GÜNDEM - 01 Mart 2021 Pazartesi 10:35

İki üniversite okudu, oto kurtarıcı olmayı seçti

A
A
A
İki üniversite okudu, oto kurtarıcı olmayı seçti

Eskişehir’de yaşayan 60 yaşındaki Şahin Er, İngilizce öğretmeni iken mesleğini bırakıp yurt dışına gidip burada da bir üniversite okumasına rağmen Türkiye'ye geri döndüğünde oto kurtarıcı oldu.

Eskişehir’de İngilizce öğretmenliği bölümünü okuduktan sonra eğitimine devam etmek için Almanya’ya giden Şahin Er, burada da bir bölüm okuduktan sonra Türkiye’ye döndü. Türkiye'ye döndükten sonra bir süre öğretmenlik yapan Er, ardından mesleği bıraktı. İngilizce ve Almanca dillerini konuşan ve üniversitede gerekli bölümleri bitiren Şahin Er, öğretmenlik maaşının çocuklarının geleceğine yetmeyeceğini düşündü. Ardından oto kurtarıcı üzerine bir işletme kuran Er, 16 yıldır bu meslekle uğraşıyor.

Kendi işimi kurmak benim idealimdi

Yaklaşık 16 yıl önce kendi işini kurmak için oto kurtarıcılığını seçen 60 yaşındaki Şahin Er, “İngilizce öğretmeniyim, Eskişehir’de İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdikten sonra yurt dışında Maximilian Üniversitesi’nde okudum. Türkiye’ye döndükten sonra farklı sektörlerde çalıştım. 2004 yılında ise oto kurtarma işine girdim. Kazalarda ya da farklı durumlarda oto kurtarma hizmeti yürüten bir firma kurdum. Kendi işimi kurmak benim idealimde olan bir olaydı. Benim bu işi yapma sebebim hür yaşamak. Kendi işim olduğu için kimseye bağlı kalmadan çalışabiliyorum. Hiçbir zaman pişmanlığım olmadı. İnsanlar gayesi için uğraşır. Ben de gayeme ulaşmış oldum” dedi.

İki üniversite okudu, oto kurtarıcı olmayı seçti

Göründüğü gibi bir meslek değil

Seçtiği mesleğin zorluklarının olduğunu kabul ederek yaşanan sıkıntılardan bahseden Er, “Bu iş gecesi gündüzü, vakti olmayan bir iş. İnsanları çok yoran bir iş yapıyoruz. Her an ne olacağını bilmeden hazırda bekliyoruz. Bu sebeple sosyal yaşantının olması ve ailene vakit ayırmak çok zor. Mesleğin içerisinde de farklı zorluklar var. İnsanların kayıplarını, kaza geçirdiklerinde neler yaşadığını görüyoruz. Kısaca bu iş çok sevimli bir iş değil. Şu anda bu işi yapmak isteyen ya da yapmaya çalışan çok kişi var ancak göründüğü gibi bir meslek değil. Bu işi yapmak isteyenlere tavsiyem, güvenilir olsunlar. Toplumda insanların oto kurtarıcılara, çekicilere olan korkusunun haklı olmadığını göstersinler” ifadelerini kullandı.

İki üniversite okudu, oto kurtarıcı olmayı seçti

Ali Furkan Çetiner - Abdullah Güçlü
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Tarihte Nevşehirli 25 alim olduğu ortaya çıktı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi öncülüğünde yapılan bir araştırmada Nevşehirli 25 alimin olduğu ortaya çıktı. Yapılan araştırmada Nevşehirli âlimlerin edebiyat, İslam felsefesi, felsefe, din, filoloji, hadis, ahlak, siyaset, itikat, mantık, tefsir, tıp ve hukuk alanından oldukları belirtildi. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Nevşehir Valiliği, Nevşehir Belediyesi, Nevşehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Nevşehir İl Müftülüğü, Nevşehir İli Hayırlı Hizmetler Kültür ve Dayanışma Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti iş birliğiyle ‘Nevşehirli Âlimler Sempozyumu’ düzenlendi. NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açılışına; Nevşehir Vali Yardımcısı Hüseyin Çam, NEVÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şahlan Öztürk ve Prof. Dr. Özlem Fındık, Nevşehir’in Kozaklı İlçe Kaymakamı Yasin Gürkan, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ferruh Özpilavcı, Nevşehir Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Salaş, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Adem Çatak, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ensar Çetin, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Deviren, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Akpınar, Nevşehir İli Hayırlı Hizmetler Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Ahmet Avlanmaz, İlim Yayma Cemiyeti Nevşehir Şube Başkanı Mustafa Özdemir, protokol üyeleri, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden akademisyenler, araştırmacılar, davetliler, NEVÜ akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Zülfikar Durmuş tarihte değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış, aynı zamanda pek çok ilim adamını yetiştiren kadim bir Anadolu şehri olan Nevşehir’de üniversitenin öğretim elemanları tarafından yapılan araştırmalarda vefat etmiş ve eserleri bulunan 25 aliminin olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Durmuş konuşmasında; “Nevşehir ili birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Allah’ın bir lütfu olarak doğa harikası bir yerleşim yeri. Bu şehir aynı zamanda ilim ve irfanın da merkezlerinden biri. Üniversitemizin de ismini aldığı Hûnkar Hacıbektaş Veli’nin burada oluşu da bulun en önemli göstergelerinden biridir. Nevşehir 14. yüzyıldan itibaren medreselere ev sahipliği yapmış ve pek çok ilim adamının yetiştiği bir Anadolu şehri. Ürgüp’te bulunan Taşkınpaşa Medresesi’yle beraber Karamanoğulları döneminde burada medrese eğitimi başlamış. Süreç içinde inşa edilen medreselerle beraber ve özellikle Damat İbrahim Paşa’nın 18. yüzyılın başlarında şehri birçok yeni medreseyle donatmasıyla beraber Lale Devri’nden sonraki Süreçte Osmanlı Devleti’nin Orta Anadolu’daki önemli ilim merkezlerinden biri haline gelmiştir. Kronolojik olarak baktığımızda Lale Devri’nin ardından alimlerin ve kaleme alınan eserlerin sayısında ciddi bir artış olduğu gözlemledik. Bu durum ilgili alimlerin ve eserlerin ortaya çıkarılması, ayrıca akademi ve ilim dünyasına tanıtılmasını gerekli kılmıştır. Üniversitemizin İlahiyat Fakültesi öğretim elemanları tarafından da ilgili alimleri ve eserlerini ilim dünyasına tanıtmak gayesiyle araştırmalar yapıldı. Vefat etmiş ve aynı zamanda eserleri olan alimleri esas aldığımız araştırmalar neticesinde Nevşehir’de 25 alimin ismine ulaştık. Bunlar üniversitemize ismini de veren Hûnkar Hacıbektaş Veli başta olmak üzere; Hoca Gülşehir, Çelebizade Hazim Ahmed Efendi, Çelebizade İsmail Asım Efendi, Ca’fer bin Muhammed bin Ca’fer Avanos, Çelebizade Mehmed Efendi, Süleyman b. Hasan, Mehmed Hadim Nevşehri, Ömer b. Osman en-Nevşehri, Reşid Ahmed Efendi, Ürgüplü Hacı Hafız Hüseyin b. Osman, Damat İbrahim Paşa, Şeyhülislâm Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi, Mehmed Hilmi Efendi, Mustafa Kazım Efedi, Seyyid Muhammed Çelebi, Mehmed Tahir Efendi, Süleyman Hayri Bey, Abdülkadir Saynaç, Sıyamzade Hasan Hamdi, Ürgüplü Ahmed Refik Altınay, Osman Yılmaz (Vaiz Osman), Zeki Soyak, Mustafa Şekip Tunç ve Mehmed Şerafettin Yaltkaya’dır” dedi. Nevşehir’in tarih boyunca pek çok alimin, hikmetin ve irfanın yetiştiği bir şehir olduğuna vurgu yapan NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Fındık, "Anadolu irfanın büyük erenlerinden, hoşgörünün, iyiliğin ve kardeşliğin yol göstericisi Hûnkar Hacıbektaş Veli’nin ismini de alan üniversite olarak öncelikle böylesi bir etkinliği düzenlemekten ve ev sahipliği yapmaktan duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum. Nevşehir tarih boyunca pek çok alimin, hikmetin ve irfanın yetiştiği bir şehir olmuştur. Bu topraklar, bilginin ve hikmetin bahçesidir. Bu sempozyum da bu mirası yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Alimlerimizin öncülüğünde, gençlerimize ilham olmak ve onları aydınlatmak için buradayız. Bilgi bir ışıktır ve bu ışığı yakan, taşıyan ve paylaşan her biriniz, bu sempozyumun gerçek anlamını oluşturuyorsunuz" diye konuştu. Nevşehir Vali Yardımcısı Hüseyin Çam ise ; “Yunus Emre’nin deyimiyle ’İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır’. Özellikle ismiyle müsemma olan Hacı Bektaş Veli Üniversitemizde böyle bir etkinliğin yapılıyor olmazı ayrıca onur ve gurur vericidir. Bu anlamda bu sempozyumumuzun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.