SAĞLIK - 08 Aralık 2017 Cuma 10:18

Depresyonun nedeni huzursuz bacaklarınız olabilir

A
A
A
Depresyonun nedeni huzursuz bacaklarınız olabilir

Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç.

Acıbadem Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Sevda İsmailoğulları, huzursuz bacak sendromunun, bireyin gün içindeki performansını olumsuz etkilediğini, depresyon ve anksiyeteyi tetiklediğini söyledi.



Nedeni tam olarak ortaya konamamış nörolojik bir sorun olan huzursuz bacak sendromunun yaşam kalitesinde ciddi sıkıntılara neden olduğunu belirten Doç. Dr. İsmailoğulları, “Hastalık hareket halindeyken herhangi bir belirti vermemesine karşın dinlenme ya da uçak yolculukları gibi uzun süre oturmayı gerektiren dönemlerde kendini gösteriyor. Sadece yaşayan kişilerin anlayabileceği bu tanımlanamaz sorun aslında hiç de azımsanmayacak yaygınlıkta görülüyor. Kuzey Amerika ve Avrupa’da yüzde 5.5-11.6 iken, Asya ülkelerinde bu oran biraz daha düşüyor ve yüzde 1.0-7.5 seviyelerine iniyor. Sorun, Türkiye’de yüzde 3.2 oranında gözleniyor.



Hastalar yaşadıkları bu huzursuzluk hislerini derinlerden gelen ağrı, rahatsızlık, germe ihtiyacı ve buna benzer hisler şeklinde ifade ediyor. Genellikle de baldır ve uyluğun orta kısımlarında belirginleştiğini anlatıyor” diye konuştu.



Gün içindeki performansı olumsuz etkiliyor


Huzursuz bacak sendromu yaşayan hastaların, bacaklarını yatak içinde hareket ettirdiklerini, masaj yaptıklarını, rahatlama olmazsa da kalkıp gezinme ihtiyacı duyduklarını belirten Doç. Dr. İsmailoğulları, tedilmemiş huzursuz bacak sendromunun yaşam kalitesini düşürmesinin yanında iş verimliliğini de düşürebildiğine işaret etti. Doç. Dr. İsmailoğulları, “Araştırmalar, hem fiziksel hem de mental olarak yaşam kaliteleri daha kötüleşen bu hastalarda kardiyovasküler hastalıklar, depresyon ve anksiyetenin de daha fazla olduğunu gösteriyor” dedi.



Her yaşın hastalığı


Sendromun, kadınlarda daha sık görülmekle birlikte, her yaş grubunu etkilediğini kaydeden Doç. Dr. İsmailoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Ancak semptomların sıklığı ve şiddetinde yaşla birlikte artış gözleniyor. Hastalığın sebebinin tam olarak anlaşılamamasına karşın araştırmalar beyindeki düşük demir ve dopamin seviyeleri ile ilişkili olabileceğini gösteriyor. Genetik faktörlerin de sorunun ortaya çıkmasındaki etkenlerden biri. Demir eksikliği anemisi, kronik böbrek yetmezliği ve gebelik durumunda da şikayetlerin arttığı görülüyor. Aynı zamanda çocuklarda sıklıkla dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile beraber seyrediyor.”



Tedavi seçimini hastanın durumu belirliyor


Tedavi seçiminde hastalığın şiddeti, hastanın yaşı, ağrı, depresyon, anksiyete, dürtü kontrol bozuklukları gibi eşlik eden hastalıkları ve ilaç yan etkileri belirleyici rol oynadığına dikkat çeken Doç. Dr. İsmailoğulları, “Kan testinde özellikle ferritin düzeyine bakılması gerekiyor. Diğer uyku hastalıklarıyla birlikteliğinin araştırılması amacıyla bazen tüm gece uyku testi (polisomnografi) yapılması önem taşıyor. Huzursuz bacaklar sendromunun, hastanın şikayetleri belirginse, yaşam kalitesini bozuluyorsa, gündüz hem fiziksel hem sosyal fonksiyon kaybı varsa ve gece uykuları sorunluysa mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Doç. Dr. Sevda İsmailoğulları, sorunun tedavi edilmemesi halinde uykuya başlatmada, sürdürmede ve uykunun kalitesinde bozulmalar, hafıza ve dikkat bozuklukları, depresyon ve anksiyete bozuklukları, obezite ve kardiyovasküler hastalıkların daha sık görülebildiğine işaret ediyor. Tedavide düzenli egzersiz, masajla birlikte ilaç tedavileri hastayı çok rahatlatıyor. Demir eksikliği varsa demirin yerine konması da önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.
Karabük KBÜ’de yapay zeka toplantısı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yapay zeka alanında çalışma yürüten akademisyenlerin katılımı ile bir toplantı yaptı. KBÜ Senato Toplantı Daosı’nda Rektör Kırışık başkanlığında yapay zeka alanında yapılan çalışmaları değerlendirmek ve gelecek projeleri planlamak amacıyla yapılan toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. Caner Özcan, Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İsa Avcı ile üniversitenin çeşitli akademik birimlerinde görevli yapay zeka alanında çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı. Toplantıda, KBÜ bünyesinde yapay zeka alanına ilişkin projeler üretilmesi, sektörel iş birlikleri ve farklı üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi konuları ele alındı. Ayrıca Karabük yerelinde ve Batı Karadeniz’deki üniversitelerle iş birliği oluşturmak ve yeni projelere öncülük etmek hedefleniyor. Bu kapsamda, alt çalışma grupları oluşturularak diğer üniversitelerle de iletişim kurulacak, projelerin belirlenmesi ve planlanması gerçekleştirilecek. Farklı kurumların ihtiyacı olan projelerin oluşturulması sağlanacak ve Karabük Üniversitesinin yapay zeka alanındaki misyonu ve vizyonu belirlenerek yeni projelerin oluşturulması ve altyapının sağlanması çalışmaları gerçekleştirilecek. KBÜ Rektörü Kırışık, yapay zekanın; eğitim, teknoloji, sağlık ve sosyal alanlardaki yenilikleri ve gelecek vizyonunu ele almak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Yapay zeka sayesinde gelecekte dünyanın bambaşka bir hale geleceğini aktaran Kırışık, "Yapay zekanın bütün sahaları tutacağını, her sahaya tam bir kontrol ve baskı oluşturacağını öngörüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Yıldız Teknik Üniversitesinde Mart ayında gerçekleştirilen yapay zeka konulu toplantıda Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) aldığı kararla yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteler arasında yer aldı. Geleceğin nasıl şekilleneceği yapay zeka ve dijital dönüşüm sürecinin neler getireceği ile ilgilidir. Bu anlamda Üniversitelerimizde öğrencilerimize çağın ihtiyaçlarına uygun olarak eğitim imkanları sunmak büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve yetiştirilen insan kaynağı ülkemize büyük katkılar sunacak, ülkemizin dijital dönüşümüne destek olacaktır. Karabük Üniversitesi olarak birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz" dedi. Toplantının sonunda yapay zeka alanında KBÜ’de görevli bilişim personelleri ile birlikte ortak bir vizyon oluşturma, bu alandaki gelişmeleri teşvik etme, açılacak bölümler konusunda yol haritasını belirleme, çalışma grupları ile yapılacak işlemler ve adımlar konuşuldu. Akademisyenler bu tür etkinliklerin teknoloji alanındaki ilerlemeye katkı sağlamaya devam edeceğine inandıklarını dile getirdiler.