POLİTİKA - 02 Ekim 2015 Cuma 12:43

Kültür Ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu:

A
A
A
Kültür Ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu:

Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, bölücü terör örgütüyle mücadelenin daha kararlı ve güçlü olacağını belirterek, milletin bu noktada feraset göstereceğini ve Türkiye’nin siyasi istikrarsızlıktan ivedilikle kurtulacağını söyledi.
Bir dizi toplantı ve ziyaretlerde bulunmak üzere Kırıkkale’ye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, ilk olarak Sivil Tolum Örgütleri (STK) ile polis evinde sabah kahvaltısı yaptı. Kahvaltı öncesinde gazetecilere açıklamada bulunan Bakan Topçu, siyasi istikrarsızlığa değindi.
Milletin feraset göstereceğini ve Türkiye’nin siyasi istikrarsızlıktan ivedilikle kurtulacağını söyleyen Bakan Topçu, “Siyasi istikrarsızlık pekişmiş demokrasiye ulaşamamış ülkeler için problem olur. Bu problemi de geçmişti hep beraber yaşadık, şu 3-4 ayda da yaşıyoruz. Temennim ve dileğim odur ki, Türkiye’nin uçağının burnu havaya kalkmış bir şekildeyken ve etrafımızda büyük bir yangın varken inşallah Türkiye tekrar bir siyasi istikrarsızlıkla baş başa kalmaz. Çünkü bölücü terör örgütünün arkasındaki güçler, medeniyet coğrafyamızda 100 yıl sonra bir ameliyat peşindeler. Tekrar bir ameliyat yapmak istiyorlar. Medeniyet coğrafyamızda yeniden cetvelle harita belirlemek istiyorlar. Tam bu noktada da bölücü terör örgütü harekete geçiriyorlar. İstiyorlar ki Türkiye’yi ekonomik, sosyal, psikolojik olarak dizüstü çökertelim, o kafasını kaldırıp medeniyet coğrafyasına bakamasın bizde orada ameliyatlarımızı rahat bir şekilde yapalım. İstenen budur. İş bu ameliyatları rahatça yapabilmeleri için bir taraftan terör örgütlerini ortaya sürüyorlar, diğer taraftan da bizim siyasi istikrarımızı bozmak için ellerinde ne geliyorsa onu yapıyorlar. İnşallah milletimiz bu noktada ferasetlidir. Bu seçimlerde de inşallah ferasetinin gereğini yapacaktır. Türkiye siyasi istikrarsızlıktan inşallah ivedilikle kurtulacaktır. Siyasi istikrarsızlıktan kurtulan Türkiye, bölücü terör örgütüyle mücadelesi daha kararlı ve güçlü olacaktır” dedi.
"SORUMLULUK VE ŞUURLA HAREKET ETMEK ZORUNDAYIZ"
"Biz sadece Edirne ve Ardahan’dan sorumlu değiliz. Ben sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kültür ve Turizm Bakanı değilim" diyen Yalçın Topçu, "Ben bütün medeniyet coğrafyamızın Kültür ve Turizm Bakanıyım. Dolayısıyla Ankara sadece Edirne ve Ardahan’dan sorumlu değil. Arakan’da Budist rahipten eziyet gören çocuk da, Filistin’de Ankara’ya bakıyor. Doğu Türkistan, Çeçenistan ve nerede bir mazlum varsa gözü Ankara’da. Mazlumların olduğu yer de medeniyet coğrafyamızın neredeyse bir tamamı. Bu sorumluluk ve şuurla hareket etmek zorundayız. Onun için diyorum ki, medeniyet coğrafyamızın gözü bizdeyken Türkiye’nin ivedilikle yapması gereken iş, öncelikle siyasi istikrarı sağlamak. Siyasi istikrarsızlık sağlandığı zaman ekonomimiz daha düzgün gidiyor. T-20 toplantısında mevkidaşlarımın bana söylediklerimden şunu anladım ki, 2009 yılından bu yana yaşanan küresel kriz Avrupa’yı kasıp kavurmuş. Rusya’daki krizi biliyoruz. Neticede biz de sıkıntılar çektik ama onların feryatları kadar çekmedik. Nedeni siyasi istikrar. İnşallah tekrar onu yakalarız” şeklinde konuştu.
