YEREL HABERLER - 21 Nisan 2017 Cuma 22:01

Domaniç’e tarih ve medeniyet gezisi

A
A
A
Domaniç’e tarih ve medeniyet gezisi

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından gençleri tarih ve medeniyet mirasıyla buluşturmak ve onlara tarih bilinci kazandırmak amacıyla düzenlenen ‘Kuruluştan Çanakkale’ye Tarih ve Medeniyet Gezisi’ Kütahya’nın Domaniç ilçesinden başladı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından gençleri tarih ve medeniyet mirasıyla buluşturmak ve onlara tarih bilinci kazandırmak amacıyla düzenlenen ‘Kuruluştan Çanakkale’ye Tarih ve Medeniyet Gezisi’ Kütahya’nın Domaniç ilçesinden başladı.


81 ilden bin öğrenci Domaniç ziyareti kapsamında ilk olarak Süleyman Şah’ın eşi, Ertuğrul Gazi’nin annesi ve Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin nenesi Hayme Ana’nın kabrini ziyaret etti.


‘Kuruluştan Çanakkale’ye Tarih ve Medeniyet Gezisi’ açılış programı Kütahya Domaniç Hayme Ana Göç Şenlikleri Alanı’nda gerçekleştirildi.


Programa Kütahya Valisi Ahmet H. Nayir, ANKA Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Çelik, Domaniç Kaymakamı Bünyamin Karaloğlu, Domaniç Belediye Başkanı Sahvet Ertürk, Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürü Feyzullah Gayret, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Sadık Ölçen, bazı daire müdürleri ile 81 ilden bin öğrenci katıldı.


Törenin açılış konuşmasını yapan Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürü Feyzullah Gayret, “Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim ve Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen kurumumuz yurtlarında barınan öğrencilerimizi tarih ve medeniyet mirasımızla buluşturmak, onlara tarih bilincini kazandırmak yurdumuzun değişik yerlerinden gelen öğrencilerimizi kaynaştırmak birlik ve beraberliğimizi ve Çanakkale ruhunu canlı tutabilmek için 81 İlden gelen öğrencilerimizin katılımı ile gerçekleşen ‘Kuruluştan Çanakkale’ye Tarih ve Medeniyet Gezisi’ ilk durağı olan Hayme Ana tören alanına hoş geldiniz. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş yeri olan Domaniç İlçesi tarihi ve doğası ile sizlere tatlı hatıralar bırakacağına ümit ediyoruz” dedi.


Kütahya’nın kuruluşun ve kurtuluşun şehri olduğunu belirten Vali Ahmet H. Nayir, “Sizleri Güzel Kütahya’mız da, Domaniç’imizde ağırlamanın beraber olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Kütahya’mız Domaniç’i ile Osmanlı’nın kuruluşuna ev sahipliği yapmış, Dumlupınar’ı ile Kurtuluş Savaşı’mızın önemli kısımlarına şahitlik yapmış, güzel ilimiz. Ne güzel ki Kredi Yurtlar Kurumumuz sizlere bir ev sahipliği yaparak ailenizden emanet olarak aldığı sizleri tarih iklimi içerisinde bir geziye katmış ve aynı atmosferi birlikte yaşıyoruz. Tarih insanlığın ortak hafızası, milletlerin hafızası. Dolayısıyla coğrafyaya yansımış bir ruhu var. Eğer o coğrafya içerisinde bulunduğumuzda o tarihi öğreniyorsak, biz o tarihin ruhunu da hissetmiş oluyoruz. Yalnızca kitaplarda bunu anlamak mümkün olmuyor. Olayların yaşandığı, önemli devirlerin geçtiği coğrafyayı da görmek sizler için bir ayrıcalık oluşturacaktır” diye konuştu.



"Hafızalarını kaybetmiş milletler bir topluluk haline gelirler"



Hafızasını kaybeden milletlerin geleceğinin olmayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Çelik, “Hafıza bir insanın neyiyse tarih de bir milletin o noktasıdır. Hafızasını kaybeden bir insanın geleceği yoksa hafızasını kaybeden milletlerin de geleceği yoktur. Bu nedenle hafızalarını kaybetmiş milletler bir topluluk haline gelirler ve bir müddet sonra erimeye uğrarlar. Maalesef son yüz yılımız bizim felaket yüzyılımızdır. Bütün dünya bir anda üzerimize yüklendi. Yüz sene önce 4-5 yıl içerisinde koca bir imparatorluk bizim avuçlarımızın içerisinde kaydı gitti. O 4-5 yıl içerisinde beş milyon insan kaybettik” dedi.


Açılış programı Kütahya Evliya Çelebi Mehter Takımı ile Kütahya Germiyan Geleneksel Türk Okçuluğu ekibinin gösterileriyle sona erdi.


81 ilden bin öğrenci “Kuruluş’tan Çanakkale’ye Tarih ve Medeniyet Gezisi” adı altında Kütahya’nın ardından Bilecik, Bursa ve Çanakkale’yi gezecek.


Vali Ahmet H. Nayir ile ANKA Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Çelik, Domaniç Kaymakamı Bünyamin Karaloğlu, Domaniç Belediye Başkanı Sahvet Ertürk Hayme Ana Türbesini ziyaret edip dua etti. (EFE)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da "sineksiz yaz" için ekipler hem sahada hem eğitimde Antalya Büyükşehir Belediyesi, yıl boyu bin 600 personelle haşere ve sinekle mücadele çalışmalarını aralıksız yürütürken, uygulamaların daha verimli olması için 19 ilçede vektörel mücadele eden personele yönelik eğitimler veriyor. Eğitimde konuşan Prof. Dr. Hüseyin Çetin, iklim değişikliğinin etkisiyle daha önce Türkiye’de bulunmayan yeni ve istilacı sinek türlerinin görülmeye başlandığını söyledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi halkın sineksiz bir yaz geçirmesi, vektörel mücadele çalışmalarını yaz-kış demeden aralıksız sürdürüyor. Bin 600 personel, 195 araç ve yüzlerce ekipmanla yılın 12 ayı aralıksız hizmet veriliyor. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü tarafından halk sağlığını ve çevre sağlığını korumak adına gerçekleştirilen ilaçlama çalışmalarında görev alan uygulayıcı personele yönelik düzenli olarak vektörle mücadele eğitimleri düzenleniyor. Bu kapsamda Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin tarafından Manavgat, Serik, Akseki ve İbradı’da görev yapan 400 personele vektörlerin larva ve erginleri ile mücadele yöntemleri, güncel teknolojik yenilikler ve oluşan uygulama yöntemleri ile biyosidal ürünler hakkında bilgi aktarıldı. En büyük ekip Antalya’da Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı Şube Müdürü Mesut Çınar, vatandaşların rahat bir yaz geçirmesi için bin 600 kişilik mücadele ordusu ile karada ve suda gece-gündüz çalışma yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Bin 600 personel, 195 araç ve yüzlerce ekipmanla yılın 12 ayı aralıksız mücadele ediyoruz. Belediyeler arasında nüfusumuza göre en büyük ekibe sahibiz. Ekiplerimizin uygulamalarını daha verimli ve bilinçli yapabilmeleri için bilimsel ve akademik eğitimlerimize düzenli olarak devam ediyoruz. Eğitimde ekiplere kullandıkları ilaçları, nerelere uygulama yapmaları gerektiğini, mücadele yöntemleri ve güncellenen uygulamaları anlatıyoruz. Vatandaşlarımızım içi rahat olsun. Huzurlu ve sağlıklı bir yaz için aralıksız çalışmalarımız sürüyor.” "İstilacı sinek türleri ülkemizde" Manavgat Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen eğitimde son yıllarda Türkiye’de iklim değişikliğinin etkisini bariz bir şekilde görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Hüseyin Çetin, yağış rejiminde aşırı bir bozukluk olduğunu kaydetti. Çetin, “Son 90 yılın en sıcak Mart ve Nisan ayını yaşıyoruz. Bunun sonucu haşereler için üreme sebebi oluyor. Vektör kaynaklı hastalıklar ve farklı böcek türleri çıkmaya başladı. Ülkemizde de istilacı sivrisinek türlerini görüyoruz. Bu sineklerin de bölgemizde görülmemesi ve yayılmaması için yoğun bir çalışma yürütüyoruz” dedi. Yağış ve sıcaklık Türkiye’de 65 farklı sinek, Antalya’da da yaklaşık 20 farklı sinek türünün olduğunu kaydeden Çetin, “Değişen yağış rejimi ve sıcakların artmasıyla Türkiye’de görülmeyen türler ülkemize sıçradı. İzmir, Trakya ve Marmara gibi bölgelerde görülmeye başlayıp Muğla’ya kadar ulaştı. Buna tedbir olarak Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversite tarafından düzenli taramalar yapılıyor ve kullanılan ilaçların düzenli testleri yapılıyor” ifadelerini kullandı. "Çevrede su birikintisi bırakılmamalı" Sivrisinek, karasinek gibi haşerelerle mücadelede özellikle konut ve bahçelerin etrafında su birikebilecek kapların düzenli olarak boşaltılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Çetin, ‘Vatandaşlarımızın koymuş oldukları boş kaplara dolan yağmur suyuyla beraber sivrisinek ve haşereler buralara yumurtluyor. Sonrasında kontrolsüz uçkun meydana geliyor. Ayrıca sahipsiz hayvanlara aşırı yem dökülmemeli, çünkü çevredeki fare ve sıçan gibi kemirgenler bunlardan besleniyor” ifadelerine yer verdi.
