POLİTİKA - 30 Kasım 2014 Pazar 20:00

Başbakan Davutoğlu: “AK Parti Karşısında Her Türlü Koalisyonu Deneyecekler”

A
A
A
Başbakan Davutoğlu: “AK Parti Karşısında Her Türlü Koalisyonu Deneyecekler”

Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Geçmişte de CHP’nin eski sahipleri, öncüsü olan SHP, o zamanın HDP’sinin öncüleriyle koalisyon kurmuştu. Şimdi 2015 Haziran’ı yaklaşıyor ya. Hemen değişik alternatifler üretilmeye başlandı. AK Parti karşısında her türlü koalisyonu deneyecekler” ifadelerini kullandı.
AK Parti Kırklareli İl Kongresi’nde konuşan Başbakan Davutoğlu, “Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu, hani bizim çözüm süreciyle ilgili Kuvayı Milliye ruhunu birleştirmemiz ve milli birliği tekrar temin etme çabamızı hep eleştirdi ya. Dün Diyarbakır da bir soru üzerine diyor ki. Birisi soruyor; ‘HDP’yle seçim koalisyonu yapabilir misiniz?’ Kılıçdaroğlu, ‘Şu anda gündemimizde yok ama siyasette 24 saat çok uzun bir süredir’ deyip böyle bir koalisyona açık kapı bırakıyor. Bakın ne koalisyon çabaları görüyoruz. Aynı toplantıda kendi arkadaşlarına hitap ederken de diyor ki; ‘Bizim arkadaşlar teşkilat içinde birbirine çelme takıyor, biri diğerinin önüne geçmeye çalışıyor.’ İşte fark bu. AK Parti kadroları Türkiye’nin her yerinde birlik, kardeşlik üzerine demokrasi şöleni yaparken, diğer partiler çalkantılar içinde. Hiç şaşırmayın. Geçmişte de CHP’nin eski sahipleri, öncüsü olan SHP, o zamanın HDP’sinin öncüleriyle koalisyon kurmuştu. Şimdi 2015 Haziran’ı yaklaşıyor ya. Hemen değişik alternatifler üretilmeye başlandı. AK Parti karşısında her türlü koalisyonu deneyecekler. Ama emin olun içlerinde tekrar fırtına kopar. Kılıçdaroğlu bir gün ulusalcıları tatmin etmek için bir dil kullanıyor. Ertesi gün Kobani provokasyonlarına tweetiyle destek veren kendi Genel Başkan Yardımcısını tatmin etmek için Diyarbakır’da başka bir dil kullanıyor. Çünkü bunlar ikiyüzlü, çok yüzlü. Ama AK Parti tek bir gerçeğin peşinde, tek bir hedefin, tek bir vizyonun peşinde. Biz Türkiye’nin doğusunda da batısında da kuzeyinde de güneyinde de aynı siyasi dilini kullanan yegane partiyiz. Şimdi 30 Mart seçimlerine, 2011 seçimlerine bakınız. Doğuya gittiğinizde Ak Parti var, bir parti daha var, diğer ikisi yok. İşte böyle giderlerse Kılıçdaroğlu’nun Hakkari’ye gittiği gibi izinle giderlerse ve al bayrağı dalgalandırmadan giderler. Ya da Bahçeli gibi Tunceli’ye gider, hiçbir Tuncelilinin elini sıkmadan gider. O bölgelerde CHP, MHP yok. Bir parti var, bir de Ak Parti var. Orta Anadolu’ya gelirsiniz. Orada da bir başka parti var, CHP yok, HDP yok. O bir başka parti var olmaya çalışıyor ama Orta Anadolu’da da, İç Anadolu’da da söz söyleyen yegane parti AK Parti. Sonra sahillerimize, Trakya’ya geliyoruz. Orada da HDP ve diğer bir parti yok. Ana muhalefet partisi ve AK Parti var. Her yerde sadece AK Parti var. Her biri bir bölgeye konuşuyor, bir mahalleye konuşuyor, bir kesime konuşuyor. Biz ise 77 milyona konuşuyoruz. Hiçbir ayrım gözetmeden, hiçbir fark hissetmeden herkesle gönül gönüle konuşuyoruz. Bize oy vermeyen vatandaşlarımızla da konuşuyoruz” dedi.
“AK PARTİ KADROLARININ 2015 SEÇİMİNE KADAR ÇOK DİKKATLİ OLMASI LAZIM”
Kendilerine oy vermeyen vatandaşlara da aynı saygıyı gösterdiklerini belirten Davutoğlu, “Onların haklarını korumak da boynumuzun borcudur. İşte burada o zaman bizim özellikle AK Parti kadrolarının 2015 seçimine kadar çok dikkatli olması lazım. Geçen sene tam da zirveyi yakalamışken Mayıs 2013’te faizler yüzde 7’lere inmişken, yüzde 6’ya doğru seyrederken, yüzde 5’lere kadar inmişken hatta bir dönem ve Türkiye’de de IMF borcu ödenmişken, dış borç kapanmışken birden gezi provokasyonlarını başlattılar. 10 kadar ağacın taşınması sebebiyle İstanbul sokaklarını, Ankara, İzmir sokaklarını kaosa döndürmeye çalıştılar. Şimdi sizler irfan sahibisiniz. Yalova’da ne oluyor şimdi. Asırlık çınarları kestiler, yıktılar. Kılıçdaroğlu hala suskun. Dün dedim ki Kars’ta; ‘Kılıçdaroğlu niye suskunsun. Gezi olaylarında çok konuşuyordun. Nerede, hani ağaç sevdan. Bir ses ver.’dedim. Bugün Adana’dan galiba bir cevap vermiş. ‘Biz ağaçların kesilmesine karşıyız’ diye. Bari ağaçların kesilmesine taraf olacak halin yok ya. Ne yaptın onu söyle. Belediye Başkanından hesap sordun mu? Yalova Belediye Başkanından hesap sordun mu? Soramaz, korkar. Çünkü hesap sorsa o da partiden ayrılır diye korkar. Hesap sorsa ulusalcılar mı kalacak onlar mı gidecek. Bir partide kaç fraksiyon var bilmiyoruz. Milli İstihbarat Teşkilatımıza ithamda bulundu. Partiye müdahale ediyor diye. Zinhar böyle bir şey söz konusu değildir. Defalarca yalanladım tekrar yalanlıyorum. Ama kendi milletvekili cevap verdi. ‘Bizim partinin karışması için Milli İstihbarat Teşkilatı’na gerek yok. Zaten karışık’ dedi. Daha kendi partisini toparlayacak becerisi yok. Devleti ben tanırım diyordu. Biz SSK Genel Müdürlüğünü de biliriz Kılıçdaroğlu’nun SSK’yı ne hale düşürdüğünü. Özellikle Trakyalı hemşehrilerime sesleniyorum. Buraya gelip çözüm süreci üzerinden istismar edip, Diyarbakır’a gidip HDP’yle perde arkası görüşmeler yapan, bu dile, bu yaklaşıma artık bir dur deyin. Onlar bu memleketin birliğini, beraberliğini değil, sadece AK Parti döneminde ortaya çıkan siyasi istikrarı yıkma peşindeler. Her türlü oyunu denediler. Gezi provokasyonlarından sonra 17-25 Aralık dendi. Ve Pensilvanya’yla birlikte perde gerisinden her türlü koalisyonlar kuruldu. Dediler ki ‘Her yerde AK Parti Belediye Başkan adayının karşısında kim varsa onu destekleyin’ dediler. Ama millet cevabını verdi ve güçlü bir sesle kim ne hesap ederse etsin ben irademe ipotek koydurmam dedi. Ve 30 Mart’ta bu komplolara dur dedi. Sonra 10 Ağustos’ta hep beraber bir araya geldiler çatı aday diye bir aday çıkardılar. Millet bu sefer dedi ki ben çatı falan anlamam, ben bir hareketin, bir siyasetin temeline bakarım. Millette temeli olmayanın, çatıda başarısı olmaz. Ve bu günlere geldik. 6-7 Ekim Kobani olaylarıyla aynı istismarı yapmaya kalktılar. Şimdi bakınız son dönemde olanlara, yaşanan gelişmelere dikkatimizi çekmek istiyorum ve uyarmak istiyorum herkesi. Bir takım perde gerisinde koalisyon çabaları var. Ne oldu Milliyetçi Hareket Partisi’yle, Cumhuriyet Halk Partisi birlikte tek parti dönemini savundu bize karşı. Şimdi CHP’yle HDP arasında bir takım görüşmelerden bahsediliyor ve Türkiye’de siyasi istikrarı, ekonomik istikrarı tehlikeye sokacak şekilde yeni siyasi dizayn yapma çabaları var. Buradan son 12 yıllık istikrar döneminde Türkiye’nin kat ettiği mesafeyi gören aziz milletime sesleniyorum. Sakın ola ki 2015 seçimlerine giderken rehavet içine girmeyin. Daha önce olduğu gibi 2007 seçimleri öncesinde, Cumhurbaşkanlığı seçimine ipotek koymaya çalıştıkları gibi, daha sonra partimizi kapatarak Türkiye’yi istikrarsızlaştırmaya çalıştıkları gibi değişik vesayet arayışlarıyla, darbe arayışlarıyla Türkiye’deki o gelişmeyle siyasi istikrara darbe vurmak istedikleri gibi. Şimdi de 2015 seçimlerine giderken yeniden oyunlara gelebilirler. Yeni siyaset dizaynı içine girebilirler. Bu dizayn arayışı içinde olanlar bilsinler ki geçmiş 12 yıl içinde milli irade bütün bu dizayn çabalarını, biçimlendirme çabalarını durdurmuş, ve yeter, söz de karar da milletindir demiştir. Yine öyle diyecektir inşallah. Biz hiçbir zorluk karşısında eğilmedik, eğilmeyiz. İşte onun için biz AK Parti kongrelerini hemen yapmak istedik. İstedik ki AK Parti kongrelerindeki heyecan, şevk ve azim milletimize ümit versin, millet düşmanlarının fitnelerini bozsun. O kadar mutluyum ki, gittiğim her kongre bir öncekinden daha şenlikli, bir öncekinden daha coşkulu, daha aşk, daha şevk, daha fazla azim görüyorum” ifadelerini kullandı.
