GÜNDEM - 15 Mayıs 2024 Çarşamba 10:59

Kırıkkale’de "Aile Haftası" için farkındalık yürüyüşü yapıldı

A
A
A
Kırıkkale’de "Aile Haftası" için farkındalık yürüyüşü yapıldı

Kırıkkale’de çeşitli kurumların müdürleri ve personeli, "ailemiz istikbalimiz" sloganıyla farkındalık yürüyüşü gerçekleştirdi.


Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nce, 15-21 Mayıs Aile Haftası dolayısıyla farkındalık için yürüyüş düzenlendi. Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kurum müdürleri ve personel, şehrin en yoğun olduğu Zafer Caddesi’nde yürüdü. Vali Yardımcıları Ahmet Ferhat Özen ve Oktay Erdoğan’ın da yer aldığı yürüyüşte katılımcılar, "ailemiz istikbalimiz" sloganı attı. Jandarma personeli ve gaziler de yürüyüşte yer alarak ailenin önemine dikkat çekti. Yürüyüş, belediye hizmet binası önünde son buldu.



Kırıkkale’de "Aile Haftası" için farkındalık yürüyüşü yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç’tan büyükşehir kitap koleksiyonuna 7 yeni eser daha Kadim şehrin zengin tarihini ve kültürünü anlatan eserleri hazırlayarak vatandaşların beğenisine sunan Başkan Büyükkılıç yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi, yazın dünyasına yönelik çalışmalarını sürdürerek, kültür yayınları koleksiyonuna 7 yeni eser daha kattı. Kitaplar, Büyükşehir Belediyesi resmi web sitesinde dijital olarak yayınlanıyor. Köklü tarihi, zengin kültür ve özellikleri konusunda yazarlar ve araştırmacıları adeta kendisine çeken Kayseri’nin, tanıtımı ve gelişmesi için büyük bir özveri ortaya koyan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, alt yapı kültür ve turizm çalışmaları gibi önemli faaliyetlerin yanı sıra, kentin kitap sayfaları ile tanıtılmasına da katkı sağlıyor. Bu kapsamda göreve geldiği günden bugüne 44 kitabı okurların beğenisine sunan Büyükkılıç, 7 yeni eserin daha hazırlanmasını sağlayarak yazın dünyasına büyük bir destekte bulundu. Büyükkılıç’ın okurlara kazandırdığı eser sayısı 51’e, büyükşehrin toplam eser sayısı 199’a ulaştı Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin kültür yayınları doğrultusunda geçmişten bugüne süre gelerek hazırlanan eserleri, koleksiyona eklenen 7 eser ile 51’e yükseldi. III. Uluslararası Develi Bildirileri, III. Uluslararası Seyrani Bildirileri, III. Uluslararası Türk Kültürü Bildirileri ile Kayseri Kale ve Surları, Kayseri Tarihi Araştırmaları Cilt 3, Kayseri Büyükşehir Belediyesi 7. Hikâye Yarışması ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi 6. Şiir Yarışması olmak üzere dolu dolu 7 eser kitapseverlerle buluştu. Böylece Büyükşehir Belediyesi’nin sahip olduğu toplam eser sayısı ise 199’a ulaşmış oldu. Kitaplar, resmi web sitesinde dijital olarak yayınlanıyor Kitaplar, Büyükşehir Belediyesi resmi web sitesinde yer alan ‘online hizmetler’ kısmındaki ‘e kitaplar’ bölümünde vatandaşların hızlı ve pratik bir şekilde hizmetinde. Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde Başkan Büyükkılıç’ın armağan ettiği birbirinden önemli, farklı ve ilgi çekici eserler ise şu şekilde: “III. Uluslararası Develi Bildirileri, III. Uluslararası Seyrani Bildirileri, III. Uluslararası Türk Kültürü Bildirileri ile Kayseri Kale ve Surları, Kayseri Tarihi Araştırmaları Cilt 3, Kayseri Büyükşehir Belediyesi 7. Hikâye Yarışması ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi 6. Şiir Yarışması, Kayseri Kitabı, Dadaloğlu Şiir Yarışması, Dün Bugünden Daha Yakın, Kayseri Büyükşehir Belediyesi 6. Hikaye