YEREL HABERLER - 22 Eylül 2015 Salı 14:53

Milletvekili Adayı Kar: “Sürpriz Sonuçlar Bekleyin”

A
A
A
Milletvekili Adayı Kar: “Sürpriz Sonuçlar Bekleyin”

1 Kasım genel seçimlerinde MHP’den Karabük Milletvekili adayı olan Dr. Adem Kar ve Osman Aydın basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Yenişehir Büyük Kulüp’te gazetecilerle sohbet eden milletvekili adayı Dr. Adem Kar, 1 Kasım seçimlerinin sürpriz sonuçlara gebe olduğunu söyledi.
Milletvekili adayı Dr. Adem Kar, 1 Kasım Genel seçimi ile ülkenin erken seçime gittiğini ve kendileri için bir dava ve siyasi parti olan MHP’den Osman Aydın ile birlikte yol çıktıklarını söyleyerek, “ Seçim kampanyamızın başında bu şehirde yaşayan bütün meslek grupları, il ve ilçeler ile köylerde yaşayan herkesin görüş ve önerilerini alacağız. MHP Genel merkezine aday adaylığı başvurumu 5 Eylül’den önce yapmış bulunuyorum. Mevcut milletvekilimizin aday adaylılığı konusunda bir dönem olmak yada olmamak arasında değişen fikirlerini, bir şekilde teşkilatlarımızın tercihlerini çok fazla etkilememek adına bir nezaket göstererek başvurumu partimin genel merkezine yaptım. Ankara, İstanbul ve Karabük olarak yazdım ve ucu açık bir başvuruydu. Dolayısıyla listemiz bu şekilde tecelli etmiştir. Bize verilen görevi en iyi şekilde yapmak ve partimizi çok daha iyi yerlere taşımak ve bu hizmeti daha nitelikli daha üst düzeylere taşıma görevi kalmıştır” dedi.
“KARABÜK’TE EN BÜYÜK SORUN İSTİHDAM”
27 yıllık hekimlik hayatında mesleğimi nasıl icra ettiysem, vekaletini aldığım halkıma milletvekilliğinde aynı şekilde icra edeceğini de kaydeden Dr. Adem Kar, “ Halkın her türlü sıkıntısını, hem bireysel anlamda hem de toplumsal beklenti anlamında kentin makro sorunların çözümüne koşturacağız. Milletvekili orada parlamento faaliyetinden, ibaret değil. Bir şekilde halkını dinleyen sorunların çözümü arayan ve çözüm üreten bir çaba ve gayret içinde olmadığınız takdirde halk bir dahi sefere sen bu görevi yapamadın diye alır yapacak birine tevdi eder. Bizde bu anlamda, bu memleketin sorunlarına en iyi şekilde çözüme kavuşması anlamına çalışacağız. Karabük’te bana göre bir numaraları, en önemli ve öncelik sorun istihdam sorunudur. Karabük göç veriyor. 2000 bin yılında 121 bin yazardı şimdi 113 bin nüfus yazıyor. Karabük Üniversitesinde bin öğrenci varken, bugün 40 binlere dayandı ve bunun 15 bini bizim kendi çocuklarımız. Karabük’te 2 bin genç kalıcı bir şekilde bu kenti terk ediyor. Bugün Eflani’nin tabelasına baktığınız da 2 bin 200 yazıyor ve her yıl bir Eflani kaybediyor. Bunun sebebi istihdam olmayışı. Bu ülkede uygulanmakta olan teşvik sistemlerinin süratle Karabük lehine revize edilmesi gerekiyor. En son yayınlanan teşvikte Karabük’e verilen hiçbir şey yok. Bir tek sağlık sektörü vardı ve bu kente bir hastane kazandırdı. Bu şehrin kadere çelik sektörüne bağlanmış. AB misyonu çelik sektörünün desteklenmesini istemiyor. Bu şehrin kaderi ne olacak. Çevre illerdeki teşvik koşulları ile Karabük arasında yüzde 50 fark var. Kalıcı istihdamlar sağlayan bir teşvik yok. Karabük’ümüz için tespit ettiğimiz en büyük sorun istihdam ve bunun sağlanması için gerekli değişiklikler için mücadele edeceğiz” ifadesinde bulundu.
