GENEL - 16 Ağustos 2017 Çarşamba 10:14

Depremin batık şehri 18 yıl sonra balıkların yuvası oldu

A
A
A
Depremin batık şehri 18 yıl sonra balıkların yuvası oldu

Türkiye’nin binlerce kayıp verdiği 17 Ağustos depreminde insanların gezip eğlendiği ve sular altında kalan Değirmendere sahili, aradan geçen 18 yılın ardından balıkların dünyası haline geldi.

Türkiye’nin binlerce kayıp verdiği 17 Ağustos depreminde insanların gezip eğlendiği ve sular altında kalan Değirmendere sahili, aradan geçen 18 yılın ardından balıkların dünyası haline geldi.


Yüz binlerce binanın yerle bir olduğu, binlerce insanın hayatını kaybettiği 1999 Gölcük depreminin yarın 18. yıldönümü olacak. Binlerce insanın hayatını kaybettiği, binlercesinin de yaralı ve sakat kaldığı 45 saniye süren 7,5 büyüklüğündeki deprem, sağ kurtulan birçok insanın da hayatını değiştirdi.


17 yaşında Gölcük depreminden sağ kurtulan Recep Şen, gençliğinde gezip oynadığı ve depremde sular altında Değirmendere sahilini yeniden görebilmek için su altı fotoğrafçısı oldu. Mesleğine önce dalgıçlık eğitimi alarak başlayan Şen, depremin sembol yerlerinden olan Değirmendere batık sahilini 18 yıl sonra görüntüledi. Körfez sularına gömülen sahil kesiminde moloz haline gelen binalar balıkların yuvası haline geldi. Sular altında kalan dev çınar ağacı ise depremin anısına fotoğraf sergisi haline getirildi.



"O enkazları görmemiz, tabi ki bizi o günlere götürüyor"


Depremle 17 yaşında tanıştığını ve ne olduğunu anlayana kadar zaten sabah olduğunu anlatan Recep Şen, “Gün ağardığında o en kazları gördüğümüzde ‘Ne oluyor Allah’ım’ diyorduk. Başka bir cümle kuramıyorduk. Enkaz enkaz koşup insanlara yardım etmeye çalışıyorduk. O psikolojiyle, o heyecanla, o adrenalinle bir şeyler yapmaya çalışıyorduk. Üzerinden çok uzun bir zaman geçti ama gözlerimizi kapattığımızda, aynı sahneyi çok net görebiliyoruz, yaşayabiliyoruz. Buraya daldığımız zaman da o enkazları görmemiz, tabi ki bizi o günlere götürüyor. Depremle yaşamayı öğrenmemiz bilmemiz gerekiyor. Bunun için bunları hep güncel tutuyoruz. Sürekli dalıp video çekiyoruz. Aşağıdaki yaşamı her anlamda takip ediyoruz” dedi.



"Kahveler, oteller artık su altında yaşayan canlıların yuvası oldu"


Su altı fotoğrafçılığına kendini iten sebebin batık şehir olduğunu anlatan Şen, “Çünkü su altında bir şehir var. Bunları görüntülemek bizi çok heyecanlandırdı. Biz de bunun için eğitim almaya başladık. Şimdi çok rahat bir şekilde inip aşağıdaki yaşamı görüntüleyebiliyoruz. Çünkü insanlar merak ediyor. Burada çok büyük bir alan su altında kaldı 1999 depreminde. Aşağıda çay bahçesi, otel, kahve, park gibi insanların zaman geçirdiği yerler var. Her dalışımızda aynı heyecanı yaşıyoruz. Aşağıdaki çay bahçeleri, kahveler, oteller artık su altında yaşayan canlıların yuvası oldu. Her dalışta aşağıdan bir obje buluyoruz. Bir ayakkabı, bir çocuk oyuncağı, sandalye görsek bile farklı bir heyecana kapılıyoruz. Her bulduğumuz objeyi yerinde bırakıyoruz. Artık onlar su altının, bizim değil. Onları görüntülemek, onların orada olduğunu bilmek bizi çok mutlu ediyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Meşalelerle yolu kapatarak asker eğlencesi yapan gruba ceza Küçükçekmece’de araçları yol ortasında durdurup meşaleler yakarak asker eğlencesi yapan gruba 8 bin lira ceza kesilirken "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan adli işlem başlatıldı. Olay, 12 Mayıs akşam saatlerinde Küçükçekmece Kartaltepe Mahallesi’nde yaşanmıştı. Edinilen bilgiye göre, seyir halinde olan bir grup araçlarını yol ortasında durdurup, inmeye başlamış gruptan birkaç şahıs, meşaleler yakıp yol ortasında eğlenmişti. Diğer sürücülerin korna ile tepkisine aldırış etmeyen grup hem yolu kapatmış hem de trafiği tehlikeye düşürmüştü. Sürücülerin tepki gösterdiği gurup, polis araçlarının siren seslerini duyunca araçlarına binip uzaklaşmıştı. Konuya ilişkin polis ekipleri çalışma başlattı. Çalışmalar çerçevesinde kimlik bilgileri tespit edilen Y.A. E.A. ve A.İ. isimli şahıslar yakalanarak gözaltına alındı. Şahıslara yönelik, "aracı zorunlu bir neden olmadıkça diğer araçların ilerleyişine engel olacak şekilde sürmek" suçundan 690’ar TL, "taşıt yolu üzerinde duraklamanın yasaklandığının bir trafik işareti ile belirtilmiş olduğu yerlerde duraklamak" suçundan 690’ar TL, "yaya yollarında, geçitlerde veya zorunlu hallerde; taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda, bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları" suçundan 690’ar TL, "saygısızca araç kullanmak" suçundan 690’ar TL, A.İ. isimli araç sürücüsüne ise, "ses cihazlarını kamunun rahat ve huzurunu bozacak şekilde kullanmak" suçundan 690 TL olmak üzere toplamda 8 bin 970 TL idari para cezası uygulandı. Konu ile ilgili yakalanan şahıslar hakkında "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan adli işlem başlatıldı.