GENEL - 20 Mart 2018 Salı 14:20

Başkan Altay: “1071’den beri milli mücadele veriyoruz"

A
A
A
Başkan Altay: “1071’den beri milli mücadele veriyoruz"

Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, öğrencilerin daveti üzerine ziyaret ettiği okulda söyleşi gerçekleştirdi.

Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, öğrencilerin daveti üzerine ziyaret ettiği okulda söyleşi gerçekleştirdi.


Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Özel Selçuklu Envar Koleji’nden bir sınıfın kendisini daveti üzerine okula bir ziyarette bulundu. Okul idarecileri ile birlikte kendisini sosyal medyadan sınıflarına davet eden öğrencileri ziyaret eden ve onlarla tanışan Başkan Altay, daha sonra okulun konferans salonunda öğrencilerle bir araya gelerek gençlerle söyleşi gerçekleştirdi. Altay, söyleşinin sonunda öğrencilerden gelen soruları da cevapladı.



“1071’den beri bu mücadeleyi veriyoruz ”


Türkiye’nin coğrafyası ve misyonu gereği her yirmi yılda bir kritik bir sınavdan geçtiğini dile getiren Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Şu anda zorlu bir süreçten geçiyoruz. 1071’de Sultan Alparslan bu kapıyı bizlere açmıştı ve sonra içerisinde yaşadığımız ilçemize de ismini veren Selçuklu Medeniyeti bu toprakları vatan yapmak uğruna çok büyük mücadelelerde bulunmuş. Aradan yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen yakın tarihimizde de her yirmi yılda bir ağır imtihanlardan geçiyoruz. 1960 darbesi, 80 darbesi 1997’de 28 Şubat ve 15 Temmuz 2016 olmak üzere sürekli bir mücadelenin içindeyiz. Bir taraftan mücadele ediyoruz bir taraftan gelişiyoruz, büyüyoruz, güçleniyoruz. Bununla birlikte de çevremizdeki insanlara faydalı olmak için çaba sarf ediyoruz. İşte Türkiye dünyada insani yardım faaliyetinde bulunan ülkeler sıralamasında en başta yer alıyor. Nerede bir mazlum, mağdur insan varsa ona elimizi uzatmak için çaba sarf ediyoruz. Bu işleri yaparken de kişi başına 11 bin dolar milli geliri olan bir ülke olarak yapıyoruz. Hedefimiz olan 20 binlere 30 binlere ulaştığımızda bu millet neler yapar onu da herkes görüyor ve bunu da engellemek için çeşitli senaryolar bir taraftan yürütülüyor. Ama inşallah milletimizin feraseti bunun da üstesinden gelir. Çünkü yüzyıllardır mayalanmış bir geleneğimiz var" dedi.



“Hep diri durmalıyız”


Ülkemizin son 15 yılda büyük atılım ve gelişme kaydettiğini ifade eden Başkan Altay, genç insan kaynağına dikkat çekerek, "Bütün bunları yaparken bir yeraltı kaynağı bulmadık. Elimize bir fırsat geçti. Bu da insan kaynağımız, gençlerimiz, üretme azmimiz ve çalışkanlığımız oldu. İnşallah bundan sonra da bizi geleceğe taşıyacak şey yine aynı dinamiklerimiz olacak. Sizler bu nöbeti devralacaksınız ne kadar iyi yetişirseniz, donanımlı olursanız ülkemiz için o kadar faydalı olursunuz. Sadece ülkemiz için değil tüm dünya için faydalı olmanız gerekiyor. Çünkü ülkemizden de böyle bir beklenti var. Milletimize biçilen misyon da bu. Onun için derslerimize çalışırken dünyanın bu genel haliyle ilgili de bilgiler edinmenizde fayda var. Bizler de buna katkı sağlamak adına hem SEDEP projesini yürüyoruz hem de Selçuklu’nun Torunları Ecdadın İzinde programıyla birlikte Çanakkale programları gerçekleştiriyoruz. Geçen yıl 11. Sınıftaki arkadaşlarınızı götürmüştük ve bugüne kadar toplam yirmi bin öğrenciyi Çanakkale’ye günü birlik uçak seferleriyle götürdük. Bu yıl inşallah 10. sınıflar için yeniden başlıyoruz.Burada amacımız milli ve manevi değerlerine bağlı bir nesil yetiştirmek” ifadelerini kullandı.