Bakan Topçu kahvaltının ardından sırasıyla Kırıkkale Valiliğini, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünü, Kırıkkale Belediyesini, İl Emniyet Müdürlüğünü ve İl Jandarma Komutanlığına ziyaretlerde bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Dayıdan yeğenlerine bakırcılık mirası Gaziantep’te Bakırcılar Çarşısı’nda 22 yıldır Turistlik El Sanatları Bakır ustalığı yapan Gökhan Bilici, 4 küçük yeğenine el sanatlarının püf noktalarını öğretiyor. Geleneksel bakırcılık sanatını gelecek nesillere taşıma misyonuyla hareket eden Bilici, bu zanaatın sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir kültür mirası olduğuna inanıyor. Çocukların her biri, dayılarının yanında hem eğleniyor hem de bakırı şekillendirmenin inceliklerini öğreniyor. Gaziantep’in tarihi çarşısında, bu 4 genç çırak, bakırcılık sanatının inceliklerini öğrenirken, aynı zamanda bu mesleğin geleceğini de şekillendiriyorlar. “Hiçbir zaman bizi aç susuz bırakmayacak bir iş yapıyoruz” Bakırcılık sanatının hiçbir zaman ekonomik sıkıntı yaşatmayacağını söyleyen Bilici, “Turistlik El Sanatları Bakır ustasıyım. 22 yıldır bu işi yapıyorum. İşimi severek yapıyorum. Yeğenlerimde benimle birlikte çalışıyorlar. Bana yardımcı oluyorlar. Yeğenlerim yaklaşık 5 - 6 yıldır benimle çalışıyor. Mesleğimiz iyi bir meslek. Hiçbir zaman bizi aç susuz bırakmayacak bir meslek yapıyoruz. Fakat temelden eleman yetişmiyor. Mecbur biz yeğenlerimizi, çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. Yeğenlerimde severek yapıyor işini. Zaten bir işi severek yapmazsan ondan bir verim alamazsın. Biz burada çaydanlık, sürahi, cezve ve ayran bardağı gibi birçok şey yapıyoruz” dedi. “Meslekler bir altın bileziktir” Meslek öğrenmenin gelecekte avantaj oluşturacağına değinen Bilici, “Bu mesleğin ölmemesi için herkesin kendi çocuğunu tüm meslek dallarında bir işe başlatmalı. İlerleyen zamanlarda esnaf olarak mesleğimiz ölmek durumunda. Biz son aşamasındayız. Belki bundan 5 yıl sonra hiç eleman yetişmeyecek. Okuyan kişinin mesleği oluyor. Eğer okumazlarsa ellerinde bir meslek olması onlar için gelecekte avantaj olur. Meslekler bir altın bileziktir” şeklinde konuştu. “12 yıldır bu mesleği ve severek yapıyorum” Henüz 18 yaşında olmasına rağmen 12 yıldır çıraklık yaptığını söyleyen yeğen Ahmet Kaya, “6 yaşında başladım. 12 yıldır bu mesleği ve severek yapıyorum. Ben çok sevdiğim için kardeşlerimde ilgi duymaya başladı mesleğe. Kardeşlerimde artık severek yapıyor işini. Ben bu mesleği ustaların eline bakarak öğrendim. Benim bir küçüğüm Ömer, 8 yıldır yapıyor bu işi. Onun küçüğü Mehmet, 4 yıldır yapıyor. En küçüğümüz Emre, 9 yaşında 3 yıldır da o yapıyor” diye konuştu.
Malatya Uzmanlardan ’kene’ uyarısı Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde görev yapan Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, havaların ısınması ile birlikte kenelerden bulaşan KKKA virüsü tehdidine dikkat çekerek, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarına karşı vatandaşları uyardı. Halk arasında bilinen adıyla kene ısırması olan Kırım Kongo Kanamalı Ateş (KKKA) hastalığı, Türkiye’de özellikle kırsal kesimlerde kentlere oranla daha fazla görülüyor. Vakalarda yanlış müdahale sebebiyle KKKA ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi izler ile kendisini gösterebiliyor. “Doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı” Kene ısırığına maruz kalan birine panik yapmadan doğru müdahalede bulunulmasının önemine dikkat çeken Aile Hekimi Dr. Fuat Zengin, "Halk sağlığını ilgilendiren önemli konulardan bir tanesi de kenedir. Kene bir parazittir. Bu parazit daha çok Nisan ve Eylül aylarında toprak ve hayvancılıkla uğraşanlarda daha çok görebildiğimiz bir parazit türüdür. Kene, daha çok hayvanlarda emdiği virüsü insana taşıyor, taşınan virüs belirli bir zamanda sonra bir takım ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Kene bir insanı ısırdıktan sonra 12 ila 24 saat gibi bir süre geçmiş olması gerekiyor ki virüs bulaşmış olsun. Isırığa maruz kalan bir kişi öncelikle endişelenmeli ve kene doğru bir yöntemle bulunduğu yerden alınmalı. Sigara ile yakmak, üzerine alkol dökmek, keneyi yakmak bunlar kesinlikle yanlış olan yöntemlerdir. Kırsal bölgede yaşayan ve kenenin ısırdığı bir kişi ne yapacağını bilmiyorsa ya pense ya da bir ipi daire şeklinde keneye geçirerek yavaşça keneyi endişelenmeden çıkaracağız. Kene çıkarma esnasında endişelendirilir ve de sıkıştırılırsa patlama durumunda sıçrayan virüs ciddi sorunlara neden olabilir” dedi. "Elbise tercihine dikkat edilmeli” Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşların elbise tercihlerine dikkat etmesi gerektiğini belirten Zengin, "Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın vücutlarında açık yer olmamalı. Çalışırken, çorap ve çizme giymelerinin yanı sıra eldiven kullanımı önemlidir. Kene, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına sebep olabiliyor, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi riskinden dolayı kene ısırması önem arz etmektedir. Isırma sonrası hızlıca çıkarılmalı ve kontrollerin yapılması önerilmektedir" diye konuştu.
Hatay Köpek saldırısından kaçarken ayağını kıran çocuk, yaşadıklarını anlatı Hatay’ın Samandağ ilçesinde köpek saldırısına uğrayan 14 yaşındaki kız çocuğunun, saldırıdan kaçarken ayağı kırıldı. Olay anı güvenlik kamerasına yansırken, çocuk yaşadığı korku dolu anları anlattı. Olay, Samandağ ilçesi Değirmenbaşı Mahallesi’nde meydana geldi. 23 Nisan akşamı kuzenleriyle dışarıya çıkan 14 yaşındaki Zeynep Açar, yolun karşısında duran köpeğin saldırısına uğradı. Köpeğin üzerlerine doğru koştuğunu gören Açar, köpekten kaçarken yere düştü ve ayağını kırdı. Köpeğin kızlara saldırma ve Açar’ın kaçarken ayağını kırılma anları güvenlik kamerasınca kaydedildi. Kızı köpek saldırısına uğradıktan sonra konuşan Mithat Açar, yetkililerden sokak köpeklerinin toplanmasını istiyor. “O korkuyla ve can havliyle koşarken ayağımı çarptım ve kırıldı” Köpekten kaçtığı esnada ayağına kütüğe çarptığını belirten 14 yaşındaki Zeynep Açar, “Kuzenlerimle akşam yürüyüş yapmak istedik. Yolun karşısında bir köpek vardı. Köpeğe herhangi bir kışkırtma yapmamamıza rağmen üstümüze doğru koşmaya başladı. Biz de o korkuyla ve can havliyle kendimizi koşarken bulduk. Ben de o sırada ayağımı kütüğe çarptım. O esnada ayağım kırıldı. Şu an ayağımda hala ağrılarım var. Yürüme sürecim 2 ay sürebilir. Sokak köpekleri hakkında gerekenlerin yapılmasını istiyorum” dedi. “Kızım bu acıları çekti ama başka çocuklar çekmesin” Kızının yolda giderken köpek saldırısında uğradığını ifade eden Mithat Açar, “Geçen Çarşamba günü kızım ve kuzenleri yolda giderken akşam saatlerinde bir köpeğin saldırısına uğradı. Kızım köpekten kaçmaya çalışırken yolda duran kütüğe ayağa takılarak yere düşünce ayağı kırılıyor. Kızım bir köpek saldırısına uğradığını söyledi. Çevrede çok köpek var ama kızıma bir köpek saldırdı. Bir köpeğin saldırısı da yeterli oluyor. Yetkililerden sokak köpeklerinin toplanmasını istiyorum. Kızım bu acıları çekti ama başka çocuklar çekmesin. Yetkililerden bir çözüm bulmalarını istiyorum” ifadelerini kullandı.