GÜNDEM - 27 Nisan 2024 Cumartesi 14:03

Sıfır araç alacaklar ‘proforma’ faturaya dikkat

A
A
A
Sıfır araç alacaklar ‘proforma’ faturaya dikkat

Sıfır araç alacaklara anlaşılan ve teslim alınan tarihlerdeki fiyat farkları konusunda uyarılarda bulunan Avukat Mücahit Küçük, bayilerde teslimattan önce kesilen proforma faturaların bir teklif niteliğinde olduğunu söyleyerek, “Vatandaşlar proforma fatura değil, alım yapıldıktan sonra gerçek faturalarını almalı” dedi.


Proforma faturaların gerçek fatura yerine geçmediğini ve teklif niteliği taşıdığını söyleyen Avukat Mücahit Küçük, “Son zamanlarda sıfır araç satın alan vatandaşlardan bayilerin aracın satın alınması esnasında kararlaştırılan bedelden daha fazla bedel istenildiği yönünde şikâyetler artmaktadır. Sıfır araç satan bayiler, satışı yapılan aracın teslimine kadar geçen sürede satılan aracın fiyatının arttığı gerekçesiyle vatandaşlardan anlaşılan bedelden farklı olarak meydana gelen fiyat artışını da talep etmektedir. Hatta bazı bayiler istenilen fiyat farkının ödemesi yapılmadığı takdirde aracın tesliminden kaçınmaktadırlar. Uygulamada sıfır araç satan bayiler, vatandaşların satın almayı kararlaştırdığı araçların niteliğini ve satış bedelini gösteren proforma fatura düzenleyerek aracın teslimini daha sonra gerçekleştirileceğini söyleyerek araç satım işlemini gerçekleştiriyorlar. Ancak bu durum vatandaşların aleyhine sonuç doğurabilecek niteliktedir. Çünkü ticari hayatta proforma fatura, henüz gerçek bir ticari işlem gerçekleşmeden önce müşteriye sunulan ve gelecekteki bir satışın veya işlemin koşullarını ve ayrıntılarını özetleyen bir fatura türüdür. Satıcı tarafından hazırlanan proforma fatura, müşteriye sunulan bir teklif olarak kabul edilir ve herhangi bir ödeme yapılmadan önce, müşteri tarafından onaylanması ve kabul edilmesi gereken tüm koşulların açıkça belirtilmesini sağlar. Proforma fatura, gerçek bir faturaya benzer, ancak bir işlem gerçekleşmediği için resmi bir belge olarak kabul edilmez. Bunun yerine, bir proforma fatura, bir işlem yapılacağı zaman gerçek bir fatura olarak kullanılmak üzere hazırlanmış bir öncü belgedir. Genellikle, satılan malın tesliminin uzun süreceği ithalat- ihracat işlemleri gibi uluslararası işlemlerde veya satılan malın henüz satıcının himayesinde olmadığı durumlarda kullanılır ve mal veya hizmetlerin gönderilmesi için gerekli olan tüm detayları içeren belgedir” dedi.


Küçük, vatandaşların alım yapıldıktan sonra gerçek faturalarını kestirmeleri gerektiğini söyleyerek, “Hukuken de proforma fatura, bir işlem gerçekleşmeden önce müşteriye sunulan bir teklif niteliğinde olduğundan resmi bir belge olarak kabul edilmemektedir. Bu nedenle, proforma faturanın hukuki niteliği satıcılar tarafından kesilen gerçek fatura kadar yüksek değildir. Yani proforma faturanın adı her ne kadar fatura olarak geçse de yürürlükte olan kanunlarımız kapsamında bir fatura niteliğine sahip değildir. Dolayısıyla meydana gelebilecek uyuşmazlıklarda ellerinde sadece proforma fatura olan vatandaşlar proforma faturaya dayanarak satın alınan aracım teslimi için bayileri zorlayamayacaktır. Yargıtay da tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin bir kararında proforma faturayı “gerçek anlamda fatura olmayan satış teklifi mahiyetindeki” belge olarak tanımlamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da ticari nitelikteki bir uyuşmazlıkta proforma faturayı “Proforma fatura gerek (sözleşmenin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan 6762 s.) Türk Ticaret Kanunu (m.23) ve gerek Vergi Usul Kanunu (m.229 vd) anlamında bir fatura olmayıp, satıcının, satım konusu malın niteliklerini ve özellikle satış tutarını gösterdiği bir metindir” olarak tanımlamıştır. Bu sebeplerle vatandaşların sıfır araç alırken bayiler tarafından düzenlenen proforma faturayı değil gerekli ödemeler yapıldıktan sonra gerçek faturanın kestirilerek faturayı almaları ileride aracın tesliminde yaşanabilecek sıkıntıların doğmasını engelleyecektir. Çünkü faturanın kesilmesinden sonra meydana gelecek fiyat artışları artık vatandaşları ilgilendirmeyecek bayilerin faturaya göre teslim yapması gerekecektir” ifadelerini kullandı.



Sıfır araç alacaklar ‘proforma’ faturaya dikkat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TCMB Başkanı Karahan: “Enflasyonda zirveyi mayıs ayında göreceğiz, mayıs ayından itibaren de düşmeye başlayacak” Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, “Enflasyonda zirveyi mayıs ayında göreceğiz. Zirvenin yüzde 75-76 civarında olacağını öngörüyoruz. Mayıs ayından itibaren de düşmeye başlayacak” dedi. TCMB Başkanı Fatih Karahan, TCMB İdare Merkezi’nde düzenlenen Enflasyon Raporu 2024-II Bilgilendirme Toplantısı’nda yıl sonu enflasyonuna ilişkin öngörüleri, küresel ekonomik enflasyona dair gelişmeleri, para politikası stratejilerini ve aldıkları kararların finansal piyasalardaki etkilerini paylaşarak, orta vadeli enflasyon tahminlerini açıkladı. Karahan, sunumunun ardından basın mensuplarının ve ekonomistlerin sorularını yanıtladı. “Talebi dengeleyerek enflasyonu düşürmek istiyoruz” Enflasyonda istenilen tablonun oluşması için iç talebi yavaşlatmak adına maliye politikasında ilave adımlar düşünüp düşülmediği sorusu üzerine Karahan, “Biz talebi dengeleyerek enflasyonu düşürmek istiyoruz. Bu noktada sıkı bir para politikası duruşumuz var. Bunu sadece sözde bırakmadık, aksiyonla da gösterdik. Bundan sonra da ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Ama tabii ki kamu maliyesi tarafından gelecek destekte önemlidir. Eş güdüm sadece bununla sınırlı da değil, aynı zamanda yönetilen, yönlendiren kağıtların belirlenmesi hususu da söz konusu. Bildiğiniz üzere kamu maliyesi tarafından son dönemde yapılan açıklamalar var. Burada bakanlığımızın açıklaması var. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklaması var. Harcamalar için bir tasarruf tehditleri çalışılıyor. Bu konuda gerekli detaylar yetkili merciler tarafından zamanı geldiğinde açıklanacaktır” dedi. “Enflasyonda zirveyi mayıs ayında göreceğiz” Enflasyondaki yükselişle ilgili sorular üzerine mayıs ayını işaret eden Karahan, “Şimdi zirveyi mayıs ayında göreceğiz. Bu çok net. Zirvenin mayıs ayında olmasının bir sebebi geçen seneden kaynaklanan negatif baz etkisi. Şu anki hesaplamalarımıza göre bu baz etkisinin de etkisiyle bir de tabii bu 25 metreküpün altındaki kullanımın ücretsiz olması var. Bu da sonlanacak mayıs ayından itibaren. Bunların etkisiyle diğer fiyat gelişmelerini de göz önünde bulundurduğumuzda enflasyonda zirvenin yüzde 75-76 civarında olacağını öngörüyoruz. Mayıs ayından itibaren de düşmeye başlayacak” ifadelerini kullandı. “Bir rezerv hedefimiz yok” Döviz rezervleriyle ilgili TCMB’nin hedefleri hakkında da konuşan Karahan, “Bir rezerv hedefimiz yok fakat enflasyondaki düşüş hedefine mani olmayacak şekilde rezerv pozisyonumuzu düzeltmeyi istiyoruz. Ana hedefimiz dezenflasyon. Enflasyonu patikayla uygun bir şekilde düşürdüğümüzde zaten rezerv pozisyonu da daha kalıcı bir şekilde düzelecek. Beklentiler düzeldiğinde tüketimdeki aşırılık ve buna bağlı olarak ithalat görünür şekilde düzelecek ve cari kalıcı olarak iyileşecek” diye konuştu. Enflasyon hedefine engel olmayacak bir işlem yapmamaya gayret ettiklerini de söyleyen Karahan, “Türk lirasına çok talep olunca bizim için rezerv biriktirme fırsatı oluyor. Bunu yaparken daha önce de çeşitli kanallarla vurguladığım şekilde enflasyon hedefine engel olacak bir işlem yapmıyoruz. Yapmamaya gayret ediyoruz” dedi. “500 ve 1000 liralık banknotlar ihtiyaç görülürse basılacak” Karahan, gelecekte 500 ve 1000 liralık banknotlar basılacağı ve bununla ilgili yeni para sayma makineleri çıktığı iddialarına yanıt vererek, “Bir paranın kendisi ortada yokken, bununla ilgili para sayma makinesi nasıl oluyor onu bilmiyorum ama genel olarak bu soru çok önemli bir soru. Bu banknotlara ihtiyaç olup olmadığı birçok faktöre bağlı. Makroekonomik, finansal mercilere, teknik olarak yapılan değerlendirmelere göre biz buna karar veriyoruz. Bu kapsamda tedavüldeki kupür kompozisyon değişikliğini dikkatle takip ediyoruz. İhtiyaç görülürse gerekli adımları atacağız" diye konuştu.
Gaziantep Gaziantep’te Vakıflar Haftası çeşitli etkinliklerle kutlandı Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından “Vakıflar Haftası” çeşitli etkinliklerle kutlandı. Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Vakıf Haftası Etkinlikleri Kapsamında; Gaziantep Valisi Kemal Çeber ziyaret edildi. Ayrıca "Geçmişten Geleceğe Köprü" sergisi ve Gizem Doğan Yaşam Kamp alanında piknik düzenlenmiş olup, katılan tüm öğrencilere ek 1 adet burs ödemesi gerçekleştirdi. Türkiye’de 6 Mayıs-12 Mayıs tarihleri, Vakıf Haftası olarak kutlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü de Vakıf Haftası’nın başlangıcında bir kutlama mesajı yayımladı. Yayımlanan mesajda vakıf kurucuları, çalışanları ve yardımseverlere yaptıkları çalışmalar ve ortaya koydukları dayanışma için teşekkür edildi. Vakıflar Haftası ile ilgili açıklamada bulunan Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürü Adem Bozkurt, “Kadim vakıf kültürünü yaşatan vakıflarımızın Vakıf Haftası kutlu olsun. Dileklerimle sözüme başlamak istiyorum. Bu yılki Vakıflar Haftasını: Vakıflar Genel Müdürlüğü, 6 Mayıs- 12 Mayıs arasında Gelenekten Geleceğe Vakıf Medeniyetinin 100. Yıl teması ile kutlanmaktadır. Vakıf kültürünün toplumsal dayanışmanın mihenk taşı olduğunun altı çizilirken “Vakıflarımızı ve vakıf kültürümüzü yaşatmak geçmişe borcumuz, geleceğe karşı sorumluluğumuzdur. Geçmişten Geleceğe Köprü mottomuz ile bu sene Vakıf Haftasında Vakıflar Genel Müdürlüğü 100. Yılına özel 201 eserimizin açılışını yapmanın gururunu yaşıyoruz. Kadim vakıf kültürünü yaşatan vakıflarımızın Vakıf Haftası kutlu olsun” dedi.
Uşak Uşak Üniversitesi DTS Tasarım Merkezi bir büyük işbirliğine daha imza attı Uşak Üniversitesi Deri, Tekstil, Seramik (DTS) Tasarım Uygulama ve Araştırma Merkezi ile ‘Keramika’ ismi ile ürettiği seramikler ile Türkiye’nin en büyük seramik üreticilerinden olan Ünsa A.Ş. arasında iş birliği protokolü imzalandı. Türkiye’nin ismini dünyanın farklı noktalarında duyurmayı kendine görev edinmiş markalar ile işbirliği yapmanın gururunu yaşadıklarını söyleyen Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, yaptığı açıklamada şunları belirtti: ‘‘İmzaladığımız protokolün amacı Ünsa A.Ş ile Uşak Üniversitesi DTS Tasarım Merkezi arasında tasarım, eğitim, bilimsel, teknik, iyileştirme faaliyetlerinin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi, sonuçlarının bilimsel yöntemlerle araştırılarak çalışma programlarının geliştirilmesi, uygulanması ve değerlendirilmesidir. Protokol kapsamında DTS Tasarım Merkezimiz, uzman tasarımcılarıyla firmaya tasarım ve teknik şartname hazırlayacak. Ayrıca ortak projeler gerçekleştirerek, fuar ve katalog faaliyetleri yapacaktır. Tasarımcılarımızın tasarımları Keramika markası aracılığı ile dünyanın 60’tan fazla ülkesine ulaşıp önemli fuarlarda görücüye çıkacak. Protokolde emeği geçen DTS Tasarım Merkezi personellerimizi kutluyorum.” dedi. Ünsa A.Ş. Genel Müdürü Emin Yüce ise Uşak Üniversitesi DTS Tasarım Merkezinin yapmış olduğu çalışmaların önemli olduğuna dikkati çekerek protokolün iki kuruma da hayırlı olmasını diledi.
Bursa Uludağ’da operasyonla kurtarılan ayının kalça kemiği kırılmış Bursa-Uludağ yolunda araba çarpması sonrası yaralanıp mahsur kaldığı dere yatağından Jandarma ve DKMP ekipleri tarafından operasyonla kurtarılan ayının kalça kemiğinde parçalı kırıklar olduğu bildirildi. Edinilen bilgiye göre, dün gece Uludağ yolunda araçların önüne çıkan yaralı bir ayı olduğu ihbarının 112 Acil Çağrı Merkezi’ne düşmesinin ardından harekete geçen Uludağ Yiğitali Jandarma Karakoluna bağlı Asayiş timleri, yaptıkları incelemede yaralı bir ayının olduğunu ve ayının ormanlık alana doğru sürünerek ilerlediğini tespit etti. Bunun üzerine Jandarma Çevre Koruma Timi ve Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) ekiplerine haber verildi. DKMP Bursa Şube Müdürlüğü ve jandarma timlerinden oluşan aralarında 3 veteriner hekimin de bulunduğu 20 kişilik kurtarma ekibi gece boyu ayıya ulaşmaya çalıştı. Sabahın ilk ışıklarıyla ayının izini sürmeye devam eden ekipler yaralı ayıya Yiğitali Mahallesinin yaklaşık 2 kilometre üzerinde ormanlık alandaki dere yatağında ulaştı. Ekipleri fark eden yaralı ayı, arka ayaklarını kullanamamasına rağmen sürünerek dere yatağından aşağıya doğru kaçtı. Jandarma ve DKMP ekipleri bunun üzerine sahaya dağılıp yaralı ayının önünü keserek daha fazla kaçmasına engel oldu. Ekipler tarafından kıstırılan 2 yaşındaki genç ayı, veteriner hekimler tarafından uyuşturucu iğne atılarak bayıltıldı. Ayının bulunduğu bölgeye inen ekipler, pençelerini ve ağız kısmını sargı beziyle sarıp ayının saldırma ihtimaline karşı tedbir aldı. Urgan yardımıyla dere yatağından Jandarma ve DKMP ekipleri tarafından yukarıya taşınan 100 kiloluk ayı, DKMP ekiplerinin getirdiği kafese konularak araçla Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesine götürüldü. Görevli veteriner hekimler tarafından sedye ile içeriye alınan ayının çekilen röntgeninde kalça kemiğinde birden fazla kırığın olduğu belirlendi. Ameliyata alınan ayının buradaki tedavisinin ardından Karacabey Ovakorusu Celal Acar Yaban Hayvanı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezine götürüleceği, tedavi sürecine burada devam edileceği öğrenildi.