- 04 Ekim 2017 Çarşamba 10:10

İlköğretim öğrencisinin 4 yaşında başlayan merakı odasını tamir atölyesine çevirdi

A
A
A
İlköğretim öğrencisinin 4 yaşında başlayan merakı odasını tamir atölyesine çevirdi

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde ilköğretim 4.

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde ilköğretim 4.sınıf öğrencisi Yiğit Kaan Karaman, 4 yaşında başlayan merakı sonrasında geliştirdiği yeteneğiyle odasını elektronik tamir atölyesine çevirdi.


Gölcük Yüzbaşılar Mahallesi’nde yaşayan 10 yaşındaki Yiğit Kaan Karaman, 4 yaşında başlayan merakını her geçen gün geliştirerek evdeki ve çevresindeki tüm bozuk elektronik eşyaları odasında kurduğu tamir atölyesinde tamir eder hale geldi. Tekvando eğitmeni anne ve astsubay bir babanın tek çocuğu olan Yiğit Kaan Karaman, 4 yaşında babasını taklit ederek başladığı tamir merakını günden güne geliştirerek bitpazarlarından topladığı hurda eşyalarla odasını bir elektronik eşya tamir atölyesine çevirdi.


Hurda bilgisayarlardan çalışır bilgisayar elde etti


İlköğretim 1. sınıfta tespit edilebilen disleksi hastalığı nedeniyle kendini ifade etmekte zorlanan Yiğit Kaan, yeteneği sayesinde 7. olarak kazandığı Başiskele Çocuk Üniversitesi’yle de ailesinin gurur kaynağı oldu. Evinde ve çevresinde gördüğü tüm bozuk eşyaları odasında tamir edebilme yeteneğine erişen Yiğit Kaan, son olarak öğretim gördüğü Gölcük Donanma İlköğretim Okulundan kendisine verilen 7 hurda bilgisayardan 1 tane çalışır bilgisayar elde edip öğretmenlerinin büyük takdirini kazandı. Evinde ve çevresinde bozulan elektronik eşyaları çöpe attırmayarak alan Yiğit Kaan, bazılarını tamir ediyor bazılarından ise ihtiyacı olan malzemeleri temin ediyor. Tamir yeteneğiyle çevresindekilerinin ilgisini çeken Yiğit Kaan’ın hazırladığı birçok çalışması ise okulunda sergilendi.



“Okuldaki bozuk bilgisayarı tamir edince öğretmenlerim çok şaşırdı”


Tamir merakının babasını taklit ederek başladığını söyleyen Yiğit Kaan Karaman, “Babamdan tornavidayı öğrendim. Git gide ilerleterek bilgisayarlara geçtim. Kopan kabloları tamir ediyorum. Lehim atıyorum. Okuldan 6-7 tane bilgisayar aldım. Onların hepsinin birleştirip bir tane çalışan bilgisayar yaptım. Öğretmenlerim bayağı şaşırdı. Öğretmenim beni öğretmenler odasına götürdü herkese tanıttı. Öğretmenler beni alkışladılar. Çok sevindim” dedi.


Önce tamir işlerini yapıyor sonra okula gidiyor


Sabahları kalktığında önce tamir işlerini halledip sonra okula gittiğini anlatan Yiğit Kaan, “Lazım olan malzemeleri bit pazarlarından alıyorum. Evde bozuk olan şeyleri de tamir ediyorum. En son ütü, teyp ve saç kurutma makinesi tamir ettim. Bunları görünce yataktan kalkınca okula gitmek istemiyorum. Sabah erkenden uyanıp yapacaklarımı yapıyorum, sonra okula gidiyorum. Okuldan sonra da eve gelip yine bunlarla uğraşıyorum” diye konuştu.



“Disleksi rahatsızlığı nedeniyle hep okul değiştirmek zorunda kaldık”


Yiğit’in dilsleksi rahatsızlığı nedeniyle konuşma güçlüğü çeken bir çocuk olduğunu ancak yeteneğiyle kendini ifade ettiğini anlatan anne Nuran Karaman, “Dil terapistlerinden eğitim aldı bu konu ile ilgili. Aynı zamanda hiperaktif teşhisi konduğu için, okula başladığı zamanda disleksi olduğunu söylediler. Bu konuda biz çok zorlandık. Hep okul, şehir değiştirmek zorunda kaldık. Yiğit ilk bu özel durumunu 4 yaşındayken keşfetti. İlk makas kullanma, babasının tornavidası, aile büyüklerinin kullandığı elektronik eşyalara merakı ile başladı. Bu şekilde kendisine destek vererek ilerlemesini istedik” şeklinde konuştu.


“Yiğit gibi çocuklarının önünü kapatmasınlar”


Yiğit gibi çocukların desteklenmesini isteyen anne Karaman, “Benim istediğimi tek şey Yiğit gibi özel çocukların dışlanmaması, onların öğretmenleri tarafından başlarının okşanması. Sadece bizim önümüzü kapatmasınlar. Bize destek olsunlar. Biz bu tarz konuları bilmediğimiz için yapabildiğimiz tek destek ihtiyaçlarını karşılamak. Bu konu ile ilgili bize destek olunmasını bekliyorum. Oğlumun önünü açık olduğunu düşünüyorum. Başiskele Çocuk Üniversitesini de kazanması bizim için artı oldu. Bu tarz geleceğe yönelik özel yetenekli, zeka seviyesi yüksek çocukları alan bir yer. 200 kişilik bir okulda oğlumun olması gurur verici bir şey. Bu konuda ailecek çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.


