- 24 Nisan 2018 Salı 11:03

60 yıldır dokumaya devam ediyor

A
A
A
60 yıldır dokumaya devam ediyor

Türkiye’de el sanatları yok olmaya yüz tutarken, Denizli’nin Buldan ilçesinde 60 yıldır dokumacılıkla uğraşan emekli öğretmen Selahattin Kaçanoğlu, dokumacılığı devam ettirmeye çalışıyor.

Türkiye’de el sanatları yok olmaya yüz tutarken, Denizli’nin Buldan ilçesinde 60 yıldır dokumacılıkla uğraşan emekli öğretmen Selahattin Kaçanoğlu, dokumacılığı devam ettirmeye çalışıyor. Kaçanoğlu, yurt içi ve yurt dışında ürettiği el emeği ürünlerin satışını yapıyor.


Konya’da Geleneksel El Sanatları ve Zanaatkarlar buluşmasına katılan dokuma ustası 68 yaşındaki Selahattin Kaçanoğlu, 60 yıldır dokumacılıkla uğraştığını anlatarak, "Bizim Denizli’nin Buldan ilçesi dokumasıyla meşhur. Buldan kumaşları diye geçiyor. Buldan’ın geçim kaynağı dokumacılık. Dolayısıyla biz de o dokuma mesleğinin içerisinde doğduğumuz, büyüdüğümüz için bu mesleği devam ettirmeye çalışıyoruz. Bu meslekte el dokuması tabii zor bir iş. Çünkü yeni teknoloji çağında yeni makineler üretilince bizim üretmiş olduğumuz çok ilkel kalıyor ama ben halen devam ediyorum. Çünkü bütün dünya devletlerinde Türkiye’de eski işler aranmaktadır. Dolayısıyla ben de bu sanata devam etmekteyim. Bu sanatta ipliktir, pamuktur, ipektir, ketendir gibi dokumalar kullanılır. Biz de onları kullanarak evlerimizin perdesini, örtülerini, çarşafını, giyim giyecek olarak kıyafet elbise, etek, pantolon, yine fular ve şal dokumaları, yine peştamal var son zamanlarda çok çok üretilen. Bu peştamallar çeşitli amaçlarla kullanılıyor. Bazıları banyodan çıkınca havlu yerine, bazıları denizde veya plajda bunu süs aracı olarak kullanıyor, pareo olarak kullanıyor. Biz de bu şekilde bu ürünleri üretiyoruz" dedi.


Selahattin Kaçanoğlu, mesleğe 8 yaşında başladığını anlatarak, "Ben bu işi 60 yıldan beri yapıyorum. Dokuma mesleğinin içinde doğdum. Ailem dokumacıydı dolayısıyla o yıldan beri bu mesleğe devam ediyoruz. Öğretmendim ama öğretmenlik işinden boş kalan zamanlarda dokumaya devam ediyordum. Bu işe 8 yaşındayken başladım. 8 yaşındaki bir kişi dokuma yapabilir mi demeyin, dokumanın dalları var. Masur sarılır, iş çözülür bu işlerde çalışırken. Daha sonra dokumaya geçiyorsunuz, dokuma mesleğinde de dokuma yapıyorsunuz" diye konuştu.



"Amerika, Almanya, Fransa, İtalya, Kanada gibi birçok ülkeye dokumaktayım"


Amerika, Almanya, Fransa, İtalya ve Kanada gibi birçok ülkeye dokuma yaptığını belirten dokuma ustası Kaçanoğlu, "Genelde bu ürünleri bizim iç piyasada kaliteli ürün ürettiğimiz için büyük firmalara üretiyoruz. Büyük firmalar bunu alıyor. Amerika, Almanya, Fransa, İtalya gibi birçok devlet, hatta en son olarak Kanada’ya iş yapmaktayım, dokumaktayım. Birçok ülkeye iş yaptım, dokudum. Dokumuş olduğumuz ürünler tabii o memleketlerde bizim gibi el sanatına büyük değer veremiyorlar veya devam ettirmiyorlar. Zaten bizim bu mesleklerimiz unutulmaya yüz tutmuş meslek olmuş oluyor. Onun için devletimiz, böyle belediye başkanlarımız bizi buralara davet ederek hem bizim reklamımızı yapmış oluyoruz, hem de satışlarımızı yapmış oluyoruz” ifadelerini kullandı.



“Spor salonlarına gitmeye gerek kalmıyor”


Dokuma işi yaptığından dolayı spor salonuna gitmeye gerek kalmadığını da söyleyen Kaçanoğlu, "Vücudun bütün organları çalışıyor. Ayaklar hareket ediyor, ayakcıklara basıyor. Kolunuzla basıyorsunuz, bir elinizle çekiyorsunuz, ip koptuğunda eğiliyorsunuz, kalkıyorsunuz. Kültür fizik hareketinin en gelişmiş şeklini yapıyorsunuz. Spor salonlarına gitmeye gerek kalmıyor. Çünkü vücudunuzun her tarafı hareket ediyor bunda" şeklinde konuştu.



"Kanada ve Avrupa’da dokuyamamışlar, ben dokudum"


Özel bir ürün dokuyan ve bunun diğer ülkelerde yapılamadığını dile getiren usta Selahattin Kaçanoğlu, "Çok basit dokuma veyahut da çok zor dokumalar vardır. Dokuması mümkün olmayan veya mümkün ama çok zor dokunan dokumalar vardır. Ben genelde zoru başarmayı seven biri olarak zor dokumalar yapmaya çalışıyorum. İtalya’dan sipariş almıştım o siparişleri dokudum, teslim ettim. Çok zor bir dokumaydı ama ben başardım. Başardıktan sonra teslim ettim. Şu an için kendi memleketimde Kanada’ya yapmış olduğum işte Kanada’da ve Avrupa’da yapamamışlar, bulamamışlar bir dokuyucu, ben dokudum. Şu an Buldan’da. Bu hafta içerisinde teslim edeceğim ürünlerini. Görmüş olduğunuz ürün de gerçekten zordur çünkü bunun tekabül ettiği çerçeve sayısı 18’e rastlıyor, bu dokuma çok zor bir şeydir. Ayakla idare etmek ayakla dokuyoruz, elle dokuyoruz ama zoru başarmak ayrı bir güzellik" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.