EKONOMİ - 17 Haziran 2018 Pazar 16:48

Elitaş, "Pancar çiftçisi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz"

A
A
A
Elitaş, "Pancar çiftçisi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz"

Ak Parti Gurup Başkan vekili Mustafa Elitaş Kayseri Şeker tarafından geleneksel olarak düzenlenen Kayseri Şeker ailesi Bayramlaşma törenine katılarak, pancar çiftçisi için elinden gelen gayreti göstereceğini belirtti.

Ak Parti Gurup Başkan vekili Mustafa Elitaş Kayseri Şeker tarafından geleneksel olarak düzenlenen Kayseri Şeker ailesi Bayramlaşma törenine katılarak, pancar çiftçisi için elinden gelen gayreti göstereceğini belirtti.


Kayseri Şeker Fabrikası Şeker Gölü tesislerinde düzenlenen bayramlaşma törenine; Ak Parti Gurup Başkan vekili Mustafa Elitaş, Ak Parti İl Başkanı Fatih Hasyüncü, Kocasinan İlçe İlçe Başkanı Muammer Kılıç, Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Özer, Kayseri Şeker ve Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri, Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürü Osman Canıtez, Genel Müdür yardımcıları ve Kayseri Şeker çalışanları, aileleri ile birlikte katıldılar.


Ak Parti Gurup Başkan Vekili Mustafa Elitaş konuşmasında, şeker sektörünün ve pancarı çiftçisinin sorunları ile Bölgede tarım hayvancılığın geliştirilmesi konularında görüşlerini paylaştı.


Elitaş; şeker pancarı tarımında en önemli konunun şeker pancarı kotası olduğuna da dikkat çekerek, "Sayın Başbakanımız Tokat’ta konuşurken Turhal şeker fabrikasının kotası hem Turhal şeker Fabrikası çalışacak. Hem de kotası artacak diye bir beyanda bulunmuş bu. Kayseri şekerin kotasının artmasının yolunu açan bir düzenlemedir. Pancar çiftçisi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz" dedi.


Elitaş Konuşmasını şöyle sürdürdü;


"Kayseri Şeker Fabrikası, Turhal şeker fabrikasını alarak özelleştirilen on dört fabrika içerisinden çiftçi kuruluşu Fabrikalara yenisini daha ilave etme imkanı bulmuş oldu.Şuanda Türkiye’de bir çiftçi kuruluşu olarak çalışan Konya, Çumra, Kayseri, Boğazlıyan ve Amasya var. Bunlara Turhal’da ilave edilmiş oldu. Bir tarafta çiftçi kardeşlerimiz toprakta alın terlerini döküp ürünlerini değerlendirmeye çalışırken aynı çiftçilerin ortak olduğu şeker fabrikaları, kendi ürünlerinin tüketiciye en iyi şekilde gitmesiyle de umarım gurur duyuyorlardır.


Kayseri şeker Fabrikası Pancar Ekicileri Kooperatifi sadece şeker pancarıyla değil, diğer tarım ürünlerinden Mısır konusunda nohut konusunda piyasa oluşturmak, çiftçinin hakkını koruyabilmek için onları teşvik edebilmek. Tarım ürünlerinden hangi yöne doğru gideceği konusunda önceden bir bilirkişilik yaparak onlara yol gösterme gayretini de yapıyor. Böylesine bir gayret içerisinde bulunan değerli Kayseri Pancar Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay’ı tebrik ediyor, üyelerine de başarılar diliyorum.