Programın sonunda Selçuklu Belediyesi tarafından düzenlenen “Selçuklu Torunları Ecdadla Buluşuyor Projesi”nden faydalanan öğrenciler Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a etkinlik için teşekkür ettiler ve hediye takdiminde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükşehir’in Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği, hafta sonu minikleri bekliyor Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen, 142 yayınevi, 72 yazarın yer aldığı Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği, hafta sonu minikleri beklerken, şenliğe gitmek isteyen çocuklar için 27 ve 28 Nisan günleri ücretsiz ulaşım imkânı sağlanacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın geleceğin parlak yüzleri, ülkenin yarınları olan çocukların daha donanımlı, daha eğitimli ve daha nitelikli olması için gayretleri sürüyor. Bu kapsamda, ‘Okuyan ve Okutan Şehir’ misyonu doğrultusunda çocuklara özel Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği düzenliyor. Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde 19-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’n sona ermesine iki gün kaldı. Çocuklar tarafından 8 gündür büyük bir ilgi ile karşılanan etkinlik, miniklerin doyasıya eğlenmesi için 27 ve 28 Nisan günlerinde de devam edecek. Birbirinden farklı yazarlarla bir araya gelen minik kitapseverler, kitap fuarında gün boyu doyasıya gezerken, şenlik alanında da gönüllerince eğleniyorlar. Sahne gösterileri, spor etkinlikleri, bilimsel deney ve etkinliklerle hem eğlenen hem öğrenen hem de deneyimlemenin tadını çıkaran çocuklar, hafta sonu da Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’ne davet ediliyor. Ücretsiz ulaşım hizmeti hafta sonu da devam ediyor Millet Bahçesi’nde gerçekleşen şenlik için 27 ve 28 Nisan tarihlerinde de Cumhuriyet Meydanı ile Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi arasında 639 hat kodlu seferler ile ücretsiz hizmet verilecek. Seferler, saat 10.00 ile 22.00 arasında yarım saatte bir olarak planlanırken, ücretsiz otobüsler Cumhuriyet Meydanı Kaleönü durağından hareket edecek.
Sakarya Bakan Şimşek: “Küresel ekonomik görünümde Türkiye lehine daha olumlu bir arka plan var” Sakarya’nın Sapanca ilçesinde katıldığı zirvede konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Küresel dezenflasyon devam ediyor. Muhtemelen beraberinde Feld ve IsDb faiz indirimlerini piyasa öngörüyor ve muhtemelen beraberinde getirecek. MTA fiyatları da az önce söylediğim gibi reel olarak sabit kalacak. Küresel ekonomik görünüme baktığınız zaman Türkiye lehine daha olumlu bir arka plan var” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde düzenlenen zirveye katıldı. Programdaki konuşmasında, yeni programın uygulanmasına yönelik gelişmelerden ve gelecek dönem vizyonlarından bahseden Bakan Şimşek, “Küresel ekonomik görünüme baktığınız zaman Türkiye lehine daha olumlu bir arka plan var. Birincisi bizim ana ticaret ortaklarımızda bir toparlanma öngörülüyor, bu iyi bir haber. Biz büyümeyi yeniden dengelerken iç talebin bir miktar yumuşadığı bir dönemde tabii ki dış destekleyici olması bizim için çok önemli. İkincisi küresel dezenflasyon devam ediyor. Her ne kadar son aşamadaki düşüş biraz zorlayıcı da olsa küresel dezenflasyonun devamını bekliyoruz. O da belki beraberinde, dünyanın önde gelen merkez bankalarının finansal piyasalara yönelik olarak finansal şartları daha destekleyici hale getirme dolayısıyla bizim gibi ülkelere fon akışına daha destekleyici bir sürece girme ihtimalleri