GENEL - 03 Mart 2018 Cumartesi 12:29

Başkan Cömertoğlu gündemi değerlendirdi

A
A
A
Başkan Cömertoğlu gündemi değerlendirdi

Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.


Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’nin Afrin bölgesinde sürdürdüğü Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu, “Bugünler düne bakıldığında kolay kazanılmadı. Yarınlarda çok kolay olmayacak. Dolayısıyla bir beka problemi yaşıyoruz” dedi.


Yüz yıllardır Türkiye’nin üzerinde oynanan oyunların farkında olduklarını kaydeden Cömertoğlu, “15 Temmuz hain girişim ile birlikte ortaya çıkan içimizdeki hainlerin hala içimizde barınmak istemleri ve var olma gerçeklerini farkında olarak kendi insanımızı ötekileştirmeden, kamplaşarak karşımızda terörle anılan bir insan yapısı oluşturmadan kazanmanın günüdür bugün. Kavganın günü değildir, tenkitin günü değildir. Tebliğin ve irşatın insanlığın ve erdemin kardeşçe yaşamanın kazandığımız paylaşmanın günüdür. Kürtle kürtün, Türkmenle çerkezin, lazla abazanın, hiç bir kavmin bu coğrafyada kavgası yoktur. Son 200 yıldır bir aklın küresel sermayenin eşliğinde kuşatma modeli ile bütün coğrafyalara özellikle de yaşadığımız Anadolu coğrafyasına dayatılmak istenen algı düzeyin de de her gün yenisi ile örtüştürülüp böl parçala yut yönetimin siyaset tezgahında geçirilerek, seçimlere angaja edilerek, üst aklın kullandığı sloganları ile bölünmek ve parçalanmak istenen bir neslin son temsilcileriyiz” ifadelerine yer verdi.


Yerel yöneticiler olarak halka karşı sorumluluklarının olduğunu da belirten Başkan Cömertoğlu, “Kullandığımız kamu kaynağını bölmek, parçalamak isteyenlere karşı sonuna kadar bölünmemek, parçalanmamak halkımızın emrinde olmak konusunda bir duruş sergilemek için kullandığımızı ifade etmek istiyorum. Millet adına bir duruş sergilememiz lazım.Milletinde devleti adına gelecekteki bekası adına seferber etmesinin günü bugündür diyorum.Bunu niye diyorum; Orta doğuda,Afganistan’da binlerce yıldır kardeşçe yaşayan toplumlar birbirlerine kırdırdılar.Kardeşler karşı karşıya getirildiğinde bir diğerinin mağlubiyeti yoktur."dedi


Yüz başlıkta çalışma


Çalışmalar hakkında da bilgiler veren Cömertoğlu, “Bizler çerden çöpten aş yapan bir bölgedeyiz. Aşımızı yüz başlıkta organik ürün söylemi ile başlatık. Niye başlattık, çünkü kırsalda üretememe problemi var. Özentilere kurban olmuş sağlık, eğitim, işsizlik başta olmak üzere birçok etkenler bölgeden şehre oradan da bir büyük şehre göçüne şahit oluyoruz. Gidenlerin bu kalabalık içerisinde boğulduğunu, yaşama hürriyetini ve özgürlüğünü kaybettiğini görmek istemiyoruz. Biz bunlara inat yerelde bir tutunma modeli geliştirelim bunun adı kırsal da balık tutma modeli. Kırsal da herkesin kendi özünde güçlü olduğu tarafları öne çıkarıp zayıf taraflarını da en az o kadar güçlü kıldığı bir çalışma modeli koymak. İnsanların arzu ettiği kent modelini bu konuda yapacağımız çalışma ile halkı içerisine koyarak geliştirmeliyiz."İfadelerini kullandı


