POLİTİKA - 11 Kasım 2021 Perşembe 23:59

2022 bütçe görüşmeleri

A
A
A
2022 bütçe görüşmeleri

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, HDP’li Gergerlioğlu’nun iddialarına ilişkin, “Bakanlığımızda zaman zaman yaptığımız atamaları başka yerlere çeken bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu soruyu soran Ömer Faruk Gergerlioğlu'na önce şunu söylemek isterim. Sırtını vesayete, cuntaya, mafyaya, FETÖ’ye, PKK’ya dayayıp, millete parmak sallama dönemi bitmiştir, efendilik yapma dönemi bitmiştir. Bunu da AK Parti bitirmiştir” dedi.

2022 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2020 Kesin Hesap kanun Teklifi görüşmeleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri ile devam etti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum milletvekillerinin sorularını cevapladı.

“Partinizin başkanları tarafından yönetilen şehirlere bir bakın, kafanızı çevirip nereye baksanız orada bizim projemizi, bir mührümüzü göreceksiniz”

Bakan Kurum, belediyeler konusunda ayrımcılık yapıldığı iddialarına ilişkin, “Hiçbir siyasi ayrım gözetmeden, o hangi belediye, bu hangi belediye bakmadan şehirlerimizin geleceğini ilgilendiren sayısı on binleri bulan projelerimizi başlattık. Hamdolsun önemli bir kısmını da tamamladık. Bir kısım projelerimizin çalışmaları ise devam ediyor. Benim iddia sahiplerinden ricam şudur; belediye başkanlarınızla bir konuşun. Partinizin başkanları tarafından yönetilen şehirlere bir bakın. Kafanızı çevirip nereye baksanız orada bizim projemizi, bir mührümüzü göreceksiniz, AK Parti mührünü göreceksiniz. Bir kere, 2002 yılından sonra yaptığımız reformlarla yerel yönetimlerimizin yetki alanlarını siz değil, biz genişlettik. Gelirlerini siz değil, biz artırdık. 2014 yılında 30 büyükşehir belediyesine aktarılan pay yüzde 5’ten yüzde 6’ya, büyükşehir ilçe belediyelerine aktarılan pay ise yüzde 2,5’tan yüzde 4,5’e biz çıkardık” ifadelerini kullandı.

“Bizim tek bir derdimiz var, o da milletimize hizmet etmek”

Kurum, kentsel dönüşüme ilişkin olarak, “Sadece bu yılın ilk 9 ayında yerel yönetimlere aktarılan miktar 94.4 milyar lira oldu. Bugün sizin partiniz tarafından yönetilen İzmir’de tarihinin en büyük kentsel dönüşümünü biz başlattık. Antalya’dan İstanbul’a, Ankara’dan Adana’ya, Sinop’tan Tunceli’ye, Muğla’ya muhalefet partilerinin yönetiminde olan tüm illerde on milyarlarca liralık yatırımlar yapıyoruz. Bizim tek bir derdimiz var, o da milletimize hizmet etmek. 84 milyon vatandaşımıza hiçbir ayrım yapmadan, hak ettiği şartlarda yaşam alanları sunmaktır” şeklinde konuştu.

“İzmir’de başlattığınız bir tane kentsel dönüşüm çalışması var mı, söyler misiniz?”

İzmir’de yapılan çalışmalarla ilgili Bakan Kurum, “Bir kere, Gazi Mustafa Kemal’in ‘mağrur İzmir’ini’ 25 yılda, ‘mağdur İzmir’ yapan sizsiniz. Bana İzmir’de 25 yıldır ne yaptınız söyler misiniz? Başlattığınız bir tane kentsel dönüşüm çalışması var mı, söyler misiniz? İzmir’de bir deprem oldu. Hepimiz İzmir’e koştuk. Güzel İzmir’imizde vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için devletin tüm kurumlarıyla seferber olduk. Depremin merkezi Bayraklı’da gitmediğimiz sokak, ziyaret etmediğimiz ev kalmadı” diye konuştu.

Bakan Kurum, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun iddialarına ilişkin, “Bakanlığımızda zaman zaman yaptığımız atamaları başka yerlere çeken bir anlayışla karşı karşıyayız. Bir kere bu soruyu soran Ömer Faruk Gergerlioğlu'na, önce şunu söylemek isterim. Sırtını vesayete, cuntaya, mafyaya, FETÖ’ye, PKK’ya dayayıp, millete parmak sallama dönemi bitmiştir, efendilik yapma dönemi bitmiştir. Bunu da AK Parti bitirmiştir. Kimse, arkadaşlarımız hakkında mesnedi olmayan iddialarda bulunmasın. Bunu söyleyen önce kendine bakacak, şu anda iş tuttuğu kökü dışarda, kendi içeride arkadaşlarına, birlikte yol yürüdüklerine, iş tuttukları ABD’deki FETÖ trollerine bakacak” dedi.

Bakan Kurum’un sözlerinden sonra HDP milletvekilleri Kurum’a tepki gösterdi. AK Parti milletvekilleri de HDP milletvekillerine tepki gösterdi. Bakan Kurum ile HDP milletvekilleri arasında da tartışma çıktı. Bunun üzerine Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz oturuma ara verdi.

“Kanal İstanbul, boğazımızın özgürlük projesidir”

Aranın ardından konuşmasına devam eden Bakan Kurum, Kanal İstanbul ile ilgili olarak, “Kanal İstanbul’u kime sordunuz diyenlere cevabımız şu; milletimize sorduk. Kanal İstanbul, Cumhurbaşkanımızın milletinin onayına sunduğu, milletin de onay verdiği büyük bir projedir. Kanal İstanbul, boğazımızın özgürlük projesidir. Yüzde 52’si yeşil alanlardan oluşan Türkiye’nin en çevreci şehircilik projesidir. Yapacağımız rezerv konutlarla İstanbul’u depreme hazırlayan büyük bir dönüşüm projesidir. Sayın vekil bilim insanlarının olumsuz görüşleri var dedi. Şu bilim insanlarını bile ayıran, ayrıştıran aklı artık terk edin. Biz, Kanal İstanbul’da Cumhuriyet tarihinin en geniş katılımlı, en şeffaf ÇED sürecini yürüttük. ÇED Raporunu, 200 bilim insanımızın katkılarıyla hazırladık. Deniz araştırmaları yaptık. Dalga, taşkın, su kalitesi, yeraltı suyu, deprem ve tsunami modelleme çalışmalarını titizlikle yürüttük. Kanal İstanbul çevresine 1.5 milyon nüfus gelecek yalanlarına hala devam ediyorsunuz. Projenin planlamasını biz yapıyoruz. Bizim böyle bir şeyden haberimiz yok. Hem ÇED’de hem de planlamamızda 500 bin nüfusu geçmiyoruz. Dışarıdan nüfus gelmiyor” ifadelerini kullandı.

“Dünyadan da, Kastamonu’dan hiç haberin yok”

Bakan Kurum, CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı’nın ‘Kastamonu Abana ve Bozkurt ilçelerinde sanayi siteleri ile ilgili hiçbir işlem yapılmadı, bütün esnaf mağdur’ iddialarına cevap verdi. Kurum, “Dünyadan da, Kastamonu’dan hiç haberin yok. Öyle zannediyorum ki, Kastamonu’ya da uzun süredir gitmiyorsun. Kastamonu’da sanayi sitelerimizin sözleşmelerini yaptık. İnşaatlarını başlattık. Yüzde 25’ini tamamladık. Vatandaşlarımıza söz verdiğimiz gibi 4 ay sonra teslim edeceğiz. Buradan davet ediyorum İnşallah açılışını birlikte yapalım” şeklinde konuştu.

“Milletimizi rahatlatan yeşil alanlara, milletin bahçelerine nasıl karşı çıkar, anlamak hakikaten mümkün değil”
Millet Bahçeleri’ne ilişkin Bakan Kurum, “TOKİ’nin millet bahçesi yapmasından, yeşil alan üretmesinden neden rahatsızsınız. TOKİ bugün dünyada hiçbir ülkenin yapamadığını yapmış, büyük çoğunluğu dar gelirli olan bir milyon 100 bin insanımıza, bir milyon 100 bin ailemize ev sunmuş, işyeri sunmuş. Durmamış okullar yapmış, 19 üniversite yapmış, devletin en gözde kamu binalarını yapmış. Yetmemiş, yüzlerce park yapmış, cami, kreş, ticaret merkezi, oyun alanı yapmış. İçeriye sığmamış, gitmiş yurt dışında binlerce konut yapmış, Arnavutluk’ta deprem olmuş, kardeşlerimizin yardımına koşmuş, Endonezya’da tsunami olmuş, deprem olmuş koşmuş konut yapmış, okul yapmış, yurt yapmış. Bugün TOKİ’miz; bu ülkenin en çok yeşil alan, en çok insan merkezli sosyal donatı üreten kurumudur. TOKİ karınca gibi çalışmış. Dün planlı kentleşme lazım dendi, gitti planlarını yaptı. Konut seferberliği dendi, gitti milyon konut üretti. Şimdi vazifesi yatay mimari esaslı, zengin imkânlara sahip, yeşilin içinde bir proje mantığıyla, hem sosyal konutlarını yapmak, hem de Türkiye’nin 81 iline millet bahçesi kazandırmak, sosyal konut üretmektir. Her fırsatta, çevreci, doğasever olduğunu dile getiren bir insan; nasıl olur da tam 30 milyon insanın yürüme mesafesinde olan, spor alanlarıyla sağlık sunan, yeşil alanlarıyla oksijen sunan, aktivite alanlarıyla milletimizi rahatlatan yeşil alanlara, milletin bahçelerine nasıl karşı çıkar? Anlamak hakikaten mümkün değil” diye konuştu.

“Özellikle HDP, millete faydası olan, doğamıza faydası olan, çevremizi koruyucu hiçbir adımın içerisinde olmadı, olamaz”
“Özellikle HDP, millete faydası olan, doğamıza faydası olan, çevremizi koruyucu hiçbir adımın içerisinde olmadı, olamaz” diyen Kurum şöyle konuştu:
“Biz en azından icraat anlamında, belediyeleri yönettikleri dönemde tek bir doğru, güzel, çevreci adımın atıldığını görmedik. Diyarbakır’a döktükleri betonu gördük, belediye kasasında olması gerekirken, milletin cebinde olması gerekirken, belediye kaynaklarının terör örgütlerine nasıl peşkeş çekildiğini gördük. Milletimize de açıkladık. Siz de o süreci çok iyi bilirsiniz. O rantçı ifadelerini de aynen iade ediyorum. Kimin rantçı, kimin yağmacı, kimin talancı, kimin tahribatçı olduğunu milletimiz çok iyi biliyor.”

“Kendisi yalan ifadelerini söylemeye devam ediyor. Bana yalan söylüyor diyor”
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na AK Parti milletvekilleri Kurum’a yönelik olarak ‘çemkirmeye gelmedi’ sözlerine tepki gösterdi. Bakan Kurum, “Ömer Faruk Gergerlioğlu kendisi çemkiriyordur. Kendisi yalan ifadelerini söylemeye devam ediyor. Bana yalan söylüyor diyor. Sözlerimin arkasındayım. Kendisi gelecek, Twitter’dan, Facebook’tan duyduklarıyla, efendim evraklarıyla, gelip burada bize hesap sormaya kalkacak, bizde hiçbir şey söylemeyeceğiz. Devletin hakimi, savcısı var, hukuk düzeni var. Hukuk düzeninde yapılması gerekenler yapılır. Bizde verecek bir hesabımız varsa, veririz. Sözlerinizi aynen size iade ediyorum” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri 2024 Yılı 1. Bölge ASKOM Toplantısı Kayseri’de gerçekleştirildi Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde gerçekleşen 2024 Yılı 1. Bölge Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonu (ASKOM) Toplantısı, Nevşehir ve Niğde İl Sağlık Müdürlükleri’nin katılımıyla gerçekleştirildi. Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimlik Konferans Salonu’nda İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan başkanlığında gerçekleşen toplantıya, Niğde İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Bahadır Karaca, Nevşehir İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Hasan Tartar, il sağlık müdürlüklerinin başkan, başkan yardımcıları, Erciyes Tıp Fakültesi Hastaneleri, kamu hastaneleri, il ambulans servisleri ve özel hastane başhekimleri ile ilgili birimlerin personelleri katılım sağladı. Kayseri İl Ambulans Servisi Başhekimi Uzm. Dr. Mehmet Biçer; Niğde İl Ambulans Servisi Başhekimi Dr. Filiz Eroğlu ve Nevşehir İl Ambulans Servisi Başhekimi Dr. Çağrı Serçe’nin sunumları ile başlayan toplantıda, İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan, Niğde İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Bahadır Karaca ve Nevşehir İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Hasan Tatar, yapılan 3’lü oturumla değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına katılımcılara teşekkür ederek başlayan Kayseri İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan; "Periyodik aralıklarla gerçekleştirdiğimiz ASKOM toplantıları vasıtasıyla bölgemizdeki sunulan acil sağlık hizmetlerinin koordinasyonunu sağlamlaştırmak adına yapılabilecek çalışmaları değerlendiriyor hem de sahadan yaşanan aksaklıkların çözümüne yönelik ortak akıl oluşturma fırsatı yakalıyoruz" ifadelerini kullandı.
Manisa Barbaros Şehit Mehmet Savunmaz Ortaokulu Avrupalı öğrencileri ağırladı Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki Barbaros Şehit Mehmet Savunmaz Ortaokulu “No Fault Zone” adlı Okulda Şiddetsiz İletişim konulu Erasmus+ Projesi kapsamında 21-27 Nisan 2024 tarihleri arasında Polonya, İtalya ve İspanya’dan 21 öğretmen ve öğrenci ağırladı. Hafta boyunca çeşitli etkinlikler ve geziler düzenlenen projenin ilk gün karşılama töreninin ardından yabancı misafirler derslere girerek Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş’ı ziyaret etti. 23 Nisan’da okulun Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama etkinliklerine katılan ve okul öğrencileri ile çocuk oyunları oynayan yabancı öğrenciler Manisa’nın önemli yerlerini de gezme fırsatı buldu. 24 Nisan’da gün boyu Şiddetsiz İletişim Eğitimi alan öğrenciler 25 Nisan’da Efes, Meryem Ana ve Şirince Gezisi yaptı. Sertifika töreninin ardından İzmir ve Kemeraltı gezisi yapan Avrupalı öğrenciler Türkiye’yi yakından tanıma fırsatı buldu. Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş da okula yaptığı ziyarette Manisa Mesir etkinlikleri kapsamında öğrencilere mesir macunu ikramı etti. Manisa ve Türkiye’nin tanıtımı açısından çok önemli olan proje, okulun İngilizce Öğretmeni Selin Serter tarafından hazırlandı. Projede görev alan öğretmenlerden Sezgi Koca, Seda Orhan ve Ülkü Gün bir hafta boyunca misafirlere eşlik edip hem Türkiye’yi hem de Manisa’yı tanıttı. Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş ilçeye adını veren Yunus Emre hakkında misafirlere bilgi verdi ve projede emeğin geçenlere teşekkür etti. Okul Müdürü Mehmet Emin Efe, okulun ilk defa Erasmus projesi yaptığını ve bunun çok kıymetli olduğunu belirterek, "Ülkemizi Manisa’mızı en iyi şekilde tanıtmaya gayret ettik ve misafirlerimiz çok memnun ayrılıyorlar. Bu vesile ile emeği geçen başta koordinatörümüz Selin Serter öğretmenimize, görev alan öğretmenlere, Müdür yardımcılarım Ömer Koçak ve Aysel Öztür’e destek ve emeklerinden dolayı teşekkür ederim." dedi.
Bursa Uludağ Ekonomi Zirvesi için ’BTSO Business School’ önerisi Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin, son yıllarda Sapanca’da yapılmasının Bursa’ya haksızlık olduğunu söyleyen Bursa AFSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlker Duran, önümüzdeki yıldan itibaren zirvenin tekrar Bursa’ya dönmesi yönünde çağrıda bulundu. Ekonomi alanında pek çok kurum, kuruluş, uzman isim ve yetkilileri bir araya getiren Uludağ Ekonomi Zirvesi, bu yıl 25-28 Nisan 2024 tarihleri arasında Sakarya’nın Sapanca ilçesinde yapılıyor. Adını Uludağ’dan alan zirvenin son yıllarda Sapanca’da yapılmasının Bursa için prestij kaybı olduğunu ifade eden Bursa Afyonkarahisarlı Sanayici ve İş İnsanları Derneği (Bursa AFSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlker Duran, konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Duran, “Uludağ Ekonomi Zirvesi adını Bursa’mızın Uludağ’ından alıyor ama Sakarya Sapanca’da yapılıyor. Zirve neden asıl ait olduğu yer Uludağ’da yapılmıyor?” sorusunu yöneltti. Son 3 yıldır Sapanca’da yapılan Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin, ait olduğu adrese geri dönmesi gerektiğini belirten Bursa AFSİAD Başkanı İlker Duran, “İş dünyasının dikkatle takip ettiği, ekonomi alanındaki tarafları bir araya getiren Uludağ Ekonomi Zirvesi başladığı 2012’den 2019 yılına kadar adını taşıdığı Uludağ’da yapıldı. Daha sonra tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci nedeniyle 2020’de ertelenen zirve, 2021 yılında ise kasım ve mart aylarında online olarak gerçekleştirilmişti. Sonrasında taşıdığı ‘Uludağ’ ismine rağmen zirve, alınan kararla 2022 yılından itibaren Sakarya’nın Sapanca ilçesinde yapılmaya başlandı. Bu yıl da Uludağ Ekonomi Zirvesi yine ekonomi dünyasını Sapanca’da buluşturuyor. Bizler, Bursa iş dünyası olarak bu tezatlığın düzeltilmesini istiyoruz. Herhangi bir somut gerekçe gösterilmeden Bursa’dan koparılan bu büyük buluşma, tekrar ait olduğu şehre dönmeli. Önümüzdeki yıl Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin, yine Uludağ’da gerçekleştirilmesi adına Bursa AFSİAD olarak, düzenleme komitesine çağrıda bulunuyoruz. Zirve için; Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın Uludağ’daki tarihi Kirazlıyayla Sanatoryum binasını restore ederek şehre kazandırdığı “Bursa Business School” adres olarak değerlendirilebilir. Türkiye’deki tüm oda ve borsaların üst düzey eğitimlerinin verildiği, önemli toplantı ve eğitimlere ev sahipliği yapan Business School, Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne layıkıyla ev sahipliği yapacaktır. Bu konuda tüm Bursa’yı, zirveyi organize eden taraflara çağrıda bulunmaya davet ediyorum. Uludağ Ekonomi Zirvesi ait olduğu şehre geri dönmelidir” ifadelerini kullandı.
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu. “iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz” Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.