“Tamir ettiği saç kurutma makinem bayağı işimi gördü”


Son olarak Yiğit’in okullarda çok çabuk sıkılan bir çocuk olduğundan bahseden anne Karaman şöyle konuştu:


“Yiğit, daha çok sayısal ve matematiği seviyor. Pek alışkın olmadığımız bir şey yaşadık Çocuk Üniversitesi’nde. Yiğit derse girdikten 4 saat sonra yanımıza geldi. Hiç teneffüs kullanmadı. Biz çok endişe ettik göremeyince. Sevdiği iş olduğu için ilk defa bir okulda başarılı bir şekilde durduğunu gördük. En son benim saç kurutma makinemi tamir etti. Şekil olarak çok derli toplu bir şey değildi ama o makine benim uzun süre işimi gördü.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Büyükşehir kırsaldaki çınarların yanında Muğla Büyükşehir Belediyesi ‘Kırsaldaki Çınarlar’ projesi ile kırsalda yaşamını sürdüren, özellikle kendi ev ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan yaşlı vatandaşların hayatını kolaylaştırmak için evlerine giderek hizmet veriyor. Ekipler, proje kapsamında vatandaşların temizlik, tamirat, soba kurulumu ve daha birçok konuda yanlarında oluyor. Hizmet kapsamında bugüne kadar 761 aileye 12 bin 728 kez hizmet verilerek vatandaşlara önemli bir destek sağlandı. Nurten Kaleli; “Büyükşehir ekipleri ailemizin birer ferdi oldular” Menteşe İlçesi Ortaköy Mahallesi’nde eşi ve oğluyla oturan Nurten Kaleli, Kırsaldaki Çınarlar hizmeti ile Büyükşehir ekiplerinin belli dönemlerde kendilerini ziyaret ettiğini söyledi ve gelen ekiplerin ailelerinin birer ferdi olduğunu belirtti. Nurten Kaleli; “80 yaşındayım, eşim ve oğlumla yaşıyorum. Eşim felç geçirdi. Benim de gücüm kalmadı. Ev temizliğinden diğer işlere Büyükşehir ekipleri hep yanımda oluyor. Siliyorlar, süpürüyorlar, camları temizliyorlar. Onlar geliyoruz dediğinde ben çayı koyuyorum, çaylarını içip işlerine öyle başlamalarını istiyorum. Çünkü onlar da bizim ailemizin bir ferdi oldular” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi Kırsaldaki Çınarlar ekibinden Deniz Çağlar vatandaşların evlerine giderek tadilat, temizlik ve isteklerine göre birçok hizmeti verdiklerini söyledi. Deniz Çağlar; “Kendine bakamayan, yaşlı vatandaşlarımıza Kırsaldaki Çınarlar projemizle hizmet veriyoruz. Evlerinde temizlik, tadilat, odun kırma neye ihtiyacı varsa karşılıyoruz. Nurten teyzemize de aylık periyotlara göre uğruyor, ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu hizmetimizle onların yanında oluyor, dualarını da alıyoruz.” Kırsaldaki Çınarlar ekibinin diğer üyesi Gülden Madran da genel temizlik, dolap, kapı, cam temizliği, süpürge gibi hizmetlerle vatandaşlara hizmet verdiklerini ve kendilerini gittikleri evin bir ferdi gibi hissettiklerini belirtti.
Aydın Nazilli’de öğrenciler projelerini görücüye çıkardı Nazilli Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan Bilim Fuarı törenle açıldı. Öğrenciler, hazırladıkları projelerini heyecanla protokol üyelerine anlattı. Aydın’ın Nazilli ilçesinde bulunan Atatürk Anadolu Lisesi’nde Bilim Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Kaymakam Sedat Sırrı Arısoy, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, şube müdürleri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Fuarda öğrenciler, hazırladıkları bilimsel çalışmaları davetlilere detaylarıyla anlattı. 17 projenin yer aldığı fuarda 13 tasarım, 4 inceleme, 1 de araştırma projesi yer aldı. Öğrencilerin yaptığı birbirinden farklı çalışmalar, protokol üyelerinden tam not aldı. Fuarın tek araştırma projesi olan “Bukalemun Saha Çalışması” projesi dikkat çekti. Bukalemunların tanıtımını ve ekosisteme olan katkılarının öne çıkarıldığı çalışmada öğrenciler, köylerdeki vatandaşlara bukalemunlar hakkında bilgi verdi ve bu hayvanın ne kadar tanındığına dair araştırma yaptı. Alper Barlık danışmanlığında projeyi hazırlayan öğrenciler İlknur Atik ve Bahriye Çiftçi, bukalemunların öldürülmemesi gerektiğini ifade ederek, “Bu projeyi hazırlamaktaki amacımız bukalemunların tanıtımlarını sağlamak ve bitki zararlıları ile mücadelesinde etkisini göstermek. Kıyı bölgelerinde daha çok varlık gösteriyor. Hassas bir hayvan oldukları için en ufak bir etkileşimde ölebiliyorlar. Bu yüzden insanlarımızı bilinçlendirmek amacıyla bu projeyi hazırladık. Soylarını devam ettirmek istiyoruz. İnsanlar bukalemunları yakalayıp öldürüyor, bazıları ilaç yapıyor. Tıpta böyle bir şeyin karşılığı yok ama halk arasında böyle bir inanış var. Arslanlı Mahallesini pilot bölge olarak seçtik. Mahalle sakinlerine bukalemunları tanıttık. Orada 100 kişi ile röportaj yaptık, 78 kişi bukalemunları tanımadığını söyledi. Kalanı ise tanıyıp öldürdüklerini söyledi. Biz de yararlarını anlattık” ifadelerini kullandı.