GENEL - 15 Aralık 2017 Cuma 17:19

Çocuğu için feryat eden anne: “Yanlış anlamışım”

A
A
A
Çocuğu için feryat eden anne: “Yanlış anlamışım”

Konya’nın Ereğli ilçesinde, annesi tarafından bağışıklık yetmezliği bulunduğu ve ilik nakli olması için 50 liraya ihtiyacı olduğu söylenen 1,5 yaşındaki çocuğun ilik nakli olmasını gerektirecek bir durumun olmadığı ortaya çıktı.

Konya’nın Ereğli ilçesinde, annesi tarafından bağışıklık yetmezliği bulunduğu ve ilik nakli olması için 50 liraya ihtiyacı olduğu söylenen 1,5 yaşındaki çocuğun ilik nakli olmasını gerektirecek bir durumun olmadığı ortaya çıktı. Çocuğunun ilik nakli olması için 50 bin liraya ihtiyacı olduğunu söyleyen anne, oğlunun rahatsızlığını yanlış anladığını ve tek amacının kaybetmekten korktuğu çocuğunun daha iyi bir hastanede tedavi edilmesi olduğunu söyledi.


Ereğli ilçesinde ikamet eden Melek Dinler’in 7 aylık dünyaya gelen oğlu Muhammed Emin’e ‘bağışıklık yetmezliği’ teşhisi konuldu. Çocuğunun hastalığıyla uğraştığı sırada eşinden de boşanan ve maddi sorunlarla karşı karşıya kalan Melek Dinler, çocuğunun ilik nakliyle sağlığına kavuşacağı ve ameliyatın da 50 bin liraya yapıldığı yönünde kendisine verilen bilgiler doğrultusunda basın yoluyla sesini duyurmak istedi. Çocuğunun ilik nakli için 50 bin liraya ihtiyacı olduğu yönündeki haberlerin yayınlanmasının ardından Sağlık Bakanlığı nezdinde Konya İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri inceleme başlattı. Bu arada haberleri gören bazı yardımseverler aileye maddi destekte bulunmak için girişimlerde bulundu.


Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin yaptığı incelemeler sonucunda Muhammet Emin Dinler’e ’süt çocuğu geçici hipogamaglobiline’ teşhisi konulduğu belirlendi. Bu hastalık teşhisi konulan hastalarda ise kısa süreli bağışıklık tedavisi uygulanmasının yeterli olacağı, annenin belirttiği gibi ilik nakli olmasını gerektirecek bir durumun olmadığı vurgulandı. Muhammed Emin Dinler’in yaklaşık 1 yıldan bu yana üç haftada bir Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavisine devam edildiği öğrenildi. Durumun açıklığa kavuşmasının ardından oğlunun tedavisi için hastanede bulunan anne Melek Dinler, oğlunun hastalığını yanlış anladığını ve tek amacının ölmesinden korktuğu çocuğunun daha iyi bir hastanede tedavi edilmesi olduğunu ifade etti.



"Kemik iliği nakli ülkemizde tüm özel ve kamu kurumlarında ücretsiz yapılmaktadır"


Yayınlanan haberlerin ardından bir açıklama yapan Muhammed Emin’in doktoru Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Alerji ve İmmünoloji Bölümü Doç. Dr. Şükrü Nail Güner, hastanın ilk olarak 6 aylıkken başvurduğunu belirterek, “Hastanın geliş şikayeti tekrarlayan akciğerlerinde iltihaplanma sorunu ve birkaç kez hastaneye yatış nedeniyleydi. Bu tür hastalarda geldiklerinde savunma hücreleriyle ilgili testler yaptığımızda hastamızın savunma hücrelerinde ve bağışıklık serumunda düşüklük olduğunu tespit ettik. Bu hastalarımızı 1 yıl boyunca koruyucu serum vererek bu tür hastalıklara karşı korumayı hedefliyoruz ve 1 yılın sonunda genellikle tedavi ihtiyacı ortadan kalkıyor ve tedaviyi tamamen kesiyoruz. Bu süreçte de bu hücreler kendini normal hale getirtiyor ve normal sürece devam ediyorlar. Hastanın haberini biz medyada gördüğümüzde oldukça üzüldük. Kemik iliği nakli ihtiyacı olduğunu ve bu nakil yapılmadığı takdirde öleceği verildi medyada, ben ilik nakli için adı geçen Hacettepe’deki arkadaşlarımızı aradığımızda böyle bir başvurunun olmadığını öğrendim. Bu konuda da biz kendi girişimlerimizi üniversitemiz adına bulunmaya başladık. Kemik iliği nakli ülkemizde tüm özel ve kamu kurumlarında ücretsiz yapılmaktadır. Oldukça pahalı bir tedavi olmasına rağmen hükümet bu konuda duyarlı davranarak ücret talep etmemektedir. Türkiye’nin en popüler hastanelerinde bile ücret alınmamaktadır. Bütün masraf giderleri bakanlık tarafından karşılanmaktadır” ifadelerini kullandı.