Seçim çalışmaları sürecinde Kayseri’nin ilçelerini gezmeye gayret ediyoruz. İlçelerde en önemli konulardan birisi tarım sektörünün ne olacağı hayvancılıkla ilgili gelecek konularıdır. Tarım sektöründe pancar şekeri eskiden bu en önemli gündem maddesiydi. Biz iki bin iki yılında Milletvekili aday olduğumuz dönemde pancar fiyatları, üzerinde en çok spekülasyon yapılan tıpkı fındık fiyatları, çay fiyatları gibi bir siyasi mesele haline getirilip, bir tarafın istediği öbür tarafın veremediği, Devletin görev zararlarıyla bu ihtiyaçları karşıladığı bir süreç vardı. Her sene Devlet pancar et fiyatlarındaki verdiği ekstrayı hazineye görev zararı yazar, tüketici şekeri daha ucuza kullansın diye bir strateji bir politika takip ederdi. AK Parti ile birlikte artık görev zararının değil, üretimin verimli olması, ihtiyaçların en iyi şekilde karşılanması ve şirketlerin har vurup harman savurmak yerine daha uygun şartlarla üretim maliyetlerini oluşturması arzu edildi. Bu uygulamadan çiftçi de memnun tüketici inşallah bundan sonra memnun olacak.


Bakın siz benden daha iyi bilirsiniz. Bu özelleştirmeden önce Türkiye’de yirmi beş’i Türk Şeker’e yani devlete ait fabrika vardı. Az önce saydığım fabrikalar Konya Kayseri ve Amasya olmak üzere Çiftçi kuruluşu çok ortaklı şirketlerin dışından iki tane daha üç tane daha özel sektör Fabrikası vardı. Türkiye’deki iki milyon dört yüz bin ton pancar şekeri üretiminin, Bir milyon üç yüz bin tonu Türk Şeker tarafından üretilir, bir milyon yüz bin tonu da özel sektör fabrikaları tarafından üretildi. Ortalama olarak özel sektör fabrikalarının yüzde elli’den fazlasını Türk şeker fabrikaları üretir bundan dolayı dört seksen bir milyon tüketici iki buçuk milyon tona yakın Pancar şekerine yaklaşık iki buçuk milyar lira fazla bedel öderdi.


İnşallah bu on dört fabrikayla birlikte şekerde rekabet ortaya çıkacak Türk Şeker’in üretim maliyeti umuyorum ki tüketicinin alım fiyatına tekabül edecek. Kar yüksek, ürün verimli ama Devlet tam manasıyla nitelikli bir şekilde üretim yapamadığından dolayı, seksen bir milyon tüketicinin fazla bedel ödemesi ile ilgili bütçesinden çıkan rakam vardı. İşte bu sayede bütün bunların önüne de geçilmiş olacaktır.


Bilindiği üzere, Şeker kanununda Türkiye büyük millet Meclis kapanmadan önce önemli bir değişiklik yaptık. Hem Kayseri pancar Ekicileri Kooperatifi, hem de bu konuyu iyi bilen arkadaşlarımız, Bin dokuz yüz doksan dokuz yılında çıkarılmış şeker Kanunu’ndaki bir maddeye istinaden. Pancar şekerinin ve pancar üreticisinin önünde önemli bir engel oluşturan Nişasta bazlı şekerlerin kotasının yüzde on Artı yüzde elli daha artırılabilmesi ile ilgili bir madde vardı. Bugüne kadar bir kere yüzde on beş nişasta bazlı şeker fazlası uygulanmış ama önceki yıllarda toplam şeker ihtiyacının yüzde on üçünün NBŞ tarafından karşılanması ile ilgili düzenleme vardı. Onu Cumhurbaşkanımızın talimatıyla en son çıkardığımız kanunda düzelttik.


Bize gelen bilgiler ve hakikaten yapılanın yanlış olduğuyla ilgili net şekilde aktarılan bilgiler doğrultusunda nişasta bazlı şekerin toplam şeker talebinin yüzde beşine düşürülmesini sağladık. Yani yüzde on üçün sekizlik kısmını aldık. Pancar şekeri üretenlere tahsis ettik. Bunun da kanunda. Türk Şeker’in bünyesine bıraktık" dedi.


Başkan Akay ise konuşmasında; Turhal şeker Fabrikasının Kayseri Şeker’in gücüne güç katacağını belirtti. Başkan Akay konuşmasını şöyle sürdürdü;


"Kayseri şeker Fabrikası bünyesine Turhal Şeker Fabrikasını katmakla ne kadar büyük bir yükün altına girdiğinin farkındadır. Ama büyük Kayseri şeker ailesinin gücüne inanıyoruz biz hep birlikte bunu başaracak öncelikle insan kaynağı gücümüze inanıyoruz ve güveniyoruz.