Kastamonu Devlet desteği ile kuruldu: Kadınlar modern serada üretime başladı Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde Kaymakamlık tarafından Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle kurulan serada kadın kooperatiflerine üye kadınlar üretime başladı. Serada üretilen ürünler kadınların ekonomik kazanç elde etmelerini sağlayacak. Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde, İnebolu Kaymakamlığı ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) iş birliğinde yürütülen “Serada Üreten Kadınlar” projesinde desteklenen kadın kooperatiflerine üye kadınlar, serada ekim yaptı. İnebolu Kaymakamlığı tarafından ilçede kurulumu gerçekleştirilen seralarda günlerde çilek fidesi dikildi. Akabinde kadın kooperatiflerine üye kadınlar, topraklı alanda da domates, fasulye, biber ve salatalık fidesini toprakla buluşturdu. Yetiştirilecek ürünlerin satışından elde edilecek gelirle, kadınların ekonomik gelir elde etmesi sağlanacak. Aynı zamanda verilecek modern tarım eğitimleri ile ilçedeki çiftçilerin üretim kapasitesini artırması sağlanacak. İnebolu Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar, Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu ile İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hülya Karaaslan, serada fide dikimi yapan kadınları ziyaret etti. Ziyarette kadınlarla bir süre sohbet eden Kaymakam Baycar, İnebolu’da üretim yapmak isteyen her kadını eğiterek üretime kazandırmayı hedeflediklerini söyledi. "Tarıma elverişli arazinin az olması seraya olan rağbeti artırıyor" Proje çerçevesinde ilk aşamada yaklaşık 2 dönümlük bir seranın kurulduğunu söyleyen Kaymakam Baycar, “İnebolu, Kastamonu’da sera potansiyeli en fazla olan ilçemizdir. İnebolu, 650’ye yakın sera ile iştigal eden ve 115 bin metrekare sera alanımız buluyor. Kastamonu’nun tarıma elverişli arazisinin az olması seraya olan rağbeti artırıyor. Çünkü başka hububat noktasında herhangi bir tarım yapacak alan kıtlığımız var. Dolayısıyla da serada da ciddi bir verimlilik var. Vatandaşlarımızın geleneksel olarak böyle bir eğilimi var ve serada pazarlama sıkıntısı yaşanmıyor. Gerekse İnebolu’da köylü pazarında gerekse yerel marketlerde gerek ise İstanbul’daki İnebolu pazarında satışları çok kolay oluyor” dedi. "Bu seramızı 2 milyon 500 bin liraya mal ettik" KUZKA’nın destekleriyle İnebolu’da sera kurulumunu tamamladıklarını söyleyen Kaymakam Baycar, “Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen İnebolu Seracılık Projemizin son aşamasına geldik. İnebolu’da kurduğumuz kadın kooperatiflerimizle birlikte topraklı kesimdeki üretimde bugün son aşamasını da gerçekleştirdik. Topraklı kesime biber, domates, salatalık ve fasulye ekimlerimizi yaptık. Kadın kooperatifindeki üyelerimizle birlikte bu ekimleri gerçekleştirdik. Bundan yaklaşık 2 hafta öncesinde de topraksız kesime çileklerimizi ekmiştik. Çileklerimiz şu anda çiçek açtılar. İnşallah iki veya üç hafta içerisinde artık çilek toplama aşamasına geleceğiz. Artık iki yılın burada emekleri bulunuyor. Bu seramızı 2 milyon 500 bin liraya mal ettik. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın ve Sayın Valimizin Özel İdare’den destekleriyle bu seranın kuruluşunu gerçekleştirdik. Bugünkü bütçe ile 67-70 milyon liraya yapacağımız bir tesis var. Buradaki amacımız modern tesis yöntemlerini kullanmak. Toprak analizi olmak üzere, modern sulama, gübreleme yöntemlerini İnebolulu çiftçilerimize rehberlik niteliğinde bir uygulama kazandırıp, uygulama tarım serası alanına dönüştürmek. Çiftçilerimize aynı zamanda eğitim de veriyoruz. Burada da pratik eğitimi de gerçekleştireceğiz. Tarım Müdürlüğümüzden ziraat mühendislerimiz yaklaşık 2 aydır teorik eğitimler veriyorlar. Uygulamalı seracılık eğitimini de başlatacağız” diye konuştu. "Kadınların ekonomik değer elde etmelerini hedefliyoruz" "Tarım İnebolu" adı altında bir marka oluşturmak için çalışma başlattıklarını ifade eden Kaymakam Baycar, "Aynı zamanda Tarım İnebolu diye bir marka oluşturuyoruz. Pazarlama stratejilerini de belirleyip kadınların biraz daha ekonomik değer elde etmelerini hedefliyoruz. Buradaki konteynerlerde paketleme makineleri de olacak. Bu şekilde hem İnebolu pazarında hem de İstanbul’daki köy pazarında satışını sağlayacağız. Kadın kooperatiflerimize ve ilçemize seramızın hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.