Reyhan’ın markalaşma süreci


Fesleğengillerden bir çeşit olan mor Arapgir reyhanı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Cömertoğlu, Türkiye’de 40’a yakın fesleğen grubunun olduğunu belirterek “Farklı bölgelerde yetişiyor ama Arapgir reyhanının ayırt edici özelliği coğrafi işareti oldu sadece Arapgir’de yetişiyor” şeklinde konuştu. Reyhanın özelliğinden de bahseden Cömertoğlu, “Toksin içermeyen sınırsız içile bilen tek bitki çayı mor reyhandır. Arapgir’de yetişiyor. Bunun ürüne dönüşmesi de İnönü Üniversitesi Gıda Mühendisliği Prof. Dr. Adnan Hayaloğlu tarafından 8 yıldır çalışılan ekip çalışması ile geçen yıl Uluslararası Tıbbi, Aromatik ve Boya Bitkileri Sempozyumunda bu ispatlandı. 8 yıllık akademik çalışma bir broşüre dönüştü, bir kataloga dönüştü. 750 sayfanın üzerindeki bu çalışma analiz değerleri ile birlikte coğrafi işaret belgesini hak etti. Türkiye’de tektir. Ürüne dönüştürmede değince katma değeri yüksek ürünler kategorisinde Tarım Bakanlığı’na Arapgir Belediyesi olarak 4 yıl önce sunduğumuz proje kabul edildi. Ödeneği çıktı, ödenek tamamen İnönü Üniversitesi Gıda Mühendisliğine aktararak bu bilimsel çalışmayı devem ettirmek üzere. Ürünlerimiz hem yerel hem de ulusal marketlerde satışta ve geri dönüşler noktasında çok olumlu tepkiler alıyoruz. Reyhandan ürüne dönüştürme projesi kapsamında ilk olarak çay ürünü elde ettik ve şuan da piyasaya arz ettik, talepte bulunan vatandaşlarımız sanal alemde reyhancayi.com adresinden istedikleri zaman ürünümüze ulaşabilir” diye konuştu.


Reyhanın üreticiye katma değeri


İnönü Üniversitesi Gıda Mühendisliği’nin 8 yıllık çalışmasından sonra coğrafi işaret başvurusu ile birlikte katma değeri yüksek ürünlere dönüştürme kararı çıktığını ve üretici ile birlikte üretim kararı aldıklarını kaydeden Cömertoğlu, “Üreticinin bir kısmı bu işe yöneldi bir kısmı uzaktan bakmaya tercih etti. Yönelenler ile birlikte bir sistem kurduk. Arapgir Belediyesi olarak da bir risk aldık, kamu arazi olan arazilerden kozluk vadisi içerisinde 60 dönüm kendimize ait toplamda da 100 dönümün üzerinde şahsa ait araziyi reyhana yönlendirdik,bunun alım garantisini verdik ve ürettirdik ve ürettik."şeklinde konuştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan’dan BM’de Gazze tepkisi Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çatısı altındaki toplantıda Gazze’de yaşanan insani trajediye dikkati çekerek, "Bu gerçeği görmezden gelen bir bilgi toplumu ne kapsayıcıdır ne de insan merkezlidir" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan, sosyal medya hesabından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çatısı altında düzenlenen WSIS+20 Yüksek Düzeyli Toplantısı’na ilişkin paylaşım yaptı. Sayan, Gazze’deki durumu bilip gerçeği görmezden gelen bir bilgi toplumunun ne kapsayıcı ne de insan merkezli olabileceğini ifade etti. "Türkiye Yüzyılı dijitalleşmenin de yüzyılı olacak" Türkiye’nin dijital dönüşüm hedeflerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki ’Milli Teknoloji Hamlesi’ doğrultusunda yürüttüğünü belirten Sayan, teknolojinin bir egemenlik meselesi olduğunu vurgulayarak, "Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, teknolojinin sadece teknik bir konu değil, bir egemenlik, adalet ve haysiyet meselesi olduğuna inanıyoruz. Hedefimiz, Türkiye Yüzyılı’nın aynı zamanda dijitalleşmenin de yüzyılı olmasıdır" ifadelerine yer verdi. "Gazze’deki trajediyi görmezden gelen bir anlayış ne kapsayıcıdır ne de insan merkezlidir" Dijital geleceğin en önemli köşe taşının küresel adalet olması gerektiğini ifade eden Sayan, "Küresel adaletin ve herkes için eşitliğin; Filistin ve Gazze dahil tüm çatışma bölgelerinde dijital geleceğin temeli olması gerektiğine inanıyoruz. Gazze’deki durumu bilip de kapsayıcı, insan odaklı bir bilişim toplumundan nasıl söz edebiliriz? Bu trajediyi görmezden gelen bir anlayış ne kapsayıcıdır ne de insan merkezlidir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu salonda ifade ettiği gibi; adalet ve eşitlik pazarlık konusu edilemez değerlerdir ve güvenilir bir dijital düzenin temelidir" diye konuştu. "Teknoloji, güce değil, insan onuruna hizmet etmeli" Yapay zeka ve yeni nesil teknolojiler konusundaki etik tartışmalara da değinen Sayan, önümüzdeki on yılın uluslararası toplumun inandırıcılığı için bir test olacağını söyledi. Teknolojinin bir güç enstrümanı olmaması gerektiğini kaydeden Sayan, "Ya zekanın insanlığa hizmet etmesini sağlayacağız ya da teknolojinin insanlığı yeniden tanımlamasına izin vereceğiz. 2035 yılına kadar teknoloji, güce değil, insan onuruna hizmet etmeli ve temel hakları korumalıdır" dedi. Sayan ayrıca, Türkiye’nin BM Teknoloji Bankası’na ev sahipliği yaparak dijital fırsatların en az gelişmiş ülkeler için de sürdürülebilir kalkınmaya destek vermesi adına çalışmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