“AK PARTİ KADROLARI AYAKTAYKEN, AK PARTİ’NİN HER BİR İLDEKİ AŞK, GÖNÜL, MERHAMET VE ŞEFKAT NEFERLERİ AYAKTAYKEN BÜTÜN BU OYUNLAR BOZULACAKTIR”
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aziz Kırklarelililer size sesleniyorum. İnşallah, bir sonraki genişletilmiş il başkanları toplantımız Edirne’de olacak gelecek ay. Tekrar buraya geleceğiz. Bu sefer Edirne’de Selimiye’nin huzurundan sesleneceğiz. 2015 Haziran seçimlerine kadar yeni siyasi dizayn çabaları olursa, bunlar karşısında dimdik durmaya hazır mısınız? Birileri tekrar 2’li, 3’lü, 4’lü koalisyonlar kurmaya kalkarsa, onların koalisyonu karşısında milletimizi yanımıza alıp o koalisyonların bütün planlarını bozmaya hazır mısınız? Bu topraklarda kim hangi görüşte olursa olsun, kim hangi etnik ve mezhebi geçmişe sahip olursa olsun, herkesin kardeşliğini tekrar tekrar teyit etmeye hazır mısınız? Herkesin düşündüğü, inandığı gibi yaşamasının teminatı olmaya, kimsenin kimseye saygısızlık yapmadan her türlü hayat tarzına saygı göstererek, bütün kesimlerin kardeşçe yaşadığı yeni Türkiye’ye hazır mısınız? İnşallah 2015 Haziran’ında Kırklareli’nde ve bütün Trakya’da Ak Parti bayrağını birinci parti olarak dalgalandırmaya hazır mısınız? Bunun için Ak Parti neferleri olarak, gönül dostları olarak, dava arkadaşları olarak Kırklareli’nin her bir kasabasına, Babaeski’ye, Demrköy’e, Kofçaz’a, Lüleburgaz’a Pehlivanköy’e, Pınarhisar’a, Vize’ye her yere giderek, her kapıyı çalarak bunları anlatmaya hazır mısınız? Kırklarelililer iyi bilir. Çünkü Pınarhisar Kırklareli’nde. Sayın Cumhurbaşkanımızı Pınarhisar’a bir şiir okudu diye Siirt’te Türkiye’nin bir başka köşesinde bir şiir okudu diye Pınarhisar’a hapsedenler şöyle düşünüyorlardı; ‘Eğer onu hapsedersek bir sonraki seçimde kafamıza göre dizayn yapabiliriz.’ Aynı şimdi birilerinin yapmaya çalıştığı gibi. Ama Pınarhisar o güzel belde, yepyeni bir siyasi çığıra beşiklik etti. Selam olsun Pınarhisar’a. İşte bu örnekle hareketle diyoruz ki. Bu dava adamlarını Pınarhisar’a mahpushaneye göndererek bu davayı engelleyemediyseniz, nasıl Pınarhisar ona sahip çıktıysa ve nasıl daha sonra her bir engelde millet Sayın Cumhurbaşkanımıza başbakanken sahip çıktıysa ve Cumhurbaşkanı olarak, halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı olarak ona en büyük onuru verdiyse bundan sonra da bu millet ve bu milletin ayrılmaz bir parçası olan her bir vilayetimiz AK Parti davasına destek vermeye devam edecektir. Siyaset planlaması yapmaya kalkanlar, siyasi mühendislik üzerinden yeniden acaba 2015 seçimlerine giderken ortalığı karıştırabilir miyiz diye düşünenler varsa hiç heveslenmesinler. AK Parti kadroları ayaktayken, AK Parti’nin her bir ildeki aşk, gönül, merhamet ve şefkat neferleri ayaktayken bütün bu oyunlar bozulacaktır. İnşallah 2015 Haziran’ında yepyeni bir döneme Türkiye girecektir. Selam olsun yükselen küresel güç Türkiye’ye, selam olsun Anadolu’nun, Trakya’nın her bir köşesine.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.