardan daha fazla istihdam sağlamak için kolları sıvadı. Ama bunlar yeterli değil mutlaka Türkiye’de eğer işsizliği makul seviyeye indirmek istiyorsak Türkiye’yi normalleştirmek temel hak ve özgürlük alanında bundan 15 yıl öncesinde başlattığımız trendi kaldığı yerden devam etmek ve demokrasi standartlarını yükseltmek durumundayız hedeflerimizden biri budur. Bu yüzden özel sektör Türkiye’ye güven duymalıdır. Bir takım tereddütler oldu o tereddütlerde gidiyor" diye konuştu.
18 Mart Çanakkale Köprüsü’nün ihalesine yabancı firmalarında katıldığını hatırlatan Şahin, "12 milyar dolara bir konsorsiyum bu ihaleyi aldı. Hesap edin, 12 milyar dolar Türk parasına çevirin ne yapar? Bunlar ceplerinden harcayacaklar ve köprüyü yapacaklar, 16 yıl kullanacaklar daha sonra devlete verecekler. Türkiye’ye güvenmeseler bu yabancı sermaye gelirde Türkiye’ye bu parayı yatırır mı? Türkiye güven vermeye devam ediyor. İnşallah bu yılın ortalarından itibaren sonuna doğru Türkiye geçmişte olduğu gibi daha fazla güven vermeye devam edecektir." ifadelerinde bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.