Kayınbabası ilik kanserinden ölünce çocuğunu büyük hastaneye götürmek istemiş


Çocuğunun ilik nakli olması gerektiğini söyleyerek 50 bin liraya ihtiyaç olduğunu belirten anne Melek Dinler ise işlediği hata yüzünden çok pişman olduğunu ifade etti. Kayınbabasının ilik kanserinden öldüğünü aktaran Melek Dinler, bu yüzden de çocuğunu daha büyük bir hastaneye götürüp tedavi ettirmek istediğini dile getirdi. Çocuğunun her ay hastanede ivig aldığını anlatan Melek Dinler, "İvig alınca benim içim rahat etmiyor. Kendim de sedef hastası olunca çocuğumu başka hastanelere götürmek istiyorum" dedi.


Çocuğunun tedavisi için kendilerine para gönderen yardımseverlerin paralarını geri almalarını isteyen Melek Dinler, içinde bulunduğu durumdan çok korktuğunu belirterek, "Kendimi öldürmek istiyorum. Çok yanlış anladık. Kendimi yaşatmak istemiyorum. Yani ben kendimi bunun için çok suçlu hissediyorum. Recep Tayyip Erdoğanımıza sesleniyorum, affetsin bizleri" diye konuştu.


Kendisine çocuğunun ilik nakli olması gerektiğinin söylendiğini öne süren Melek Dinler, "Yani şimdi burada nakil deyince... Ankara Hacettepe’de çok kişi nakil oluyor dediler. Bunlar da nakil olunca çocuklar yaşamaz dediler. Orası da paralı dediler. Nereden bakarsan 50 bin lira para isterler dediler” şeklinde konuştu.



“Eşimle de ayrılınca psikolojim iyice bozuldu"


Herkesten özür dileyen anne Melek Dinler, “Herkese sesleniyorum buradan o kadar yaptığım hatalar için annemin de babamın da adına özür diliyorum. Ne olursunuz, yanlış anlamışız annemle ben. Eşimle de ayrı olunca onun sıkıntısı psikolojim iyice bozuldu. Kendimi yaşatmak istemiyorum, öldürmek istiyorum. Ben böyle bir şey yapmazdım. Eşim de beni böyle takip edip ’Seni vuracağım, seni öldüreceğim, çocuk ölsün’ deyince ben ne yapayım... Sadece sizden istediğim çocuğumu başka hastaneye götürelim. Babası bana öyle diyor, ’Ölsün çocuğun’ diyor. Söyleyin bana... Çok pişmanım. 70 milyona rezil oldum. Özür diliyorum" ifadelerini kullandı.