yüksek” dedi. “Önümüzdeki 5 yıllık perspektifte küresel büyüme her ne kadar dirençliyse de nispeten yavaş seyredecek" Bakan Şimşek, “MTA piyasalarına baktığımız zaman IMF’nin öngörüsü reel olarak MTA fiyatlarının istikrarlı bir şekilde devam edeceği yönünde. O anlamda da destekleyici jeopolitik gelişmeler önemli. Ama bu gelişmeler aslında bölgede, Türkiye’nin stratejik önemini de ön plana çıkartacak. Dolayısıyla küresel arka plana baktığımız zaman Türkiye’yi daha destekleyici bir arka plan söz konusu. Burada gördüğünüz gibi özellikle Avrupa genel olarak Avrupa’daki toparlanma, Orta Doğu ve Afrika’daki toparlanma çok net bir şekilde bu sene ve gelecek sene daha destekleyici bir noktada olacak. Küresel dezenflasyon devam ediyor. Muhtemelen beraberinde Feld ve IsDb faiz indirimlerini piyasa öngörüyor ve muhtemelen beraberinde getirecek. MTA fiyatları da az önce söylediğim gibi reel olarak sabit kalacak. Tabii jeopolitik gelişmelerle finansal stres arasında bir ayrışma var. Piyasalar jeopolitik gelişmeleri fiyatlamıyor, umursamıyor gibi bir durum söz konusu. Önümüzdeki 5 yıllık perspektifte küresel büyüme her ne kadar dirençliyse de nispeten yavaş seyredecek çevirecek. Ama orta vadede büyümeyi olumlu yönde etkileyecek bir yapay zeka kullanım beklentisi var. Yapısal reformlar esas belirleyici olacak. Bu iki faktör orta uzun vadeli büyümeyi olumlu etkileyebilir. Aşağı yönlü de maalesef ticarette parçalanma, ticarette korumacılık önemli bir negatif faktör” diye konuştu. “Orta vadeli programımız arzulanan sonuçları veriyor” Şimşek, “Türkiye’nin orta vadeli bir programı var bildiğiniz gibi. Bunu geçen eylül ayında açıkladık. Ve güçlü bir şekilde uyguluyoruz. Öncelikle şunu söyleyeyim, programımız çalışıyor ve arzulanan sonuçları veriyor. Programı güçlendireceğiz ve Türkiye’nin makro ekonomik sorunlarını çözmekte son derece kararlıyız. Orta vadeli programa baktığınız zaman aslında en büyük önceliğimiz tabii ki fiyat istikrarı. Çünkü fiyat istikrarı olmadan sürdürülebilir yüksek büyümeyi yakalamamız zor. Fiyat istikrarını destekleyici nitelikte mali disiplin ve bunun bir yan ürünü olarakta daha sürdürülebilir bir cari açık öngörüyoruz. Bütün bunları, kazanımlarımızı kalıcı hale getirecek yapısal dönüşümü de bu program içeriyor. Orada tabii ön plana çıkan yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm bir de yeni sanayi politikası. Türkiye’de sanayide dönüşümden kastımız ekonomideki kompleksi artırıp katma değer zincirinde yukarılara çıkıp Türkiye’nin tabii ki bu sanayide dönüşüm üzerinden zenginleşmesini, refah bir ülke olmasını sağlamak. Ama nihai hedefimiz bütün ülkelerin nihai hedefi sağlıklı, sürdürülebilir yüksek büyümedir. Neden fiyat istikrarı önemli? Az önce de ifade ettim makro finansal ve istikrar ve öngörülebilirlik açısından fiyat istikrarı en önemli bileşen. Kaynakların etkin bir şekilde verimli alanlara, tahşişi, kanalize edilmesi açısından fiyat istikrarı çok değerli, çok önemli. Firmalarımızın iş dünyasının, iş insanlarımızın uzun vadeli finansmana makul maliyetlere erişmesinin tek yolu fiyat istikrarından geçiyor. Sürdürülebilir yüksek büyüme tabii ki fiyat istikrarıyla mümkündür. Bir de diğer önemli bir çıktı da daha adil bir gelir dağılımı. Çünkü enflasyon sonuçta bir vergi. Merkez Bankamızın bir dezenflasyon patikası var” şeklinde konuştu. “Enflasyonu indirme konusunda yol aldık, sonuçlarını yılın ikinci yarısında alacağız” Bakan Mehmet Şimşek, “Biz 2023’ün Haziran ayı ile 2024 Haziran dönemini bir dezenflasyon