İstanbul Bahçelievler’de çiğ köfte festivali: 5 ton çiğ köfte dağıtıldı Bahçelievler Belediyesi tarafından gerçekleştirilen "5. Geleneksel Doğu Güneydoğu Çiğ Köfte Festivali" renkli görüntülere sahne oldu. 5 ton çiğ köftenin dağıtıldığı festivale katılan binlerce vatandaş hem yöresel lezzetleri tattı hem de doyasıya eğlendi. Bu yıl 5’incisi düzenlenen "Geleneksel Doğu Güneydoğu Çiğ Köfte Festivali" İstanbul Bahçelievler’de vatandaşların yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Bahçelievler Belediye Başkanı Dr. Hakan Bahadır’ın katılımıyla düzenlenen festivalde çiğ köfte dağıtımı, yöresel halk türküleri ve yöresel yemeklerin bulunduğu çeşitli etkinlerde vatandaşlara renkli anlar yaşattı. Binlerce vatandaş, dağıtılan 5 ton çiğ köfteden yiyebilmek için onlarca metre uzayan kuyruklarda sıra olurken, Başkan Bahadır elleriyle yoğurduğu çiğ köfteyi yine kendisi vatandaşlara dağıttı. Ardından ise Güneydoğu bölgesinin yöresel müzik grubu Harfane sahneye çıkarak kulakların pasını sildi. Festivale katılan vatandaşlar ise doyasıya eğlenirken, festivalin gelecek yıllarda da devam edeceği öğrenildi. "Çiğ köfte bizim, Anadolu’nun kültürü" Festivalde çiğ köfte yoğuran ve vatandaşlara dağıtan Bahçelievler Belediye Başkanı Dr. Hakan Bahadır, "Biliyorsunuz ki çiğ köfte bizim, Anadolu’nun kültürü. Bu bir yemek değil, bir kültür, birleştirici bir güçtür. Bizlerin karnını doyurduğu, dinlendiği hatta biraz da eğlendiği bir yemek. Nasıl çiğ köftemizde acısı da var, tatlısı da var, ekşisi de varsa aynı Türkiye gibidir. Bugün 5 ton çiğ köfte dağıtacağız. Bu festivalde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim" dedi.
Kocaeli Selçuk İnan: "Hayatımda hiç bahis oynamadım" Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan, ara transfer dönemi için görüştükleri oyuncular olduğunu belirterek, "İzlediğimiz oyuncular var. Tarkan gidecek. Ahmet belirsiz. Can da ikinci yarının transferi olacak" dedi. İnan ayrıca, "Hayatımda hiç bahis oynamadım. Transfer konusunda oyuncuların ‘Türkiye’de bahis olayları var ve biz Türkiye’ye gelmek istemiyoruz’ söylemiyle henüz karşılaşmadık" açıklamasında bulundu. Trendyol Süper Lig’de sezonun ilk yarısını galibiyetle tamamlayan Kocaelispor’da ibre salı günü oynanacak kupa maçına döndü. Yeşil-siyahlılar, bir günlük aranın ardından Erzurumspor maçının hazırlıklarına başladı. Antrenman öncesi basın mensuplarıyla bir araya gelen Kocaelispor Teknik Direktörü Selçuk İnan ligin ilk yarısını, transfer ve kupa maçlarını değerlendirdi. Kupada grup aşamasının başladığını belirten İnan, "Lig ve kupa olarak baktığımızda ilk yarının artık son maçı. Kupada ilk maçı evimizde oynayacağız. O yüzden bunu bir avantaj olarak görüyoruz. İnşallah kupaya galibiyetle başlamak istiyoruz. Dünü izinli geçirdik. Bugün maçın hazırlıklarına başlayacağız. Bu maçı kazanıp ilk yarıyı böyle bitirmek istiyoruz" dedi. "Kupa maçında yorgun oyuncularımızı riske etmemek için dinlendireceğiz" Takımın Avrupa hedefleri için oldukça önem arz eden kupa maçındaki kadro seçimi için Selçuk İnan, "Tüm oyuncularımızı değerlendireceğiz. Tabii ki çok yorgun olan oyuncularımız var. Onları riske etmemek adına dinlendireceğiz. Oynaması gereken, şans vermemiz gereken oyuncular var ama en nihayetinde genel olarak baktığınızda takımdaki bütün oyuncular neredeyse aynı oranda süre aldılar, o yüzden as oyuncu ya da yedek oyuncu diye ayırt etmiyorum. En sağlam olan kimse, en güçlü takım kimse onlarla sahaya çıkacağız. Bu maçı önemsiyoruz. Gerçekten de kupada hedefimiz var" diye konuştu. "Önce futbolcularla, sonra yönetimle görüşülecek" Transfer konusunda yönetimle herhangi bir rapor sunup sunmadığı ve sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda İnan, "Rapor halinde değil, bir ilk görüşmemiz oldu tabii başkanımızla. 14 yabancı oyuncumuz var. Önce onları dinlemek lazım. Ayrılık talebi olacak mı, olmayacak mı onları bilmemiz gerekiyor. Şu anda böyle bir durum söz konusu değil. Ama transfer yapmak sezon başı çok zordu, devre arasında iki katı daha zor. Çünkü elimizde oyuncularımız var. Hangi oyuncularımızın hangi durumda olacağını bilmiyoruz. Başkanımız da yapmış olduğumuz görüşmede ihtiyaç halinde nerelere transfer yapılır diye görüşmemiz oldu. Belli başlı oyuncular da var kafamızda. Netlik kazandıkça zaten sizinle paylaşacağız. Ama ben yine de tekrar edeyim. İyi bir takım takımımız var. İyi oyuncularımız var. Herkes canla başla mücadele ediyor. Hepsinden de son derece memnunum. Transferler sıcak oluyor. Ayrılıklar her an olabilir. Hep beraber göreceğiz, gelişmeleri sizlerle paylaşırım" ifadelerini kullandı. "4 Ocak’ta Antalya’ya gidiyoruz" Devre arası kamp programını da paylaşan başarılı genç teknik adam, "Antalya kampı neredeyse kesin gibi. Ayın 30’unda toplanacağız ve 4 Ocak’ta Antalya kampımız başlayacak. 