Sağlık Bakanlığından açıklama


Konuyla ilgili Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada ise "Muhammet Emin Dinler’in Ereğli Devlet Hastanesine 2017 yılı Temmuz ayında müracaat ettiği tespit edilmiştir. Konya İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı kamu hastanelerinin hiçbirinde hastaya ait başka bir resmi kayıt mevcut değildir. Çocuğun tedavisinin Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinde yapıldığının anne Melek Dinler’den öğrenilmesi üzerine ilgililere bilgi verilmiş ve konu hakkında tedavisini takip eden Doç. Dr. Şükrü Nail Güner’den bilgi istenmiştir. Meram Tıp Fakültesinden gelen bilgilerde de hastanın kesinlikle kemik iliği nakli olmasına gerek olmadığı, sadece çocuğa ‘süt çocuğu geçici hipogamaglobiline’ teşhisi konulduğu öğrenilmiştir. Bu hastalık teşhisi konulan hastalarda kısa süreli bağışıklık tedavisi uygulanmasının yeterli olacağını ifade eden Doç. Dr. Güner, çocuğun bazı kan değerlerinde düşüklük olduğu için tedavisinin bu doğrultuda planlandığını tarafımıza iletmiştir. Annenin elinde çocuğunun kemik iliği nakli olması gerektiğini gösteren hiçbir belge de zaten bulunmamaktadır. Hasta Muhammet Emin Dinler’in 15.12.2017 tarihi itibari ile Meram Tıp Fakültesinde tedavi altında olduğu, hastanın kesinlikle kemik iliği nakli olmasına gerek bulunmadığı tespit edilmiştir. Hastanın kan değerlerinde ortaya çıkan düşük değerlere yönelik olarak tedavisinin planlandığı ve yapılan işlemler için hastadan hiçbir şekilde ücret talep edilmediği de tarafımıza bildirilmiştir. Tüm bunların yanı sıra Ereğli Kaymakamlığından da annenin yardım talebinde bulunduğu fakat yetkililerin çocuğun rahatsızlığına ait raporu getirmesi durumunda yardımcı olacaklarını belirtmeleri üzerine anne Dinler’in herhangi bir belge veremediği öğrenilmiştir. Ereğli Kaymakamlığının da bunun üzerine yardım kampanyası başlatmak için açtırdığı hesap numarasını dondurduğu tarafımıza bildirilmiştir" denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Sarıkamış şehitleri için eksi 10 derecede saygı nöbeti Sarıkamış Harekatı’nın 111’inci anma etkinlikleri kapsamında Allahuekber Dağları’nda donarak şehit olan binlerce Mehmetçiğin anısına öğrenciler sıfırın altında 10 derece soğukta temsili saygı nöbeti tuttu. Etkinlik, Kafkas Üniversitesi Sarıkamış Meslek Yüksek Okulu önünde başladı. Okul önünde toplanan öğrenciler ve protokol üyeleri, ellerinde Türk bayraklarıyla yaklaşık 4 kilometre yürüyerek Alisofu Şehitlik Anıtı’na geldi. Buradaki program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. O dönemde yaşanılan zorlukları hissetmek adına asker kıyafeti giyen öğrenciler, değişimli olarak Alisofu Şehitlik Anıtı’nda temsili saygı nöbeti tutarak nöbet değişimi gerçekleştirdi. Kuran-ı Kerim tilaveti ve duaların ardından program sona erdi. Programın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Kars Valisi Ziya Polat, "Ecdadın, atalarımızın izinde, onların iman dolu yüreklerine vatan, millet sevdasıyla Allahuekber Dağları’nda şahadet şerbeti içmesinin 111’inci yılındayız. Öncelikle tüm şehitlerimizi, bütün ecdadımızı rahmetle, minnetle anıyoruz. Kardan kefen giyen atalarımızı, büyüklerimizi bu imanı, inancı gençlerimize aktarmak için bugün 22 Aralık’ta genç kardeşlerimiz, hemşehrilerimiz, STK’larımız, kurum kuruluşlarımız, saygı nöbeti yürüyüşümüzü devraldık. Genç kardeşlerimizle saygı nöbetine başladık. Tabii bu dağlar, Allahuekber Dağları on binlerce yiğidin iman dolu, inanç dolu, devlet, millet için düşmandan çok soğukla mücadelesinin hüzün hikayesinin yazıldığı topraklar. Bu devlet, bu millet için şehit olan şehadet şerbeti içmek için yola çıkan tüm şehitlerimize rahmet, minnet, saygılar diliyoruz" dedi. Polat, "Bugün nöbeti devralan genç kardeşlerimiz aynı kalple, aynı akılla bu iman, bu inançla yürüdüler ve yürüyecekler. Bu devlete hizmet etmek, bu millete hizmet etmek için gerektiğinde de canımızı seve seve feda etmek için yürüyoruz. Nöbeti tutuyoruz, nöbeti devralıyoruz. Sarıkamış şehitlerimizi anma programı 3-4 Ocak’ta bu topraklarda olacak. Tüm hemşehrilerimizi anma töreni programımıza davet ediyoruz. Birlikte dağlarda aynı soğuğu hissediyoruz. Belki aynı soğuk olmayabilir ama bu imanla, bu inançla, bu düşünceyle bu yollarla şehitlerimizin izinde yürümek için tüm hemşehrilerimizi, tüm insanlarımızı, Türk milletimizi buraya davet ediyoruz" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından program sona erdi. Programa, Vali Ziya Polat, Kars Belediye Başkanı Prof. Dr. Ötüken Senger, Sarıkamış Kaymakamı Enis Aslantatar, Sarıkamış Belediye Başkanı Serdar Kılıç, AK Parti Kars İl Başkanı Muammer Sancar, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Tolga Adıgüzel, Kızılay Kars Şube Başkanı Kübra Hüryurt, daire amirleri, STK temsilcileri ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Ankara AK Parti Milletvekili Ensarioğlu: "Söz konusu açıklamalarım, Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, "Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" dedi. Ensarioğlu, bir yabancı yayın kuruluşuna verdiği röportajla ilgili yazılı açıklama yaptı. Ensarioğlu şunları kaydetti: "Yabancı bir yayın kuruluşuna Terörsüz Türkiye süreci ve Meclis Komisyon çalışmalarıyla alakalı verdiğim bir mülakatta, sürece dair yaptığım değerlendirme sonunda, sunucunun ısrarlı Suriye politikası konusunda, sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan’ın politikalarında çelişkiler olduğuna dair verdiğim cevapta, böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. Sözlerimin sonunda partimizin ve hükümetimizin politikalarını belirleyen iradenin sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi olduğunu, buna karşı bir irade ortaya koyanın ya görevi bırakması gerekir, ya da görevden alınır şeklindeki ifademin amacı ve maksadı gayet net olduğu halde üç gündür, bağlamı ve maksadı dışında, bazı art niyetli çevrelerin çeşitli sosyal medya mecralarında çarpıtarak yorumladıklarını üzüntüyle müşahede ettim. Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi."