YEREL HABERLER - 18 Ocak 2012 Çarşamba 17:11

AYDINLAR YENİ ANAYASAYI TARTIŞTI

A
A
A
AYDINLAR YENİ ANAYASAYI TARTIŞTI

Nilüfer Belediyesi, Uludağ Üniversitesi ve Bursa Gazeteciler Cemiyetinin birlikte düzenlediği "Yüz Yüze Söyleşileri"nde anayasa tartışıldı. Prof. Dr. Kaboğlu, “Eğer yeni bir anayasadan söz ediyorsak, izlediğimiz yöntemde sorun var” derken, gazeteci yazar Faruk Mercan ise, yeni anayasanın mümkün olduğunca farklı grupların katkısıyla hazırlanması gerektiğini söyledi.
Nilüfer Belediyesi, Uludağ Üniversitesi ve Bursa Gazeteciler Cemiyetinin birlikte düzenlediği Yüz Yüze Söyleşileri, Basın Kültür Sarayı’ndaki Uğur Mumcu Salonunda “Nasıl bir Anayasa” konusu ile başladı. BGC Başkanı Nuri Kolaylı’nın yönettiği söyleşide, ilk sözü Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu aldı. Türkiye’nin, yaklaşık 30 yıldır 1982 Anayasası üzerinde tartıştığını, son on yıldır da yeni bir anayasa yapma çabası içinde olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Kaboğlu, anayasada yöntem sorunu üzerinde durdu.
Kaboğlu, “Yeni anayasa: anlamı, mekanı, zamanı denildiğinde, bir yıl öncesine değin çok kimse anlamıyor, ‘ne demek oluyor, bu?’ diyordu. Oysa Arap Baharı denilen olaylar başladıktan sonra, yeni bir anayasanın anlamı, mekanı ve zamanı ile birlikte değerlendirilmesinin önemi açıkça anlaşıldı” dedi. İbrahim Kaboğlu şöyle devam etti:
"Bu Meclis, yasama görevi için seçildi, anayasa yapmak için değil. Yasama görevini sürdürsün, sürdürürken de yeni anayasa için yolu kolaylaştıracak yasalar çıkarsın. Fakat anayasa yapma işini halkın yeni anayasayı kursun, yapsın diye seçtiği bir meclise bıraksın.
Gazeteci yazar Faruk Mercan ise , “Şu an Büyük Millet Meclisi’nde Anayasa Uzlaşma Komisyonu görev yapıyor. Komisyonda farklı partilerin temsilcileri var. Yöntemde yanlışlık yok” dedi.
Mercan, yeni anayasa konusunda asıl önemlisinin mümkün olduğunca farklı kesimlerin, grupların katkılarıyla hazırlanması olduğunu belirtti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ortaokul öğrencisinden ’barış’ çağrısı Ortaokul öğrencisinin barışla ilgili yazdığı şiir büyük takdir topladı. İstanbul Küçükçekmece Atakent Yavuz Sultan Selim Ortaokulu 2. sınıf öğrencisi Yusuf Ali Gökçe’nin kaleme aldığı "Şu Dünyada Barış Olsa" adlı şiir, arkadaşları ve öğretmenleri tarafından büyük beğeniyle karşılandı. Gökçe, savaş, adalet, insan hakları ve barış konularını işleyen şiirinde, "kan gövdeyi götürmezdi", "insan insanı vurmazdı" ve "bir karış toprak uğruna kardeş kardeşi vurmazdı" dizeleriyle barışın yokluğuna vurgu yaptı. Genç öğrencinin kaleme aldığı dizeler, özellikle adalet adı altında yapılan haksızlıklara ve savaşların yol açtığı yıkıma dikkat çekmesi nedeniyle öğretmenlerinden tam not aldı. Öğretmenleri, Yusuf Ali Gökçe’nin şiirinin hem edebi yönü hem de verdiği evrensel mesaj nedeniyle örnek bir çalışma olduğunu ifade etti. Eğitimciler, bu tür çalışmaların çocukların düşünce ve duygusal gelişimine önemli katkı sunduğunu vurguladı. Gökçe’nin kaleme aldığı şiir şöyle: "Şu dünyada barış olsa, Kan gövdeyi götürmezdi. Göz göre göre, Soykırımlar desteklenmezdi. Şu dünyada barış olsa, İnsan insanı vurmazdı. Adalet adı altında, Kul hakkına girilmezdi. Şu dünyada barış olsa, Bir karış toprak uğruna, Kardeş kardeşi vurmazdı. Bu hayali bile güç işkencehaneler, Hiçbir zaman kurulmazdı. Şu dünyada barış olsa, Yeni yapılan patlayıcı silahlar, Kapanlar, savaş uçakları Yapılır mıydı hiç?".