dönemi olarak hiçbir zaman ön görmedik. Biz bunu bir geçiş dönemi olarak öngördük. Daha sonra bir kontrol dönemi ve dezanflasyon dönemi var güçlü bir şekilde. Dolayısıyla dezenfilasyon bu yılın ikinci yarısına başlayacak, biz bunu geçen Haziran ayında da, Temmuz ayında da bu yılın başında da söyledik. Dolayısıyla dezenflasyona geçiş için para politikasında bir normalleşme süreci gerekiyordu. Yeniden inşa süreci gerekiyordu para politikasında. Ve bunu şu anda Merkez Bankamızın tabii ifadesiyle başarmış durumdayız. Biliyorsunuz para politikasının aktarım mekanizması gecikmeli çalışıyor. Bizim gibi ülkelerde çok etkin olmasa da önemli bir alan. Dolayısıyla dezenflasyonu önümüzdeki dönemde destekleyecek ilave adımlar atacağız. Bu adımlar daha çok maliye politikası alanında ve yasal reformlar anında olacak. Dezanflasyonu düşürmek zaman alıyor, enflasyonu düşürmek şok öncesi döneme dönmek bütün dünyada bir süreç işidir. Yani enflasyonla mücadele bir süreç işidir. Geçen sene bir çalışma yayınlandı 56 ülkede yüz tane dezenflasyon programı incelendi. Orada sonuç olarak enflasyonun şok öncesi döneme dönmesi ortalama 3,4 yıl alıyor. Aslında bizim programda aşağı yukarı o perspektifle hazırlanmış, o perspektifi içeren bir program. Onun için bazı kesimler işte şu yapıldı, bu yapıldı, enflasyon niye hala inmiyor? Değerlendirmelerinde bulunuyorlar. Bunun bir süreç olduğunu, para politikasının gecikmeli şekilde etkide bulunduğunu bir kere hatırlamak lazım. Maliye politikasında da deprem etkisini tabii göz ardı edemeyiz. Geçen sene deprem hariç bütçe açığının Milli Gelire oranı yüzde 1,6. Dolayısıyla o hususu da tabii ki göz önünde bulundurmak gerekiyor. Peki enflasyonu nasıl indireceğiz? Sıkı para politikası, sıkı maliye politikası hedeflerle uyumlu bir gelirler politikası, yapısal dönüşüm ve verimlilik artışı. Bu konuda epey mesafe yol aldık ve sonuçları yılın ikinci yarısında almaya başlayacağız” ifadelerini kullandı.
Niğde Teknopark, Niğde’nin teknoloji yolculuğuna yeni bir boyut kazandırıyor Teknoloji ile mal ve hizmet üretmek isteyen girişimcileri çatısı altında toplayan Niğde Teknopark, tarımdan savunma sanayiye kadar geniş yelpazedeki sektörleri, akademik bilgi ve birikimle birlikte bölgenin teknolojik potansiyelini harekete geçiriyor. 2017 yılından itibaren girişimcileri, akademisyenleri ve sanayicileri buluşturan Niğde Teknopark’ta, yüzde 40’ı yazılım ve bilgisayar teknolojileri üzerine yoğunlaşan 70’ten fazla firma ve 150’ye yakın personel yer alıyor. Yüksek teknolojili ürünler geliştirmek adına çalışmalar yapılan Niğde Teknopark’ın ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü firmalara ev sahipliği yaptığını ifade eden Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu; Teknopark’ın bölgenin teknolojik altyapısına önemli destek verdiğini belirtti. Uslu; "Amacımız Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi’ndeki bilgi birikimini Teknopark’la birleştirerek sanayicilerimizle bölgenin teknolojik altyapısına destek vermektir. Bugün Niğde Teknopark’ta 70’ten fazla firma ve 150’ye yakın personel çalışmakta, teknolojiyi geliştirme alanında faaliyetler göstermektedir. Bu firmaların yüzde 40’ı yazılım ve bilgisayar teknolojileri üzerine yoğunlaşmış durumda ancak farklı sektörlerden de pek çok girişim burada kendini göstermektedir" dedi. Niğde Teknopark’ın sadece yerel değil uluslararası arenada başarı hikayelerinin olduğunu vurgulayan Uslu, bugüne kadar yapılan toplam satışların 1.3 milyar TL’yi aştığını, toplam