Yarışması, Kayseri Tarihi Araştırmaları cilt 1, Kayseri Tarihi Araştırmaları cilt 2, Muhsin İlyas Subaşı Bütün Şiirleri, Sebzecilik ve Doğal Üretim, Kayseri Büyükşehir Belediyesi 4. Şiir Yarışması (Ahmet Remzi Akyürek), Mimar Sinan Müzesi ve Mimarlık Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması Kitabı, Kayseri’de ve Kayseri Arkeoloji Müzesindeki Hitit Dönemine Ait Eserler, Kayseri Büyükşehir Belediyesi 5. Hikaye Yarışması, Dr. İsmail Gökşen’in Düz Dokumalar Kataloğu, Kayseri Eğitim Tarihi Araştırmaları (Eskiçağdan Osmanlı Devletinin Sonlarına Kadar), Develi-Aşık Seyrani Türk Kültürü Kongresi Sempozyumu 1. Cilt, Develi-Aşık Seyrani Türk Kültürü Kongresi Sempozyumu 2. Cilt, Develi-Aşık Seyrani Türk Kültürü Kongresi Sempozyumu 3. Cilt, Kayseri Uçak Fabrikası (1926-1960), Seyrani’nin Düşünce Dünyası, Kadı Burhaneddin Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 3. Şiir Yarışması), Pandemi ile Yaşam (7. Ulusal Fotoğraf Yarışması), Kayseri’de Pastırmacılık, Osmanlıdan Günümüze Koramaz Vadisi Tarihi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi 4. Hikaye Yarışması, Erciyes Dağı, Şehirden Kültüre, Sabit Özdemir Özenç Hayatı ve Eserleri, Kayseri Yer altı Yapıları Envanteri 5. Ara Rapor, Kayseri Gastronomi Turizmi Çalıştayı, Başkatipzade Ragıp Bey Muhtasar Mecmuası 1. Cilt, Başkatipzade Ragıp Bey Muhtasar Mecmuası 2. Cilt, Yaman Dede Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2. Şiir Yarışması), Koramaz Vadisi (Resimli), Kapadokya Krallığı ve Roma Bizans Dönemi, Kuruluşundan Günümüze Kayseri Belediye Başkanları, Geçmişten Geleceğe Kayseri Mutfağı, Kayseri’den Kopan Türkü Ahmet Gazi Ayhan, Hasan Nail Canat Hikaye Yarışması (3. Hikaye Yarışması), Kayseri Türküleri ve Oyun Havaları, Cumhuriyet Dönemi Kayseri Şehitleri (1923-2017), Kayseri Sağlık Turizmi Çalıştayı, Kayseri’de Biran (6. Ulusal Fotoğraf Yarışması), Aşık Seyrani Şiir Yarışması (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 1. Şiir Yarışması) ve Şeyh İbrahim Tennuri ve Gülşeni Niyaz.”
Kırşehir Bozkır toprakları orman varlığıyla yeşerecek Orman varlığını yüzde 3’ten yüzde 7’ye çıkaran Kırşehir’de, 2024 yılı projeleriyle bozkır topraklar yeşerecek. Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen Kırşehir İl Koordinasyon Toplantısı’nda konuşan Orman Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Erol, 11 projeye 33 milyon 387 bin lira harcanacağını ve projelerin mevsime göre hayata geçeceğini söyledi. Erol, "Orman Genel Müdürlüğünün Kırşehir’de 11 projesi var. Projelere 33 milyon 387 bin lira harcanacak. Projeler mevsim geçişlerine göre başlanacak. Yıl sonu itibariyle projelerin tamamı gerçekleşmiş olacak" dedi. Diğer yandan proje ile orman köylülerinden 12 aileye toplamda 3 milyon liralık kredi desteği sağlanacak. 3 milyon liranın ise yüzde 20’si hibe şeklinde olacak. Kırşehir’in yeşillenmesi adına yapılacak projelerde ise Ağaçlandırma tesisi 310 hektar, yapılmış olan ağaçlandırma çalışmalarında bakım 400 hektar, rehabilitasyon 200 hektar, erozyon kontrolü 300 hektar, toprak muhafaza ve bakım 700 hektar, kıraç dağlar işlendikten sonra dikime hazır hale getirilecek. 436 bin dekardan fazla orman alanına ulaşılan şehirde Orman İşletme Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalarla birlikte yüzde 100 oranında orman varlığı arttırılarak ağaçlandırma çalışmaları desteklenirken 20 binli rakamlarda olan orman varlığı yapılan aktif çalışmalarla 44 binli rakamlara kadar ulaştırıldı.
Bursa İskender kebap tartışması büyüyor Dönerin ilk olarak Kastamonu’da yapıldığı iddialarına Bursa’nın en meşhur kebapçısı İskerder Kebap’ın 5. kuşak işletmecisi Oğuzhan İskerderoğlu’dan yanıt geldi. İskenderoğlu, 157 yıldır bu işi yaptıklarını ifade ederek, “Tarih birisinin bir şey söylemesi ile değil, belgelerle, kanıtla olur. Dedelerim bu işe başladığında fotoğraf henüz icat olmamıştı” dedi. Sadece Bursa’da değil Türkiye’de, hatta dünyanın birçok ülkesinde iskerder kebapın adını duyuran İskerderoğlu ailesi, geçtiğimiz günlerde siyah beyaz bir fotoğraf üzerinden yorumlar yapılarak, ilk kebabın Kastamonu’da yapıldığına dair iddialara cevap verdi. Bir fotoğraftan yola çıkarak iki asırdır Kastamonu’da döner yapıldığına dair söylentilere o tarihte fotoğrafın bile icat edilmediğini ifade ederek cevap veren İskender Kebap’ın 5. kuşak işletmecisi Oğuzhan İskenderoğlu, 157 yıldır müesseselerinin çalışmaya devam ettiğini dile getirdi. Dededen kalma konakta 157 yıllık lezzeti devam ettirdiklerini anlatan Oğuzhan İskerderoğlu, atalarından kalan resim ve belgeleri ise konağın içerisinde şifre ile girilen ve şifresini sadece kendisinin bildiği çok özel ve gizli bir odada muhafaza ettiğini belirtti. İskenderoğlu o özel odayı İhlas Haber Ajansı ekibi için açtı. “Türkiye’nin en eski üç şirketinden biriyiz” Oğuzhan İskenderoğlu, “Tarih, birisinin bir şey söylemesi ile değil, belgelerle, kanıtla olan bir şeydir. Bizler 157 yıldır bu işi devam ettiren aileyiz. 5-6 kuşaktır bu işi yaparken ailemiz bize işten önce haddimizi bilmeyi öğretmiştir. Ne konuşacağımız değil, ne konuşmayacağımız da bizlere öğretilmiştir. Bilmediğimiz konu hakkında yorum yapma noktasında her zaman temkinli olduk” dedi. Haberlere konu olan fotoğrafa da açıklık getiren İskenderoğlu, “Haberlere konu olan fotoğraf, ara ara bana yakınlarım tarafından gönderiliyor. Fakat bu fotoğraf bana ne zaman gelse, altında İstanbul’da, Kastamonu’da, farklı şehirlerde çekildiğine, hatta bazıları Bursa’da iskenderin olduğunu bile iddia edenler oldu. Tarih, birisinin bu böyle demesiyle olmaz. 157 yıldır Türkiye’nin en eski üç şirketinden biriyiz ve işletmemiz çalışmaya devam ediyor” diye konuştu. “Bizler Yunanistan’a, Almanya’ya karşı bu konuyu savunmaya çalışıyoruz” “Fotoğraflarla ilgili de o dönemde birçok kişinin bilmediği bir şey var. Fotoğrafçılık, o dönemde Müslüman olan Türk halkı olarak kolay kabul görmemiş. İslam dininde tasvir yasak olduğu için fotoğrafçılığın da çok hoş karşılandığını söyleyemeyiz” diyen Oğuzhan İskenderoğlu, “O dönemdeki azınlık dediğimiz kişiler fotoğrafçılık yapmış. Bu fotoğrafçılık zaten 19. yüzyılın sonlarında yaygınlaşmaya başlıyor. Bizim bu arşivimizde sakladığımız eski fotoğraflar bile müşterilerimizin çektiği fotoğraflar. Birilerinin çıkıp bir şeyler söylemesinin temeli yok. Bizler Yunanistan’la, Almanya’ya karşı bu konuyu savunmaya devam ederken, arka taraftan Kastamonulu ustaların böyle bir çıkış yapması vakit kaybettirici diyebiliriz” ifadelerini kullandı. “Döner hem kıyma, hem yapraktan oluşur” İskenderoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son zamanlarda herkes kendi yaptığı işi daha iyi yapıyorum diyebilmek için bir şeyi yıkmaya çalışıyor. O yüzden iskenderi kötülemeden kendini övemeyen müesseseler, yeni nesil dönercilikle ilgili yok o kıymadır, yok bu şudur gibi şeyler ortaya atıyorlar. Biz Oxford Üniversitesi’nden hocalarla olsun, uluslararası belgesel kanallarıyla yaptığımız çekimlerde bunları hep anlattık. Göçebe olan Türk toplumunda küçükbaş hayvan vardır, çünkü büyükbaş hayvan gezmez. Türk yemeklerinin temeli küçükbaştır. Göçebe olan o toplumda size hayvanın başını, size pirzolasını, bir başkasına but kısmını verirsem eşit bir sınıflandırma olmayacağı için herkesin aynı yemeği yemesi için gayret gösterilmiştir. Eski yemeklere baktığınız zaman keşkek, köfte ve birçok yemek çeşidinde et kıyılır. Dönerinde gerçeğinde de bu böyle olmak zorundadır. Benim kendi çiftliklerim ve benimle çalışan hayvan üreticisi işletmeler var. Bu hayvanı kestiğimiz zaman yaprağa çıkan belirli kesimleri var. Her yerinden yaprak çıkaramazsınız. İslam’da israf diye bir şey yoktur. Yaprak çıkmayan yerlerinden de kıyma yaparsınız. Döner hem kıyma, hem yapraktan oluşur. Öyle sadece kıymadan ya da sadece yapraktan döner yapıyorum diyenler ya bu işi bilmiyordur ya da yanlış biliyordur. Bizi dinleyen kasaplar ve kasaptan anlayanlar bana hak verecektir.” “Bu tarz sorularla gündeme gelmek hoş değil” Büyük dedesinin döner ocağının 150 sene önceye ait olduğunu savunan İskenderoğlu, “Büyük dedemin döner ocağı 150 sene öncesindendir. Dükkan tabelası orijinaldir ve 157 senesine ait Osmanlıca tabeladır. O dönemden kalan masalar, tabaklar ve diğer eşyalar hala burada sergileniyor. Elimizde eski fotoğraflarımız var. İnsanların merakına saygı duyuyorum ve bazı şeyleri doğru bilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Yoksa bu tarz sorularla gündeme gelmek pek hoş değil. Biz işimizi yapıyoruz. Biz bir kebap satarken, iki kebap satalım derdinde değiliz. Bir tabağın içinde sadece et, yoğurt olmasından ziyade bir şehirle, bir ülkeyle birleşmiş 157 yıllık bir markadan söz ediyoruz” ifadelerini kullandı. İlk dükkan tabelası 150-160 yıllık Oğuzhan İskenderoğlu, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Az önce söylediğim gibi tarih kanıtla olur demiştim. Benim tabelaya ‘Kebapçı Mehmet Oğlu İskender’ yazdıran 6 kuşak önceki dedemin ismi böyle geçiyor ama başka bir Osmanlı arşivinde ‘Çarkçı’ diye geçtiğini de gördüm. Çarkçı, gemi motoruyla uğraşan, mühendislik alanında iş yaptığını, ama kasap bir aileden geldiğini de anlıyoruz. Bu döner ocağına baktığınızda sıradan bir kasabın yapamayacağını görebilirsiniz. O günkü tasarımı değerlendirirseniz, üstünde rüzgar gülü gibi ocağın dönmesini sağlayacak bir aparat var. Biz bunları anlatırken bile kesin bilginin olmamasının yanı sıra noktaları birleştiriyoruz. Benim kendi dedem 1966 yılında vefat etmiş, ben 1986 doğumluyum. Ben dedemi hiç görmedim. İskender dede, 1934 senesinde vefat etmiş, babam 1949 doğumlu, o da dedesini hiç görmemiş. Efsaneler tarih değildir. Tarih, belge ve kanıtla olur. Mehmet dedeyi sayarsak ben 5’inci kuşağım. Ailemiz o tarihlerde İstanbul’da at üzerinde et satarmış. O dönemden buralara gelindi. Biz İskender dedeyi başlangıç alarak bugüne kadar geliyoruz. Bizden daha eski olan bir müessese nasıl üç kuşak olabilir? Burada gördüğünüz tabela ve döner ocağı, bahse konu olan fotoğrafın da önündedir. Bu tabelalara babam döneminde karbon testi yaptırıp, bir tarihte koydurmaya çalıştı. Ve aşağı yukarı 150-160 senesine ait olduğunu biliyoruz. O döneme ait fotoğrafları bizler çekmediğimiz, müşteriler çektiği için tarihleri açısından da doğru aktarımlar yapmaya çalışıyoruz.”
Mersin Mersinli gençler sınav stresini konserle attı Mersin Büyükşehir Belediyesince, yaklaşan YKS öncesi öğrencilerin moralini yükseltmek ve motivasyon sağlamak adına konser düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrasının sahne aldığı konserde, gençler gönüllerince eğlenip stres attı. Mersin Büyükşehir Belediyesi, 8-9 Haziran’da yapılacak olan YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) öncesi, öğrencilerin moralini yükseltmek ve motivasyon sağlamak adına konser düzenledi. Macit Özcan Spor Tesislerinde düzenlenen konsere; Tarsus, Anamur, Bozyazı, Aydıncık, Mut, Gülnar, Erdemli, Silifke, Halkkent, Yenice ve Akdeniz olmak üzere toplam 10 ilçede hizmet veren 11 Eğitimi ve Öğretimi Destekleme Kurs Merkezi öğrencileri katıldı. Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrasının sahne aldığı konserde, birbirinden güzel şarkılara eşlik eden öğrenciler, yıl boyunca yoğun bir tempoda çalışmanın yorgunluğunu ve stresini konser etkinliğinde attı. “Hem öğretmenlerimiz hem de öğrencilerimiz bu yolculukta büyük emek verdi” Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Şube Müdürü Cem Karakuş, YKS öncesi sınava girecek öğrenciler için motivasyon etkinlikleri düzenlemeye devam ettiklerini ifade etti. Karakuş, “Bizler kurs merkezlerimizde öğrencilerimizle birlikte seri denemelerimizde son sürece geçtik. Bundan sonraki süreçte de öğrencilerimizin, bu güzel konser sayesinde rahatlamalarını istedik. Öğrencilerimiz ve bizler çok eğlendik. Çünkü 1 yıl boyunca hem öğretmenlerimiz hem de öğrencilerimiz büyük emek verdi” dedi. Öğrencileri yalnızca bilişsel alanda değil, rehberlik ve sosyal etkinliklerle de geliştirdiklerini kaydeden Karakuş, “Bahar ayının gelmesi ile birlikte öğrencilerimizle birlikte pikniklere gittik. Konserlerimizi geleneksel hale getirdik. Motivasyonlarını artırmak istedik. Sınav günü de öğrencilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Umut ediyoruz ki öğrencilerimiz hayallerindeki üniversiteyi, bizlerin de destekleri ile kazanacaklar. Bizler de bu yolculukta bir katkımız olduğu için, bu mutluluğu hep birlikte yaşayacağız” sözlerine yer verdi. Gençler, YKS öncesi konserle moral buldu Bozyazı Eğitim ve Öğretimi Destekleme Kurs Merkezinde eğitim gören Melek Asutay, düzenlenen konserin sınav öncesi gençlere çok iyi geldiğini söyleyerek, “Sınav öncesi hepimize çok güzel bir motivasyon oldu. Hepimiz stres içindeydik ve biraz stresimizi atmış durumdayız. Öğretmenlerimiz sayesinde çok güzel bir yolculuk geçirdik. Normalde Bozyazı çok gelişmiş ve herkesin maddi durumunun çok iyi olduğu bir yer değil ama Büyükşehir Belediyesinin bize sağladığı katkılar sayesinde daha güzel yerlere geleceğimizi düşünüyorum. Bize eğitimde çok iyi fırsat tanıyorlar” diye konuştu. Tarsus Eğitimi ve Öğretimi Destekleme Kurs Merkezi’nde eğitim gören Avaşin Çelik ise düzenlenen konser etkinliğini çok beğendiğini ve mutlu olduğunu belirterek, “Bu yoğun tempoda buraya geldiğimiz için çok mutluyuz. Tarsus’tan buraya büyük bir heyecanla ve büyük bir istekle geldik. Sınava kendimi çok hazır hissediyorum. Ben sıfırdan başladım ama öğretmenlerim sayesinde kendimi daha artı seviyeye çıkardım. Böyle bir fırsat verdikleri için çok mutluyum. Kısa bir süre de olsa sınav stresini unuttuk” ifadelerini kullandı.