5 gün buradayız. İyi bir kamp programı yaptık" şeklinde konuştu. "2-3 transfer bizim için başarıdır" Mevcut kadronun ligin ikinci yarısında yeterli olup olmamasına dair 40 yaşındaki teknik adam, "14 yabancı oyuncumuz var. Bakalım, ne olacağını bilmiyoruz. Çok kolay işler değil. Cezamız var, Türk oyuncu konusunda. 5 transfer istesek de 5 transfer yapamayız. 2-3 transfer yapabilirsek ki bizim için başarıdır, o da yeterlidir bizim için. Oyuncularımıza güveniyoruz. Sezon başında oyuncuların geç gelmesi, henüz hazır olmaması dezavantajdı. Oyuncularımızı hazırlarken sakatlık riski olacağını biliyorduk ki yaşadık bunları da. Devre arasında daha temkinliyiz. Oyuncularımız bizimle beraber. İnşallah daha az sakatlığın olduğu ikinci yarı yaşarız" dedi. "Hayatımda hiç bahis oynamadım" Selçuk İnan, transferde yabancı oyunculara yoğunlaşacaklarını belirtti. Hiç bahis oynamadığının altını çizen İnan, "Hayatımda hiç bahis oynamadım. Hayatımda hiç öyle bir şeyim hiç olmadı. Ekibimle de bu konuda hiç konuşma yapmadım. Zaten federasyon başkanımız bütün açıklamaları yaptı. Eğer bir suç varsa zaten adli makamlar da bu görülüyor. Daha önce de zaten görüşlerimi sizinle paylaştım. Ama transfer konusunda oyuncuların ‘Türkiye’de bahis olayları var ve biz Türkiye’ye gelmek istemiyoruz’ söylemiyle henüz karşılaşmadık. Bundan sonraki süreçte transfer görüşmesi yaparken böyle bir şeyle karşılaşarak zaten sizinle paylaşırım ama şu an için görüştüğümüz oyuncularla ‘Bundan dolayı Türkiye’ye gelmek istemiyoruz. Orada oynamak istemiyoruz’ diyen bir oyuncu olmadı. Dolayısıyla da böyle bir daralma söz konusu değil şu an için. Kafamızda belli başlı oyuncular var. Görüştüğümüz oyuncular var. Netlik kazandıktan sonra biz de girişimlerimizi yapacağız" dedi. "Tarkan Serbest ayrılacak, Ahmet belirsiz, Can takımda kalacak" Yerli oyuncular konusunda takımdan ayrılması netleşen isimleri de sözlerine ekleyen Selçuk İnan, "Yerli oyuncu havuzunda da; aslında cezamız var. Ayrılıklar olabilir, olacak. Tarkan (Serbest) büyük ihtimal bir daha bizimle olmayacak. Devre arasında onların yerine Türk oyuncu en önemli transfer politikamız olabilir. Ahmet Sağat’ın durumu henüz net değil. Can’ın (Keleş) da ufak bir problemi vardı. O problemle hep mücadele etmek zorunda kaldı. Çok değer verdiğim, beğendiğim, sevdiğim bir oyuncu. O da farkında. O bize, biz ona yardım edeceğiz. Çünkü Can gerçekten çok önemli bir oyuncu. 2. yarı bizim önemli bir transferimiz olarak görüyorum, yeni bir transfer gibi" değerlendirmesinde bulundu. "Sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. Mutlaka çözülecektir" Alacakları nedeniyle kulübün transferine tedbir koyduran eski futbolcu Josip Vukovic’e yapılması gereken ödemenin akıbeti ve transfere etkisiyle ilgili olarak ise Selçuk İnan şunları söyledi: "Başkan ile hep görüşüyoruz. Gerçekten çok büyük mücadele veriyor. Burada sizin huzurunuzda da teşekkür etmek istiyorum. Bir şekilde sorunları çözmeye çalışıyor. Ondan dolayı bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum. Mutlaka çözülecektir. En azından biz görüşürken bunu söyledi dedi. Herkes çok emek veriyor. Siz biliyorsunuz şehrin önde gelen insanları hep bizimle beraber. Başta belediye başkanımız olmak üzere hepsi yardım etmeye çalışıyor kulübe. Ondan yana bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum."