TEKNOLOJİ - 28 Şubat 2021 Pazar 10:32

Bakan Varank: “Türkiye bir uzay ülkesi, ülkemizde uzay alanında gelişmiş çok önemli kabiliyetler var”

A
A
A
Bakan Varank: “Türkiye bir uzay ülkesi, ülkemizde uzay alanında gelişmiş çok önemli kabiliyetler var”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Türkiye bir uzay ülkesi, ülkemizde uzay alanında gelişmiş çok önemli kabiliyetler var. Biz de Türkiye Uzay Ajansı'nın hazırladığı Milli Uzay Programı ile bu kabiliyetleri bir araya getirerek tam bir koordinasyon içerisinde önemli hedefler belirledik” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Milli Uzay Programı çalışmaları kapsamında milli ve özgün hibrit roket motorları üreten Delta V’nin İstanbul’daki tesisinde bir toplantı yaptı. Toplantıya Bakan Varank’ın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (UZAY) Müdürü Mesut Gökten ve Delta V Uzay Teknolojileri Genel Müdürü Arif Karabeyoğlu katıldı. Toplantıda Delta V’nin yürüttüğü faaliyetler hakkında Varank’a bilgi verilirken, 2023 yılında Ay’a sert iniş yapması planlanan insansız uzay aracının mevcut kavramsal tasarımı ile teknik özellikleri ele alındı. Toplantı sonrasında Delta V’nin Pendik’teki tesisinde incelemelerde bulunan Varank’a toplantı katılımcılarının yanı sıra BAYKAR Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar ile Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin de eşlik etti. İncelemelerinin ardından açıklamalarda bulunan Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 9 Şubat’ta Türkiye ve dünyaya “Milli Uzay Programı”nı ilan ettiğini anımsattı.

“Türkiye bir uzay ülkesi, ülkemizde uzay alanında gelişmiş çok önemli kabiliyetler var”

Milli Uzay Programı ile Türkiye’yi uzay ligine taşımayı ve gelişen uzay ekonomisinden alınan payı artırmayı hedeflediklerini söyleyen Bakan Varank, “Türkiye bir uzay ülkesi, ülkemizde uzay alanında gelişmiş çok önemli kabiliyetler var. Biz de Türkiye Uzay Ajansı'nın hazırladığı Milli Uzay Programı ile bu kabiliyetleri bir araya getirerek tam bir koordinasyon içerisinde önemli hedefler belirledik” diye konuştu.
Bakan Varank, bu hedeflerin başında Ay misyonunun geldiğine işaret ederek, “Ay misyonunda 2023 ve 2028 yıllarında iki aşamalı bir hedefimiz var. 2023’te ilk kez kendi milli ve özgün teknolojilerimizi kullanarak Ay ile teması gerçekleştirmek istiyoruz. Misyonumuzun ilk ayağında Ay’a bir sert iniş gerçekleştireceğiz. Burada öncelikle Dünya yörüngesine çıkaracak ilk fırlatmayı uluslararası iş birlikleriyle yapacağız ama Dünya yörüngesinde kendi milli ve özgün roketimizi ateşleyerek uzay aracımızı Ay ile buluşturacağız” dedi.

Bakan Varank: “Türkiye bir uzay ülkesi, ülkemizde uzay alanında gelişmiş çok önemli kabiliyetler var”

“Ay yıldızlı al bayrağımızı inşallah Ay’a göndermeyi düşünüyoruz”

Ay misyonunun en önemli ayaklarından biri olan milli ve özgün hibrit motor teknolojisini Delta V’nin geliştirdiğini ifade eden Varank, firmanın 2016’da kurulduğunu ve 2017’den beri uzaya erişimle ilgili çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Bakan Varank, bu yaz firmanın uzay sınırını aşacak roketini ateşleyeceğini ifade ederek, şöyle devam etti:

“Biz burada Delta V’den özellikle Ay misyonunda uzayda kendi ateşlememizi yapacak motorları geliştirmelerini bekliyoruz. Bu manada da TÜBİTAK UZAY ve Delta V’yi bir araya getirdik. Zaten birkaç aydır çalışmalarına başlamışlardı. Bu tesislerde şirketimizin kabiliyetlerini dinledik. Ay misyonu ile ilgili kritik bir toplantı gerçekleştirdik. Bütün taraflarla beraber adeta bir ön tasarım toplantısı yaptık ve Delta V’nin özellikle dünyada yeni gelişen hibrit roket teknolojilerinde nerede bulunduğunu, önümüzdeki dönem planlamalarını kendilerinden dinledik. İnşallah Milli Uzay Programı’mızın en önemli misyonu olan Ay misyonunun da ilk aşamasını 2023’te başarıyla tamamlayarak, Ay ile ilk teması kendi milli ve özgün roketimizi ateşleyerek, kendi milli ve özgün uzay aracımızla başarmak istiyoruz ve ay yıldızlı al bayrağımızı inşallah Ay’a göndermeyi düşünüyoruz.”

“Bu eleştirileri yapanlar hem devletin işleyişinden hem de bu projeler nasıl yapılıyor bundan bihaberler”

Milli Uzay Programı’nın ilan edilmesinin ardından Türkiye Uzay Ajansı'nın (TUA) bütçesine ilişkin eleştiriler yapıldığını anımsatan Varank, “Bu eleştirileri yapanlar hem devletin işleyişinden hem de bu projeler nasıl yapılıyor bundan bihaberler” dedi.

Varank, TUA’nın bütçesinin kendi teşkilat yapısı ve operasyonel ihtiyaçlarıyla ilgili olduğunu vurgulayarak, “Bunun yanında başka kaynaklardan da halihazırda özellikle Ar-Ge anlamında bir bütçe diğer kurumlardan aktarılıyor. Bunun yanında bu projeyi gerçekleştirecek firmalarımızın yani Delta V’nin ya da TÜBİTAK UZAY’ın zaten kendi projeleri, yetişmiş insan kaynağı var” diye konuştu.
Ay misyonu ile ilgili projenin de bütçesini oluşturacaklarını ve firmalara kullandıracaklarını dile getiren Varank, “TUA’nın başka bütçe kaynakları da bulunuyor. Şu anda İMECE uydusunun TÜBİTAK UZAY üretimini yapıyor, 70 milyon doların üstünde bir proje. Bunun yanında Türksat 6A haberleşme uydusu projesini yine TÜBİTAK UZAY yürütüyor, 200 milyon doların üzerinde bir bütçesi var. Dolayısıyla bizim burada bir bütçe sıkıntımız yok. Bir proje bütçesiyle, bir Ar-Ge bütçesiyle kurumun kendi günlük ihtiyaçlarıyla ilgili bütçesini karıştırmamak lazım” dedi.

Bakan Varank: “Türkiye bir uzay ülkesi, ülkemizde uzay alanında gelişmiş çok önemli kabiliyetler var”

Ay misyonu iki ana hedeften oluşuyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan Milli Uzay Programı’nda Ay misyonu iki ana hedeften oluşuyor. Misyonun ilk hedefi, insansız bir roketin 2023’te yakın Dünya yörüngesinden Ay’a ulaşarak sert iniş gerçekleştirmesi. Bu görev için milli imkanlar ile tasarlanan uzay aracında milli ve özgün hibrit roket motoru kullanacak. Uzay aracının Dünya’dan yakın Dünya yörüngesine fırlatılması, uluslararası iş birliği ile sağlanacak. Ay misyonunun ikinci hedefi de 2028’de yine bir insansız araç ile Ay’a yumuşak iniş yapılması.

Üç grup motor var

Roket motorları, yakıt ve oksitleyicinin depolanma şekline göre üç gruba ayrılıyor. Oksitleyici ve yakıtın katı şekilde depolandığı sistemler katı yakıtlı roket motorları, sıvı şekilde depolandığı sistemler, sıvı yakıtlı roket motorları olarak adlandırılıyor. Hibrit roket motorlarında ise oksitleyici ve yakıt farklı fiziksel fazlarda depolanarak hibrit bir sistem elde ediliyor. Delta V Uzay Teknolojileri A.Ş tarafından geliştirilen yeni nesil hibrit roket motorlarında katı yakıt ve sıvı oksitleyici kullanılarak yeni nesil uzay sistemlerinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek özgün roket motorları geliştiriliyor. Hibrit roket motorları, hızla ticarileşen ve maliyetlerin önemli etken haline geldiği uzay sektöründe diğer roket motorlarına kıyasla 10’da 1’e kadar maliyet avantajı sağlıyor. Dünyada pek çok gelişmiş ülke hibrit roket motorları ile yeni nesil sistemler geliştirerek bu alanda öne geçmeyi amaçlıyor.

Utku Şimşek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.