GENEL - 20 Temmuz 2018 Cuma 13:25

(Özel) Buğdayın atası ‘siyez’in hasadı devam ediyor

A
A
A
(Özel) Buğdayın atası ‘siyez’in hasadı devam ediyor

Geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan ve “Hitit buğdayı” olarak anılan siyez buğdayının hasat çalışmaları siyezin anavatanı Kastamonu’da devam ediyor.

Geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan ve “Hitit buğdayı” olarak anılan siyez buğdayının hasat çalışmaları siyezin anavatanı Kastamonu’da devam ediyor.


Kastamonu’da geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan ve “Hitit buğdayı” olarak bilinen dünyadaki ilk buğday çeşidi siyezin hasadı devam ediyor. İhsangazi ilçesinde yaklaşık 16 bin dekar alanda ekilen ve buğdayın atası olarak bilinen siyez buğdayı, iç ve dış piyasada yoğun talep görüyor. Siparişleri hasat edilmeden alınan siyez buğdayı adeta yok satıyor. “Kabulca” veya “kaplıca” olarak da bilinen siyez, günümüzde adı sıkça duyulan bir buğday türü olan ve doğal ortamda ilaçsız, gübresiz büyüyebilen, 14 kromozom sayısıyla genetik olarak yeryüzündeki ilk buğday türü olarak kabul ediliyor. Günümüze kadar Kastamonu’da korunarak yetiştirilen siyez, en çok İhsangazi, Seydiler ve Devrekani ilçelerinde üretiliyor.



"Siyez, geleceğin temel gıdası haline gelecek"


Siyez buğdayının sağlık ve lezzet açısından önemli bir buğday olduğunu ifade eden Kastamonu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur, "Siyez buğdayının Kastamonu’da yetişiyor olması büyük bir şans. Ekim ve üretim alanlarının her geçen yıl arttırılması gerekiyor. Siyez son zamanlarda ulusal bazda yer almaya başladı. Geleceğin temel gıdası haline gelecek" dedi.



"Tüketici de siyez buğdayını arıyor"


Sağlık sebepleri nedeniyle insanların pirinç tüketmekten korkar hale geldiğini ifade eden Butur, "Şeker hastası ve obezite insanları doğal yiyeceklere yönlendiriyor. Doğal büyüyecek olan siyez bulguruna yönelim başladı. Bu Kastamonu için iyi bir fırsat. Son dönemlerde siyeze gösterilen ilgi ilimiz için çok önemli. Siyeze sahip çıkmamız gerekiyor. Üreticilerimiz çoğalmaya başladı. Üretici ile tüketici arasında büyük bir fiyat farkı var. Siyezin şu anda 2 TL gibi bir fiyatı varken bu rakam büyük marketlerde 8-10 TL arasında satılıyor. Çok büyük fiyat farkı var. Bu fiyat farkının önlenmesi için birileri devreye girmelidir. İşleme tesisleri oluşması gerekiyor mutlaka. Fabrikasyon tesisleri kurulduktan sonra pazara da bu şekilde sunulması gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalar sürüyor. Siyez çiftçilerimiz için çok önemli bir geçim kaynağı. Tüketici de siyez buğdayını arıyor. Üreticilerimiz de pazar olduğu sürece üretmeye hazır zaten" diye konuştu.



"Siyezin anavatanı İhsangazi ilçemizdir"


İhsangazi ilçesine bağlı İbişler köyünde üretim yapan Muhtar Adnan Işık ise, köylerinde siyez ekiminin yıllardan beri yapıldığını belirtti. Çocukluğundan beri siyezin ekilip biçildiğini söyleyen Adnan Işık, "Gelir kaynağımızın yüzde 90’ını siyez buğdayı oluşturuyor. Köyümüzde çok fazla siyez buğdayı ekiliyor. Siyezin anavatanı İhsangazi ilçemizdir. Köyümüzde siyez unu ve bulguru yapılıyor. Köyümüzde 3 tane değirmen bulunuyor. Siyezin en verimli zamanı bu şekilde. Geçim kaynağı olarak siyezi ekip biçiyoruz. Değirmenlerimiz normal fabrikasyon makinelerle değil su değirmenlerinin taşları ile çalışıyor. Bulguru da, unu da bu şekilde yapılıyor" diye konuştu.


Kastamonu merkez ve İhsangazi, Devrekani, Seydiler ilçelerinde toplam ortalama 15 bin 665 dönüm alanda siyez ekiliyor. Elde edilen siyezin yaklaşık yüzde 65’i bulgur, yüzde 20’si hayvan yemi, yüzde 11’i tahıl ve yüzde 4’ü ise un olarak kullanılıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.