ihracatın ise 2.9 milyon doları geçtiğini belirtti. Nanoteknolojik Hayvan Bakım ve Destek Ürünleri, Akıllı Tarım Teknolojileri, Tarımsal İlaçlama ve Gözlem Dronları, Akıllı Ayırma ve Sayma Teknolojileri, Bitki Genetiği, İHA Eğitim Simülasyonları gibi firmalarla teknoloji tabanlı ürün ve hizmet geliştiren Niğde Teknopark’ın girişimcilik ekosistemine katkı sağladığını söyleyen Niğde Teknopark Genel Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Rifat Battaloğlu kentin sanayi, üniversite iş birliğine destek olduklarını da belirtti. Battaloğlu; "AR-GE projeleri KOSGEB ve TÜBİTAK destekli projelerimiz var. Bu projelerimizin bir kısmı üniversitemiz akademisyenlerinin bilimsel çalışmalarını içeren projeler, bir kısmı öğrencilerimize ait projeler. Bu firmalarımızın çalışmalarının yaklaşık 30 tanesi patent başvuruları yapılan ve ticarileşmiş projeler. Biz burada bu süreçlerin içerisinde onları ulusal ve uluslararası hızlandırıcı programlara dahil ederek projelerinin ticarileşme imkanlarını sağlamalarına kolaylık sağlıyoruz" dedi. Gençler girişimcilik ekosistemine dahil ediliyor İl genelinde girişimcilere yönelik proje yarışmaları AR-GE proje pazarları oluşturduklarını söyleyen Battaloğlu, sanayi, üniversite iş birliğine de destek olduklarını belirtti. Battaloğlu; "Üniversitedeki bilgi birikimini, akademik çalışmaları firmalarla iş birliği içerisinde daha ileri boyutlara taşınması anlamında çalışmalar yürütüyoruz. Gençlerimizi girişimcilik ekosistemine dahil ediyoruz. AR-GE projeleri, girişimcilik yarışmaları, proje pazarlarını bütün kurumların iş birliğiyle gerçekleştiriyoruz bu da ilimizin girişimcilik potansiyeline olumlu olarak yansıyor. Öte yandan Teknopark içerisindeki firmalarda öğrencilere staj imkanı sunabiliyoruz. Oluşturmuş olduğumuz girişimcilik ekosistemi birlikte Niğde’den AR-GE dünyasına projeler hazırlamış oluyoruz ve bu firmaların ödüller alması, ulusal ve uluslararası alanda bizim aslında doğru yolda olduğumuzu gösteriyor" şeklinde konuştu.
Ankara Gölbaşı Belediyesi’nden sivrisinek ve haşerelere karşı ilaçlama Gölbaşı Belediyesi ekipleri, ilçenin dört bir yanında sivrisinek ve haşerelere yönelik ilaçlama çalışmalarına devam ediyor. Ekipler, çalışmalarda tamamen doğa dostu, ekolojik dengeye zarar vermeyen ilaçlar kullanıyor. Gölbaşı Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri,sivrisinek, uçkun, larva ve haşerelere karşı son teknoloji araçlarla ilaçlama yapıyor. Ekiplerin ulaşamadığı bölgelerde ilaçlamanın hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için dron kullanılırken, ilaçlamadan diğer canlılar veya ekolojik denge zarar görmüyor. Gölbaşı Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri, ilaçlama çalışmalarına yılın 365 günü 7 gün 24 saat esasına göre devam ediyor. “Çalışmalarımız aralıksız sürecek” Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, “Yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz ilaçlama çalışmalarına bahar aylarının gelmesiyle hız verdik. Göl ve derelerin çok olduğu ilçemizde halkın daha sağlıklı ve rahat bir ortamda yaşaması için ekiplerimiz göl, dere, yeşil alanlar, mahalle aralarında ilaçlama yapıyor. Tam donamlı ve eğitimli ekiplerimiz, toplum sağlığını tehdit edebilecek haşerelerin yuvalanıp çoğalabileceği yerlerde düzenli olarak çalışmalarını sürdürüyor. Bizim her şeyden önce görevimiz toplum sağlığı. Vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltip, sağlıklı bir ortamda yaşamlarını sürdürmeleri için çalışmalarımız aralıksız devam edecek” dedi.