GÜNDEM - 28 Mart 2024 Perşembe 14:18

Bahar geldi, ardıç ağaçlarının üzerindeki yuvalar leyleklerle şenlendi

A
A
A
Bahar geldi, ardıç ağaçlarının üzerindeki yuvalar leyleklerle şenlendi

Konya’nın Beyşehir ilçesinde ilkbahar mevsiminin gelmesi ile birlikte ardıç ağaçlarının üzerindeki yuvalar yeniden leyleklerle şenlendi.


Beyşehir ilçesine bağlı yerleşim merkezlerinde bulunan leyleklerin mekanları, Mart ayının sonuna gelirken tekrar Türkiye’ye gelen göçebe konuklarla doldu. Mekanlara geçtiğimiz yıllarda kurulan canlı yayın kameraları vasıtasıyla günün her saatinde dünyanın her yerinden izlenebilen leylek yuvaları, görenlerin de ilgisini çekiyor. “Lak lak” seslerinin yeniden duyulmaya başladığı mekanlarda baharla birlikte leylekler, çiçek açan ardıç ağaçlarının çevresinde yerleştikleri yuvalarında bugünlerde güzel görüntüler sergiliyor. Leylekler, zaman zaman yağışlı havalarda üzerlerine düşen kar taneleriyle de şaşkınlık yaşıyor.


Adaköy Mahallesi’ndeki leylekler tepesinde yaşantılarına başlayan leylekler, beslenmelerini ise yakınlardaki ekili alanlarda ve su kaynakları çevresinde sürdürüyor. Leyleklerin yeniden mekanlarına dönüş yapması, kuş ve fotoğraf severlerin de ziyaretlerinin artmasına yol açtı. Mart ayının başlarında ilçeye gelen leylekler, Ağustos ayının ortalarına kadar Beyşehir’de yaşam sürüyor. Daha sonra ise dünyaya gözlerini yine yuvalarında açan, yetiştirip büyüttükleri ve kanat çırpmayı öğrettikleri yavrularıyla daha sıcak ülkelere göç etmeye başlıyor.


Adaköy Mahallesi Muhtarı Ahmet Şanal, yerleşim merkezinin Beyşehir’de çok sayıda leyleğe ev sahipliği yaptığını söyledi. Leylekler Tepesi olarak ünlenen mezarlık bölgesindeki ardıç ağaçlarının üzerinde çok sayıda leylek yuvası olduğunu vurgulayan Şanal, Mart ayının ilk günlerinden itibaren mekana gruplar halinde gelmeye başlayan leyleklerin yuvalarını tamamen doldurduğunu ifade etti. Cemrenin toprağa düşmesiyle birlikte Leylekler Tepesi’nin göçebe misafirlerini ağırlamaya başladığını anlatan Şanal, aynı zamanda bölgeye gelirken halk inanışına göre ilkbaharı da haber verip müjdelediğini belirtti.


Leyleklerin geldiği zamanlarda bazen yağan karla da karşılaştıklarını ve bunu yöre halkının “leylekler karı” olarak nitelendirdiğini vurgulayan Şanal, “Buranın her sene iklimi böyle olur. Leylekler gelir, üzerlerine bazen kar da yağar. ‘Leylekler karı’ deriz biz buna. 53 yaşındayım. Bildim bileli leylekler buraya gelir. Burada 40-50 yuvası olur. 3-4 tane yavru çıkarırlar tabii. Ama yetiştiremediklerini yuvadan attıkları da olurmuş. Hiçbiri hiçbirinin yuvasına gelmez. Anaç leylekler gelir, yuvalarına yerleşirler. Mekanlarına 30-40 kadar gelirler, göç ederken ise yavrularıyla birlikte 300, belki 500 leylek olur. Ağustos ayının ortalarında göç ederken adeta bayram yaparak giderler” dedi.


Şanal, Beyşehir’de leyleklerin mekanlarının çok ilgi çeken bir yer olduğunu, aynı zamanda canlı yayın kameralarıyla da dünyanın her yerinden izlenebildiğini hatırlatarak, “Buraların ziyaretçileri çoktur. Fotoğrafçılar, kuş severler çok gelirler. Yeni Konya-Antalya Kara yolunun ulaşıma açılmasının ardından bizim leylekler tepesinin çok daha da tanınacağını ve meşhur olacağını düşünüyorum ben” diye konuştu.



Bahar geldi, ardıç ağaçlarının üzerindeki yuvalar leyleklerle şenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Başkanı Baran: "Ülkemizin ihracatında, e-ihracat yüzde 1,5’luk paya sahip" Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, "Ülkemizin ihracatında, e-ihracat yaklaşık yüzde 1,5’luk bir paya sahip. 2028 yılı itibariyle de ülkemizin hedefi bu rakamı yüzde 10’lar seviyesine ulaştırmak" dedi. ATO Başkanı Gürsel Baran, Oniki Platformu’nun hibrit ve yapay zeka konseptiyle Ankara’da düzenlediği "E-Ticaret ve E-İhracat Konferansı"na katıldı. Ankara Ticaret Odası’nın da desteklediği, Crowne Plaza Ankara’da gerçekleşen etkinlik, başkentteki üreticiler ve markalar ile e-ticaret ve e-ihracat alanındaki satıcılar ve ekosisteme çeşitli çözümler sunan hizmet ve servis sağlayıcı firmaları bir araya getirdi. ATO Başkanı Baran, açılışta yaptığı konuşmada markalaşma ve katma değerli üretimin önemine dikkat çekerek, ihracat gelirlerine ve cari dengeye olumlu katkısının altını çizdi. Markalaşmanın dünya ticaretindeki önemini örneklerle anlatan ATO Başkanı Gürsel Baran, Ankara Ticaret Odası’nın bu konudaki çalışmaları ve Uluslararası Marka Buluşmaları adı altında gerçekleştirdiği etkinlik hakkında da bilgi verdi. E-ticaret ve e-ihracatın pandemiyle birlikte hızla geliştiğini hatırlatan Baran, ticarette gelişmek isteyen firmaların değişim ve dönüşüme uyum sağlaması gerektiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Pandemi ile birlikte hızla gelişen e-ticaret ve e-ihracat ülkemizde de ilerleme kaydetti. Türkiye 2023 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 100 artışla 1.6 trilyon liralık e-ticaret rakamına ulaştı. 2024 yılı sonunda ulaşmayı hedeflediğimiz rakam ise 3.3 trilyon lira. Bu rakama çok rahat ulaşılabileceğini düşünüyorum. Ticaretimizin içinde de e-ticaret yüzde 20’lik bir paya sahip. Yani her 5 alışverişten biri artık e-ticaret kanalıyla yapılıyor. Bu oranın da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Dünya ticaretinde yaşanan bu gelişmelere firmalarımızın uyum sağlayarak e-ihracatını geliştirmesini, şehrimizin ve ülkemizin e-ihracat ile dünya ticaretinden daha fazla pay almasını hedefliyoruz." Dünya e-ticaret pazar büyüklüğünün 6 trilyon dolara ulaştığını aktaran Baran, e-ticaretin gelişiminde lojistik ve depolamanın önemine de vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: "E ticaretle birlikte depolama alanları ihtiyacı artmış ve buna paralel depolama maliyetleri yükselmişti. Sorun çözümüyle birlikte geldi. Konaklama alanında kullanılan iş modeli AirBnb modeli depolama sektöründe de dijital olarak kullanılmaya başlandı. Yeni dijital platformlar, dünyanın herhangi bir yerinde depo kiralamak isteyeni, dünyanın herhangi bir yerinde deposunu kiraya vermek isteyenle buluşturarak hızlı çözümler ortaya koydu. Böylece gerek ülkemizde gerekse dünyanın başka yerlerinde işletmeler uygun şartlarda depolama yapabilir hale geldi. Aynı şekilde lojistik konusu da beraberinde gelişti ve değişti. Ürünlerin tedarik edilmesi, depolanması ve müşteriye ulaştırılması e-ticaretin başarısını etkileyen bir faktör. E-ticaret işletmeleri, ürünlerin müşterilere hızlı bir şekilde ulaştırılması için güvenilir ve verimli bir lojistik ağına sahip olmak durumunda. Ürünlerin tedarik edilmesi, depolanması ve sevkiyatı, işletmenin verimliliğini ve müşteri memnuniyetini doğrudan etkiliyor." "Ülkemizin ihracatında, e-ihracat yüzde 1,5’luk paya sahip" Türkiye’nin genel ihracatında da e-ihracatın önemli mesafeler kaydettiğini bildiren Baran, "2023 yılı sonu itibarıyla ihracatımız 260 milyar dolara yaklaştı. Ülkemizin ihracatında, e-ihracat yaklaşık yüzde 1,5’luk bir paya sahip. 2028 yılı itibarıyla da ülkemizin hedefi bu rakamı yüzde 10’lar seviyesine ulaştırmak. İnanıyorum ki e-ihracatımızı bu rakamlara taşıyarak bu alanda dünyada önde gelen ülkelerden biri olacağız" dedi. Ankara Ticaret Odası olarak e-ticaret ve e-ihracatı geliştirme konularında yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgi veren Baran, "Ankara’mızda pandemi öncesinde yaklaşık 6 bin e-ticaret yapan firma sayısı varken, yıl sonu itibarıyla 44 binlere ulaştık. Tahmin ediyorum ki bugün rakamlar 50 bini aşmıştır" diye konuştu. ATO Başkanı Gürsel Baran’ın yanı sıra Oniki Platformu Kurucu Ortak/CEO Ziya Kızıltan ve Ekonomi Yazarı Sami Altınkaya da açılışta birer konuşma yaptı.