POLİTİKA - 28 Mart 2017 Salı 12:42

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu:

A
A
A
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu:

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde muhtarlar ve azalarla bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yeni modelde başkan arabasına kendi partisinin mi, yoksa ülkesinin mi bayrağını asacak.

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde muhtarlar ve azalarla bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yeni modelde başkan arabasına kendi partisinin mi, yoksa ülkesinin mi bayrağını asacak. İşte çift başlılık” dedi.


Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gebze’de bir otelde muhtarlar ve azalarla kahvaltıda buluştu. Programa Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP Kocaeli Milletvekilleri Tahsin Tarhan, Fatma kaplan Hürriyet, Haydar Akar, CHP Gebze İlçe teşkilatı yöneticileri, çok sayıda muhtar ve aza katıldı. Programda konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Yeni modelde başkan arabasına kendi partisinin mi, yoksa ülkesinin mi bayrağını asacak. İşte çift başlılık” dedi.



“Türkiye’yi seçimle gelmeyenlerin yönettiği dönem darbe dönemleridir”


Programda sözlerine referandum sürecinin parti ve kişilerle ilgisinin olmadığımı söyleyerek başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sayın cumhurbaşkanı Afrika’ya ya da herhangi bir yere ziyarete gittiğinde yerine kim vekalet edecek? Bugünkü modelde Cumhurbaşkanı koltuğundan ayrıldığında TBMM Başkanı gelir yerine vekalet eder. Çünkü seçimle gelmiştir. Gelen değişiklikte şu olacak, Sayın Başkan yerinden herhangi bir nedenle ayrılırsa yerine seçimle gelmeyen bir başkan yardımcısı vekalet edecek. Başkan yardımcısı kim? Seçimle mi geliyor? Hayır. O zaman şu soruyu kendi vicdanımıza soracağız, Türkiye Cumhuriyeti’ni seçimle gelmeyen biri temsil etti mi, ne zaman etti? Türkiye Cumhuriyeti’ni seçimle gelmeyenlerin temsil ettiği dönemler darbe yönetimleridir. Sayın Cumhurbaşkanı’nı milletin seçtiği, parlamentonun seçtiği TBMM Başkanı mı, seçimle gelmeyen biri mi temsil etmeli? Seçimle gelen biri temsil etsin istiyorsanız ‘Hayır’, istemiyorsanız ‘evet’ oyu kullanacaksınız. Bunun siyasi partilerle de kişilerle de ilgisi yok” diye konuştu.



“Yeni istem çift başlılık getirecek”


Yeni yönetim modelinin çift başlılık getireceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bana biri çıkıp başbakanlık neden kaldırılıyor anlatsın. Osmanlı döneminde bile başbakan var, padişahın döneminde bile başbakan var. Demokrasi döneminde başbakanlığı kaldırıyoruz. ‘Çift başlılığı kaldıracağız’ diyorlar. Çift başlılık yok ki, 1 başbakan bir cumhurbaşkanı var. Hani 5 tane başbakan olur, 5 cumhurbaşkanı olur anlarsınız. Meclisin başbakanlığı ve görevlerini belirlediği bir süreci bitirip tamamen başbakanlık sistemini kaldırıyoruz. Başkan hem cumhurbaşkanı hem de partisinin başkanı olacak. Çift şapkası olacak. Diyeceksiniz ki olsun. O zaman evet oyu kullanacaksınız. Hayır olmasın istiyorsanız gideceksiniz hayır oyu kullanacaksınız. Çift başlı olmazsa ortaya ne çıkar yeni modelde önerilen anayasa geçerse sayın başkanı ilde 2 kişi temsil edecek, birincisi vali, ikincisi partisinin il başkanı. Buyurun aralarındaki kavgaya sen misin güçlü ben mi güçlü. Çünkü başbakan aradan gidiyor. Bir kişi devleti temsil eder çünkü arabasında Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağını taşıyor. Ben taşıyamam, milletvekilleri de taşıyamaz. Şimdi başkanı düşünün kendi partisinin mi yoksa ülkesinin mi bayrağını asacak. Kullanacağımız oyun sonuçlarını hep birlikte düşünmemiz lazım. Bu bir rejim değişikliği. Demokratik sistemden vazgeçip otoriter seçime gidiyoruz” şeklinde konuştu.



“Yeni modelde bakanlara gensoru verilmeyecek”


“Soru önergesi verildiğinde ilgili bakan soruya kürsüde cevap vermek zorundadır. Yeni modelde hiçbir milletvekili bakana soru soramayacak. Soru sormak yasak, kaldırılıyor. ‘Bakana soru sorulmazsın gerek yok’ diyorsanız gidip evet oyu kullanın. ‘Bakana soru sorulmalı’ diyorsanız ‘hayır’ oyu kullanacaksın. Demokrasiyle yönetiliyorum diyorsan milletine hesap vereceksin. Yeni modelde bakan sayısını tek kişi biliyor. İsterse 10, isterse 50 isterse 100 bakan atar. İsterse hiç bakan atamaz başkan yardımcılarıyla ben bu işi götürürüm der. Tercih sizin, demokrasi mi otoriter rejim mi? İkisinden birini tercih edeceksiniz. Başkan yardımcıları 2, 3, 5 ne kadar olacak belli değil. Efendim olursa 1-2 olur. Sen gelirsin 1-2 olur başkası gelir 5-10 olur. Yeni modelde kaç bakan olacak TBMM belirler, yeni modelde kaç bakan kaç başkan yardımcısı olacağını kendi belirler. Bir bakan yolsuzluk yaptı, ne olur hakkında gensoru verilir. Bakanlar da bizim hakkımızda gensoru verilmesin diye yasalara uygun davranırlar. Yeni modelde bakan ve milletvekillerine gen soru verilmesin kaldırıyorlar. Niçin?”



“Gelin TV’de beni mahcup edin dedim kabul etmediler”


“Başkan ve başkan yardımcıları hiç biri milletvekili değil. Seçimle gelmemiş ama ömür boyu dokunulmazlığa sahip olacak. Yargılanmaları için en az 400 milletvekili bir araya gelip karar almaları gerekiyor. Milletvekili dokunulmazlığı milletvekilliği süresince devam eder. Bittiğinde savcı çağırır. Ama bu yönetimde meclisten karar çıkmadığı sürece kimse hesap soramayacak. Ben bunları anlatırken ‘Kılıçdaroğlu yalan söylüyor’ diyorlar. Ben kendilerine çağrıda bulundum. Gelelim sizin istediğiniz TV kanalında, sizin istediğiniz gazeteciler olsun, onlar da gelsin medeni insanlar gibi tartışalım. Bana deyin ki ‘şurada şu yazıyor’ beni mahcup edin. Gelin diyorum ‘gelmeyiz’ diyorlar. ‘Ben 15 dakika konuşayım, siz her biriniz yarım saat konuşun’ diyorum ‘Siz bana 10 soru sorun, ben size 1 soru sorayım’ diyorum. ABD, Japonya yapıyor biz neden yapamıyoruz. Kim doğru söylüyor, kim söylemiyor ortaya çıksın. Buna da cesaret edemiyorlar. Ama beni suçluyorlar. Başka konulara giriyorlar. Konu anayasa sen vatandaşa neden evet diyecek onu anlat.”



“Oylanacak model Türkiye’yi daha geriye götürecek”


“Yüce Rabbimiz der ki aklınızı kullanmıyor musunuz? Bir yerde değil birden fazla yerde kullanılıyor. Allah’ın bize verdiği en değerli hazine akıldır. Çünkü doğruyu sorgular. Bize diyorlar ki ‘hiç düşünmeyin 1 kişi düşünecek, hiç karar almayın 1 kişi alacak’. O zaman Allah’ın bize verdiği en değerli hazineyi kullanmayacak mıyız? Benim gibi düşünen kendini ifade edemeyecek mi? O zaman nerede demokrasi. Bayrak ortak vatanımızı temsil eder. Doğuda, batıda, güneyde, kuzeyde yaşayan bizim vatandaşımız. Memleketimiz güzel mi güzel. Dünyanın her yerine gidin Türkiye’den güzel ikinci bir memleket yok. Ama ülkemizde siyaset ayrışma üzerine kurulu. Niye geriliyoruz, Neden kavga ediyoruz? Kavga etmeden neden neden konuşamıyoruz. Dolayısıyla biz anayasa referandum tercihini oturup düşünmeli kararımızı ona göre vermeliyiz. 80 milyonu da ben vatansever olarak görüyorum. Bayrağına bağlıysa vatanına bağlıysa öyle görüyoruz. Ama demokratik bir ortamda yaşamalıyız. Bunu yaparsak emin olun çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakırız. Bana sorarsanız ‘evet’in vebali ağırdır. 1982 anayasası oylanırken ben İstanbul’da Fikirtepe’de hayır oyu verdim. Bugün çocuklarıma gururla anlatıyorum. O vebali ben yüklenmedim ama o anayasa Türkiye’yi bu hale getirdi. Bu oylanacak model ise Türkiye’yi daha da geriye götüren bir referandumu oyluyoruz.”


GY-BA-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Selçuklu mirası bin 100 yıllık tarihi kale turizme kazandırılıyor Tarihi eserlerin ihyası ve restorasyonu konusunda önemli çalışmalar yürüten Çorum Belediyesi, tarihi kalenin restorasyon çalışmalarına devam ediyor. Çalışma kapsamında kalenin bedenlerinin restorasyonu, aydınlatma çalışması ve kale etrafının drenaj hattı yapılacak. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı görüşmeler neticesinde hazırlanan protokol, geçtiğimiz temmuz ayında Çorum Valiliği ve Çorum Belediyesi arasında imzalanmıştı. Protokole göre restorasyon maliyetinin yarısı bakanlık, yarısı da Çorum Belediyesi tarafından karşılanacak. Şehrin en önemli tarihi yapıları arasında yer alan Çorum Kalesi’nin restorasyon ihalesini kazanan yüklenici firma çalışmalarına devam ediyor. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, şehrimizin kültürel varlıklarının korunması adına çok önemli bir adımı attıklarını belirterek, Selçuklu mirası olan 1100 yıllık Çorum Kalesi’nin şehrimizin en önemli tarihi eserlerinden birisi oldu olduğuna vurgu yaptı. Tarihi kalenin Çorum’un kimliği ve geleceği açısından son derece önemli bir yapı olduğunu ifade eden Başkan Aşgın, “Şu anda beden yüzeylerinde derz temizliği yapılıyor, özgün derz içeriği ve görseline ulaşmak için numuneler hazırlandı. Danışman hoca ile 1 numune üzerinde mutabık kalındı, derzi temizlenen yerlerde taşlarda eksiklik yok ise derz imalatı yapılacak. Eksiklik olan yerlerde taş onarımı yapılacak.” dedi. Başkan Aşgın, restorasyonunun yüzde 50’sinin Çorum Belediyesi, yüzde 50’sinin ise Kültür ve Turizm Bakanlığı hibesiyle karşılanacağını sözlerine ekledi.
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.