“ SÜRPRİZ SONUÇLAR BEKLEYİN”
AK Parti’nin Karabük’teki adayının Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in kişisel olarak Karabük’ün yetiştirdiği önemli bir siyasi şahsiyet olduğunu da belirten Adem Kar, “ Karabük’te siyaset yapan hangi siyasi partide olursa olsun diğer politikacılar bu devlet büyüğümüzün yakalamış olduğu pozisyonları yakalasaydı sanırım çok daha fazla hizmet gelirdi bu şehre. Karabük’ün sorunlarına karşı hususunda belki de ulusal düzeyde politika ve siyaset yaptığı için fırsatı olmamıştır belki. Karabük halkı yeteri kadar istifa edemediğini ve yeteri kadar hizmet alamadığını düşünüyor. Kesinlikle bu seçim son derece sürpriz sonuçlara gebe. Çok güzel bir kampanya olacak. Karabük halkı 13 yıldır alamadığı beklentinin ve çözülmeyen sorunların hesabını iktidar partisinden soracaktır. Sürpriz sonuçlar bekleyin” dedi.
“DURMUŞ YALÇIN’I ARADIM DÖNMEDİ”
MHP’nin mevcut Karabük milletvekilinden başarı telefonu alıp almadığı yöndeki bir soruya ise Kar, “ Sayın Yalçın benim hem dava arkadaşım hem dostum. Adaylığımız açıklandığında kendilerinin birkaç kez aradım ancak bir dönüşü olmadı. Ben takibi bu hususu biraz psikolojik açıdan bakıyorum. Milletvekili seçilmiş dostumuz ve kıdemli olduğundan kendisini aradım bana geri dönüş yapmadı. Yapacağım başkada bir şey yok. Vekilimizin takdiridir. ” açıklamasında bulundu.
Osman Aydın ise seçim startını verdiklerini belirterek, “ Bundan sonra Karabük merkezli ve Türkiye ile ilgili yapılacak hizmetleri kamuoyuna aktaracağız. Bir dizi projelerimiz var. Özellikle Safranbolu ile ilgili tarihi evlerin sigortalanması ile ilgiliydi. Şuan son aşamaya geldi ve protokole bağlanacak. Yakın zamanda bu protokol imzalanacak” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana F-16’lar, pilotların kumandasında vatanı koruyor Adana’da 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığında bulunan ve "Savaşan Şahin" olarak anılan F-16 savaş uçakları, görevli pilotların kumandasında vatanı korurken dosta güven, düşmana korku salıyor. Hava Pilot Binbaşı, "Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" dedi. Çok amaçlı, tek jet motorlu savaş uçağı olarak tanımlanan Türk Hava Kuvvetleri bünyesindeki F-16, "Fighting Falcon", diğer adıyla "Savaşan Şahin", Türkiye’nin gökyüzündeki vurucu güçlerinden sadece bir tanesi. Terörle mücadelede etkin şekilde görev alan F-16’lar, 7 yılı aşkın zorlu eğitim süreci ile psikolojik ve fiziksel testleri başarıyla tamamlayan savaş pilotlarının da kumandasında göklere yükseliyor. F-16 savaş uçakları dosta güven, düşmana ise korku salıyor. 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı, kapılarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açtı. Adana 10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı 152’nci Jet Filo Komutanlığında görev yapan Hava Pilot Binbaşı, 17 yaşında Hava Harp Okulunda başlayıp F-16 sandalyesine uzanan hikayesini İHA’ya anlattı. "Farkında olmadığım savaş pilotluğu kanıma karıştı" 2002 Dünya Kupası’nda 3. olup ülkemizi gururlandıran A Milli Futbol Takımın uçağına, Türkiye’ye dönüşünde F-16’ların eşlik etmesi üzerine televizyonda bu anları izleyen ve pilot olmaya karar veren Hava Pilot Binbaşı, "Pilot olmak bir noktadan sonra çoğu gencin olduğu gibi benim de hayalim olmaya başladı. Ben lise son öğrencisiyken A Milli Futbol Takımımız dünya 3.’sü oldu. Onlar ülkemize gelirken 2 tane F-16 uçağı, onları havada karşıladı. Bu beni çok etkiledi. Daha önce açıkçası farkında olmadığım savaş pilotluğunun kanıma karışmasını sağladı. Bu vesileyle Hava Harp Okulu seçme aşamalarına katıldım. Ben de bir asker çocuğuyum. İlk seçildiğimde çok mutlu oldum. Ben ailenin tek çocuğuyum, bu nedenle annemin çekinceleri vardı. Fakat ben sahip olmadığım kardeşlerimi Hava Harp Okulunda kazandım" diye konuştu. "Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev" Türk hava sahasını korumanın çok ciddi bir görev olduğunu anlatan Hava Pilot Binbaşı, "Bu meslek çok farklı bir duygu. Türk hava sahasını korumak çok ciddi bir görev. Bilginin güç olduğu ama aynı zamanda da fiziksel ve mental olarak güçlü olmanız gereken bir meslek. Bunu, uçacağınız her gün sağlamanız gerekiyor. Savaş pilotluğu tamamen disiplin işi. Sabah uyandıktan gece yatana kadar günlük rutinlerin dışına çıkmamaya çalışıyoruz. Genel brifing ile başlayan mesaimiz daha sonra lider brifingi, uçuş ve dönüş brifingi ile devam ediyor. Sağlığımıza, beslenmemize ve uykumuza çok dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor" Savaş pilotluğunun ciddi disiplin, çalışma ve fedakarlık gerektirdiğine işaret eden Hava Pilot Binbaşı, "Bizim eğitimlerimiz meslek hayatımız boyunca devam ediyor. İlk olarak MSÜ Hava Harp Okulunda mühendislik diploması alıyoruz. MSÜ Hava Harp Okulunda İngilizce dil eğitimine çok önem verilir ve bir havacı için İngilizce çok önemlidir. MSÜ Hava Harp Okulundan mezun olan herkes, pilot olmuyor. Belirli sınavları geçenler pilot adayı oluyor. Daha sonra uçaklarda eğitim alıyorlar ve bu eğitimleri tamamlayanlar Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki uçaklara pilot oluyor. Harbe hazırlığın devamı olarak nitelendirilen birlik içi eğitimler, meslek hayatımız boyunca devam etmektedir. Farklı silahların eğitimleri filolardaki öğretmen pilotlarımız tarafından pilotlara veriliyor" dedi. "Hem dersler hem de İngilizce çok önemli" Hava Pilot Binbaşı, pilot olma hayali kuran gençler için de şu tavsiyelerde bulundu: "Havacılık dünyada sürekli büyüyen bir sektör ve pilot açığı her zaman oluyor. Çok cazip bir kariyer planı. Öncelikle İngilizce havacılık dili olduğu için çok önemli. Bunun yanı sıra Milli Savunma Üniversitesi sınavlarında Hava Harp Okulu en yüksek puanlarla öğrenci kabul eden bir bölüm. Bu nedenle derslere çalışmak şart. Bunun dışında sporcu kişiliğe sahip olmalı, sporu hayatınızın rutini haline getirmelisiniz. Ayrıca sosyal bir kişiliğe sahip olmak çok önemli." "MSÜ Hava Harp Okulu göklerin değil uzayın da anahtarı olacak" Türkiye’deki savunma sanayinin her geçen gün geliştiğini ve kendi uçaklarımızın envantere girmesiyle çok gururlandıklarını vurgulayan Hava Pilot Binbaşı, "Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ’İstikbal Göklerdedir.’ Bu söz o kadar çağın ötesinde bir söz ki kendisini sürekli yeniliyor. Günümüzde artık Türk havacılığı kendi uçaklarını yapar hale geldi. Umuyorum ki çok kısa zamanda operasyonel anlamda da kullanacak. Artık MSÜ Hava Harp Okuluna yeni girecek silah arkadaşlarımız Türkiye’nin ürettiği milli uçakları kullanma onuruna erişecekler. Türkiye artık uzaya çıkarak insanlı uzay misyonunun parçası haline geldi. Bu demektir ki artık MSÜ Hava Harp Okulu sadece göklerin değil uzayın da anahtarı olacaktır" ifadelerini kullanarak tüm pilotların Dünya Pilotlar Günü’nü kutladı.
Aydın Öğretmenlere, meslek liselerine destek çağrısı Aydın’ın Nazilli ilçesinde ilçenin en köklü liseleri arasında ilk sıralarda yer alan Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden, ortaokulların rehber öğretmenlerine, meslek liselerine destek çağrısı geldi. Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek’in öncülüğünde Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ev sahipliğinde geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi. Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Faruk Al’ın ev sahipliğinde düzenlenen kahvaltılı toplantıya Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek başta olmak üzere Aydın Bilim, Teknoloji ve Sanayi İl Müdürü Hacı İbrahim Buğdaycı, Nazilli İş Kurumu Müdürü Yakup Ergenlik, Nazilli İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü İhsan Çatma, Nazilli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Arslan, Yönetim Kurulu ve komite üyeleri, iş dünyasından temsilciler ve ilçedeki ortaokulların rehber öğretmenleri katıldı. Meslek Lisesi müdür yardımcıları ile alan şeflerinin de hazır bulunduğu toplantıda Meslek Liselerinin her geçen gün öneminin artması, mezunlarının ise düz liselere ve üniversite mezunlarına karşı avantajları anlatıldı. Beyaz yakalı-mavi yakalı kavramlarının değişimi, mesleki eğitimin önemi ve iş avantajları tartışıldı. “Meslek liseleri çok önemli” Toplantının açılış konuşmasını yapan Nazilli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Faruk Al, okullarının öneminden söz ederek ülkenin ve ekonominin kalkınmasında çok önemli olduğunu ifade etti. Öğrencilerin meslek liselerine yönlenmesi konusunda rehber öğretmenlerin kanalize etmeleri açısından paydaşlarla bilgi alışverişinde bulunmayı amaçladıklarını belirtti. “Meslek lisemizdeki teknoloji dışarıyla yarışıyor” İlçedeki meslek liseleri hakkında bilgi veren Nazilli İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek: “Nazilli’deki Mesleki Eğitim Merkezi dahil olmak üzere meslek liselerimizde toplam 3 bin 337 öğrencimiz var. İlçemizdeki 7 bin 800 olan toplam lise öğrencilerimizle oranladığımızda yüzde 42 ediyor. Bizim için bu oran yeterli değil. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 60’larda. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde bu oranın yüzde 70’lerde olması gerektiğini düşünüyorum. Şu anda toplantı yaptığımız okulumuz Türkiye’de köklü geçmişi olan en başarılı okullar arasında yer alıyor. İlçemizdeki toplam 5 meslek okulumuzda farklı misyon ve vizyona sahip. Bu okulumuzda geleceğin meslekleri diyebileceğimiz 8 alanımız var. Geçen 10 yıl içerisinde de bu okulumuz son teknoloji sanayilerle yarışır teknolojiye sahip hale geldi. Her geçen yıl da kendini geliştirerek teknoloji ve imkanları ile en iyi eğitimi vermeye devam ediyor. Bizlerin düşüncesi siz rehber öğretmenlerimizin meslek liselerimizi iyi tanımaları ve gelecekte vasıfsız eleman sayısının azaltılmasında önemli rol oynamanız. Teknolojiyi iyi kullanan vasıflı elemanlar meslek liselerinde yetişiyor. Sanayici ise vasıflı çırak, kalfa ve usta tercih ediyor. Bu da meslek liselerimizin önemini kat kat artırıyor. Rehber öğretmenlerimizden ricamız, çocuklarımıza meslek liselerimizi en iyi şekilde anlatarak vasıflı eleman olarak daha kolay iş bulmalarını sağlamak için yönlendirme yapmanızdır” dedi. “Üretimin artması gerekiyor” Aydın Bilim, Teknoloji ve Sanayi İl Müdürü Hacı İbrahim Buğdaycı ise kendisinden örnek vererek 1990’lı yıllarda beyaz yakalının az, mavi yakalının ise çok olduğunu ifade etti. Günümüzde ise beyaz yakalının çok olması nedeniyle iş bulmada büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirtti. Ancak meslek lisesi mezunlarının kısa sürede meslek edinmesi ile iş sıkıntısı yaşamadıklarını, üretimi artırarak enflasyonun düşmesinde büyük rol oynadıklarını ifade etti. “Lisans mezunu olmak sorunları çözmüyor” Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Arslan da konuşmasında meslek liselerinin üretimde büyük önem arz ettiğini ifade ederek: “Biz üretmeden büyüyecek bir ülke değiliz. Çocuklarımızın gelecekte refah düzeyinin artmasını istiyorsak bizim gibi odaların katkıda bulunması ve meslek liselerinin öneminin acilen anlatılması gerekiyor. Bizlerin acilen sorunların tespitini yapmamız lazım. Çocukların lisans mezunu olması sorunları çözmüyor. Bizim dileğimiz meslek lisesi çıkışlı olarak çocuklarımızın mühendisliklere geçmesidir. Çocuklarımız gelecekte başarılı olacaksa en azından meslek lisesi mezunu olmaları hayatlarını kolaylaştıracaktır” dedi. Toplantıya katılan rehber öğretmenler ve sanayiciler, sıkıntılarını ve düşüncelerini dile getirerek uzun bir süre fikir alışverişinde bulundu.