EĞİTİM - 23 Kasım 2015 Pazartesi 13:02

Öğretmen Fabrikası Gibi Köy

A
A
A
Öğretmen Fabrikası Gibi Köy

Kastamonu’da önceki gün vefat eden emekli öğretmen Mehmet Özcan’ın örnek olduğu Hanönü ilçesine bağlı Yılanlı köyünde her evden en az bir öğretmen yetişti.
Hanönü ilçesine bağlı Yılanlı köyü yıllarca öğretmen fabrikası oldu. 115 haneli köyde göçler sebebiyle ikamet edenlerin nüfusu 80’e düştü. İlçe merkezine 12 kilometre uzaklıktaki köyde uzun yıllardan bu yana her evden en az bir öğretmen yetişti. Önceki gün 91 yaşında vefat eden öğretmen Mehmet Özcan’ın örnek gösterildiği köyün muhtarı Abdullah Kızılırmak, köyün nüfusuna bağlı 58 öğretmenin bulunduğunu ifade etti.
Yoksulluktan kurtulmanın tek yolunun okuyarak yararlı insan yetiştirmek olduğunu ifade eden Kızılırmak, şu ifadelere yer verdi:
"115 haneli köyde şu an 80 kişi yaşıyor. Göç nedeniyle evlerin çoğu boş. İlçeye 12 kilometre Uzaklıkta bulunan Yılanlı köyü kırsal bir alanda bulunduğundan tarım ve hayvancılık bile zor şartlar altında yapılıyor. Köyden büyük şehirlere göç nedeniyle köyümüzde 40 yaşın altında kimse kalmadı. Köyümüzün ilk okumuş kişisi önceki gün 91 yaşında vefat eden Mehmet Özcan’dı örnek bir kişi iyi bir eğitimciydi. Büyüklerimizden duyduğumuza göre, Mehmet Özcan Yılanlı köyünden bir ilki başararak Kastamonu Gölköy Köy Enstitüsü’nü 1944 yılında bitirerek ilk öğretmen olarak köylülerimizin önünü açtı. Köyümüzden her aileden en az bir kişi mutlaka öğretmen oldu. Yaptığımız araştırmaya göre şu ana kadar köyümüz nüfusuna kayıtlı 58 kişinin öğretmen olduğunu öğrendik".
Muhtar Kızılırmak, köylerinin kıraç arazi içinde olduğunu tarım ve hayvancılığın zor şartlar altında yapıldığını ifade etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.