ASAYİŞ - 13 Nisan 2018 Cuma 14:57

Boydak kardeşlerin yargılandığı FETÖ/PDY davasına devam edildi

A
A
A
Boydak kardeşlerin yargılandığı FETÖ/PDY davasına devam edildi

Kayseri’de, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, 528 gün önce başlayan Boydak ailesinin ve yöneticilerinin yargılandığı 9 sanıklı davaya devam edildi.

Kayseri’de, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, 528 gün önce başlayan Boydak ailesinin ve yöneticilerinin yargılandığı 9 sanıklı davaya devam edildi.



Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanıklar Memduh Boydak ile Şükrü Boydak ve tutuksuz sanıklar Bekir Boydak ile Halit Bayhan duruşma salonunda avukatları ile hazır bulunurken, tutuklu sanık Hacı Boydak ile tutuksuz sanıklar Mustafa Boydak, Erol Boydak, İlyas Boydak ve Murat Bozdağ ise duruşmaya katılmadı. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık avukatı da duruşmada hazır bulundu.




Mahkeme heyeti, Şükrü Boydak hakkında yeni bir dava açıldığı ve talimat ile Bank Asya’ya 3 milyon TL mevduat artırımı gibi iddiaların yer aldığı dava dosyasının bu dava ile birleştirilmesine karar verdi.


Yeniden savunması alınan tutuklu sanık Şükrü Boydak, “Ne biliyorsam her şeyi etkin pişmanlık ifademde anlattım, suçlamalar olmayan konuları bile anlattım. TUSKON’a soyadımın Boydak olması nedeniyle seçildim. TUSKON genel sekreteri Mustafa Günay, başkan Rıza Nur Meral’den daha etkiliydi. İlk başlarda hep memleket meseleleri konuşulurdu. Cemaat ile hükümet arasında su sızmazdı. Ne zaman MİT müsteşarına gözaltı olayı oldu, o zaman araları bozuldu. Ben de o zamanlar AK Parti’yi çok severdim, AK Parti’ye laf söylediklerinde ben toplantılarına gitmemeye başladım. Rıza Nur Meral’ın son konuşmasında duyduklarım ile şok oldum ve bir daha hiç gitmedim. İstifa dilekçemi göndermeme rağmen işleme koymamışlar” diye konuştu.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk milletinden özür dileyen Şükrü Boydak, “Oturmalara katılan Akif ve Oğuz kod adlı kişiler hoca bozuntularıydı. Yemin ederim kod isimleri olduklarını bilmiyordum, kandırmışlar. Kod ismi sadece dağdaki teröristler kullanır sanıyordum, kandırmışlar beni, kendimi affedemiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, milletimizden özür diliyorum” dedi.



Boydak, Fahri Konsolosluk olayını da anlatarak, “2010 yılında TUSKON genel sekreteri Mustafa Günay aradı, fahri konsolosluk teklif etti. ‘Benim tahsilim yok, diplomam yok’ dememe rağmen, ‘Türkiye’de senin gibi kaç tane adam var, 14 bin kişi çalıştırıyorsun’ diyerek ikna etti. 2 yıl boyunca Etiyopya’nın fahri konsolosluğunu yaptım, 2 kere de o ülkeye gittim. Vedat Hekimoğlu, Ahmet Türkmen, Ali Güröz, Ekrem Sarar, Bekir Karahasanoğlu ile Etiyopya’ya gittik, FETÖ okullarını gezdik, öğrenciler İstiklal Marşı ile Türkçe şarkılar söyleyince, Almanlar, İngilizler gibi olacağımızı düşünerek milli duygularımızı kabarttılar” ifadelerini kullandı.



GESİAD’da ne yedek, ne de asil üye olmadığını iddia eden sanık Boydak, savunmasına şöyle devam etti: “GESİAD’a çay içmeye bile gitmedim, ne zaman üye yaptılar yeminle bilmiyorum. 21 aydan beri tutukluyum. 100 tanık dinlendi, ‘benden para istedi’ diyen biri olmadı. 2 yıl önce daha gözaltındayken, ‘FETÖ silahlı terör örgütü değil, tanklı, tüfekli, hatta F 16’lı hain terör örgütüdür’ dedim, yine diyorum. Sadece ve sadece şerefsizim Allah rızası kazanmak için, bunlardan zarar gelmez diye oralarda bulundum. Hainler yurt dışına kaçmış, FETÖ bize hiç gerçek yüzünü göstermedi, hep iyi yönlerini gösterdi.”




“Mustafa Boydak’ın edebiyatı iyiydi”




‘Bizim basın sözcümüz Mustafa Boydak’tı’ diyen tutuklu sanık Şükrü Boydak “Mustafa Boydak’ın edebiyatı iyiydi, öyle bizler gibi dambur dumbur konuşmazdı, tüm açıklamaları o yapardı” dedi.




Savcı mütalaa için süre isteyerek, tutuklulukların devamını istedi




Şükrü Boydak’ın savunmasının ardından 13 savunma tanığı dinlendi. Cumhuriyet savcısı sanıklar hakkında mütalaayı hazırlamak üzere süre isteyerek, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını istedi.




“Çiftlik Bank’ta bile o dolandırıcı adam sistemi kurmuş”




Tutukluluğa ilişkin konuşan tutuklu sanık Memduh Boydak, “Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum. 14 bin çalışan, 10 bin tedarikçi var, siz seçerek getirin, hiç kimse kesinti yaptığımızı söylemez. Cezaevi sürecim 3 yıla girdi. Kaçma şüphem yok, tüm deliller toplandı. Ne yöneticilik, ne üyelik, algı yönetimi dışında somut delil yok. Benim kod adım yok, ömrümde iki defa telefon hattımı değiştirdim. Şimdi FETÖ olan yapıya bir kişi dahi yardım yapığımı söylemedi. Her şey hayır hasenat ve gönül rızası ile yapıldı. Çiftlik Bank’ta bile o dolandırıcı adam sistemi kurmuş, terör örgütünün de bir sistemi olması gerekmez mi? Yaptığım her şey meşru, amaç da araç da meşru” diye konuştu.




“Sadece Boydak’a kayyum atandı, şimdi de müsaderesi isteniyor, anlamlı buluyorum”




Memduh Boydak, savunmasında şunları söyledi: “Bu süreçte sadece birazda devletine küskün, kızgın ve üzgün bir bireyler çıkardı. Bu da geçici bir süreçtir. Bizi terör örgütü olarak nitelendirilirsek devletimizin kaybı olacaktır. Terör örgütüne yasa dışı yardım yaptığımı gösteren bir tek delil gösterin, asın beni, asın. Benim hakkımda itirafçı olanlar itirafçı değil, iftiracıdır. Melikşah Üniversitesi’nde rektörün peşinde 6 ay koştum, 3 katı maaş verdim, altına araba çektim ve ikna oldu. ‘Rektörü Sıtkı Baş seçerdi’ iddiası vallahi yalandır. Üniversitede yasa dışı hiçbir şey yapmadım. Bu kişiler ‘ama nasıl sıyrıldık’ diyerek özgürlüğün keyfini çıkarıyorlar ama ben 3 yıldır tutukluyum. Her ne hikmetse 68 sanık yargılandı ama sadece Boydak’a kayyum atandı, şimdi de müsaderesi isteniyor, bunu anlamlı buluyorum, bunu iç dünyamda sorguluyorum.”




“İtirafçı olan o kişiler ABD’de hasbel kader başka etlerden yemişler, orada itiraf etmişlerdi”




İtirafçı olan sanıklardan birinin ‘Memduh Boydak FETÖ’nün yarım kalan yemeğinden FETÖ’nün yediği kaşıkla biraz yedi’ iddiasına da cevap veren Memduh Boydak, “Ben çoluğumun çocuğumun, ağabeyimin yemek artıklarını yedim ama o iddiayı atan kişi yedi mi bilmiyorum, ben yemedim. FETÖ’den uzaklaştığını söylüyor o kişi, vallahi yalan söylüyor. Hatta o kişiler ABD’de hasbel kader başka etlerden yemişler, orada itiraf etmişlerdi, benimle takılmak istediklerini söylediler. Bu insanlar doğruların içine yanlışları ekleyerek işin içinden çıktılar” diye konuştu.




Mahkeme heyeti duruşmaya öğle arası verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Trafik kazasında şehit olan polis memuru için İstanbul Emniyetinde tören düzenlendi Ümraniye’de görevi sırasında kullandığı motosikletle geçirdiği trafik kazası sonucu ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede şehit olan polis memuru Emrah Büke için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tören düzenlendi. Törene katılan acılı anne Nuran Büke’nin ayakta durmakta güçlük çektiği görüldü. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü kadrosunda görevli Polis Memuru Emrah Büke (25), dün görev esnasında, Ümraniye’de motosikletle seyir halindeyken trafik kazası geçirmiş, ağır yaralı olarak kaldırıldığı Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştu. 2023 yılında Balıkesir Polis Meslek Eğitim Merkezi’nden mezun olan ve 23 Aralık 2023 yılında emniyet teşkilatına başlayan ve dün görevi başında şehit olan polis için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Yerleşkesi’nde tören düzenlendi. Törene İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, İl Jandarma Komutanı Yusuf Kenan Topçu, 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Sezai Öztürk, Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanı Tuğamiral Tayfun Paşaoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclis Başkanvekili Nuri Aslan, Teftiş Kurulu Bölge Başkanı Erkin Adalar, şehidin annesi Nuran Büke, babası Erdal Büke, aile yakınları ile şehidin meslektaşları katıldı. Törene katılan acılı anne Nuran Büke’nin ayakta durmakta güçlük çektiği görüldü. İl Emniyet Müdürü Aktaş, şehit polisin özgeçmişi ile ilgili bilgilerin yer aldığı kısa bir konuşma yaptı. Aktaş, “Şehidimiz aramızdan zamansız ayrılması, başta çok değerli ailesini ve biz sevenlerini derinden üzmüştür. Milletimiz ve devletimizin bekası uğruna canını hiçe sayarak ölüme koşan ve görevini laikiyle yapmış olmanın huzuru içerisinde canlarını feda eden kahraman şehitlerimiz; sizler bu aziz vatanın teminatısınız. Manevi varlığınızdan güç alan polis teşkilatımız, sizlerin fedakarlığı sayesinde ilelebet payidar kalacaktır” dedi. Yapılan konuşmanın ardından helallik istendi, dualar yapıldı. Şehit polis memuru Emrah Büke, alınan helalliğin ardından toprağa verilmek üzere memleketi Konya’ya gönderildi. Büke, Konya’nın Ereğli ilçesine bağlı Kamışlıkuyu Köyünde bugün kılınacak ikindi namazının ardından aile kabristanında toprağa verilecek. Emniyet teşkilatına geçen yılın Aralık ayında giren Şehit polis memuru Emrah Büke, 4 ayı aşkın süreden bu yana İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nde görev yapıyordu. Kısa süre önce polis mesleğine başlayan Büke, İstanbul Ümraniye’de görevi sırasında geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede aynı gün şehit düşmüştü.