İnsan kaynağı birikimimiz ve diğer pek çok zorlukların da bugüne kadar üstesinden geldi. İnanıyoruz ki Turhal şeker fabrikasında da en iyi şekilde revizyonu bitirecek kampanya hazırlayacak, kampanyada başarılı bir çalışma ortaya koyacaktır. Turhal şeker Fabrikası Kayseri Şeker’in gücüne güç katacaktır"


Öte yandan Bayram günü ve Babalar günü olması nedeniyle Elitaş, Başkan Akay ve diğer yöneticiler bayramlaşma törenine katılan çocuklara çeşitli hediyeler takdim ettiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Amasyalı öğrenciler okulda ata tohumu ekip fide yetiştirdi Amasya’nın Taşova ilçesinde Emine Bursalı İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri ve öğretmenleri okulda ektikleri ata tohumlarından fide yetiştirdi. Çileklerin ve diğer sebzelerin hasadı yapılırken ata tohumu domates fideleri de okul bahçesinde oluşturulan seraya dikildi. "Ata tohumlarını burada yetiştiriyoruz" Fen ve teknoloji laboratuvarında yetiştirilen ata tohumları, ‘Eğitimde Rehberlik ve Destekleme Modeli (ERDEM) Destek 2022 Programı’ çerçevesinde sağlanan 25 bin liralık destekle okul bahçesinde oluşturulan 25 metrekarelik seraya taşınarak öğrencilerin elinde toprakla buluştu. Çok heyecanlandıklarını belirten 7. sınıf öğrencisi Abdullah Ensar Sarıbaş, “Getirdiğimiz ata tohumlarını burada yetiştiriyoruz. Burada çilek, marul, maydanoz gibi bir sürü çeşit bitki bulunuyor” dedi. Arkadaşı Tuğçe Naz Aşık da, “Köyümüz uzak olduğu için git, gel yapamıyoruz. Okulumuzda bunun gibi sera olduğu için tarımdan da yararlanabiliyoruz. Laboratuvarda üretiyoruz. Sonra gelip buraya dikiyoruz” diye konuştu. "Amacımız akademik başarının yanı sıra evlatlarımızı hayata da hazırlamak" Çalışmanın öğrencilerinin gelişimi için fırsat olduğuna işaret eden Fen Bilimleri Öğretmeni Bayram Atalay, “3 sene önce kurulan serada çilek, domates, salatalık, karnabahar, roka yetiştiriyoruz. Çocuklara eğitim, öğretim faaliyetinin haricinde yaparak ve yaşayarak öğrenmeyi de öğretiyoruz” şeklinde konuştu. Amaçlarının akademik başarının yanı sıra evlatlarını hayata da hazırlamak olduğunu vurgulayan Okul Müdürü Ali Buğalı ise, “Son yıllarda küresel ısınmayla beraber gıdaya erişim konusundaki sıkıntıları göz önüne aldığımızda toplumumuzun üreten, kendi kendine yeten bir toplum olması açısından tarım faaliyetlerine yönelip her türlü sebze ve meyveyi yetiştirmeye çalışıyoruz. Onlara da örnek olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Ankara TESK Genel Başkanı Palandöken: “İş sağlığı ve güvenliği en temel haklardan biridir” İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin sadece yasal bir zorunluluk değil insanın en temel haklarından biri olduğunu vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkemizde, iş sağlığı ve güvenliği konusunda önemli adımlar atılmakla birlikte hala iyileştirilmesi gereken alanlar bulunmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği en temel haklardan biridir” dedi. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınlayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “ILO verilerine göre 2023 yılında Türkiye, ölümcül olmayan mesleki yaralanmalar bakımından dünyada 11. sırada, ölümlü iş kazası sayısı bakımından ise 15. sırada yer alıyor. İş kazaları üzerine veriler toplayan ve paylaşan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre 2023 yılında en az bin 929 işçi hayatını kaybetti. Bir ülkede meydana gelen iş kazalarının sayısının azalması, o ülkenin iş sağlığı ve güvenliği açısından ne kadar başarılı olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. İş sağlığı ve güvenliği yönetiminin uygulanabilirliği ile iş kazalarının önceden engellenmesi oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki her iş kazası önlenebilir nitelikte bir risktir ve bu konuda alınacak önlemler hayati önem taşır. Herkesin sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamına sahip olması, daha verimli ve mutlu bir işgücü oluşturmaya yardımcı olur” ifadelerini kullandı. İş sağlığı ve güvenliği konusunun seçenek değil zorunluluk olduğunu belirten Palandöken, “Çalışanların daha güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak, hem işverenlerin hem de çalışanların ortak sorumluluğudur. İşverenlerin ve çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda bilinçlenmeleri, uygun ekipmanların kullanımı, risklerin değerlendirilmesi ve önleyici tedbirlerin alınması önemlidir. Sağlıklı çalışma ortamları oluşturarak, çalışanların daha mutlu, daha sağlıklı ve daha verimli olmalarını sağlamak hem işletmelerin hem de toplumun yararınadır. Esnaf ve sanatkarlar için iş sağlığı ve güvenliği konularına uyum sağlamak, yasal sorunlardan kaçınmak ve işletmelerini güvende tutmak açısından hayati öneme sahiptir. İşletmelerin itibarını korumak için düzenli olarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmalı ve çalışanlara gerekli eğitimler verilmelidir. Bu vesile ile 4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’nda tüm işletmelere kazasız bir çalışma hayatı dilerken, bu konuda daha bilinçli, duyarlı ve sorumlu olmamız gerektiğinin altını çiziyorum” dedi.
Isparta Isparta’yı bu yıl gül kokusu erken sardı Türkiye’nin gül bahçesi Isparta’da yağışların az olması ve havaların sıcak gitmesiyle gül hasadı erken başladı. 12 bin ton rekoltenin beklendiği şehirde gül turizmi açısından da beklenti oldukça yüksek. Dünya gül yağı ihtiyacının yüzde 65’ini karşılayan Isparta’da bu yıl havaların sıcak gitmesiyle gül hasadı 15-20 gün erken başladı. Gül çiçeklerinin açmasıyla şehri gül kokusu sararken, sabahın erken saatlerinde gül bahçelerinde hummalı çalışmalar başlıyor. Özenle toplanan güller bölgedeki tesislere ulaştırılarak dev imbiklerde damıtılarak gül yağına ve gül suyuna dönüştürülüyor. Yaklaşık 4 ton gül çiçeğinden 1 kilogram gül yağı elde ediliyor. Gül yağının büyük bir kısmı ise ihraç ediliyor. Isparta’da bu yıl 12 bin ton gül çiçeği rekoltesi bekleniyor. Ülke ve bölge ekonomisine önemli katkılar sunan gül hasat döneminde ağırladığı ziyaretçilerle de bölge halkı için önemli bir turizm getirisi sağlanıyor. Bu yıl gül hasadının 45 gün sürmesi bekleniyor. Şehirde güllerin açtığı yerlerden birisi de Keçiborlu ilçesine bağlı Ardıçlı köyü. Ardıçlı köyünde sabahın erken saatlerinde toplanan güller çuvallara konularak, fabrikalara ulaştırılıyor. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Ardıçlı köyü eski muhtarı ve üretici Yakup Yolcu, mevsim dolayısıyla hasadın erken başladığını belirterek, “Yağışlar olmaması sebebiyle gülün yoğunluğu tarla tarla değişiklik gösterdi iklim şartlarından dolayı. Bazı tarlalarda 3 metrede gül çiçeği varken 5 metrede yok. Şu günlerde yağış gösteriyor, eğer yağış olursa hasat uzun sürecek; sürmezse bu sene gülün erken bitme ihtimali çok yüksek. İnşallah iyi ve bereketli bir sezon olur. Çiftçimizin yüzü güler” dedi. Gül hasadının erken başlamasının turizmi de etkilediğini belirten Yolcu, “Turizmciler programlarını gül hasadının normal tarihine aldılar ama bizim mevsim dolayısıyla hasat erken başladı bu sebeple turizm biraz durgun. İnşallah ilerleyen zamanlarda yoğun geçer. Bütün üreticilere bereketli ve hayırlı kazançlar dilerim” şeklinde konuştu. Ardıçlı köyünde 100 dekar alanda 20 yıldır üreticilik yapan Tolgahan Sarıkaya ise babasından kalan mesleği devam ettirdiğini belirterek, gül çiçeği hasat yoğunluğunun erken başladığını söyledi. Sarıkaya konuşmasının devamında, “Gülcülük iyi bir meslek, sadece son dönemlerde işçilerle alakalı sıkıntılarımız oluyor. Gül tarlası önceden bu kadar çok yoktu. Piyasamızda modern tarımsal aletler eksik olduğu için herkes bu kadar çok gül işi yapmıyordu. Herkes az bir dekar alanda iş yapıyordu. Teknolojinin gelişmesiyle insanlar 50-100 dekar alanda üretim yapıyor artık, bu sebeple işçi bulma sıkıntısı yaşıyorduk. Onun haricinde bir problemimiz yok” açıklamalarında bulundu. Bir başka üretici Yusuf Yıldırım ise sezonun iyi başladığını söyleyerek, “Bu sene 20-25 güne yakın erken başladı. Verim gayet iyi şükürler olsun” dedi. Yıldırım konuşmasının devamında üreticilerin masraflarının fazla olduğunu söyleyerek, “Mazot olsun, ilaçlar olsun, işçilik olsun ağır olduğu için üreticiler çok da bir şey kazanmıyor. Çok kazanıyor diye bir şey yok yani anca işte ucu ucuna emeğini koruyor” açıklamalarında bulundu.
Kocaeli İstinat duvarındaki 241 yıllık tarih Kocaeli’nin İzmit ilçesinde bir binanın istinat duvarına gömülü şekilde bulunan tarihi çeşme, 241 yıldır ayakta duruyor. Tarihi Kapanca Sokak’ta yer alan Zeliha Hanım Çeşmesi, 1783 yılında hayırsever Zeliha Hanım tarafından yaptırıldı. Bir binanın istinat duvarına gömülü halde bulunan çeşme, uzun yıllar bölgedeki vatandaşların su ihtiyacını karşıladı. Susayan herkesin durak noktası olma özelliğini taşıyan 241 yıllık Zeliha Hanım Çeşmesi, 3 Temmuz 1987’de İstanbul 2 nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararıyla tescillendi. Tarihi çeşmenin kitabesinde ise, "Maşallah. Bu çeşme haznesi tecdidin eyleyen merhum İnce El-Hac Mehmed Ağa zevcesi Zeliha’dır. Deyince besmele her derde ider derman. Hayat-ı cümle-i eşya kamu mine’ l-ma’ dır. Sene Hicri 1198 Miladi 1783" ifadeleri yer alıyor. "Evler restore edildikten sonra mahalle turist alan bölge haline geldi" Uzun yıllardır Kapanca Sokak’ta ikamet eden Zerrin Sakçı, "Burası eski, köklü bir yer. Hatta mübadelede İzmit’e yerleşenlerin oturduğu ilk yer olarak bilinir. Mahallemiz birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Terk edilmiş evler restore edildikten sonra turist alan bölge haline geldi" dedi. "Çeşmenin 241 yıllık tarihi var" Zeliha Hanım Çeşmesi’nin yıllar boyunca kullanıldığına dikkat çeken Sakçı, "Çocukluğumuzda çeşmenin suyundan içerdik. Bir dönem çeşme kullanılmaz duruma geldi. Sonradan İzmit Belediyesi tarafından onarıldı. Yolu kullanan insanlar çeşmedeki suyla elini yüzünü yıkıyor, suyundan içiyor. Tarihi sokak ve çeşme düğünlerde ve nişanlarda gelin ile damadın fotoğraf çekim mekanı olarak kullanılıyor. Çeşmenin 241 yıllık tarihi var. Kendimi bildim bileli bu çeşme kullanılıyor. Tarihimizin bilinmesini, bizden sonraki nesle geçmesini arzu ediyoruz" şeklinde konuştu.