Gaziantep Gaziantep AB Bilgi Merkezi STK’ları bir araya getirdi Türkiye’nin ilk AB Bilgi Merkezi olarak 1996 yılında Gaziantep Ticaret Odasında (GTO) kurulan Gaziantep AB Bilgi Merkezi (Gaziantep ABBM) ev sahipliğinde Gaziantep ve Türkiye’nin çeşitli illerinde AB destekli projeler yürüten STK’ların bir araya geldiği toplantı düzenlendi. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Türkiye İletişim Bölüm Başkanı Ramnas Janusauskas ve AB proje ve programlarını uygulayan ulusal ve uluslararası kurumların temsilcilerinin yer aldığı toplantıda özellikle deprem sonrası bölge kalkınmasını destekleyecek projeler ele alındı. Toplantıda konuşan GTO Sekreter Yardımcısı Gülbin Çalışkantürk, yaklaşık 30 yıldır özverili bir şekilde AB projeleri yürüttüklerini ve bu süreç içerisinde Gaziantep ve bölge kalkınmasına önemli katılar sağladıklarını söyledi. Gaziantep ve bölge illerinin dezavantajlı konumda olduğuna dikkat çeken Çalışkantürk, “Suriye iç savaşı ardından bölgenin aldığı yoğun göç, pandemi ve son olarak yüz yılın felaketi 6 Şubat Depremleri ardından Gaziantep ve bölge illerinin kalkınması için proje çalışmaları çok daha önem kazandı. Bu noktada Avrupa Birliğine de ayrı bir parantez açmak isterim. Uzun yıllardır birlikte çok değerli projelere imza attık. Son yıllarda yaşadığımız olumsuzluklarda da AB’nin desteğini her zaman hissettik ve projelerimiz birlikte yürüttük. Bugün burada bizimle birlikte olan AB Türkiye Delegasyonu Türkiye İletişim Bölüm Başkanı Sayın Ramnas Janusauskas nezdinde AB Türkiye Delegasyonuna tüm katılımcılarımız adına teşekkür ediyorum. Umut ediyorum ki birlikte bölgeye katkı sağlayacak nice projelere imza atacağız” dedi. AB Türkiye Delegasyonu Türkiye İletişim Bölüm Başkanı Ramnas Janusauskas ise Gaziantep Ticaret Odasıyla birlikte pek çok projeye imza atmaktan, şehir ve bölgeye katkı sağlamaktan son derece memnun olduklarını ifade ederek “Bugün burada bizlerle birlikte olan tüm kurumların temsilcilerine teşekkür ediyorum. Bu toplantıdaki amaçlarımızdan biri de AB proje ve programları uygulayan kuruluşlar arasındaki iş birliği ağını sürdürülebilir bir şekilde artırmak” diye konuştu.
Şanlıurfa Haliliye zabıtasından okul kantinlerine denetim Haliliye Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, öğrencilerin sağlığını korumak amacıyla ilk ve ortaokul kantinlerine yönelik denetim gerçekleştirdi. Gıda ürünlerinin son kullanma tarihlerini kontrol eden ekipler, hijyen kurallarına uyulması için uyarılarda bulundu. Zabıta Müdürlüğü, “Huzurun ve Güvenin Kalbi Haliliye” sloganıyla halk sağlığını korumaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’ın talimatlarıyla vatandaşların sağlığı için denetimlerini sürdüren ekipler, ilçe sınırlarındaki ilk ve ortaokul kantinlerinde denetimde bulundu. Öğrencilerin sağlığına önem veren Haliliye Belediyesi, gençlerin alışveriş yaptığı okul kantinlerinde gıda ürünlerinin son kullanma tarihlerini kontrol etti. Ürünlerin son kullanma tarihlerini kontrol eden ve herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmayan zabıta ekipler, mutfak bölümlerini de denetleyerek, hijyen kurallarına riayet edilmesi gerektiğini ifade etti. Öğrencilerin sağlığı için okul kantinlerinde satışı yasak olan ürünlerin yer alıp, almadığını da inceleyen ekipler, kurallara riayet eden kantin işletmecilerine teşekkür ederek, denetimlerin devam edeceğini belirtti. Zabıta müdürlüğü tarafından yapılan açıklama ise öğrencilerin ve velilerin karşılaştıkları olumsuzlukları belediyenin iletişim merkezine bildirmeleri halinde, denetimlerin anında sağlanacağını kaydetti.